EKONOMİ - 13 Mart 2020 Cuma 12:36

İnşaat sektörü dijitalleşiyor

A
A
A
İnşaat sektörü dijitalleşiyor

Yerli yazılım PİR, iş alışkanlıklarını ve iş süreçlerini dijitalleştirecek.

Yerli yazılım PİR, iş alışkanlıklarını ve iş süreçlerini dijitalleştirecek. PİR kurucusu Sedat Yazıcı, "Online proje/şantiye yönetimi yazılımımız ile proje süreçleri, tüm ticari ve finansal süreçleri yönetiyoruz" dedi.



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanan Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması yönetmeliği ile yapı müteahhitliğinde yeni bir dönem başlattı. Haziran 2019’dan itibaren yürürlüğe giren yönetmelik ile yeni dönemde yapı müteahhitlerin sınıflandırılması ve kayıtlarının tutulması sektörün işini zorlaştırdığı belirtiliyor. Yerli yazılım PİR’in iş alışkanlıklarını ve iş süreçlerini dijitalleştirecek bir çalışma yaptığı açıklandı.



PİR kurucusu ve CEO’su Bilgisayar Yüksek Mühendisi Sedat Yazıcı, yazılımın hem Türk tipi hem de küresel bir çözüm olduğunu söyleyerek, "Online proje/şantiye yönetimi yazılımımız ile proje süreçleri, tüm ticari ve finansal süreçleri yönetiyoruz. PİR, sadece şantiyeciler için geliştirilmişti. İlerleyen yıllarda üretim, hizmet ve enerji sektöründeki taahhüt firmaları da dahil oldu. Türk sanayicisi, girişimcisi, tüccarı, müteahhidi, esnafı ve KOBİ’si için yenilikçi, ihraç edilen teknolojik çözümleri, metotları, yönetim araçlarını 2007’den beri Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı’nda geliştiriyoruz. Böylece yeni sektörler ve segmentlerle 2020’ye geldiğimizde 7 farklı dilde, 12 farklı ülkede hizmet veren PİR’in 4 ülkede aktif bayilerden oluşan bir satış ve servis ağı var artık." ifadelerini kullandı.



"Yavaş yavaş dünyaya açılıyoruz"


Bugün 4 ülkede aktif olarak faaliyet gösteren şirketler grubunun 12 ülkede kullanıcısı olduğunu dile getiren Yazıcı; "Yaptığımız ihracat çalışmalarına paralel yürüyen lokalizayon çalışmalarıyla yavaş yavaş dünyaya açılıyoruz. Lokalden bölgesele oradan da global lige çıkma vizyonumuza uygun olarak, AR-GE, ÜR-GE ve İŞ-GE faaliyetlerimiz dolu-dolu devam ediyor." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa Büyükşehir, yeni içme su kuyuları için harekete geçti İklim değişikliği ve kuraklıkla mücadeleden altyapının yenilenmesine ve mevcut kaynakların korunmasına kadar birçok çalışmayı sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, susuzluk sorunuyla karşılaşmamak adına BUSKİ Genel Müdürlüğü aracılığıyla mevcut derin su kuyularına yenilerini ekliyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve artan nüfus sebebiyle dünyanın gündemini meşgul eden temiz suyun geleceği ile ilgili önemli adımlar atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, kuraklık tehdidinin neden olabileceği susuzluk riskine karşı harekete geçti. Bazı ilçelerde içme suyu sondaj çalışmalarını başlatan BUSKİ Genel Müdürlüğü, kentin içme suyu ihtiyacının yüzde 85 oranında karşılandığı Nilüfer ve Doğancı barajlarındaki su seviyesinin alarm verdiği dönemlerde, mevcut su kaynaklarına takviye sağlanmasını hedefliyor. BUSKİ Genel Müdürlüğü, sağlıklı ve kesintisiz içme suyuna erişim için yatırımlarına hız verirken Doğancı ve Nilüfer barajlarının yanı sıra 2026 yılı içerisinde kente su vermesi planlanan Çınarcık Barajı’nın da devreye girmesiyle kentin 2060 yılına kadar içme suyu ihtiyacı karşılanmış olacak. “Suyu tasarruflu kullanalım” Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın son yıllarda iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği kentlerin başında geldiğini söyledi. Su konusunda hassasiyetlerinin olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, tasarruf çağrısına kulak veren Bursalılara da teşekkür etti. Çınarcık Barajı’ndaki çalışmaların önümüzdeki yılın sonuna kadar bitirilmesini hedeflediklerini ifade eden Başkan Bozbey, “Önümüzdeki yılın risklerini düşünerek ilave derin su kuyuları açmaya başladık. Hatta yakın barajlardan kendi hattımıza su aktarımı üzerine de çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl aynı durumda olsak dahi su sıkıntısı yaşamayacağız. Çınarcık Barajı’nın devreye girmesiyle Bursa’nın 20-25 yıl daha suyla ilgili sorunu olmayacaktır. Ancak yine de suyu tasarruflu kullanalım. Sadece ihtiyacımız kadar kullanalım. Diş fırçalarken veya tıraş olurken çeşmeyi açık bırakmayalım. Gri su uygulamalarını da tekrar gündeme getireceğiz. Biz artık yeni yapılan binalarda lavabo ve duşta kullanılan suyun klozetlerde kullanılmasını sağlayacak bir şartı ortaya koymak istiyoruz. Aynı zamanda yağmur suyunun depolanıp bahçelerde kullanılmasını sağlayacak bir sistemi de zorunlu kılmalıyız” dedi.
İzmir Aliağa limanları Türkiye ekonomisine güç katıyor İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2024’ün hem küresel hem ulusal çapta zor bir yıl olduğuna dikkat çekerek, “Savaşlar ve küresel belirsizlikler ekonomileri olumsuz etkiledi ancak Aliağa, istikrarlı performansıyla bu zorlu yılı başarıyla tamamladı. 2025’te de sektörümüz ve bölgemiz için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2024 yılının değerlendirildiği ve 2025 yılına yönelik hedeflerin açıklandığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Meclis Başkanı İsmail Önal’ın başkanlığında düzenlenen toplantıya, yönetim kurulu başkanı Adem Şimşek, şube meclis üyeleri ve İngiltere Leeds Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gökçay Balcı katıldı. Toplantıda, yıl boyunca gerçekleştirilen faaliyetler, Aliağa limanlarının performansı ve bölgenin ekonomik gelişimi ele alındı. Kasım ayı mizanının oy birliğiyle kabul edildiği toplantıda, Aralık ayı faaliyet raporu sunuldu. Adem Şimşek: "2024 zorluklarla geçti, Aliağa performansını korudu" İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, konuşmasında 2024’ün hem küresel hem ulusal çapta zor bir yıl olduğunu belirterek, “Savaşlar ve küresel belirsizlikler ekonomileri olumsuz etkiledi. Ancak Aliağa, istikrarlı performansıyla bu zorlu yılı başarıyla tamamladı. 2025’te de sektörümüz ve bölgemiz için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi. Şimşek, Aliağa limanlarının Türkiye ekonomisindeki kritik rolüne dikkat çekerek, “Aliağa, güçlü endüstriyel altyapısı ve büyük limanlarıyla bölgesel ve ulusal ekonominin vazgeçilmez merkezlerinden biri. İzmir ve çevresindeki sanayi üretiminin büyük kısmı Aliağa limanları üzerinden taşınıyor. Bu, lojistik ve ticaretteki stratejik önemimizi bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Yük elleçleme ve konteyner trafiğinde lider 2024 Ocak-Kasım döneminde Aliağa limanlarının performansı hakkında detaylı bilgi veren Şimşek, elleçleme verilerindeki artışa dikkat çekti. Şimşek, şöyle devam etti: "Aliağa limanlarında toplam 77 milyon 992 bin 685 ton yük elleçlendi. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,55 artış gösterdi. 2024’ün ilk 11 ayında toplam 1 milyon 957 bin 711 TEU elleçlendi. Bu, geçen yıla göre yüzde 35,94’lük bir artışı ifade ediyor. Toplam boşaltma net ton miktarı 46 milyon 459 bin 104 ton olarak kaydedildi ve yüzde 5,34 artışla Türkiye genelinde ikinci sıradaki yer korundu. Turizm ve Aliağa yolcu iskelesi projesi Şimşek, Ayvalık-Midilli seferlerine olan ilginin kış sezonunda da devam ettiğini belirterek, Ulaştırma Bakanlığı’nın barınak ve yat limanı projelerinin önemine değindi. Ayrıca, Aliağa Belediyesi ile yürütülen Aliağa Yolcu İskelesi Projesi’nin tamamlanmasıyla ilçenin hem ticari hem de turizm potansiyelinin artacağını ifade etti. Toplantıda söz alan İngiltere Leeds Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gökçay Balcı, denizcilikte sıfır emisyon hedeflerine ulaşmanın zorlukları ve fırsatlarını anlattı. Balcı, Türkiye’nin yakıt tedarikçiliğinden yakıt ihracatçılığına geçiş potansiyeline dikkat çekerek yeşil enerjinin önemine vurgu yaptı.
İstanbul Bitkisel üretim bir önceki yıla göre tarla ürünlerinde azaldı, meyve ve sebze grubunda arttı Üretim miktarları, 2024 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 5 azaldı; sebzelerde yüzde 5,6, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 2,1 oranında arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri’ni açıkladı. Üretim miktarları, 2024 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 5 azaldı; sebzelerde yüzde 5,6, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 2,1 oranında arttı. Buna göre, yaklaşık üretim miktarları tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 75,5 milyon ton, sebzelerde 33,6 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 28 milyon ton olarak gerçekleşti. Tahıl üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre azaldı Tahıl ürünleri üretim miktarları 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,5 oranında azalarak yaklaşık 39 milyon ton olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre, buğday üretimi yüzde 5,5 oranında azalarak 20,8 milyon ton, arpa üretimi yüzde 12,0 oranında azalarak 8,1 milyon ton, çavdar üretimi yüzde 15,7 oranında azalarak 257 bin ton, yulaf üretimi yüzde 4,9 oranında azalarak 390 bin ton, mısır üretimi ise yüzde 10,0 oranında azalarak 8,1 milyon ton oldu. Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretimi sırasıyla 575 bin ton, 279 bin ton ve 405 bin ton oldu. Yumru bitkilerden patates ise bir önceki yıla göre yüzde 21,1 oranında artışla 6,9 milyon ton üretildi. Yağlı tohumlardan soya üretimi yüzde 30,9 oranında artarak 180 bin ton, ayçiçeği üretimi ise yüzde 0,1 oranında azalışla yaklaşık 2,2 milyon ton oldu. Şeker pancarı üretimi yüzde 8,9 oranında azalarak 23 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebze üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre arttı Sebze ürünleri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 oranında artarak yaklaşık 33,6 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebzeler grubu ürünlerinden domateste yüzde 9,9, kuru soğanda yüzde 1,2, salçalık kapya biberde yüzde 21,1 oranında üretim artışı; hıyarda yüzde 6,9, sivri biberde yüzde 0,6, beyaz lahanada yüzde 5,0 oranında üretim azalışı oldu. Meyve üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre arttı Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,1 oranında artarak yaklaşık 28 milyon ton oldu. Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada yüzde 4,0, çilekte yüzde 10,4 üretim azalışı olurken; narda yüzde 10,1, üzümde yüzde 2,0 oranında üretim artışı oldu. Turunçgil meyvelerinden mandalinada yüzde 32,7, portakalda yüzde 30,3, limonda yüzde 25,6 oranında üretim azalışı görüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 10,3, cevizde yüzde 18,3, Antep fıstığında yüzde 117,6 oranında üretim artışı oldu. Muz üretiminde yüzde 5,9 oranında azalış, zeytin üretiminde yüzde 146,7 artış gerçekleşti. Süs bitkileri üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre azaldı Süs bitkileri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,1 oranında azaldı. Süs bitkileri üretimi içinde kesme çiçeklerin yüzde 69,5, diğer süs bitkilerinin ise yüzde 30,5’lik bir paya sahip olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre kesme çiçek üretiminde yüzde 0,1, diğer süs bitkileri üretiminde ise yüzde 17,4 oranında azalış gerçekleşti.
Osmaniye Osmaniye Türk Halk Müziği Topluluğu Türkiye şampiyonu oldu Osmaniye’de Türk ve Suriyeli öğrencilerin oluşturduğu, Osmaniye Türk Halk Müziği Topluluğu Türkiye birincisi oldu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Itrî Kongre ve Kültür Merkezi’nde Türk Halk Müziği Koro yarışması düzenlendi. Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi (PIKTES) kapsamında, Türk ve Suriyeli öğrencilerin oluşturduğu 21 ilin katılımıyla gerçekleşen Türk Halk Müziği Koro Yarışması’nda, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğü Türk Halk Müziği Topluluğu büyük bir başarıya imza atarak Türkiye birincisi oldu. Ablak: "Suriye’nin inşasında da bu gençlerimiz etkin bir şekilde rol alacaktır" Suriyeli öğrencilerin ülkelerine döndüklerinde orada bizlerin gönül elçiliğini yapacağını söyleyen Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Ablak, "Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu 29 ilin kapsayan PIKTES uyum programı çerçevesinde düzenlenen Türk Halk Müziği Koro Yarışması’nda Yoğun bir çalışma temposuyla çalıştılar. Bu çalışma esnasında il müdürlerimiz Yasin beyin başkanlığına, koro şefimiz Derya hocamız ve icracı öğretmenlerimizle birlikte bu çalışmayı gerçekleştirdiler. Ben hepsini tebrik ediyorum. Hepsinin gözlerinden öpüyorum. Bu aynı zamanda bize çok güzel bir uyum bir uyum ortamı geliştirdiklerini de gösterdiler. Tekrar Suriye’ye dönmeyi düşünen öğrencilerimiz var. Onlar gittiklerinde de bizim orada gönül elçiliğimizi yapacaklar. Bizlerden hiç ayrılmayacaklar, bizler de onlardan hiç ayrılmayacağız. Hep birlikte mutlu ve huzurlu bir Suriye’nin inşasında da bu gençlerimiz etkin bir şekilde rol alacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu. Bu projeyle dil, din, ırk fark etmeksizin herkesin ortak duygularda birleşebileceğini kanıtladıklarını söyleyen Nazlı Ceren, "Çıktığımızda hiçbirimiz birbirimizi tanımıyorduk. Birbirimizden çok bağımsız insanlardık, ama zaten projemizin amacı bizleri kaynaştırmaydı. Hepimiz birbirimize çok alıştık, aramızdaki bağlar sarsılmaz hale geldi proje sayesinde. En büyük önemi bu projenin dil, din, ırk fark etmeksizin herkesin ortak duygularda birleşebileceğini kanıtlamaktı. Biz de bunu başardık. Bu yolda çıktığımızda hepimiz kendimize güveniyorduk. Hocalarımız da bize bu kapsamda yol gösterdi. Çok güzel şeyler başardığımızı düşünüyorum. Önce ilde daha sonra Türkiye’de birinci olduk. Başarılarımızın devamını diliyorum" dedi. Suriyeli olarak burada olmaktan çok mutlu olduğunu söyleyen Riham Hatip ise, "Çok güzeldi, çok güzel çalıştık, çok emek verdik. Müzik konusunda kendimizi çok geliştirdik. O sahne korkusu vardı. Bir sürü duygularımızı geliştirdik. Ben Suriyeliyim, burada olmaktan da çok mutluyum ve Türk arkadaşlarımla daha çok kaynaştık, bundan çok mutluyum ve çok gurur duyuyorum. Çok teşekkür ederim" diye konuştu.