GENEL - 14 Ocak 2023 Cumartesi 14:07

Güney Asya’nın durumu ve geleceği Bağcılar’da ele alındı

A
A
A
Güney Asya’nın durumu ve geleceği Bağcılar’da ele alındı

Bağcılar Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen Yeniden Güney Asya Girişimi "Güney Asya Ülke Analizleri" sempozyumunda; siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler ve alanında uzman isimler hem Güney Asya bölgesinin önemine dikkat çekti hem de Türkiye’yle ilişkileri üzerinde durdu.

Bağcılar Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen Yeniden Güney Asya Girişimi "Güney Asya Ülke Analizleri" sempozyumunda; siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler ve alanında uzman isimler hem Güney Asya bölgesinin önemine dikkat çekti hem de Türkiye’yle ilişkileri üzerinde durdu. Programda, Afganistan ve Pakistan başkonsolosları da ülkelerindeki sorunlara değindi.


Bağcılar Belediyesi, Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) iş birliğiyle Yeniden Güney Asya Girişimi "Güney Asya Ülke Analizleri" sempozyumu düzenlendi.


Sempozyumda, protokol konuşmalarının ardından oturuma geçildi. GASAM YİK Başkanı Lokman Ayva’nın moderatörlüğünde yapılan oturumda; öğretim üyeleri Prof. Dr. İsmail Ermağan, Doç. Dr. Ömer Aslan, Dr. Hayati Ünlü ve Gazeteci-Yazar Turan Kışlakçı sahnede yerini aldı. Panelistler, Afganistan, Bangladeş, Butan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan ve Sri Lanka’yı içeren Güney Asya ülkelerindeki gelişmeleri derinlemesine ele aldı. Bunun yanında dünyanın jeostratejik, jeopolitik ve jeoekonomik merkezlerinden biri haline gelen bölgenin sahip olduğu kritik önem vurgulandı. Sempozyumda, "Türkiye’nin, halklarıyla köklü dostluk bağlarının bulunduğu bu ülkelerle ilişkileri ve iş birliğinin gelişmesi; bölgesel barış, istikrar ve iş birliğine önemli katkı sağlamaktadır" görüşü dile getirildi.



"Güç ve zenginliğin batıdan doğuya kaydığı bir bölge"


Türkiye-Pakistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı’nı da yürüten Ali Şahin, Türkiye’nin jeopolitik konumunun önemini anlatarak başladığı konuşmasında, şunları söyledi:


"Yüz yıl boyunca Türkiye hep Batı eksenli bir politika ortaya koydu. Bu bakış maalesef ki bize kuzeyimizde, doğumuzda ve güneyimizde birçok şeyi de kaybettirdi. Biraz da bunun farkında olarak 2004 yılında ülkemizin Güney Asya politikalarına yön verebilmek, o bölge ülkeleriyle ülkemizin ilişkilerini derinleştirebilmek, hak ettiği noktalara taşıyabilmek ve bölgesel ilişkileri, kalkınmaları desteklemek adına GASAM’ı vücuda geçirdik. Güney Asya, olağanüstü bir bölge. Dünya nüfusunun dörtte birini barındıran bir bölge. Aynı zamanda Türkiye ile kadim kültürel bağları olan bir bölge. Bölge aynı zamanda büyük bir ekonomik gelişim içerisinde küresel ölçekte özelikle çift kutuplu dünyanın yerini bölgesel güçlere, bölgeselleşmeye bıraktığı bir süreçte Güney Asya’nın ümit vaat eden, büyüyen güç ve zenginliğin batıdan doğaya kaydığı bir bölge olarak karşımıza çıkıyor."



"Bağcılar, gönül coğrafyasının bir mozaiğini oluşturuyor"


Programın daha iyi bir dünya çabasına katkı sunacağını belirten AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nur Kabaktepe ise, "Cumhurbaşkanı’mızın ifade ettiği, dünyanın 5’ten büyük olduğu ve daha adil bir dünya kurmanın mümkün olduğu inancını ve iradesini hiçbir zaman kaybetmeden, bu ve benzeri çalışmaların temel parametresi kılmak lazım" dedi.



"Bağlar’ımızı her zaman koruduk"


Bağcılar’ın Anadolu’daki bütün şehirlerden gelen fertlerin toplandığı bir ilçe olduğunu söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, "Türkiye’mizin mozaiği, aynı zamanda Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar uzanan bölgeden gelen vatandaşlarımızın yaşadığı bir ilçeyiz. Bu açıdan hem ülke içinde hem gönül coğrafyası özelinde bir mozaiği oluşturuyoruz. Belediyemizin kuruluşundan bu yana gönül coğrafyamızla yakın ilişkilere devam ettik. Bağlarımızı her zaman koruduk. Biz de göreve geldiğimizden bu yana bu geleneği daha ileri noktalar taşıma gayreti içinde olduk" diye konuştu. Özdemir, belediye olarak Güney Asya başta olmak üzere yurt dışına yönelik yapılan çalışmaları anlattı.



"Afganistan’da kadınlar eğitimden mahrum bırakılıyor"


Ülkesindeki sıkıntıları dile getiren Afganistan İstanbul Başkonsolosu Mohammad Amin Yaqoubi ise şöyle konuştu:


"Afganistan jeopolitik açıdan önemli olduğu gibi, demografik açıdan da Asya kıtasının aynası gibidir. Asya kıtasında yaşayan bütün kültürlerin hemen hemen hepsi Afganistan’da yaşamaktadır. Allah’ın ilk emri ’Oku’ fakat bugün Afganistan’da hakim güç, kızların okula gitmesini yasaklamakta ve ülkenin yüzde 50 nüfusunu oluşturan kadınlar temel hakları olan eğitimden mahrum bırakılmaktadır. Dindar Afganistan’ın inancında ve kültüründe yeri olmayan bu uygulamayı, dünya sadece kınamak dışında hiçbir şey yapmamaktadır. Bu karanlık günler yakında sona erecektir. Allah’ın izniyle Afganistan halkı aydınlığa kavuşacaktır."


Bağcılar Belediyesi Başkanlık Sahnesi’nde gerçekleştirilen programa; AK Parti Gaziantep Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ali Şahin, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Afganistan İstanbul Başkonsolosu Mohammad Amin Yaqoubi, Pakistan İstanbul Başkonsolosu Danish Mahmood, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz, GASAM Başkanı Cemal Demir ile ilçe sakinleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alex de Souza: "Kafamdaki yansıtmak istediğim oyunun şu anda yüzdelik kısmı çok düşük" Antalyaspor Teknik Direktörü Alex de Souza, Süper Lig’in ilk yarısını değerlendirdiği basın toplantısında, “Kafamdaki yansıtmak istediğim oyunun şu anda yüzdelik kısmı çok düşük. Yansıtmak istediğim oyuna ait karakterdeki oyuncular şu an bizim takımımızda bulunmuyor" dedi. Antalyaspor Teknik Direktörü Alex de Souza, Atilla Vehbi Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, Süper Lig’in ilk yarısını ve takımın genel performansını değerlendirdi. Sezona dair açıklamalar yapan Brezilyalı teknik direktör, takımdaki eksikliklere ve transfer zorluklarına dikkat çekti. “İstediğim oyuncular kadroda yok” Alex de Souza, hayalindeki futbol anlayışını sahaya yansıtamadığını ifade ederek, takımda hızlı bir oyuncu bulunmamasını örnek gösterdi. Alex, “Kafamdaki yansıtmak istediğim oyunun şu an da yüzdelik kısmı çok düşük. Bunun sebebini de şöyle açıklayabilirim; yansıtmak istediğim oyuna ait karakterdeki oyuncular şu an bizim takımımızda bulunmuyor. Örneğin, hızlı bir oyuncu söylemek istersek; takımımızda hızlı bir oyuncu yok şu an, hızlı karakterde bir oyuncu yok. Kanat oyuncularımız hızlı karakterde değiller. Son maçta sol kanatta Van de Streek oynadı ama ne hızlı bir oyuncu ne de doğal bir sol kanat. Bu, oyunumu yansıtmamı zorlaştırıyor. Sezon başında 6 numara pozisyonunda da eksiklik vardı. Bu ihtiyacı yönetime bildirdik ve Petrusenko transfer edildi. Ancak genel olarak, elimizdeki oyunculardan en iyi şekilde faydalanmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Transfer kısıtlamaları ve finansal zorluklar Kulübün transfer yasağı ve mali sorunlarına da değinen Alex, yeni transferler yapmanın zorluğuna vurgu yaparak, şu ifadelere yer verdi: “Kulübün finansal problemleri ve transfer yasağıyla yüzleşiyoruz. Benim istediğim oyunculardan sadece Thalisson transfer edildi. Geri kalan transferler kulüp yönetiminin kararları doğrultusunda yapıldı. Önümüzdeki süreçte mevcut oyuncularla en iyi şekilde çalışmaya devam edeceğiz.” “Hedefim agresif ve hızlı bir takım” Souza, ideal oyun felsefesini ise şu sözlerle anlattı: “Hızlı top çalan, bu topları kontrollü bir şekilde oyuna sokan ve defans arkasına etkili koşular yapabilen bir takım hayal ediyorum. Agresif bir oyun tarzı benim hedefim. Ancak şu an bu idealimden oldukça uzaktayız. Bunun nedeni, elimizde bu karakterde oyuncuların bulunmaması.” Sezona zorlu başlangıç Ligin ilk haftalarında yaşadığı sıkıntılara değinen Alex de Souza, savunma hatalarının altını çizerek, “Başakşehir ve Beşiktaş maçlarında toplam 9 gol yedik. Bu süreçte defans hattımızda ciddi sıkıntılar yaşadık. Ancak sonrasında çalışmalarımızla savunmamızı toparladık. Amacım, bireysel ve takım olarak maksimum performansı sahaya yansıtmak” diye konuştu. “Hoca olmak daha zor” Futbolculuk ve teknik direktörlük arasındaki farklardan bahseden Alex, teknik direktörlüğün çok daha zor olduğunu vurgulayarak, “Bunu karşılaştırmaya bile değmez, hoca olmak çok daha zor. Futbolcuyken sadece kendimden sorumluydum. Teknik direktör olarak ise 25 oyuncunun sorumluluğunu taşıyorum. Her oyuncunun mutluluğuyla, performansıyla ilgilenmek zorundayım” ifadelerini kullandı. İstifa çağrılarına yanıt İlk haftalarda taraftarların istifa çağrılarıyla karşılaşan Alex, “Buraya iki yıllık bir sözleşmeyle geldim. Görevimin sonuna kadar devam etmek istiyorum. Taraftarlar kaybedilen maçlarda teknik direktörü istifaya çağırabilir, bunu anlayışla karşılıyorum. Benim görevim, onları her zaman memnun etmeye çalışmak” dedi. “Eyüpspor maçına odaklandık” Sezonun ilk yarısında üç maçlarının kaldığını belirten Alex, odaklarının Eyüpspor maçı olduğunu söyleyerek, “Önümüzde 3 maçlık periyot var. Eyüpspor, Kocaelispor ve Trabzonspor maçları. Bu 3 maçtan alınabilecek 9 puan var. Eğer ben 9’da 0 puan alırsam, yönetim beni gönderebilir ve benim birkaç ay sonrasını düşünmemin hiçbir anlamı olmaz. Şu anda en yakın Eyüpspor’u düşünüyorum ve oraya çalışıyorum. Alanyaspor maçını hatırlayın. Devreye 1-0 geride girmiştik. Eğer o maçı çeviremeseydik, muhtemelen bugün burada oturuyor olamazdım. Bir teknik direktörün başından bunlar geçebiliyor. Bu sadece benimle ilgili değil, herhangi bir teknik direktörün geçirebileceği süreçler” şeklinde konuştu.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "CHP iktidarda olsa Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olsa ekonomiyi nasıl yöneteceğini de biliyor, Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor” dedi. CHP Genel Başkanı Özel, Parti Meclisi toplantısının açılışında konuştu. 2024 yılının son Parti Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Özel, Parti Meclisinde geçirilen yılın 31 Mart tarihinde parti teşkilatı, adaylar, milletvekili grubu, cumhuriyet tarihinin ikinci yüzyılındaki ilk yerel seçimlerinde başaracaklarına dair verdikleri sözü tutmanın mutluluğunu konuşacaklarını söyledi. “200 milyar dolar bütün emeklilere 100 yıl yetecek para” Toplantıda ayrıca, dış politikayı ve Suriye’deki gelişmeleri değerlendireceklerini aktaran Özel, “Suriye çok önemli bir gündem. 13 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapmış olduğu tüm uyarılara ve 13 yıl boyunca her gün haklı çıkmasına rağmen birileri 13 yılın sonunda ortaya çıkan tablodan kendilerinin haklı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin haksız çıktığını iddia ediyor. Tablo şu; Türkiye’de 4,5 milyon sığınmacı yaşıyor, 900 bin Suriyeli bebek doğdu, 283 şehit verdik ve bugüne kadar bize maliyeti 200 milyar dolar. O 200 milyar dolar, bütün emeklilere hak ettikleri maaşı 100 yıl verecek kadar para, bir yıl verecek kadar paranın 100 katı ve maliyetin büyüğü şimdi geliyor. Bundan sonra daha büyük maliyetlerle karşılaşacağız” dedi. “2024’ün en kötü fotoğrafı; Von der Leyen’in Erdoğan’la Türkiye’de çektirdiği fotoğraftır” CHP olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan görüşte olduklarını dile getiren özel şu ifadelere yer verdi: “Suriye’de demokratik bir rejim inşasını savunan, bu demokrasinin Suriye’de Kürtleri de Türkmenleri de Arapları da Alevileri de Sünnileri de kucaklamasını savunan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin artık bir askerinin daha burnunun kanamaması gerektiğini hatırlatan ve Türkiye’deki sığınmacıları bir an önce ülkelerine göndermenin takviminin planlanmasını savunan bir çizgideyiz. Bu takvim içinde çok paraya ihtiyaç olacak. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, mensubu olduğumuz uluslararası kuruluşlar ve sözümüzün geçtiği her yerde bu konuya katkı sağlamaya hazırız. Çünkü hem Avrupa hem dünya, bu sığınmacı meselesi için elini taşın altına koymaya değil ama elini cebine atmaya hazır. Maalesef 2024’ün en kötü fotoğrafı; Von der Leyen’in Erdoğan’la Türkiye’de çektirdiği fotoğraftır. Geçmiş karşımıza ‘1 milyar euro daha verelim de sığınmacılar burada kalmaya devam etsinler’ diyorlar. Kendileri, ‘Kapıları kapadık, artık başvuru almayacağız. Türkiye’ye gelen gelsin, kalan kalsın’ diyorlar. Maalesef bizimki de çıkmış, o lafı söyledikten sonra ona orada dönüp de bir şey söyleyeceğine, resmen ‘6 milyar vermiştik. Bu kadar sığınmacıyı başınıza dert etmiştik’ yerine 1 milyarı daha atıyor böyle oradan, önüne atıyor Erdoğan’ın. Bundan ben utanıyorum, biz utanıyoruz, Erdoğan utanmıyor.” “CHP iktidarda olsa Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor” Suriye’nin kalkınması için küresel çapta birlikte hareket edilmesi gerektiğini aktaran Özel, “Elini taşın altına sokmayan dünya, elini cebine sokmaya hazır ve burada 1 milyara fit olmak gibi işler değil Suriye’nin hızla askeri istikrarını, siyasi istikrarını sağlayıp, ekonomik istikrarı için orada ne yapılması gerekiyorsa başta Avrupa Birliği olmak üzere dünya ile birlikte yapmak lazım. Biz işin bu kısmına katkı vermeye, umulanın çok ötesinde katkı vermeye hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olsa ekonomiyi nasıl yöneteceğini de biliyor, Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor. Dünyadaki bütün temaslarımızda da aslında bizim önerimizin dört başı mamur tekliflerimizin karşılık bulduğu ama Türkiye’den böyle taleplerin değil de bildiğiniz koyun pazarlıklarının geldiği görülüyor. Asgari ücret tespit komisyonunda Türk-İş’in masaya oturmadığını hatırlatan Özel, “O gece TÜRK-İŞ o masaya gitmedi. 50 yıldır en çok üyesi olan sendikaya açık olan o masaya. Çünkü işverenle devlet anlaşmış, dediği asgari ücreti dayatıyor. Ertesi gün de bu görüşmelerden bundan sonra tamamen çekilme kararı aldı. Hiç katılmayacağını açıkladı. Bunu çok olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim. Hemen MYK’mızı topladık, hemen Meclis Grubumuzu bu salonda Meclis’e gitmeyip ‘Madem asgari ücret 30, altında yokuz’ diyoruz, ‘Bugün Meclis’te yokuz, bu işi konuşuyoruz’ dedik ve buraya geldik. Sonra benim de dahil olduğum milletvekili grubumuz Ankara’da onlarca merkeze dağıldık ve binlerce kişiyle o gün ilk teması kurduk. Ardından da TÜRK-İŞ’i, HAK-İŞ’i ve zoom toplantısıyla da DİSK’i ziyaret ederek, kurmaylarımızla birlikte bu meseleyi konuştuk” ifadelerine yer verdi. “Meydandan sesi yükseltip mücadelenin ateşini yakacağız” Ankara’da Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek Asgari Ücret Mitingi’ne kitlesel katılım sağlama kararı aldıklarını ve tüm emekçileri davet eden Özel şöyle konuştu: “Son bir kez şu çağrıyı yaparak bitirmek isterim. Biz yarın Tandoğan Meydanı’nda saat 13’te sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu, 66 örgüt olarak başlayıp, 167 örgütün katılımına son üç günde hızla çıkmış olan sivil inisiyatife destek vererek o miting meydanına gideceğiz. Düzenleyiciler bize de konuşma imkanı verdiler. Mitingde konuşma yapacağım. O mitingde sözümüze değer veren herkesi, sadece Cumhuriyet Halk Partilileri değil, ‘Asgari ücretle geçinilemiyor, bu maaşlarla emekliler geçinemiyor’ diyen herkesi, asgari ücretlileri, emeklileri ve itiraz eden herkesi, bütün esnafları, bütün çiftçileri davet ediyoruz. Yarın o meydandan sesi yükseltip mücadelenin ateşini yakacağız. 2025 yılını, hakkı yenenlerin hakkını yiyenlerden hesap soracağı, mücadele edeceği; martta asgari ücrete zam alabilmek için mücadele edeceği, temmuz zammı için mücadele edeceği, üretimden gelen güçlerini kullanan işçiler sendikaları ile birlikte bunu ortaya koyduklarında Türkiye’de bütün akışın değişeceği bir 2025’i umut ediyoruz.”