GENEL - 17 Haziran 2022 Cuma 09:30

Kuştepe’de rap rüzgarı: Kaymakam, belediye başkanı ve emniyet müdürleri çocuklarla şarkı söyledi

A
A
A
Kuştepe’de rap rüzgarı: Kaymakam, belediye başkanı ve emniyet müdürleri çocuklarla şarkı söyledi

Şişli Kuştepe’de “Ses Ver Hayata Emniyetli Yarınlara“ projesi çerçevesinde bir okulda program düzenlendi.

Şişli Kuştepe’de “Ses Ver Hayata Emniyetli Yarınlara“ projesi çerçevesinde bir okulda program düzenlendi. Okul öğrencilerinden oluşan koro tarafından şarkı ve türkülerin söylendiği etkinlikte eğlenceli anlar yaşandı. İlçe kaymakamı ve protokol de gösterilere katılarak, çocuklarla birlikte “Hayallerim Emniyette” isimli rap parçasını söyledi. Kaymakam Ahmet Gazi Kaya, projenin önemine dikkat çekerek, “Bu ülkede bir tane bile feda edilecek çocuğumuz yok. Herkesi kucaklamak zorundayız” dedi.



Şişli Kuştepe’de Toplum Destekli Polislik faaliyeti çerçevesinde “Ses Ver Hayata Emniyetli Yarınlara“ çalışması hayata geçirildi. Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Kaymakamlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Belediyesi ve Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği projede, Abdurrahman Köksaloğlu Ortaokulunda bulunan öğrenciler yer aldı. Okuldaki öğrencilerden çocuk korosu ve resim grubu oluşturuldu. Üç aylık bir çalışma sonucunda, okuldaki duvarlar çocuklar tarafından boyandı ve koro konser için hazır hale geldi. Okuldaki Roman öğrencilerin çalışmalarını sergilemeleri için dün saat 17.00’de bir program düzenlendi. Abdurrahman Köksaloğlu Ortaokulunun bahçesinde düzenlenen etkinliğe, Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Şişli ilçesinden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kayhan Ay, Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’nden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Belma Aldemir, Medya-Halkla İlişkiler ve Protokol Şube Müdürü Süleyman Gökdemir, Çocuk Şube Müdürü Özlem Temür, Şişli İlçe Emniyet Müdürü Özay Kayhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sevgi Yücel, Şişli Polis Merkezi Amiri Gaffari Doğan, Kuştepe Mahalle Muhtarı Eyüp Demirkıran, gösteride yer alan çocukların aileleri ve mahalle halkı katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, okul öğrencilerinden oluşan koronun sahneye çıkması ile devam etti. Korodaki öğrenciler, eğitmenleriyle birlikte pek çok parça seslendirdi, izleyenlerden büyük alkış aldı. Daha sonra, polis ağabey ve ablaları da onlara katıldı ve okul bahçesinde eğlenceli anlar yaşandı. Programı büyük bir dikkatle takip eden Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, Kuştepe’de böyle bir projenin gerçekleştirilmiş olmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, bu çocuklara devletin en iyi imkanlarını sağlamak zorunda olduklarını söyledi.



“Bu ülkede bir tane bile feda edilecek çocuğumuz yok, herkesi kucaklamak zorundayız”


Programda konuşan Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, “Özellikle Kuştepe gibi, zamanında ismi daha çok suçla anılan bir yerde, çocuklarımıza devletin her imkanı sağlamak, onların içerisinde bir yetenek, beceri varsa, bunu ortaya çıkartabilmek için devletin hadiseye böyle bir sosyal anlayışla bakarak böyle bir organizasyonu yerine getirmesi çok daha zor bir şey. O yüzden ben, emniyet müdürümüze, çalışanlarına, bütün milli eğitim müdürlüğü teşkilatına ve personellerine teşekkür ediyorum. Bizim bir tane bile feda edilecek çocuğumuz yok bu ülkede. Bizim tane kendi kaderine bırakılacak çocuğumuz da yok. Bütün herkesi kucaklamak zorundayız. Biz bütün çocuklarımıza devletin en iyi imkanlarını sağlayıp hem Rabbimiz hem de büyük Türk milleti adına sevgimizle kucaklamak zorundayız” dedi.



“Şişli modeli örnek bir modeldir”


Kuştepe’de gerçekleştirilen bu projenin son derece önemli olduğunu belirten Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, “Uyuşturucu belasına bulaşmış, yoksullukla boğuşan, bir sürü sıkıntısı olan insanlara böyle bir dönemde devletin şefkatli elinin ulaşması kadar önemli bir şey yoktur. Göreve gelmemden bu yana gerek kaymakamımız, gerek emniyet müdürümüz, gerek İstanbul Valimiz, gerekse diğer kamu görevleriyle, övünerek söylüyorum, Şişli modeli örnek bir modeldir” diye konuştu.



“Bu proje son değil, bir başlangıç”


Bu projenin bir başlangıç olduğunu önümüzdeki yıllarda sürdürmek istediklerini ifade eden Şişli İlçe Emniyet Müdürü Özay Kayhan da, “Burada öncelikle bir çocuk korosu, bir de resim grubu oluşturmak istedik. Çocuk koromuzla yaklaşık 3 aylık bir eğitimimiz oldu. Çok iyi neticeler aldık. Resim grubumuz çok büyük emeklerle duvar resimlerini çıkardı. Çocuklarımızın “Hayallerim Emniyette” sloganı bizim için çok önemli. Bu bir son değil, bu proje bizim için bir başlangıç. Özellikle Roman çocuklarımızın yetenekleri üzerinden bir şeyler yapmaya çalışmıştık. Bu yeteneklerin, geliştiğini, ilerlediğini ve bir gelecek vadettiğini gördük. Bu bizim için çok önemli, çok kıymetli. Önümüzdeki yıl da bugüne kadar edindiğimiz tecrübelerle bunu sürdürmek istiyoruz” şeklinde konuştu.



Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın unutulmadı


Koroda yer alan öğrencilerin yanı sıra, bir polis memuru da sahnede şarkı ve türküler söyledi. Polis memuru, seslendirdiği “Mağusa Limanı” türküsünü, 9 Haziran 2017’de Batman’ın Kozluk ilçesinde terör örgütü PKK’nın saldırısı sonucu şehit olan Şenay Aybüke Yalçın’a ithaf etti. O anlarda okul bahçesinde duygu dolu anlar yaşandı.



Kaymakam ve protokol, çocuklarla rap şarkısı söyledi


Okul korosunun gösterisinin sona ermesinin ardından, Kaymakam Ahmet Gazi Kaya mikrofonu bir kez daha eline aldı. Kaya, çocukların seslendirdiği “Hayallerim Emniyette” isimli rap şarkısını çok beğendiğini ve bir kez daha dinlemek istediğini söyledi. Çocuklar da kaymakamın bu isteğini kırmayarak yeniden sahneye geldi. Kaya, protokolde bulunanları da sahneye davet etti ve hep birlikte rap parçası söylendi. İzleyenler de bu parçaya alkışlarla eşlik etti.



Projeye katılan çocuklara hediyelerinin verilmesinin ardından program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.