11 Mart`ta Esenyurt`ta bir şantiyede işçilerin kaldığı çadırlarda çıkan yangın sonucunda 11 kişi hayatını kaybetmişti. Yangınla ilgili olarak incelemeler ve araştırmalar devam ederken, firmanın kusurlu bulunması halinde işçi başına en az 100 bin TL tazminat ödeyebileceği öğrenildi.
Gözetmen Sigorta Pazarlama İş Geliştirme Müdürü Selim İsmet, şirketleri firmaları ve kurumları, risk yönetimleri ve mali mesuliyet poliçeleri konusunda uyardı. Geçtiğimiz haftalarda Esenyurt`ta yaşanan yangın felaketi ve 11 işçinin hayatını kaybettiği olayın işverenler için ders alınması gereken kötü bir örnek olduğunu ifade eden Selim İsmet, "Nasıl ki bir imalata hammadde almak şartsa, aynı şekilde risklerinin de teminat altına alınması o şirketlerin devamının sağlanması son derece önemli" dedi.
Selim İsmet, firmaların ve işverenlerin sigorta ve risk yönetimleri konusunda daha dikkatli davranmalarını gerektiğini ifade ettiği açıklamasında geçtiğimiz haftalarda Esenyurt`ta bir şantiyede yaşanan ve 11 işçinin hayatını kaybettiği yangın felaketi üzerinden değerlendirmelerde bulunarak, "İstanbul`da yaşanan elim kaza sonrasında 11 işçi vefat etti. Bu olay neticesinde iş güvenliğinin ve bunlarla ilgili alınması gereken önlemlerin ne denli önemli olduğunu önlem alınmadığı takdirde ise ne tür sonuçlar
doğurduğunu hep birlikte görmüş olduk. Bir inşaat firmasında kaza neticesinde şantiyede bulunan, çadırların yanması ve 11 kişinin burada yanarak can vermesi aslında şirketlerin taşıdıkları riskleri ve bu risklerle ilgili nasıl bir risk yönetimi yapılması gerektiğini gösterir nitelikteydi. Her firmanın kendi riskleri olduğu gibi faaliyet alanına istinaden hususi riskleri de var. O olayda da inşaat firmasının inşaatı nedeniyle taşıdığı varlık riskleri ve diğer yandan da işveren olarak taşıdığı can riskleri
var" dedi.
"İŞÇİ BAŞINA EN AZ 100 BİN TL TAZMİNAT ÖDENEBİLİR"
Esenyurt`taki yangın felaketinin ardından, olayın bir "iş kazası" olarak değerlendirilmesi durumunda işçi başına en az 100 bin TL tazminat ödenebileceğini belirten Selim İsmet şöyle konuştu:
"Yaşanan o olayda da (yangın) vefat eden kişilerin aileleri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler var. İşverenin de yaşanan olayda sorumluluğu olduğu gözüküyor. Sorumluluk iş mahkemelerin intikal ettiği takdirde -ki edecektir- bu kişilerin destekten yoksun kalması nedeniyle ailelerine tazminat ödenecektir. Bu tazminatlar da kişinin yaşına, vasfına, eğitim durumuna vs. göre değişecektir. Ama takribi her bir işçi için 100 bin TL gibi bir rakam ortaya çıkacaktır. 11 işçinin olduğu düşünülürse 1 milyon TL veya
üzerinde firmanın tazminata mahkum edileceğini öngörebiliriz."
"İŞÇİLERİN FERDİ KAZA SİGORTALARI YOKSA İŞVERENİN KASASINDAN BÜYÜK MEBLAĞLAR ÇIKAR"
Gözetmen Sigorta Pazarlama İş Geliştirme Müdürü Selim İsmet, yaşanan yangın felaketinde işverenin sorumluluğunun tespit edilmesi halinde ise durumunda farklı bir boyut alacağını vurgulayarak, "Tabii bu riskleri tamamen sigorta firmaları üzerlerine devralabiliyorlar. Ama baştan bunların doğru bir risk yönetimi yapılarak, bir `broker`lik aracılığıyla piyasada doğru bir araştırma yapılması suretiyle en iyi şartlarda en uygun şartlarda bu riskleri sigorta şirketlerine devretmek mümkün. Eğer ki inşaatın
başlangıcında böyle bir çalışma yapılmışsa bu tazminatları sigorta firmalarının karşılaması mümkün olabilecektir. Bu söylediğim işverenin taşıdığı mesuliyetin riskini ihtiva eden poliçenin konusu olacaktır. Lakin bu poliçenin de bir şartı var. İş kazası olması lazım. Bu işçiler akşam saati Pazar günü ve çadırlarındalar yani görev başında değiller. O nedenle iş kazası olarak nitelenmeyebilir ama işverenin burada sorumluluğu tespit edilebilir. Eğer böyle bir netice ile sonuçlanırsa bu durumda işveren mali
mesuliyet poliçelerinin kapsamında değil ancak ferdi kaza sigortaları ayrıca yapılmışsa buradan defaten karşılanması mümkün olabilecektir. Ferdi kaza sigortaları da yoksa ilgili işverenin kasasından çıkması gereken büyük bir meblağ olacaktır" diye konuştu.
"RİSKLERİN EN BAŞTAN SİGORTA ŞİRKETLERİNE DEVREDİLMESİ MÜMKÜN"
Selim İsmet, işverenlerin sigorta şirketleri aracılığıyla doğru risk yönetimi sayesinde bu tür hasarları atlatmalarının ve faaliyetlerin devam edebilmelerinin mümkün olduğunu ifade ederek, "İnşaat olsun tekstil olsun her firmanın kendine göre birtakım riskleri var. Bu risklerin en başta doğru şekillerde uygun şartlarda sigorta şirketlerine devredilmesi mümkün. Böyle bir hasarlar karşılaşıldığında da şirketin hiçbir aksamaya uğramadan ciddi anlamda maddi bir külfete girmeden bu tür olayları atlatabilmesi
mümkün. Bizim işimiz de firma sahiplerini kurumları bu konuda bilgilendirmek suretiyle risklerin teminat altına alınmasını sağlamak. Nasıl ki bir imalata hammadde almak şartsa, aynı şekilde risklerinin de teminat altına alınması o şirketlerin devamının sağlanması son derece önemli. Yaşadığımız üzücü olayda da bunun ne kadar önemli olduğunu tüm Türkiye görmüş oldu. Umarın bundan ders alınır bir daha böyle kötü olaylarla karşılaşılmaz" dedi.
"KORUYUCU HEKİMLİK GİBİ"
Sigortacılığı koruyucu hekimliğe benzeten Gözetmen Sigorta Pazarlama İş Geliştirme Müdürü Selim İsmet sözlerini şöyle noktaladı:
"Koruyucu hekimlik dediğimiz bir durum var. Bunda da önlemlerin yeterli düzeyde alınması lazım. Bunlar alınırsa bu riskin ortaya çıkma durumu son derece düşük olacaktır. Zaten sigorta şirketleri de bu önlemlerin olması durumunda bu teminatları veriyorlar. Hem iş güvenliği konusunda iyileştirmelerin denetimlerin yapılması müeyyidelerin gerçek manada caydırıcadna, vasfına, eğitim durumuna vı olması eminim bu gibi hasarların ortaya çıkmasını önleyecek ve mağdurların da ortada kalmaması için önem arz
edecektir."