POLİTİKA - 02 Mart 2012 Cuma 16:40

CEMİL ÇİÇEK: "MİADINI DOLDURMUŞ BİR ANAYASAYI YÜRÜRLÜKTE TUTMANIN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDÜYORUZ"

A
A
A
CEMİL ÇİÇEK: "MİADINI DOLDURMUŞ BİR ANAYASAYI YÜRÜRLÜKTE TUTMANIN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDÜYORUZ"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin yeni bir anayasa talebi olduğunu belirterek, "Miadını çoktan doldurmuş bir anayasayı halen yürürlükte tutmaya devam ediyoruz ve bunun bedelini de çok ağır ödüyoruz" dedi.
Yeni anayasa tasarısı konusunda çalışmalarını sürdüren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Şişli Belediyesi’ni ziyaret ederek Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile bir araya geldi. Cemil Çiçek, Şişli Belediyesi ve ilçedeki sivil toplum kuruluşlarının yeni anayasa konusundaki görüş ve önerilerini dinledi. Şişli Belediyesi’nin Esentepe’deki merkez binasında gerçekleştirilen toplantıya, ilçedeki sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra, Ermeni Cemaati Patrik Vekili Aram Ateşyan, Musevi Hahambaşı İshak Haleva,
Süryani-Katolik Cemaati lideri Yusuf Sağ, Süryani-Ortodoks Cemaati Patriği Yusuf Çetin de katılarak görüş ve düşüncelerini ifade etti.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türkiye’nin her yerini dolaşarak yeni anayasa konusunda sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle bir araya gelerek fikir alışverişi yaptıklarını, onların yeni anayasadan beklentilerini öğrenerek bir taslak metin hazırlayacaklarını belirtti. Çiçek, "Türkiye’nin yeni bir anayasa talebi var. Miadını çoktan doldurmuş bir anayasayı halen yürürlükte tutmaya devam ediyoruz ve bunun bedelini de çok ağır ödüyoruz. Bir ülkede demokrasinin var olduğunu gösteren en önemli unsur, o
ülkenin anayasasıdır. Anayasalar, yapıldığı dönemin dengelerini, önceliklerini taşır. 1982 anayasasında güvenlik unsuru, özgürlüklerin önüne geçmişti. Günümüzde insan hakları ve özgürlükler daha ön planda olmalıdır" dedi.
Çiçek, yeni anayasanın çağdaş değerlere uygun, hak ve özgürlüklerin ön planda olduğu bir anayasa olması gerektiğini vurgulayarak, "Yeni anayasada bir uzlaşı olması lazım. 74 milyon yurttaşımızın benimseyebileceği bir anayasa çerçevesinde uzlaşı anayasası olan ortak bir metin ortaya çıkarmak zorundayız" diye konuştu.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise yeni anayasa önerilerini dile getirdi. Sarıgül, konuşmasında "Çağdaş medeni dünyanın vazgeçilmez ve ertelenemez kuralı olan temel hak ve özgürlükler, çağımız demokrasilerine uygun bir hukuk sistemi tarafından koruma altına alınmalıdır. Yeni anayasa devleti esas alan değil, insanı esas alan bir metin olmalıdır. Yeni anayasa eşitlik, adalet ve özgürlük kavramlarını temel değerler olarak kabul etmeli, yargı, devleti koruyan değil, hukuk düzenini koruyan bir yapıda
olmalıdır" dedi.
Mustafa Sarıgül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi kadınlarla ilgili olarak da kadınların karşı karşıya kaldıkları eşitsizlikleri özel ilgi grupları için öngörülen pozitif ayrım içerisinde değerlendirmediğini belirterek, "Kadınlarımız bu ülke nüfusunun yarısını geçmiş durumda. Bu ülkenin kaderini belirlemiş olan kadınımızın karşı karşıya kaldığı eşitsizlik bir kadın soru değil, hepimizin sorunudur. Bu bir insanlık sorunudur. Bu sorun, yeni anayasamızın en önemli maddesi olan temel hak ve özgürlükler
maddesi içinde değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardında Ermeni Cemaati Patrik Vekili Aram Ateşyan, Musevi Hahambaşı İshak Haleva da söz alarak yeni anayasadan ne beklediklerini ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli’den Irak’taki nüfus sayımı hakkında açıklama Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Irak’taki nüfus sayımına yönelik yazılı açıklamada bulundu. Sözcü Keçeli yaptığı açıklamada Türkiye’nin Irak Türkmenlerinin yanında olduğunu belirterek, “Türkiye olarak, tüm kurumlarımızla, Irak Türkmenlerinin yanında duruyor, hak ve menfaatlerini gözetiyoruz. Bu çerçevede, Irak’la aramızda dostluk köprüsü teşkil eden ve Kerkük’te yoğun bir nüfusa sahip olan Türkmen soydaşlarımızın huzur ve güvenlikleri, bu ülkeyle ikili ilişkilerimizdeki temel önceliklerimizdendir. Irak’ta uzun yıllar sonra yapılmakta olan nüfus sayımı için IKB’deki Kürtlerin Kerkük’e yoğun şekilde intikallerine dair kamuoyuna da yansıyan gelişmeler yakından takip edilmiştir” ifadelerine yer verdi. Yapılan nüfus sayımının Iraklı Türkmenleri endişe sevk ettiğini belirten Keçeli, “Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir. Bu usulsüzlüğün, aslında Kerküklü olmayan kitlelerin oldubittiyle Kerkük nüfusuna dahil edilmesi sonucunu doğuracağı ve bunun ileride yapılacak seçimlere de etki edeceği açıktır” ifadelerini kullandı. Iraklı Türkmenlerin mağdur edilmesine müsaade edilmemesini beklediklerinin altını çizen Keçeli, “Irak yetkili makamlarının, son yüz yıldır sayısız katliam ve zulme maruz kalmış Türkmen soydaşlarımızın, nüfus sayımı kapsamında yaşanan bu son gelişmeler nedeniyle bir kez daha mağdur edilmesine müsaade etmemesini bekliyoruz. Kerkük’teki temel beklenti ve hassasiyetimiz, vilayette tarih boyunca oluşan demografik yapıyla oynanmaması ve Kerkük halkının, vilayetin asli bileşenlerinin üzerinde mutabık kaldığı biçimde yaşamaya devam etmesidir” ifadelerine yer verdi.