Movenpick Otel`deki ``Ekonomik Kalkınma ve Refah Toplumu Yolunda Türkiye`nin Su Kaynaklarının Değerlendirilmesi`` konulu Bab-ı Ali Toplantısı, onur konuşmacısı olarak katılan Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ile İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu`nun da katılımıyla gerçekleşti.
Eroğlu, "Yoğun bir programa sahip olmama rağmen sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim 110. toplantının gerçekleştiriliyor olması gerçekten takdiri hak eden bir durumdur" dedi. Ekonomik kalkınma için tabii kaynakların son derece verimli kullanılması gerektiğini söyleyen Eroğlu, suyun bu kaynakların en önemlisi olduğunu vurguladı.
Dünyada ekonomik krizinin etkilerinin henüz tam olarak geçmediğini söyleyen Eroğlu, "Ama Türkiye`de çok ciddi önlemler aldık. 2011`de dünyada Çin`den sonra ikinci hızlı büyümeyi gerçekleştirdik. Ayrıca Türkiye için ihracatın son derece önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. 2023 yılı için ihracatta 500 milyar dolar hedef koyduk. İhracat, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 10 artarak, 35 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye son dönemlerde kalkınma yolunda büyük adımlar attı" dedi.
Eroğlu, Türkiye`nin su zengini bir ülke olmadığını, Türkiye`deki yıllık yağış oranlarının yarı kurak iklim bölgesi iklimini yansıttığını söyledi. Suyun çok iyi yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, küresel iklim değişikliği ile ilgili çeşitli görüşlerin olduğunu ve sera etkisi yapan gazların yerküre üzerinde ısı artışına sebep olduğunu belirtti. Öte yandan fırtına, hortum gibi doğal afetlere yönelik birtakım tedbirlerin alınması ihtiyacının da doğduğunu aktaran Eroğlu, bu konuda da Meteoroloji Genel
Müdürlüğü`ne talimat verdiğini ve Türkiye`de bu alanda erken uyarı konusunda bir çalışma yapmalarını istediğini söyledi. Eroğlu, daha önce Türkiye`de su meselesinin sadece noktasal olarak idare edildiğini belirterek, ``Havza koruma eylem planları hazırlanıyor. 11 havza tamamlandı. 5 havza güncelleniyor, 9 havzada da çalışma başlatıldı. Yani suyu verimli kullanmada kararlıyız`` dedi.
TÜRKİYE`DEKİ SU PROJELERİ
Eroğlu, GAP`ın tamamlanmasıyla ekonomiye yılda 6,6 milyar dolarlık bir katkı ve 3 milyon 800 bin kişiye de istihdam sağlanacağını dile getirdi. Ayrıca, Konya`da da su sıkıntısı olduğunu belirten Eroğlu, bu bölgede modern sulama sistemlerine geçme kararı alındığını ve GAP, KOP ve DAP projeleri tamamlandığında ekonomiye toplam 10 milyar dolar katkı sağlanacağını kaydetti. 81 il için içme suyu eylem planı hazırladıklarını aktaran Eroğlu, bu planın hedefinin, şehir merkezlerinin asgari 2040 yılına kadar
olan su ihtiyacının 2023`e kadar yapılacak tesislerle temin edilmesi olduğunu söyledi. Eroğlu, çalışması devam eden 20 proje tamamlandığında yaklaşık 8,3 milyon kişiye daha yılda yaklaşık 957 milyon metreküp içme suyu sağlanmış olacağını ve böylece toplam 37 milyon kişiye içme suyu getirmiş olacaklarını belirtti. Büyük İstanbul İçme Suyu Projesi`ne de değinen Eroğlu, 4 safhadan oluşan projenin tamamlanmasıyla toplam 1 milyar 190 milyon metreküp suyun İstanbul`un 2040 yılına kadar olan ilave ihtiyacını
karşılayacağını kaydetti.
"HES`LER HALK İÇİN YARARLIDIR"
Hidroelektrik santrallerinin kurulum aşamasında tepkilerin geldiğini dile getiren Eroğlu, "HES`lerde çok tepkiyle karşılaştık. Bazılarının zararı olmuş, bunları tespit edip gereken işlemleri yaptık. Ama bu HES konusunda karşı çıkan iki grup var. Bir grup gerçekten samimi ve bölgesini düşünen bir grupken diğer grup ise sadece karşı olmaları gerektiği için karşılar" dedi. Biz samimi insanlarımızı inandırmak için çalışmalıyız. Herhalde HES`leri yeterince iyi anlatamadık. Dolaşan 15-20 kişilik grup var
bunlar her yere gidip yalan söylüyorlar. Dere kuruyacak, Hes`lerden çıkan su pis olacak, Su paralı olacak gibi yalanlar. Su devlete ait olacak ve paralı satmayacağız. HES`lerle su daha da temiz olacak. Bu grupların söyledikler tamamen yalandır" dedi.
Eroğlu, Türkiye`nin dış borçlarının da azaldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "IMF`nin öne sürdüğü şartlar kabul edilemezdi. Sayın Başbakanımız önemli bir karar aldı ve IMF`siz yolumuza devam ettik. Bana kalırsa da isabetli bir karar oldu. Çünkü IMF çok lüzumsuz şartlar ortaya sürüyordu. 2002`de 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 2012`de 2,3 milyar dolara kadar düştü. Önümüzdeki yıl IMF`ye borcumuz falan kalmayacak. Paramız da çok önemli aslında. Paradan 6 sıfır atılması çok önemli bir gelişme
oldu.`` Kişi başına düşen milli gelirin de arttığına işaret eden Eroğlu, ``Son rakam 10 bin 400 dolar kişi başına. Ancak yeterli değil, bunu 25 bin dolara çıkarmamız lazım`` dedi. Kalkınmada bakanlığının görevinin, orman, toprak, su ve tabii kaynakları koruma-kullanma dengesi içerisinde verimli bir şekilde geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu kaydeden Eroğlu, Türkiye`deki su kaynaklarının da korunduğunu dile getirdi.
Eroğlu, şunları söyledi: ``Son 9 yılda 643 adet taşkın koruma tesisi inşa ettik. Bu tesislerle 225 bin hektar alanı taşkınlardan koruduk. Tamamen proje bitirmeye yönelik çalışıyoruz. 3 yılda 9 tesis yapılırken, biz 9 yılda 1128 tesis yaptık. 111 tesisin toplam maliyeti 8 milyar 65 milyon TL`dir. Biz yaptıklarımızı yeteri kadar anlatamıyoruz. Bunun böyle bir mahsuru var. 206 baraj, 179 sulama tesisi, 49 şehrin içme suyu... Bunları, yeni stratejiler belirleyerek, kaynakları iyi kullanarak yaptık. DSİ`de
3,3 milyar TL tasarruf yaptık. Türkiye`de bu kaynakları verimli kullanmak lazım. Hakikaten Türkiye`nin enerji çeşitliliği ve dışa bağımlılığının azaltılmasının fevkalade önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Dolayısıyla Türkiye`nin enerji kaynaklarının en iyi şekilde kullanılması lazım. Bunların da önü açık. Koruma, kullanma dengesini en iyi şekilde gözeterek kaynaklarımızı kullanmamız lazım``.