SAĞLIK - 17 Mart 2023 Cuma 12:22

Uzmanından deprem bölgesinde ‘asbest ve silisyum’ riski uyarısı

A
A
A
Uzmanından deprem bölgesinde ‘asbest ve silisyum’ riski uyarısı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden kurtulan depremzedeler ve bölgede çalışma yapan ekipler için ‘asbest ve silisyum’ uyarısında bulunan Prof.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden kurtulan depremzedeler ve bölgede çalışma yapan ekipler için ‘asbest ve silisyum’ uyarısında bulunan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yıkım sırasında asbest, silisyum gibi maddeler akciğere dokunan en önemli parçacıklardan. Bunların etkisiyle akciğerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darlığı ve öksürük ile giden ciddi sıkıntılar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yıldan sonra bir takım problemler olabilir” dedi.


Uzmanlar, deprem bölgelerinde bulunan vatandaşların asbest ve benzeri maddelere maruz kalmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Karakurt, deprem bölgelerinde yıkım esnasında ortaya çıkan asbest ve benzeri maddeler hakkında bilgiler aktardı. Prof. Dr. Karakurt, ayrıca yaklaşan Ramazan ayı öncesinde KOAH hastalarına da tavsiyelerde bulundu.



“Akciğere saplanıp, yok edilemedikleri için zaman içinde kanserleşmeye neden olurlar”


Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yaşadığımız felaketlerden dolayı insanlar birçok zarar verici madde ile karşı karşıya kalıyorlar. O ortamlarda enfeksiyon sıklığı artıyor. Yangın sırasında bir takım zararlı maddeler oluşuyor. Bunlar sağlığı bozuyor. Bozulan en önemli organlardan biri de akciğerlerimiz. Yıkım sırasında asbest gibi, silisyum gibi maddeler akciğere dokunan en önemli parçacıklardan. Bunların etkisiyle akciğerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darlığı ve öksürük ile giden ciddi sıkıntılar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yıldan sonra bir takım problemler olabilir. Asbeste bağlı akciğerde plaklar oluşabilir, sıvı oluşabilir. Akciğer zarından kaynaklanan kanserler de asbestli hastalarda zaman içinde gözükebilir. Bu kişilerin takip edilmesi gerekebilir. Yıkım sırasında oluşan parçacıkların, 10 mikrondan küçük olanların akciğere girme ihtimali vardır. Asbest liflerini bir dikiş iğnesine benzetebiliriz. İnce uzun liflerdir. Bunlar akciğere saplanıp, yok edilemedikleri için sürekli iltihap reaksiyonu oluşturup zaman içinde kanserleşmeye neden olurlar” dedi.



“Yangın sırasında kimyasal maddelerin yanması ve akciğere ulaşması akciğere hasar verebilir”


Ayrıca yangın durumlarında akciğer sağlığına ilişkin oluşabilecek riskler hakkında konuşan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yangın sırasında hem bir takım kimyasal maddelerin yanması ve havaya karışması ve akciğere ulaşması, akciğere hasar verebilir. Hem de havanın sıcaklığından, sıcak hava solumaktan dolayı akciğerlerde aynı ciltte gördüğümüz gibi yanıklar meydana gelebilir. Ortam kapalı ise karbonmonoksit zehirlenmesi de görülebilir” diye konuştu.



“İlaçların zamanında alınmasına öncelik verilmesi Ramazan ayında dikkate alınmalıdır”


Prof. Dr. Karakurt, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde KOAH hastalarına ve solunum yetmezliği yaşayanlara da tavsiyelerde bulundu. Karakurt, “Solunum yetmezliğinin en büyük kısmı sigaraya bağlı kronik akciğer hastalığından, yani KOAH’tan olmaktadır. Eğer sigara bırakılırsa KOAH’ın da çok az olabileceğini varsayabiliriz. Ama bugün DSÖ verilerine göre bütün dünyada insanları öldüren 3’üncü sıklıktaki hastalık KOAH’tır. Solunum yetmezliği olan hastalarda oksijen alımı ve karbondioksit atımında sıkıntı vardır. Bunlar ilaçlarla ve yardımcı araçlarla giderilmeye çalışılır. İlaçların yanı sıra fiziksel aktivite de çok önemlidir. Özellikle kasların aktif olması için fizik tedavi şart. Hastanın oksijenle olabildiğince yürümesini öneririz. Ramazan da yaklaşıyor. Ramazan içerisinde yeme içmenin biraz gün içinde yayılımının dengesiz olması organizmayı sarsabilir. İlaçların da zamanında alınması elzem olduğu için ilaçların zamanında alınmasına öncelik verilmesi Ramazan ayında dikkate alınmalıdır. Hastalarımız ilaçları aksattığında tabii ki şikayetleri artacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Telekom’dan mobil ve fiberde güçlü büyüme Türk Telekom, 2024 yılı üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024’ün üçüncü çeyreğinde konsolide gelirlerini yıllık bazda yüzde 15,9 artışla 40,4 milyar TL’ye yükseltti. Türk Telekom, 2024 yılı üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Yılın üçüncü çeyreğinde güçlü performansıyla konsolide gelirleri yıllık bazda yüzde 15,9 artışla 40,4 milyar TL’ye yükselen Türk Telekom’un, FAVÖK’ü yılık bazda yüzde 30,8 artışla yüzde 40,8 marjla 16,5 milyar TL’ye ulaştı. Şirketin 2024 üçüncü çeyreğinde net karı 1,1 milyar TL oldu. Şirketin 2024 üçüncü çeyrek itibarıyla toplam abone sayısı 53,2 milyon olurken, Türkiye’nin her köşesinde yüksek hızlı internet sunma amacıyla sürdürdüğü çalışmaların sonucunda, fiber ağının uzunluğu 459 bin kilometreye yükseldi. 2024 ikinci çeyrek itibarıyla 32,4 milyon haneyi kapsayan fiber ağ, 2024 üçüncü çeyreğinde 32,7 milyon hane kapsamasına ulaştı. 2024 yılı üçüncü çeyreğine dair finansal ve operasyonel sonuçlarını değerlendiren Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Beklediğimiz üzere üçüncü çeyrek pek çok temel performans göstergesinin zirve yaptığı olağanüstü bir dönem oldu. Gelir büyümesinde öngördüğümüz hızlanma ile birlikte FAVÖK ve nakit akışı üretimi önemli ölçüde arttı. Sabit internet ve mobil, üçüncü çeyrekte operasyonel gelirin yüzde 74,5’ini oluşturdu” dedi. Önal, “Üçüncü çeyrekte sabit ses segmenti dışındaki tüm iş kollarımız, makroekonomik ve diğer zorlukların üstesinden gelmek üzere hayata geçirdiğimiz stratejilerin meyvelerini vermesi ve olumlu etkilerini hissettiğimiz yüksek sezon sayesinde reel gelir büyümesi kaydetti. Bu nedenle, daha önce 36-38% olan FAVÖK marjı öngörümüzü yüzde 38 olarak güncelliyoruz. Yıl sonuna hızla yaklaşırken, şirket için en az 2024 kadar heyecanlı olacağına inandığımız gelecek yıla hazırlanıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki konumumuzu daha da güçlendirmek, müşteri deneyimini artırmak ve güçlü finansal performansımızı korumak, yatırımlarımıza devam etmek, değişmez odaklarımız olacak” şeklinde konuştu. “Mobilde 27 milyon aboneye ulaştık” Uzun zamandır izledikleri stratejinin sonucu olarak mobilde yine üstün bir performans sergilediklerini vurgulayan Ümit Önal, “Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımız ve doğru yatırımlarla büyümeye devam eden mobil segmentte bu çeyrekte de kayda değer sonuçlar elde ettik. 651 bin net abone kazanan mobil segment toplamda 27 milyonluk bir müşteri kitlesine ulaştı. Faturalı segment önceki iki çeyrekteki güçlü performansını aşarak 568 bin net abone kazandı. Tarihi rekorunu tazeleyen faturalı segment son on iki aylık net abone kazanımında ilk kez toplamda 2 milyonu aştı. Kapsama ve kapasite olarak mobildeki konumumuzu günden güne güçlendirmeye devam ediyoruz. 4.5G ihalesi sonrası frekans sahipliğimizi 3 katına çıkardık. Hız için önemli olan abone başı frekansta ve 5G için de kritik öneme sahip 1800 Mhz frekans sahipliğinde pazar lideriyiz. Temmuz ayında elde ettiğimiz tarihi yüksek aylık net abone kazanımı sayesinde üçüncü çeyrekte MNT pazarındaki liderliğimizi sürdürdük, bu anlamda en çok tercih edilen operatör olduk. Uzun yıllardır yaptığımız yatırımların ve elde ettiğimiz birikiminin bir sonucu olan bu kazanımlarla, mobil iş kolumuzu daha da büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin 81 ilini uçtan uca bağlayan fiber ağımızın gücünü mobile yansıtarak Fiber Mobilite çağını başlattığımız bu dönemde güçlü büyüme ivmemizi sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi. Sabit genişbanttaki fiber abone oranı yüzde 90’a yaklaştı Herkes için erişilebilir yüksek hızda internet için Türkiye’nin her köşesini fiber ağlarla ördüklerine dikkat çeken Ümit Önal, “Sabit genişbant tabanı üçüncü çeyrekte 59 bin net abone kazanımıyla 15,3 milyona, fiber abone tabanı ise 219 bin net abone kazanımıyla 13,4 milyona ulaştı. Fiberdeki gücünü mobile aktararak Fiber Mobilite çağını başlatan Türk Telekom’un, fibere bağlı LTE mobil baz istasyonu oranı ise yüzde 53’e yükseldi. FTTC abone sayımız 8,5 milyon olurken, FTTH/B abone sayımız 4,9 milyona yükseldi. Geçen yıl yüzde 83,3 olan fiber abonelerimizin toplam sabit genişbant aboneleri içindeki payı yüzde 87,9’a yükseldi. İkinci çeyrekte 449 bin km olan fiber ağ uzunluğumuz 459 bin km’ye yükseldi. İkinci çeyrekte 32,4 milyon haneyi kapsayan fiber ağ üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 32,7 milyon haneyi kapsar duruma geldi. FTTC hane kapsaması 19,9 milyon olurken, FTTH/B hane kapsaması 12,8 milyona yükseldi. Dijital geleceğin inşası için Türkiye’nin her köşesinde fiber yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz” diye konuştu. Sürekli yenilenen ürün ve hizmetlerle siber güvenlik alanında müşterilerine dünya standartlarında çözümler sunduklarını belirten Önal, “Türkiye’nin en geniş koruma kapasitesine sahip olan Türk Telekom Siber Güvenlik Merkezi’nde, 250’den fazla alanında uzman mühendisle müşterilerimize destek veriyoruz. Bu alandaki liderliğimizi uluslararası tescillerle de kanıtladık. Sertifikasyon kuruluşu CREST tarafından siber güvenlik alanında üç başlıkta akredite edilen Türkiye’deki tek kurumuz. Ayrıca yerli ve milli ürün kullanma vizyonu ile ürünlerin yerlileştirilmesi konusunda kararlı çalışmalarımız sürüyor. Siber güvenlik alanında 2018’de yüzde 26 olan yerli ve milli çözümlerle ikame oranını, 2023 itibarıyla yüzde 65’e yükselttik. Verinin iletilmesi, saklanması ve korunması aşamalarının tümünde müşterilerimize yüksek standartlarda çözümler sunmaya, yerli ekosistemi destekleyerek ürün portföyümüzü zenginleştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Daha yeşil bir gelecek için yenilikçi ve çevreci teknolojiler Önal, “Türkiye genelinde hem fiber hem de mobil teknolojilere hız kesmeden yaptığımız yatırımlarla ülkemizin dijital dönüşümünde öncü rol üstleniyoruz. Türkiye’nin dijital geleceğini inşa ederken, yarınlara daha iyi dünya hazırlamak hedefiyle Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu çalışmalar yürütüyoruz. 2023 yılı itibarıyla enerji verimliliği projelerimiz sayesinde 47 GWh enerji tasarrufu sağlarken, yenilenebilir enerji sistemlerimizin toplam gücünü 4,3 MW’a çıkardık. 405,8 MWe kurulu güç kapasite izni ile yenilenebilir enerji yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Bu kapasite 2023 yılı elektrik tüketimimizin yüzde 65’ini karşılayacak seviyede. 2023 itibarıyla emisyonlarımızı yüzde 22 oranında azalttık. Bu yıl ilk kez yayınladığımız Entegre Faaliyet Raporu ile sürdürülebilirlik stratejilerimizin çevresel etki, toplumsal fayda, dijital eşitlik ve ekonomiye olan katkılarını da ortaya koyduk. Tüm emisyon hesaplamaları bağımsız bir üçüncü tarafça doğrulandı. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı yüzde 45 oranında azaltmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla tüm faaliyet alanlarımızda değer oluşturmaya odaklanıyoruz. Dijital dönüşümün her alanında sürdürülebilirlik ilkesini benimseyerek, gelecek nesillere daha yeşil bir dünya emanet etmek istiyoruz” dedi.
Adıyaman Kızılin iskelesi hizmete girdi Adıyaman’ın Besni Kaymakamı Çağlar Partal, Kızılin Merinos İskele bölgesinde düzenleme çalışmaları ve devam eden kamp alanında incelemelerde bulundu. Kızılin bölgesinde incelemelerde bulunan Kaymakam Partal, yapımı tamamlanan iskele ve kafelerin hizmet vermeye başladığını vurguladı. Kızılin’in bir turizm bölgesi olduğunu ve herkesi beklediklerini dile getiren Kaymakam Partal, “Kızılin Merinos İskelemizin İnşaatını tamamladık. İskelemizle birlikte kafemizi de hizmete açtık. Bölgeye yoğun bir ilginin olduğunu gözlemliyoruz. Kızılin Fırat’la birlikte gerek büyüleyici doğası gerekse tarihi yapıları ile bizlere turizm alanında büyük fırsatlar sunuyor. İskele bölgenin önemli bir turizm ürünü olması noktasında büyük bir adım oldu. İskele ile birlikte il Özel idaremizce Besni‘den bu bölgeye gelen yolun standartları da yükseltildi. Turizmin gelişmesi için tesislerimizin ve gelen turiste belli bir konfor alanı oluşturmanın önemini görüyoruz. Kızılin bölgesinin çeşitli faaliyetler ve imkanları birlikte sunulabilen bir alan olmasını hedefliyoruz. Merinos iskele ile birlikte tekne turlarımız konforlu, keyifli bir hale geldi. Bunun yanında kamp alanlarımızın da son düzenlemelerini yaparak burayı doğa severlere açmak istiyoruz. Yine iskelenin yan tarafında bulunan mağaralarda bir restoran projemiz var, proje çalışmaları tamamlanmak üzere. İlkbaharla birlikte özgün lezzetler ile ön plana çıkacak restoranlarımızı da açmış olacağız. Kızılin, tarihi köprü, Merinos İskele tekne turları, mağaralar, kafe, restoran, kamp alanları ve su sporları ile bölgenin yıldızı bir turizm noktası olacak” diye konuştu.
Ankara ASO Başkanı Ardıç: “Beşeri sermayenin çağın gereklerine uygun bir anlayışla donatılması gerekiyor” Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “Değişimlere hızlı adapte olabilmek için kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olan beşeri sermayenin çağın gereklerine uygun bir anlayışla donatılması gerekiyor” dedi. ASO Kağıt Ürünleri ve Baskı İşleri Sanayii Meslek Komitesi, İstanbul Sanayi Odası Basım Yayın Sanayii Meslek Komitesi ve Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) iş birliğiyle “BASEV Mesleki Teknik Eğitimleri” çerçevesinde “Anadolu Matbaaları Eğitimi” düzenlendi. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından ASO Başkanı Ardıç, programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Dünya ekonomisinde yapısal dönüşüm ve hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini ve yatırım süreçleri, üretim teknolojileri ve ticaret ortamının değiştiğini kaydeden Ardıç, “Bu değişimlere hızlı adapte olabilmek için kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olan beşeri sermayenin çağın gereklerine uygun bir anlayışla donatılması gerekiyor. İşgücü piyasasının talep ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve rekabet avantajı oluşturabilmek açısından mesleki bilginin önemi her geçen gün artıyor. Mesleki ve teknik eğitim kapsamında bilgi, beceri ve yetkinlikle donanmış insan kaynağının ekonomik kalkınmanın temel itici gücü olduğu gerçeğini unutmamamız gerekiyor” dedi. Geçen ay İstanbul’da düzenlenen Dünya Odalar Federasyonu Avrupa ve Asya Zirvesi’nde “Küresel Ekonomik Görünüm Anketi” yayımlandığına dikkati çeken Ardıç, bu raporda küresel iş dünyası ve işletmeler için en önemli sorunun nitelikli işgücü eksikliği ile enflasyonun en önemli sorunlar olarak öne çıktığını ve bu durumun sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu hale geldiğini ifade etti. Türkiye olarak insan kaynağını etkin kullanıp rekabet gücünü artırabilmek için eğitim kalitesinin mutlaka yükseltilmesi gerektiğini dile getiren Ardıç, mesleki eğitimin hem ekonominin ihtiyaçları hem de küresel rekabet ve teknolojideki değişimlerin dikkate alınarak planlanması gerektiğini vurguladı. “Katma değerli üretim yapmak istiyorsak mutlaka kalifiye iş gücünü sağlamamız gerekiyor” BASEV Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir ise, BASEV’e yeni bir misyon getirdiklerini söyleyerek, "Vakfın sadece İstanbul’un vakfı değil bütün sektörün vakfı olmasını istiyoruz. Ankara bizim için çok önemli. Açılımımıza Ankara ile başladık ama İzmir, Gaziantep ve Konya gibi illerle basım sektörü olarak bir arada olursak temsil gücümüz o kadar artar. Baktığımız zaman sorunlarımız ortak, en büyük sorunlarımızdan bir tanesi de kalifiye iş gücü. Katma değerli üretim yapmak istiyorsak mutlaka kalifiye iş gücünü sağlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. ASO 08 Kağıt Ürünleri ve Baskı İşleri Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Beste Rodoslu da BASEV ile birlikte Ankara’da iki liseyi ziyaret ettiklerini belirterek, “Öğrencilerin sadece sektörel gelişimini değil, aynı zamanda kişisel gelişimleri için de neler yapılabileceğini ele aldık. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bugünün öğrencileri yarının anne ve babaları olacaklar, oy verenleri olacaklar. Dolayısıyla kişisel gelişimleri çok önemli. O yüzden sergiler, müzeler olsun, tiyatrolara gidelim ve aynı zamanda toplum içerisinde beşeri olarak da onlarla birlikte olmaya dair projeler yapalım” diye konuştu.
İstanbul Biz Şişli, “Zamanın İzinde” temasıyla kasım ayında dopdolu Şişli Belediyesi’nin ilçedeki kültürel çeşitliliğin birleştirici gücünü vurgulamak amacıyla hayata geçirdiği “Biz Şişli” etkinlik dizisi, kasım ayında da birbirinden özel etkinliklerle devam ediyor. Etkinlikler çerçevesinde ücretsiz şekilde gerçekleşecek tiyatro, film, konser, atölye, kültür turu ve söyleşilerle Şişlililer, kasım ayında kültür sanata doyacak. Kasım ayı etkinlikleri yarın, “Kim Var Orada? Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” tiyatro oyunuyla başlayacak. Şişli Belediyesi çok dilli, çok kültürlü ve çok dinli yapısıyla kentin tarihi dokusunu, çok kültürlü mirasını ve birlikte yaşama deneyimini tanıtmak hedefiyle 1 Eylül’de “Biz Şişli” etkinlik dizisini başlattı. 2025 yılı Haziran ayına kadar her ay farklı bir temayla gerçekleşecek Biz Şişli, özel etkinliklerle vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. “Zamanın İzinde” Şişli’nin kendine özgü kozmopolit yapısını, tarihi ve kültürel zenginliklerini dünden bugüne, bugünden yarına taşımayı amaçlayan Biz Şişli’nin kasım ayı etkinlikleri, “Zamanın İzinde” temasıyla gerçekleşecek. Etkinlikler kapsamında; tiyatro, film, konser, atölye, kültür turu ve söyleşiler, ücretsiz şekilde sanatseverlerle buluşacak. Tiyatro: “Kim Var Orada? Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” Biz Şişli’nin kasım ayı etkinlik dizisi; 8 Kasım’da, “Kim Var Orada? Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” oyunuyla başlayacak. Tiyatroseverler, BGST (Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu) Tiyatro’nun sahneye taşıdığı “Kim Var Orada? Muhsin Bey’in Son Hamlet’i” oyunuyla tiyatronun köklerine ve usta oyuncu, rejisör, yönetici ve yapımcı Muhsin Ertuğrul’un belleğine yolculuk yapacak. Atölye: Hafızayı İşlemek Atölyesi İnsan Hakları Akademisi ve Friedrich Naumann Vakfı iş birliğiyle hazırlanan Hafızayı İşlemek Atölyesi, 12 Kasım’da geçmişten günümüze insan haklarına dair izler bırakacak. Atölye kapsamında, Şişli’de çekilmiş fotoğraflar üzerinden insan hakları temalı bir çalışma yapılacak. Söyleşi: Deniz Kızı Eftalya’nın Yaşam Öyküsüne Feminist Bir Bakış Etnomüzikolog Evrim Hikmet Öğüt, ‘Deniz Kızı Eftalya’ olarak anılan Rum vokalist Athanasia Yeorgiadu’nun büyüleyici yaşam öyküsüne feminist bir perspektiften bakıyor. 14 Kasım’da gerçekleştirilecek söyleşide Eftalya’nın yaşamını, müzik dünyasındaki yerini ve kadın müzisyen olarak dönemin zorluklarına karşı verdiği mücadeleyi bütüncül bir gözle değerlendiriyor. Tur: Zamanın İzinde Şişli Hafıza Turu İstanbul Tükenmeden ekibinin danışmanlığı ve Aleksandır Masev rehberliğinde, 19 Kasım’da Şişli’nin çok kültürlü tarihini ve iz bırakan durakları keşfeden bir zaman yolculuğuna çıkılıyor. Hafıza turunun durakları arasında Bulgar Eksarhanesi, Şişli Camii, Mongeri Evi, Tatavla’nın Lezzet Durakları, Feriköy Spor Kulübü ve Aya Dimitri Kilisesi yer alıyor.