GENEL - 15 Nisan 2012 Pazar 10:11

ATATÜRK HAVALİMANI`NIN "GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI"

A
A
A
ATATÜRK HAVALİMANI`NIN "GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI"

Atatürk Havalimanında gelen ve giden bagajlar dünyanın en gelişmiş sistemi ile kontrol ediliyor. Sistem bagajları 7 aşamalı bir aramaya tabii tutarak en küçük riskleri bile gideriyor. Atatürk Havalimanında bagajlarla yurda sokulmak istenen patlayıcı uyuşturucu madde ve kaçak elektronik eşyalar Bagaj Handling Sistemi (BHS) ile sıfır hata ile tespit ediliyor.
Her gün yüz binlerce bagajın giriş - çıkış yaptığı İstanbul Atatürk Havalimanı`nda, 7 gün 24 saat boyunca çalışan Bagaj Handling Sistemi (BHS), bagajların içerisindeki meydana gelebilecek risk faktörlerini "sıfır" hata ile kontrol ederek olası bir tehlikeyi yetkililere denklere ediyor. Bagajlarda bulunabilecek her türlü patlayıcı ve kaçak eşya sıfır hata ile tesbit ediliyor.
Türkiye`nin Dünya`ya açılan en büyük kapılarından biri olan ve her gün yüzlerce seferin gerçekleştirildiği Atatürk Havalimanı`nda, günlük olarak giriş - çıkış yapan yüz binlerce bagaj, apronda bulunan "şut altı" olarak adlandırılan bagaj taşıma bölümünde, son teknoloji sistemleri ile kontrol ediliyor. Bagajlardan doğabilecek olan, terör olayları, bomba, kimyasal ve biyolojik tehditler, ağır metal barındıran maddeler, uyuşturucu vs gibi maddeler ve olaylar şut altında çalışan 87 personel tarafından
makineler yardımıyla tomografi makineleri, lazer tarayıcı sistemleri vs ile kontrol edilerek olası bir olumsuz durum önleniyor.
BAGAJLAR YÜZDE 95 ORANINDA EL DEОMEDEN TAŞINIYOR
Konu ile ilgili olarak İHA mikrofonlarına konuşan Atatürk Havalimanı Bagaj Handling Sistemleri Müdürü Emin Çolpan, son yılların teknolojisi olan makineleri kullanarak, bagajların geliş gidişlerinde operasyonları sağladıklarını belirterek, "Sistemin adı Bagaj Operasyon Sistemleri olarak adlandırabileceğimiz, genellikle ileri teknoloji ürünleri olan makineler ile izlenen bir sistemdir. Örneğin Atatürk Havalimanı`nda gelen giden bagajların yüzde 95 mertebesi el değmeden şutuna gönderiliyor" dedi.
HERGÜN 90 BİNDEN FAZLA BAGAJ SIFIR HATA İLE ŞUTLARINA AKTARILIYOR
Havacılıkta mevsimlere göre bir değişkenlik göstermesine rağmen İstanbul`da bugünlerde günlük 90 bin bagaja işlem yaptıklarını ifade eden Çolpan, "Bu sayılar genelde yazları yüzde 30 mertebesinde artarak 120 - 125 binleri bulacaktır. Makinelerimiz check - in esnasında bagajlara takılan barkotlara göre ayrım yapmaktadır. Tamamen otomatiktir. Bunlar lazer okuyucularla okunarak ait olduğu şuta gönderilir. Herhangi bir karışma olması mümkün değildir. Ta ki makine hata yapmadığı sürece. Bunların yüzde 95
mertebesinde el değmeden yapılıyor. Gerisi ise barkotların özelliğine göre insan gücüyle aktarılır" diye konuştu.
TERÖR VE PATLAYICI NİTELİKTE BAGAJLARA GENİŞ ÖNLEM
Bagajları geliş ve gidiş esasına göre önemlerinin değiştiğini ifade eden Çolpan, "Bagajların terör mahiyetli olabileceği gibi ülkeye girmemesi gereken uyuşturucu esrar ve benzeri nitelik taşıyan bagajlarda olabilir. Hemen her ülke ve havalimanı bu konuda kendi tecrübeleri içerisinde olan bu bilgilerle bu destinasyonlardan gelen veya giden bagajları elerler. Örneğin son dönemde havacılık sektöründe bilhassa terör ve patlayıcı nitelikte bagajları geniş önlemler alınmıştır. Atatürk Havalimanı`nda da yedi
veya altı adımda da bunları eleyecek "EDS" denilen sistemler konulmuş ve gelen - giden her bagaj bu sistemler ile kontrol edilmektedir" şeklinde konuştu.
Atatürk Havalimanı`nda bagaj taşıma sistemlerinde yaklaşık 87 personel ile çalıştıklarını ifade eden Çolpan, "Bunun yarısını makineleri çalıştıran operatörler olarak görün, diğer yarısı ise bu makinelerin sürekli çalışmasını sağlayan bakım gurubumuzdur" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan, TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’ı ziyaret etti Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ı ziyaret etti. Ziyaret öncesinde esnafla bir araya gelen Arıkan, sıkıntılarını dinledi. Ardından TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, asgari ücret zammı ve emekçilerin ekonomik durumuna dair değerlendirmelerde bulundu. Arıkan, hükümetin açıklanan asgari ücret rakamını ‘insanca yaşama’ şartlarına uygun bulmadığını belirterek, Arıkan, “Gönül isterdi ki bugün burada yaptığımız ziyarette, dün açıklanan rakamdan dolayı hükümete teşekkür edebilelim, hayırlı olsun diyebilelim ama açıklanan rakama hayırlı olsun dememiz söz konusu değil. Doğru bir rakam olmadığı için, insanca yaşama tekabül edecek bir rakam çalışanlarımıza reva görülmediği için maalesef teşekkür edemiyoruz” dedi. "Bunun adı zulümdür. Emekçiye yapılan, emeğe yapılan zulümdür” Arıkan, açıklanan yeni asgari ücretin emekçilere yönelik büyük bir adaletsizlik olduğunu belirterek, “Bunun adı zulümdür. Emekçiye yapılan zulümdür. Emeğe yapılan zulümdür. Alın terine yapılan zulümdür. Kiraların yüzde 60 arttığı, mutfak enflasyonunun yüzde 100’den fazla arttığı bir dönemde çalışanlara yüzde 30 zammı reva görmek, o çalışana, emekçilerimize zulmetmektir. Biz bu rakamın da, bu anlayışın da Saadet Partisi olarak karşısındayız. Çalışanlarımıza insanca yaşam ücreti talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte yaptığı “Evin kirasını kim ödeyecek?” çağrısına atıfta bulunarak, aynı soruları bugünkü ücret üzerinden yineleyen Arıkan, “Sayın Cumhurbaşkanımız yıllar önce bir asgari ücret görüşmesi bittiğinde şöyle bir çağrıda bulunmuştu: ‘Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik faturasını kim ödeyecek? Su faturasını kim ödeyecek? Çoluğun çocuğun okul masraflarını kim ödeyecek? Bunların peşinden nasıl gideceksiniz?’ demişti. Ben de bugün Saadet Partisi’nin Genel Başkanı olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın o gün söylediği cümleleri tekrar ediyorum. Bu ücretle evin kirasını kim ödeyecek? Bu ücretle elektrik faturasını kim ödeyecek? Bu ücretle su faturasını kim ödeyecek? Bu ücretle çoluğun çocuğun giderlerini kim ödeyecek? Bu ücretle çarşıya, pazara nasıl çıkılacak? Milletimizin kabul etmediği, kabul edemeyeceği bu ücreti bizler de kabul etmiyoruz. 2025’te de bu işin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyorum” ifadelerini kullandı. “Survivor’a asgari ücretli aileleri davet edin, bir ay boyunca 22 bin 104 lira maaşla hayatta kalabilen ailelere ödül verin” Arıkan, asgari ücretin yetersizliğine dikkat çekerek ünlü televizyon yapımcısı Acun Ilıcalı’ya ilginç bir çağrıda bulundu. Arıkan, “Survivor 2025’te asgari ücretle geçinen aileleri davet edin. Bir ay boyunca 22 bin 104 lira maaşla hayatta kalabilmeye çalışan ailelere ödül verin” dedi. Arıkan, sözlerini Saadet Partisi olarak 29 Aralık Cuma günü Türkiye genelinde meydanlarda olacaklarını duyurarak tamamladı. “Asgari ücretli çalışanlarımızı meydanlarda yapacağımız çalışmaya davet ediyorum” diyen Arıkan, ev sahipliği için TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’a teşekkür etti.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ı ziyaret etti. Özel, 2025 için asgari ücretin belirlenmesinin ardından HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ı ziyaret etti. HAK-İŞ Genel Merkezi’ndeki ziyaretin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Asgari ücretin yeterli olmadığını belirten Özel, "Devletin belirlediği enflasyon oranı yüzde 48, ancak asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Bu fark, asgari ücretlinin alım gücünü daha da düşürüyor. Bugün 22 bin liralık asgari ücret, gerçekte 10 bin liranın altındaki bir alım gücüne denk geliyor. Hükümet bu rakamlarla halkı gözden çıkardığını açıkça gösteriyor" ifadelerini kullandı. "Sivil topluma, emekçilerin sesinin yükselmesine güç vereceğiz" Cumartesi günü Ankara’da 66 sivil toplum örgütünün çağrısıyla yapılacak olan mitinge katılacaklarını söyleyen Özel, "Bütün Cumhuriyet Halk Partilileri Tandoğan’daki mitinge davet ediyorum. Oraya etkin bir katılım göstereceğiz. Sivil topluma, emekçilerin sesinin yükselmesine güç vereceğiz" dedi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Tüm yönleriyle eksik bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısının baştan itibaren sağlıklı bir asgari ücret çıkaramayacağı konusunda her seferinde konuşmaya devam ettik. Malaesef biz aralık ayında asgari ücret tartışmalarıyla, sonunda da asgari ücretin nasıl belirlendiği noktasında dün yaşadık ki bu yapıdan sağlıklı bir asgari ücretin çıkması söz konusu değil. Katılımcı değil. Gerçekten çoğulcu bir yapıya sahip değil. Demokratik değil aynı zamanda uzlaşmayı öneren, isteyen bir yapı değil" ifadelerini kullandı. "Asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesi bizi de çok şaşırttı ve son derece üzdü" Asgari ücretin yeterli olmadığını belirten Arslan, "Asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesi bizi de çok şaşırttı ve son derece üzdü. En azından TÜİK’in rakamlarını dikkate alsanız bile yüzde 45 civarında bir enflasyon söz konusu. Bunun üzerinde bir refah payıyla hiç değilse asgari şartlarda bir belirleme söz konusu olacakken maalesef enflasyonun altında bir rakamın belirlenmiş olması bizi gerçekten üzdü. Çünkü bu bir asgari ücret değil. Bu geçim ücreti, Türkiye’de geçinmenin şartlarını çok iyi biliyoruz" ifadelerine yer verdi.