GENEL - 11 Mart 2012 Pazar 17:50

İHH "YETİM GÜNLERİ" PROJESİNİ BAŞLATIYOR

A
A
A
İHH "YETİM GÜNLERİ" PROJESİNİ BAŞLATIYOR

İHH İnsani Yardım Vakfı başlattığı projeyle dünyadaki tüm yetimlerle ilgili yapılan çalışmaları yerinde denetlemek, yetimlerle tanışmak ve onlara destek vermek amacıyla 1 Şubat-31 Mart tarihlerini ’’Yetim Dayanışma Günleri’’ olarak ilan etti.
İHH İnsani Yardım Vakfı "Yetimlere dünyanızda yer açın" sloganıyla başlattığı projeyle, dünyadaki yetim çocuklara ulaşarak, onların sorunlarına çözüm bulmayı hedefliyor. Dünya üzerinde çok ciddi sayıda yetim çocuğun bulunduğunu belirten İHH İnsanı Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Murat Yılmaz, "UNİCEF Rakamlarına göre dünya üzerinde 153 milyonla 210 milyon arası yetim çocuk olabilir. Bunlar çok büyük rakam. Bu rakamlar bir araya geldiğinde, yani dünyadaki yetim çocukları bir araya getirsek dünyanın en
büyük 7. devletini oluşturuyoruz. Yetimistan diye bir ülke kursak ve dünyadaki bütün yetim çocukları bir araya getirsek, nüfus açısından dünyanın 7. büyük ülkesi oluyor. Dolayısıyla dünyada çok büyük miktarda yetim çocuk var. Bu yetim çocuklar nasıl ortaya çıkıyor. Savaş ortamları, doğal afetler dünyamızdan maalesef eksik olmuyor. Yani zaman geçtikçe rahat bir dünya umut ederken, şu anda bakıyoruz dünya belki de yeni bir savaşın eşiğinde. Dolayısıyla da şu anda yetim, öksüz ya da kimsesiz çocuklarla
ilgili ufukta da iyi şeyler gözükmüyor. Daha da artacak gibi bu çocukların sayısı. Bu da yetim çocuklarla ilgili çok ciddi bir çalışmayı gerektiriyor" diye konuştu.
İHH 20 yıldır yetimlere yönelik faaliyetlerinin sürdürdüğünü ifade eden Yılmaz, "Yaklaşık 4 yıldır da biz, sponsor aile sistemi ile yetim çocuklarla birebir irtibat kuruyoruz. Bu çocuklar için eğitim, sağlık, gıda, kıyafet noktasında destekler sağlıyoruz. Bu destekleri sunan, bağışçı olan ailelerimizde bizzat kendileri Türkiye’den bu çalışmalara destek veriyorlar. Bu bağışçılarımız ayda 90 liralık bir ücret ödeyerek, dünyanın bir noktasında herhangi bir Afrika’da, Asya’da ya da Balkanlarda bir yetim
çocuğa destek verebiliyorlar. Biz Şubat ayında bu çalışmayı daha geniş kitlelere duyurabilme anlamında bir kampanya "Yetimlere dünyanızda yer açın" sloganıyla bir kampanya başlattık. Bu kampanyayla öncelik olarak bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Yetim çocuklarla ilgili bir duyarlılık oluşturmak adına bir kampanya başlattık. Bu kampanyamızın süresi 2 ay devam edecek. 1 Şubat ile 31 Mart tarihleri arasında devam edecek. Biz bu çerçevede dünyadaki yetim çocuklarla ilgili olarak, öncelikle kendi ülkemizde
bir duyarlılık oluşturalım istedik. İstiyoruz ki herkes kendi sokağında, kendi mahallesinde yetim çocukları bilsin. Bu çocukların ihtiyaçlarını görsün" dedi.
Kampanya hedefi olarak 5 bin tane yetim çocuğu sponsor sistemi dahiline almayı planladıklarını belirten Murat Yılmaz, "Bu çerçevede de hamdolsun çok güzel gelişmeler oldu. Geldiğimiz süre içerisinde de 2 bine yakın yetim çocuk için başvuru aldık. Yani insanlar kampanyaya bigare kalmadılar. Kampanyaya destek veriyorlar. İnşallah bu destek de artarak devam edecek. Kampanyamızın son çeyreğinde yani 16- 31 Mart tarihinde de Türkiye’den bizler bağışçılar, sponsorlar, sivil toplum kuruluşları yöneticileri,
akademisyenler, siyasiler, basın mensuplarıyla buradan, Anadolu’dan, Türkiye’den kalkacağız, yetim ülkelerine gideceğiz. Haiti’den Açe’ye kadar, Filipinler’e kadar, Afrika’nın en ucralarından Kafkasya’ya, Balkanlar’a kadar ve tabi ülkemizde de 30 farklı şehirde de biz buradan yetim çocuklarımıza gideceğiz. Onlarla oyunlar oynayacağız. Onların durumlarını kendi bulundukları coğrafyalarda gözlemleyeceğiz. Onlarla kucaklaşıp geri geleceğiz" şeklinde konuştu.
3 Haziran’da da yetim çocukların Türkiye’ye geleceğini belirten Yılmaz, "Yine dünyanın birçok noktasında, Açe’deki yetimlerimiz, Somali’deki, Sierelone’deki, Bosna Hersek, Azerbaycan’daki yetimlerimiz, Haiti’deki yetimlerimiz bu sefer Türkiye’de İstanbul’da toplanacaklar. Burada 3 Haziran’da Sütlüce Kongre Merkezi’nde bir çocuk buluşması, Uluslar arası 5. Çocuk Buluşmamız gerçekleşecek. Bu çerçevede de bizler yetim çocuklarla, burada onları destekleyen, sponsor aileleri buluşturmak. Çocuklara yeniden
çocukluklarını hatırlatmak. Onların Türkiye’de çok güzel bir şekilde kendi çocuğumuz gibi, çünkü onlar Türkiye’yi kendi anneleri gibi biliyorlar. Buradaki hayırsever vatandaşların destekleriyle bu sefer biz de onları kendi çocuklarımız gibi bağrımıza basacağız. İnşallah burada çok güzel bir hafta, 10 günlük bir süreyi beraber geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
İHH İnsani Yardım Vakfı, ayrıca "Yetimlere Dünyanızda Yer Açın" isimli yetim günleri kapsamında yetimlerle ilgili "Beyaz Güvercin" isimli kısa film yarışması düzenliyor. Kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerinde yarışacak filmlerin son teslim tarihi ise 21 Mayıs’ta sona erecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, THE Asia Universities Summit’te Türkiye’yi temsil etti İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Macau Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ev sahipliğinde 16-18 Nisan 2025 tarihleri arasında Çin Makao Özel Yönetim Bölgesi’nde düzenlenen THE Asia Universities Summit’e katıldı. Dünyanın önde gelen üniversitelerinden üst düzey temsilcileri bir araya getiren zirvede, Türkiye’yi temsil ederek önemli bir rol üstlenen Baran, aynı zamanda büyük ödülü de takdim etti. THE Asia Universities Summit’te yükseköğretimde liderlik, araştırma iş birlikleri ve yapay zekâ gibi konularda stratejik diyaloglar geliştirildi. Zirve kapsamında düzenlenen paneller ve özel toplantılar, bu alanlarda yenilikçi yaklaşımları ele aldı. Zirvenin en özel anlarından biri, "THE Awards Asia 2025 Gala ve Ödül Töreni" oldu. Geçtiğimiz yıl "Yılın Liderlik ve Yönetim Ekibi" ödülüne layık görülen İYTE’nin Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, bu yıl aynı ödülü kazanan üniversiteye ödülünü takdim etti. Prof. Dr. Baran, Tsinghua Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Yapay Zekâ Araştırma Liderliği" temalı Rektörler Yuvarlak Masa Toplantısı’nda Türkiye’yi ve İYTE’yi temsil etti. Asya’nın önde gelen üniversitelerinin rektörlerinin katıldığı toplantıda, üniversitelerin etik, disiplinler arası ve toplum yararını gözeten yapay zekâ araştırmalarındaki öncü rolleri tartışıldı. Baran, İYTE’nin bu alandaki vizyonunu ve uluslararası iş birliğine yönelik stratejik yaklaşımını katılımcılarla paylaştı. Zirve kapsamında düzenlenen "Hiper Bağlantılı Bir Dünya İçin Yükseköğrenim" panelinde ise Rektör Baran, davetli konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmasında, Türkiye’nin küresel bilgi alışverişinde önemli bir merkez olma vizyonunu ve İYTE’de kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir bir akademik ekosistem oluşturma çalışmalarını aktardı. Bilim, teknoloji, inovasyon ve toplumsal etki alanlarında öne çıkan İYTE’nin bilim diplomasisine verdiği önemi vurgulayan Baran, sınırları ve farklılıkları aşan iş birliklerinin gerekliliğine dikkat çekti. Zirve boyunca çeşitli panel ve oturumlara katılan Prof. Dr. Baran, sürdürülebilir kalkınma, bilgi paylaşımı ve küresel iş birliklerini destekleyen ortak girişimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkemizin gelişimine akademik katkıda bulunmaya devam edeceğiz Zirve sonunda konuşan Rektör Baran, "Bölgedeki yükseköğretim kurumlarının ilham verici başarılarının kutlandığı bu prestijli organizasyonda, İYTE’nin küresel görünürlüğünün artmasından ve bilim diplomasisine katkılarımızı bir kez daha vurgulayabilmekten büyük memnuniyet duydum. Ülkemizi ve Enstitümüzü böyle önemli bir uluslararası platformda temsil etmekten onur duydum. İYTE olarak, sınırları aşan iş birliklerine öncülük etmeye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunan akademik çalışmalarımızla küresel ölçekte daha güçlü bir etki oluşturmaya kararlıyız" dedi.
İstanbul Kadın Doğum Mükemmelliyet Merkezi Sertifikası Türkiye’de ilk kez Türkiye Hastanesi’ne verildi Amerika merkezli akreditasyon kuruluşu AACI (American Accreditation Commission International) tarafından verilen Kadın Doğum Mükemmeliyet Merkezi Sertifikası, Türkiye’de ilk kez Türkiye Hastanesi’ne takdim edildi. Bu sertifika; kadın doğum hizmetlerinde uluslararası en iyi uygulamaları temel alan, hasta odaklı ve bilimsel standartlara dayalı bir hizmet anlayışını belgelemektedir. Sertifika, hastanenin kuruluş yıldönümü olan 24 Nisan’da düzenlenen özel bir törenle takdim edilerek, hastanenin kalite yolculuğuna anlamlı bir mihenk taşı olarak eklendi. Törenin açılış konuşmalarını; Türkiye Hastanesi Genel Müdürü Hayati Odabaşı, Medikal Direktör ve Yönetim Danışmanı Dr. Neslihan Kahraman ve AACI Türkiye CEO’su Ömer Peşinci yaptı. Hastalar için güvenli ve nitelikli doğum hizmeti Kadın Doğum Mükemmeliyet Merkezi Sertifikası, anne ve bebek sağlığını odağa alan multidisipliner ekip çalışmasını, risk yönetimi temelli klinik süreçleri ve sürekli iyileştirmeyi esas alan bir kalite kültürünü temsil etmektedir. Bu sertifikayla Türkiye Hastanesi, doğum hizmetlerinde uluslararası klinik mükemmellik düzeyine ulaştığını belgeleyerek, annelere ve bebeklere en yüksek güvenlik ve kalite standartlarında hizmet sunma taahhüdünü güçlendirmiştir. "34’üncü yılını kutluyoruz" Türkiye Hastanesi Genel Müdürü Hayati Odabaşı, "Bugün çok mutluyuz. 55 yıl önce atılan bir tohumdan filizlenen çınardan sonra, Türkiye Hastanesi’nin de 34’üncü yılını kutluyoruz. Bu bizim için önemli bir övünç meselesi. Zira 34 senedir aynı hasta güvenini, tedavisini ve şifa verme amacını devam ettiren hastanemiz, bugün aynı zamanda Türkiye’de ilk olan Kadın Doğum Mükemmeliyet Merkezi Belgesini de aldı. Bu vesileyle emeği geçen tüm sağlık personelimize, hekimlerimize teşekkür ediyorum. İnşallah nice yıllara diyorum" dedi. Sağlıkta kalitede öncülük ve sürdürülebilirlik Odabaşı, "Türkiye Hastanesi, AACI tarafından daha önce verilen tam kapsamlı akreditasyonun ardından, 2024 yılında başarıyla tamamlanan ara denetim süreciyle uluslararası sağlık standartlarına olan uyumunu bir kez daha kanıtladı. Bu süreç, yalnızca bir belge kazanımı değil; hasta güvenliğini, hizmet kalitesini ve etik değerleri merkeze alan bir kurum kültürünün içselleştirilmesinin bir sonucudur" açıklaması yaptı. "Sağlıkta en önemli konu güven" Özel sağlık sektörünün en sıkıntılı günlerinden geçtiğini de belirten Odabaşı sözlerine şunları ekledi: "Güvenin en önemli konu olduğu sektördeyiz. Dolayısıyla Türkiye Hastanesi, öncelikle bu güveni ve sağlık sektörünün itibarını ortaya koyan, bunu yükseltmeye çalışan en önemli oyuncularından bir tanesi. Sağlık sektörümüzde en önemli konu tıbbi olarak etik davranmak, aynı zamanda hastalarımıza güven vermek, şifa kaynağı olmaktır. Hizmetlerimizi bu doğrultuda veriyoruz. En önemlisi de rahmetli Enver Ören Beyin ‘hastalarınızın önce duasını, sonra parasını alın’ vizyonuyla hareket ediyoruz. Önce dua almaya, sonra şifa olmaya gayret ediyoruz." AACI Türkiye CEO’su Ömer Peşinci ise "AACI ile yaklaşık iki yıldır sürdürülen akreditasyon süreci, Türkiye Hastanesi’nde hasta güvenliği, süreç standardizasyonu ve hizmet kalitesinde kapsamlı bir dönüşüm sağladı. Özellikle Kadın Doğum Servisi’nde başlatılan Klinik Mükemmellik Sertifikasyonu, bilimsel temelli, hasta odaklı ve sürdürülebilir kalite yaklaşımının kurumsal kültüre entegre edilmesine öncülük etti. Multidisipliner ekip çalışmasının güçlendirilmesi, risk yönetiminin etkin uygulanması ve sürekli iyileştirme süreçleri sayesinde, Türkiye Hastanesi doğum hizmetlerinde hem ulusal hem uluslararası düzeyde örnek gösterilen bir model haline geldi. Bu başarı, yalnızca yüksek standartların karşılandığını değil; kaliteyi bir yaşam biçimi haline getiren bir sağlık hizmeti anlayışının benimsendiğini göstermektedir. Klinik Mükemmellik Sertifikası, bu anlayışın somut ve prestijli bir yansımasıdır" dedi. 20 yıl ve üzeri emeğe vefa Türkiye Hastanesi’nin 34. kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen törende, uzun yıllardır kurumun gelişimine katkı sunan çalışanlar onurlandırıldı. 20 yıl ve üzeri süredir görev yapan personele, emek ve bağlılıklarının sembolü olarak "Kıdem Plaketi" takdim edildi.
Çanakkale Çanakkale Kara Savaşları’nda hayatını kaybedenler ’Yalnız Çam’da anıldı Çanakkale Kara Savaşları’nın 110’uncu yılında Lone Pine (Yalnız Çam) Anıtı’nda savaşta hayatını kaybedenler anıldı. Çanakkale Kara Savaşları’nın 110’uncu senesinde Gelibolu Yarımadası’ndaki Lone Pine (Yalnız Çam) Anıtı’nda tören düzenlendi. Savaşta ölen Avustralya ve Yeni Zelandalıların anıldığı tören askeri bandonun çalması ile başladı. Ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma gerçekleştirildi. Törende ülkelerin milli marşları okunurken, askerlerin taşıdığı çelenkler anıta bırakıldı. Türkiye ve Avustralya bayrakları göndere çekildi. Dua edilmesinin ardından program sona erdi. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne, Avustralya Genel Valisi Sam Mostyn, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık Savunma Ataşesi Col Jim Torbet, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, Fransa Savunma Ataşesi Deniz Yüzbaşı Nora Zelazlı, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, Yeni Zelanda Büyükelçisi Greg Lewis, Avustralya Büyükelçisi Miles Armıtage, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Pardeshi, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Senegal Savunma Ataşesi Albay Boucar Sene, Güney Afrika Askeri Ataşesi Albay Ivan John Afrikander, Macaristan Büyükelçi Temsilcisi Valéria Kıcsı, Macaristan Savunma Ataşesi Albay Jnos Hess, Pakistan Büyükelçiliği Müsteşarı Saleem Qazi, Pakistan Savunma Ataşesi Brig General Imran Noor, Kanada Büyükelçisi Kevin Hamilton, Kanada Savunma Ataşesi Capt Robert Taylor ve çok sayıda davetli katıldı.
Ankara TİKA’dan Bosna Hersek’in tarihsel ve kültürel zenginliklerin tanıtımına destek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Bosna Hersek’te Osmanlı dönem tarihi eserleri başta olmak üzere ülkenin kültürel ve tarihsel zenginliklerin tanıtımına katkı sağlayan Evliya Çelebi’nin İzinde: Bosna Hersek’te Osmanlı Eserleri Projesi’ne destek verildi. Saraybosna Büyükelçiliği himayesinde 2024 yılında başlatılan ‘Evliya Çelebi’nin İzinde: Bosna Hersek’te Osmanlı Eserleri Projesi’ çerçevesinde Uluslararası Saraybosna Üniversitesine (IUS) teknik donanım desteği verilerek Bosna Hersek’in kültür ve turizmine kaktı sağlamak amacıyla bir üretim atölyesi kuruldu. Ziyaret rotaları oluşturuldu Bosna Hersek’in sahip olduğu tarihsel ve kültürel mirasın, ülke turizmine ve ekonomisine kazandırılması hedefiyle yürütülen projede, başta Osmanlı dönem eserleri olmak üzere, önemli tarihi ve kültürel noktalar belirlendi. Bu noktalar üzerinden ziyaret rotaları oluşturularak, her bir eser için bilgilendirici ve tanıtıcı içerikler hazırlandı. Ayrıca, güzergahların dijital ortama aktarılması ve geniş kitlelere ulaştırılması amacıyla bir internet sitesi de kuruldu. Tanıtım materyallerinin hazırlanması için ekipman desteği sağlandı Proje çerçevesinde TİKA tarafından sağlanan destekle, proje çıktılarının dijital ortama aktarımı ve tanıtım materyallerinin hazırlanması süreci kolaylaştırılmış oldu. Ayrıca proje kapsamında, tanıtım faaliyetlerini desteklemek amacıyla harita, tişört, kupa, hatıra eşya ve benzeri tanıtıcı ürünlerinin üretimi için gerekli ekipmanların temini sağlandı. Proje ile Bosna Hersek’in kültürel ve tarihsel varlıklarının korunması ve tanıtılması, yalnızca ülke ekonomisi ve turizmi açısından değil, aynı zamanda istihdamın artırılması ve beyin göçünün azaltılması bakımından da büyük önem taşıyor. 2003 yılında kurulan IUS, bugün 40 farklı ülkeden gelen yaklaşık 2.450 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisine ev sahipliği yapıyor. Bu çeşitlilik, projenin uluslararası düzeyde görünürlüğünü artırarak, Bosna Hersek’in tarihsel zenginliklerinin daha geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağlıyor.