SAĞLIK - 07 Ağustos 2019 Çarşamba 13:12

Başınız dönüyorsa kulaklara dikkat

A
A
A
Başınız dönüyorsa kulaklara dikkat

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, baş dönmesi rahatsızlıklarında kulaklara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Vertigo, baş dönmesi demektir ve genellikle aniden ortaya çıkar” dedi.


Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.Yavuz Selim Yıldırım, vertigo baş dönmesi demektir ve genellikle aniden ortaya çıktığını belirterek, “Çoğunlukla bulantı ve sersemlik hissi eşlik eder. Kusma nadiren oluşur. Baş dönmesi çok şiddetli olabileceği gibi kişinin günlük işlerini yapmasına engel olmayacak kadar hafifte olabilir. Çoğunlukla etkilenen organ kulaktır, detaylı bir öykü alma ve kulak burun boğaz muayenesinden sonra sıklıkla teşhis konabilir, Baş dönmesinin ne zaman başladığı ne kadar sürdüğünü eşlik eden semptomlar başka hastalık varlığı teşhis koyma da çok önemlidir, Baş dönmesinde ilk başvurulacak hekim Kulak Burun Boğaz doktoru olmalıdır” diye konuştu.


Hastalığın her yaş grubunda görülebileceğini dile getiren Doç. Dr.Yavuz Selim Yıldırım, “Stres ve ani hareketler baş dönmelerini tetikleyebilir. Kan basıncı, kalp ritmi etkilenebilir. Ayrıca baş hareketleriyle değişebilir. İlk olarak poliklinik ortamında hastanın gözleri kontrol edilerek başlanır. Ardından fiziki muayene ve denge testi, İşitme testi, doppler ultrason, bilgisayarlı tomografi ve MR ile tanı konulabilir” diye konuştu.


Doç. Dr.Yavuz Selim Yıldırım, vertigonun en sık nedenlerini; “En sık kulak kaynaklıdır. Sonra beyin, göz, kan basıncı, kalp, hormonlar ve çeşitli hastalıklara bağlı olabilir. Baş dönmesi kulakta en sık Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) görülür. Tüm baş dönmesinin yarıdan çoğunu bu hastalık oluşturur. BPPV’de çok kısa süreli baş dönmesi atakları olur. Bu ataklara eşlik eden; terleme, halsizlik ve yorgunluk olur. Hareket ile artan baş dönmesi hissi eşlik eder, hastalarda düşecekmiş hissi, dengesizlik, itilme, çekilme, çakılma, sallanma ve tekrar dönecekmiş hissi olur. Bu hastalıkta baş dönmesinin süresi saniyeler ile ifade edilir. Bu hastalarda işitme kaybı olmaz, kulakta çınlama olmaz, hastanın genel durumu iyidir, baş dönmesi esnasında herhangi bir yere çarpmaz, bilinç kaybı yaşanmaz. Hastanın nörolojik muayenesinde duyu kusuru, sinir felci, güçsüzlük gibi sorunlar saptanmaz. Baş dönmesi, ikinci sıklıkta İç kulaktaki sıvı basıncının artışına bağlı Meniere hastalığında oluşur. Bu hastalıkta aynı migren hastalığı gibi ataklar halinde gelir kulakta çınlama dolgunluk basınç hissi ve baş dönmesi oluşur. Baş dönmesi 1 gün kadar sürebilir ancak atağın düzelmesi 4-5 günü bulabilir. Meniere hastalığı kulak tansiyonu olarak da bilinir” şeklinde değerlendirdi.


Rahatsızlığın genellikle tek kulakta olduğunu ve orta yaş bayanlarda daha sık görüldüğünü kaydeden Doç. Dr.Yavuz Selim Yıldırım, “Genetik olarak aktarılır. Meniere hastalığı, stres ve üzüntü ile artar, uzun süren açlık yorgunluk, tuzlu yiyecekler ve aşırı üzüntü hastalığın atak olarak başlamasına neden olur. Meniere hastalığında kusma görülebilir. Ayrıca baş ağrısı eşlik edebilir.


Üçüncü sıklıkta baş dönmesinin en sık sebebi denge sinirinin iltihaplanmasıdır. Geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonlarından ortalama 20-30 gün sonra aniden başlayan şiddetli baş dönmesi atağı ile ortaya çıkar. Bulantı ve kusma görülür. İşitme ile ilgili herhangi bir problem olmaz. Nörolojik problem görülmez ancak hastanın genel durumu kötüdür yürümekte zorlanır. Beslenildiği zaman kusma görülebilir, gözlerini açtığı zaman hastalık daha da artar, gözlerini kapattığında kendini daha iyi hisseder.


Dördüncü en sık baş dönmesi nedeni ise iç kulak sıvısında kaçak oluşması sonrasında meydana gelir. Bu hastalığa perilenf fistülü denir. Perilenf fistülü aşırı kilolu, anatomik problemi olan hastalarda veya travma geçiren hastalarda daha sıklıkla görülür” şeklinde konuştu.


Doç. Dr.Yavuz Selim Yıldırım, baş dönmesi rahatsızlığının nasıl tedavi edileceği konusunda ise şunları söyledi; “Baş dönmesinin teşhisini çeşitli tetkik ve görüntülemelerden sonra sebebini net olarak ortaya koyarak tedavi etmek çok daha kolay olur.


Örneğin kristal oynaması ise kulaktaki kristaller manevra ile oturtularak hastanın rahatlaması sağlanır, tekerlekli sandalye ile gelen hasta yürüyerek gidebilir. Tekrarlamaması için bir takım önerilerde bulunulur. Zaman zaman ilaç tedavisi verilebilir.


Baş dönmesinin nedeni Meniere hastalığı ise bu hastalarda akut atak tedavisinden sonra sırasıyla basamak tedavi şeklinde diyetin modifikasyonu medikal tedavi seçenekleri ve cerrahi tedavi seçenekleri uygulanır.


Denge sinirinin iltihaplanmasına bağlı bir baş dönmesi varsa tedavi de hastanın yatırılarak damardan ilaç tedavisi ile iyileşmesi sağlanır.


Baş dönmesi hastalarına birden fazla hekimin aynı anda müdahale etmesi zaman zaman gerekebilir. Yine baş dönmesi tüm vücudu ilgilendiren bir çok hastalık ile karışabilir. Bu hastalıkların ayırıcı tanısının yapılması ve doğru teşhis konması zaman alabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.