KÜLTÜR SANAT - 15 Aralık 2021 Çarşamba 14:17

Türkiye’den çalışmak için Almanya’ya giden Mustafa Gözcü’nün hayatı kaleme alındı

A
A
A
Türkiye’den çalışmak için Almanya’ya giden Mustafa Gözcü’nün hayatı kaleme alındı

Almanya’ya giden ilk gurbetçilerden birisi olan Mustafa Gözcü’nün hayatı belgeselden sonra kaleme de alındı.

Almanya’ya giden ilk gurbetçilerden birisi olan Mustafa Gözcü’nün hayatı belgeselden sonra kaleme de alındı.


Türkiye’den çalışmak maksadıyla Almanya’ya gidilmesinin üzerinden 60 yıl geçti. Çalışmak için Almanya’ya giden ilk isimlerden birisi olan Mustafa Gözcü’nün yaşadıkları ve hayat mücadelesi daha önce belgesel olarak Esra Alkan tarafından “Dağa Taşa İz Bırakan Adam, Mustafa Gözcü” isimli belgesel ile ekranlara taşınmıştı. Yazar belgesel olarak ele aldığı Gözcü’nün hayatını bu sefer kaleme aldı. Kitapta Gözcü’nün hayatının yanı sıra toplumsal hayata etkilerini de okurlarla buluşturdu.


Tek bir kelime Almanca bilmemesine rağmen tamamen kendi iradesi ile kısa zamanda Almanca’yı öğrenen Gözcü, oradaki Türkler’i Alman resmi makamları karşısında da savunan bir isim aynı zamanda. Kendi toplumu için yaptığı daha nice işler var Almanya’da ve Türkiye’de.


“Gerçek yaşanmışlıkların bir kitabı”


Kitabın ortaya çıkışını anlatan Gazeteci Yazar Esra Alkan, “Mustafa Gözcü kendisini bildi bileli hep sorgulayan bir insan olmuş. Kitabın ismi de aslında buradan yola çıkarak ‘Şimdi nasıl çıkarım bu işin içinden’ konuldu. Kitapta Mustafa gözcünün ezelden beri yaptığı ve davranış biçimi olarak artık kemikleşmiş ve kendi olmuş olduğu hallerini sırları var. Mustafa Gözcü çok dolu bir kişilikti. Tamamen gerçek yaşanmış hikayelerinden ortaya çıkan bir kitap” dedi.


“Kitapta babamın hayatından kesitler yer alıyor”


Babasının sürgün hayatını ve gurbette yaşadığı zorlukların kitaba alındığını ve bundan mutluluk duyduğunu dile getiren Gözcü’nün oğlu Mehmet Gözcü, “Kitapta babamın hayatından kesitler yer alıyor. Kendi hayatının dışında toplumsalda düşünen bir insandı. Yaşadığı topraklara her zaman kendini adadı. Bu topraklara sağlık ocağı, kültür evleri yaptı. 2 ülke arasında aslında yapmış olduğu çalışmaları yansıtmaya çalıştı. Önce bir belgesel yapıldı sonrasında ise kendisi kitabının olmasını istedi ve süreç bu şekilde başladı. Çok renkli bir kişilikti babam. Amacı kendisini tanımayanlara tanıtmak ve yaşadıklarını aktarmaktı. Bu amacına da ulaşmış oldu. Balıkesir den başlayan zorunlu bir sürgün hayatı ile Almanya’ya gidiyor. Almanya’ya ilk giden gurbetçilerden birisi babam. 25 yıl burada yaşıyor. Gittiği topraklarda sürekli bir çalışma içerisinde ve orada bir parti kuruyor. Toplumsal hayata dokunmaya çalışıyor. Bu kitapta bu hayatın yaşanmışlıklarını ele alıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’e soğuk hava ve kar yağışı geliyor Eskişehir’de hava sıcaklıklarının yüksek oranda düşmesi ve kar yağışının etkili olması beklenirken, muhtemel riskler konusunda Meteoroloji tarafından uyarı yapıldı. Eskişehir Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi tarafından yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre, bölge genelinde halen mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının pazar gününden itibaren 12 ila 18 derece azalarak mevsim normalleri altına ineceği tahmin ediliyor. Bölgeyi etkilemesi beklenen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle cumartesi günü bölge genelinin yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı yağışlı geçeceği öngörülüyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, akşam saatlerinden sonra ise yükseklerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı değerlendiriliyor. Pazar günü yağışların Bursa’nın doğusu, Bilecik ve Eskişehir çevrelerinde de aralıklı karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Meteoroloji muhtemel risklere karşı vatandaşları uyardı Kuvvetli yağış, fırtına ve kar yağışı ile buzlanma ve don olaylarının sebep olabileceği risklere karşı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından uyarı yapıldı. Ayrıca, söz konusu meteorolojik hadisenin 23-27 Kasım 2024 tarihleri arasında beklendiği belirtildi. Öte yandan, Eskişehir’de hava sıcaklığının eksi 5 ila 1 derece aralığında olacağı ifade edildi.
Ankara Bakan Tekin: “Gelecekte spor liselerimizi tematik hale getirmeye devam edeceğiz” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 22. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışında erken yaşta spor eğitimi verilmesinin önemine dikkat çekerek, spor liselerinin tematik hale getirileceğini bildirdi. Spor Bilimleri Derneği tarafından bu yıl 22’ncisi düzenlenen Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Tekin, Öğretmenler Günü Haftası dolayısıyla Bakanlık olarak bazı etkinlikler planladıklarını dile getirdi. Bakanlık olarak en çok üzerinde durdukları konulardan bir tanesinin spor kültürü ve spor alışkanlıklarının kazandırılması olduğunu belirten Bakan Tekin, Platon’un beden eğitimi ve müziğin eğitimdeki yerine ilişkin sözlerini hatırlatarak, “Kendi bedenine egemen olamayan bir insanın toplumda yöneticilik yapma ihtimali yok. Dolayısıyla spor ve spor eğitimi sadece sporcuların eğitimi anlamında değil, toplumun tamamının bu anlamda hayatını yönlendirmesi açısından çok önemli. Ben bu vesileyle Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem çocuklarımızın gündelik hayatta sportif alışkanlıklar kazanmasını hem de beden eğitimi derslerinin daha verimli, daha işlevsel hale gelmesi için ciddi değişiklikler yaptık” dedi. “Spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız” Bakan Tekin, 2014 yılında proje okul uygulaması başlattıklarını ve sportif eğitim veren okulları tematik hale getirmek istediklerini dile getirdi. Bunun ilk örneklerinden birinin Voleybol Federasyonu ile yürütülen Türkiye Voleybol Lisesi olduğunu kaydeden Tekin, “Türkiye’de özellikle kadın voleybolu ile ilgili yaşanan gelişmelerde MEB ile Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ortaklaşa yürüttüğü bu projenin çok büyük bir yeri var. Benzeri şekilde Türkiye Futbol Federasyonu ile ortak Riva’da ilk örneğini verdik, Futbol Lisesi açtık. Spor liselerimizin büyük çoğunluğu 2014 itibarıyla hemen hemen tamamı genel spor liseleriydi. Dolayısıyla okula atadığımız öğretmen arkadaşlarımızın ilgilerine göre devamlı olmayan bir görünüm arz ediyor. Bunun üzerine biz proje okul formatıyla federasyonlarla bu liseleri tematik hale getirmek istedik. Bu okulların sportif anlamdaki derslerle ilgili müfredatını ilgili federasyonlarla yaptık. Akademik kısmını bakanlıktaki ilgili genel müdürlük ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı, sportif anlamdaki müfredatını da ilgili federasyonlarla ortak yaptık. Bu bence çok önemli bir adımdı. Gelecekte spor liselerimizi bu anlamda tematik hale getirmeye devam edeceğiz. Başka bir başlangıç daha yapıyoruz. İlk örneğini güzel sanatlar liselerimizle beraber yaptık bu yıl. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ile birlikte bir müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesini test ettik. İlk yıldan itibaren tematik spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız. Daha küçük yaşlardan itibaren sportif yeteneklerini çocuklarımızın tespit edip, o yeteneklerine uygun eğitim öğretim almalarını temin edecek bir adım atacağız” dedi. Kongre 24 Kasım tarihlerine kadar sürecek. Kongrenin açılışına Bakan Tekin’in yanı sıra, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal, Spor Bilimleri Derneği Başkanı Fikret Soyer, akademisyenler, öğrenciler ve sporcular katıldı.
Diyarbakır Vali Zorluğlu, öğrencilerle bir araya geldi Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesindeki Gazi Yaşargil İlkokulu’nu ziyaret eden Vali Murat Zorluoğlu, öğretmenlerle bir araya gelerek eğitim sistemindeki gelişmeleri ve öğrencilerin başarıları hakkında görüş alışverişinde bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali ve okul idarecileri tarafından karşılanan Vali Zorluoğlu, okulu gezerek öğrenci, öğretmen ve derslik durumu hakkında detaylı bilgi aldı. Ziyaretin devamında öğretmenler odasında öğretmenlerle bir araya gelen Vali Zorluoğlu, öğretmenlik mesleğinin kutsal bir görev olduğunu vurgulayarak, herkesin hayatında unutulmaz izler bırakan en az bir öğretmeni olduğunu belirtti. Diyarbakır’daki eğitim kalitesinin artırılması için yapılan çalışmalara da değinen Zorluoğlu, "Eğitimde başarı, okul-aile işbirliğiyle mümkündür. Velilerimizin de bu süreçte aktif rol alması gerekiyor. Unutmayalım ki başarı sadece akademik değil, ahlaki ve değerler eğitimini de kapsayan bütüncül bir yaklaşımla elde edilebilir." dedi. Görüşmede öğretmenler ise Vali Murat Zorluoğlu’na ziyaretlerinden dolayı şükranlarını sunarak, eğitim sistemindeki yenilikler hakkında görüşlerini paylaştı. Eğitimciler, özellikle bu yıl 1, 5 ve 9. sınıflar için uygulamaya konulan yeni müfredatın, öğrenci merkezli bir yaklaşımla eğitim kalitesini artırdığını vurguladı. Yeni müfredat sayesinde öğrencilerle daha etkili bir iletişim kurduklarını ve öğrencilerin derslere olan ilgisinin arttığını belirtti. Ayrıca, öğrencilerin kendilerini daha özgürce ifade etmelerine imkan tanıyan bu sistemin, öğrenme süreçlerini daha keyifli hale getirdiğini ifade etti. Program kapsamında sınıfları da ziyaret eden Vali Zorluoğlu, öğrencilerle yakından ilgilendi. Öğrencilerin eğitim hayatları ve gelecek hedefleri hakkında sohbet eden Zorluoğlu, öğrencilerin heyecanına ortak oldu. Ziyaret, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Aydın Yağmur suyu ile safran karışımından üretilen maya ile yoğurt yapıldı Aydın Adnan menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te çalışmalarını sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge, doğanın sunduğu en saf kaynaklardan biri olan yağmur suyunun sağlık ve beslenme üzerindeki olağanüstü potansiyelini ortaya çıkaran yenilikçi projelerine bir yenisini daha ekledi. Yağmur suyu ile safran karışımından elde edilen maya ile üretilen yoğurt ve peynirin insan sağlığında çocukların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde olumlu etkileri olduğu belirtildi. Yaklaşık 20 yıllık çalışma süresinde 18 ayrı patente imza atan Karya Farma HBX Ar-Ge, bu kez Safranbolu safranı ile yağmur suyunu belli oranlarda karıştırarak maya üretti. Yağmur suyunun diğer sulardan ayıran pek çok özelliğe sahip olduğunu ve bunu değerlendirmek üzere yaptıkları bir çalışmayı daha tamamladıklarını kaydeden Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, yeni buluşlarının yoğurt ve peynir üretiminde devrim niteliğinde bir inovasyon olduğunu kaydetti. Çalışma sonucu elde ettikleri verilerin kendilerini de heyecanlandırdığını kaydeden Bilim Kurulu üyesi Kimyager Aslı Aktaş, “Bu projeler ve elde ettiğimiz sonuçlar başta çocuklar olmak üzere insan sağlığı için umut verici neticeler veriyor” dedi. “Yağmur suyu bereket ve sağlık demek” Bu projelerinde hayatın devamı için olmaz olmaz şart olan yağmur suyunu kapsamlı bir şekilde ele alıp araştırdıklarını belirten Kimyager Aslı Aktaş, “Kainatta hayatın var olabilmesi için aslında her şey yağmura bağlı. Aldığımız oksijenli havanın temeli bile detaylı düşünülürse yağmur sonrası tabiattaki bitkiler sayesinde oluşuyor. Yani yağmur suyu, bitkilerin büyümesini destekleyen mineral ve mikroorganizma açısından zengin bir doğal gübre olmanın yanı sıra, sağlık açısından da benzersiz bir değer taşıyor. Atmosferden toplanırken çevresel mikroorganizmalar ve besin elementleriyle zenginleşen bu su, Safranbolu safranı ile birleştiğinde, eşsiz besin değerleri sunan süt ürünlerine dönüşüyor. Potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içeren yağmur suyu, zengin probiyotik içeriğiyle birleştiğinde sindirimi kolaylaştıran, bağışıklık sistemini güçlendiren ve hücresel sağlığı destekleyen bir ürün haline geliyor” diye konuştu. Yağmur suyunu Safranbolu safranı ile belli oranda harmanlayarak elde ettikleri yoğurt ve peynir ile doğal sağlık çözümlerinde yeni bir dönemi başlatmak istediklerini kaydeden Kurucu Hakan Başlık, “Safran, dünyanın en değerli baharatlarından biri olarak bilinir ve güçlü antioksidan, antienflamatuar, antidepresan ve antikanserojen özellikleri ile dikkat çeker. Safranbolu’nun kadim topraklarında yetişen bu safran, Karya Farma HBX Ar-Ge’nin yağmur suyu ile mayalanan yoğurt ve peynirlerine zengin bir sağlık değeri kazandırıyor. Safranın içerdiği krosin, safranal ve kaempferol gibi bileşikler, hücreleri serbest radikallerden korur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve beyin fonksiyonlarını destekler” diyerek faydaları saymakla bitmeyecek kadar safran ve yağmur suyunun sağlık alanında kullanılması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.