ASAYİŞ - 28 Kasım 2024 Perşembe 12:20

Eğirdir’de trafik akışı ve güvenliği için yeni düzenlemeler geliyor

A
A
A
Eğirdir’de trafik akışı ve güvenliği için yeni düzenlemeler geliyor

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde, Isparta-Konya kara yolunda yaşanan trafik sorunlarının tespiti ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi amacıyla kapsamlı bir inceleme çalışması gerçekleştirildi.


Isparta-Konya kara yolunda yaşanan trafik sorunlarının tespiti ve çözüm önerileri sunulması için inceleme yapıldı. İnceleme sırasında trafik akışı ve güvenliği üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Özellikle öğrenci yoğunluğunun bulunduğu Mehmet Akif Ersoy İlkokulu ve Ortaokulu, Eğirdir Hastanesi, Eğirdir Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Süleyman Demirel İlkokulu ve Ortaokulu ile Nafiz Yürekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kavşaklarında, hız kesici kasis gibi önlemlerin alınmasının gerekliliği vurgulandı. Kaymakam Çimşit, bu noktaların güvenli hale getirilmesi için Karayolları Bölge Müdürlüğü ile görüşmeler yapılacağını belirtti.



“Çalışmalar aralıksız devam edecek”


Kaymakam Çimşit, “Vatandaşlarımızın daha güvenli ve konforlu bir ulaşım deneyimi yaşayabilmesi için gerekli çalışmalar aralıksız devam edecek” dedi. Yetkililer, bölgedeki trafik güvenliğini artırmaya yönelik atılacak adımlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini ifade etti.


Eğirdir Kaymakamı Ömer Çimşit öncülüğünde yapılan incelemeye, Belediye Başkan Vekili Adnan Görgülü, İlçe Emniyet Müdürü Levent Okyay, İlçe Milli Eğitim Müdürü Necdet Erol ve AK Parti İlçe Başkanı Muhammet Demiralay katıldı.



Eğirdir’de trafik akışı ve güvenliği için yeni düzenlemeler geliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’nın yeni stadyum kompleksi hızla tamamlanıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine 285 metreyle dünyanın en uzun çelik çatı açıklığına sahip 3’üncü stadyumunu inşa ediyor. Stadyum inşaatından görüntüler paylaşan Bakan Murat Kurum, “Başkentimizi TOKİ ile yeni stadyumuna kavuşturuyoruz. Türk sporuna yeni yıldızlar kazandıracağımız, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak bu modern spor kompleksi Ankara’ya çok yakışacak” dedi. Başkentte 2018 yılında yıkılan 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine TOKİ tarafından yeni bir stadyum kompleksi inşa ediliyor. 160 bin metrekare kapalı alan üzerine UEFA ve FIFA kriterlerine göre inşa edilen stadyum tamamlandığında 45 bin seyirciyi ağırlayabilecek. Stadyum kompleksinde konferans salonu, müze, kafeterya, farklı branşlar için antrenman salonları gibi sosyal donatı alanları da yer alacak. Stadyum inşaatından görüntüler paylaşan Bakan Kurum, “Başkentimizi TOKİ ile yeni stadyumuna kavuşturuyoruz. Türk sporuna yeni yıldızlar kazandıracağımız, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak bu modern spor kompleksi Ankara’ya çok yakışacak” ifadelerini kullandı. Futbol topu görünümünde olacak TOKİ proje uzmanı Mustafa Külahçı, ABD ve Çin’de bulunanların ardından Ankara’da inşa edilen stadyumun 285 metreyle dünyanın en uzun çelik çatı açıklığına sahip 3’üncü projesi olduğunu söyledi. Külahçı, stadyum hakkında şu bilgileri paylaştı: Stadyumun kabuk kısmında futbol topunun formu kullanılacak. Gün ışığından en yüksek oranda faydalanılacak şekilde tasarlandı. Projenin genel ilerlemesinde yüzde 53 seviyesine ulaştık. Zemin iyileştirmesi imalatları olarak yaklaşık 5 bin 500 fore kazık kullanıldı. Betonarme inşaatta da yüzde 90 seviyesine gelindi. Sosyal donatılar da olacak Külahçı, projede konferans salonu, müze, kafeterya, eğitim odaları, atölyeler ve birçok branşta spor salonu da bulunduğunu kaydetti. Külahçı, “Projede stat sadece maçların oynanacağı gün futbol severlerin kullanacağı bir yer olmaktan çıkarılıp birçok branşta sporcuların, sporseverlerin ve gençlerin kullanacağı sosyal yaşam alanı olarak tasarlandı” dedi.
Denizli Çarpık ayak hastalığında erken teşhis tedaviyi hızlandırıyor Son dönemlerde daha yaygın görülen çarpık ayak hastalıkları hakkında bilgilendirmelerde bulunan Denizli Özel Tekden Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Argün, genellikle çocuk yaşta fark edilen hastalık karşısında aileleri izlemeleri gereken yol haritasını konusunda uyardı. Son yıllarda daha da yaygın olarak görülen çarpık ayak hastalığına ilişkin bilgiler veren Özel Denizli Tekden Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Argün, ailelerin bu hastalığa karşı nasıl bir yol izleyecekleri hakkında bilgilerinin kısıtlı olduğunu söyledi. Yeni doğan çocukların bir veya iki ayağında da görülebilen çomak ayak veya çarpık ayak rahatsızlığının ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Argün, çocukların ayak tabanlarında kıvrımların oluştuğunu, ayakların iç kısmını oluşturan tendonlarda ise gerginlik olduğunu kaydetti. “6 ay içinde genellikle normal ayakkabı giyer hale getiriyoruz” Çocukların yeni doğmuş olması nedeniyle ailelerin tedavi konusunda tedirgin olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmut Argün, “Bu nedenle çocuk doğduğunda ve böyle bir durum bizlere geldiğinde ilk 15 gün ya da 3 hafta sadece elle masaj öneriyoruz. Daha sonrasında düzeltici alçılar yapıyoruz. Bunlar ise korreksiyon alçıları diyoruz. Bunların sayısı değişiyor ama maksimum 9’a kadar çıkabiliyor. Bu alçılara biz haftada bir yapıyoruz. Ailelerin gözü önünde ve çocukları çok fazla incitmeden özenle yapıyoruz. Haftalık periyotlar halinde düzeltme alçıları yapıyoruz. Belli bir alçı takibinden sonra hala ayakta deforme veya şekil bozukluğu yeterince düzelmemiş ön kısmı yere bakan ayak havaya kalkmamışsa ters ayakkabı yaparak bunları daha düzeltici hale getiriyoruz. Ters ayakkabıyı bazen çocuklara giydirdiğimizde bazen çocuklar sabit durmadığı için bunları bir ateri üzerine monte ederek çocuğun ayağının normal bir ayak şekline vermeye çalışıyoruz. Yaklaşık olarak ilk 6 ayda genellikle çok sert bir deforme yok ise bunları 6 ay içinde genellikle normal ayakkabı giyer hale getiriyoruz. Bazen de bu tür tedaviler bu hastalığın iyileşmesinde yeterli olmayabiliyor. O zaman önce yumuşak dokuya yönelik gergin olan tendon girişlerine gevşetiyoruz. Bunlarda yeterli olmazsa kemik dokuya yönelik düzeltmeler yapıyoruz. Bu aşamalarda genellikle düzelmeler mümkün oluyor. Bazen aileler çocukları 2-3 yaşına gelince başvuruyorlar. Böyle durumlarda ise cerrahi olarak üçlü fizyon dondurma dediğimiz ameliyatı yaparak ayağı normal ayakkabı diyecek veya günlük hayatta kullanılabilecek şekle getirmeye çalışıyoruz” dedi.
Elazığ Doç. Dr. Kuluözürk, “Zatürre, erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır” Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığının bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, halk arasında zatürre olarak bilinen Pnömoni hastalığı hakkında sağlık çalışanlarına bilgiler verdi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sunuma çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Doç. Dr. Mutlu Kuluöztürk, “Halk arasında zatürre adı ile bilinen Pnömoni hastalığı, bakteri kaynaklı akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Akciğer dokusunun iltihaplandığı zatürre, ateş, üşüme, öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı, burundan yeşil-sarı mukus akması, hırıltı ve yorgunluk gibi belirtilere neden olur. Erken tedavi edilmediği takdirde ciddi risk barındırabilen bir hastalıktır. Pnömoni, toplum kökenli pnömoni, hastane kökenli pnömoni ve bağışıklığı baskılanmış hastada pnömoni olmak kaydıyla üç farklı şekilde görülebilir. Pnömoni genellikle kişinin boğazı ya da solunum yolu florasında bulunan mikroorganizmaların, vücut direncinin azalması ile birlikte solunum yoluyla akciğerlere ulaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Pnömoni tanısında klinik belirtiler ve muayene bulguları önemli rol oynuyor. Akciğer röntgeni ile radyolojik bulguların varlığı da teşhis için gereklidir. Ancak bazı pnömoni vakalarında bu radyolojik bulguların ortaya çıkması 24 saatten daha uzun sürebiliyor. Zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısı, pnömokok mikrobunun 10 veya 23 alt tipine karşı koruma sağlayan bir aşıdır. Ancak bu aşıyı olmak zatürre olunmayacağı anlamına gelmiyor. Bu aşı, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olan kişiler için önemlidir. Ayrıca bu aşı, 65 yaş ve üzeri kronik hastalığı olan bireyler için de önerilir” diye konuştu.