Anne ve baba tarafından hanedan üyesi olan Şehzade Osman Selahaddin Osmanoğlu Üsküdar’da İstanbullular ile buluştu. "Şehzade", sürgüne gönderilen hanedan üyelerinin yaşadığı zorlukları anlattı.
Üsküdar Belediyesi işbirliğinde şehzade Osman Selahaddin Osmanoğlu ve Tarihçi İbrahim Pazan, Üsküdar’da tarih severler ile bir araya geldi. Moderatörlüğünü Faruk Atasoyun yaptığı programa çok sayıda tarih sever katıldı. Şehzade Osmanoğlu 1924 yılında sürgün edilen hanedan üyelerinin yaşadığı zorlukları anlattı. Osmanoğlu, hanedan üyelerinin günümüzde çoğunlukla İngiltere’de yaşadığını belirtti. Tarihçi Pazan ise 50 yıl süren sürgünün tarihini ve yaşanan zorlukları anlattı.
“Hanedan üyeleri çok zorluklar yaşadılar”
Osman Selahaddin Osmanoğlu, “Osmanlı hanedanına ait çok sayıda kişi birçok zorluklar içerisinde yaşadılar. Erkeklerin hepsi asker olmak için eğitim almışlardı. Babam askerlik üzerine eğitim almıştı. 21 yaşına geldiğinde sürgün oldu. Onun için bir meslek sahibi olmaları çok zordu. O nesil çok zor seneler geçirdi. Benim neslim daha şanslıydı. Daha iyi eğitimler alarak Avrupa’da ve Arap ülkelerinde büyüdük. Hanedan üyeleri daha çok Fransa, Mısıra, Suriye, Lübnan’a gittiler. Şu an ise şehzadelerin yarısı İngiltere’de yaşıyorlar. Sürgünün 50’inci yılında anayurdu ziyaret ettik. Babam 21 yaşında çıktı, döndüğünde 71 yaşındaydı" dedi.
“Osmanlı hanedan üyelerine şükran borcumuz var”
Tarihçi İbrahim Pazan, “Bizler 623 sene süren Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetmiş olan bir hanedanın torunları olan bu insanlara saygı ve sevgi besliyoruz. Ayrıca da bunlar tamamen padişah soyundan geldikleri için, onların kanını taşıdığı için hiçbir suçları, günahları olmadığı halde 50 yıl vatandan ayrı kaldılar. Transit geçmelerine bile müsaade edilmedi. 1924 yılında şartlar öyle gerektirmişti. Bu sürgün 50 sene sürdü, bu bakımdan mağdur oldu bu insanlar. Bu insanların hepsi İstanbul’da doğmuştu ama 50 yıl vatanlarına sokulmadılar. 50 yıl sonra da 37 tane erkek üyesi Osmanlı’nın bunlardan ancak 10 tanesi hayatta kalabilmişti. Gerisi hep vefat etmişti. Vatanlarını göremeden ve 27 tanesi vatanlarını göremediler. Dolayısıyla bu insanlara hem şükran borcumuz var. Hem mağdur edildikleri için bu mağduriyetlerini telafi borcumuz var. Bizler de yazılarımızla, kitaplarımızla, böyle panellerde bu insanların uğradığı mağduriyeti anlatıyoruz. Aslında bu insanların bizden istedikleri hiçbir şey yok, zaten Osmanlı ailesi vermeye alışmış. Bu memleket uğrunda birçok padişahlar savaş meydanlarında şehit olmuş, ama bizim onların haklarını teslim etmemiz lazım“ diye konuştu.