ÇEVRE - 17 Ağustos 2024 Cumartesi 13:37

Eğirdir Gölü’nde yeni bir su kabarcığı tespit edildi

A
A
A
Eğirdir Gölü’nde yeni bir su kabarcığı tespit edildi

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde geçtiğimiz günlerde tespit edilen su kaynağı görünümünde su kabarcığının tespit edilmesinin ardından ikinci bir su kabarcığı daha görüntülendi. Su kaynağı görünümündeki kabarcıkları değerlendiren Dr. Meltem Kaçıkoç “Bu tür oluşumların, göl özelinde kapsamlı bilimsel çalışmalar yapılmadan kesin bir sonuca bağlanması mümkün değildir. Metan gazı olduğu söyleniyor ama farklı bir gaz çıkışı da olabilir” dedi.


Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan ve Isparta’nın da içme suyunun bir kısmının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde 10 Ağustos tarihinde su altından yüzeye çıkan, su kaynağı görünümünde su kabarcığı tespit edilmişti. Geçtiğimiz günlerde Taşeski mevkiinde yeni bir su kabarcığı görüntülendi. Su kabarcığını gördüğü esnada yer altı suyu kaynağı olduğunu düşünen vatandaş “Maşallah, Allah’ım gölümüze çok su ver” dediği anlar yer aldı.


Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Meltem Kaçıkoç vatandaşlar tarafından çekilen görüntüleri değerlendirerek Eğirdir Gölü’nde incelemelerde bulundu.


Dr. Kaçıkoç yaptığı açıklamasında “Geçtiğimiz günlerde yöre halkı, yüzey alanı yaklaşık 470 kilometre kare olan Eğirdir Gölü’nün biri daha sığ ve kıyı bölgelerinde, diğeri ise daha derin ve orta kısımlarında olmak üzere 2 farklı bölgesinde, önceki yıllarda Burdur Gölü’nde de gündeme gelen su kabarcıkları oluşumlarını gözlemlemişler ve bu durumu ilgili yerel kurumlara bildirmişlerdir. Kamuoyunda, bu duruma ilişkin olarak, metan gazı çıkışı olduğu, yeni bir su kaynağının ortaya çıkmış olabileceği ve mevcut yeraltı suyu kaynaklarının görünür hale gelmiş olabileceğine dair çeşitli varsayımlar gündeme gelmiştir” dedi.



“Metan gazı olduğu söyleniyor ama farklı bir gaz çıkışı da olabilir”


Göller gibi karmaşık ve etkileşimli ekosistemlerde meydana gelen bu tür oluşumların, göl özelinde kapsamlı bilimsel çalışmalar yapılmadan kesin bir sonuca bağlanması olmadığını söyleyen Dr. Kaçıkoç “Eğirdir Gölü’ndeki su kabarcıkları oluşumlarının arka planını anlamak için detaylı bilimsel araştırmalar yapılması gerekmektedir. Eğirdir Gölü için zaten yeraltı suyu bir kaynak ve göldeki su seviyesi azaldığında göl için bir rezervuar görevi gören yeraltı suyu gölü beslemektedir. Dolayısı ile de göle böyle bir su akışını yeni bir kaynak olarak nitelendirmek çok uygun olmayabilir. Ayrıca gaz çıkışı yönündeki söylemler için ise çıkan gazın herhangi bir ölçümü yapılmadan net bir şey söylenemez. Metangazı olduğu söyleniyor, bu gaz çıkışı farklı bir gazda olabilir. Göller, metanı atmosfere salabilen alanlar olmasının yanı sıra, su kolonunda metan oksidasyonu yoluyla metan emisyonlarını azaltabilen yutaklar olarak da görev yapabilirler. Yani çift taraflı bir etkileşim var. Metan, organik materyalin oksijensiz ortamda ayrışması sonucu ortaya çıkar. Göllerin mevcut metan salınımının, küresel doğal kaynaklı emisyonların yüzde 11’ini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Küresel ısınma daha da şiddetlenir ise bu durumda, dünya genelinde göllerdeki oksijen içeriğinin azalması ve bunun sonucunda metan gazı emisyonlarının yüzde 58 yüzde 86 oranında artması beklenmektedir. Son araştırmalar, metanın sadece oksijensiz ortamda değil, aynı zamanda oksijen açısından zengin su kütlelerinde de üretildiğini ortaya koymaktadır. Bu durum siyanobakteriler, diatomlar gibi fitoplankton türlerinin fotosentez süreci sırasında metan salımı yapabilmesi ile açıklanabilir. Dahası bu muhtemel gaz oluşumları, Eğirdir Gölü’nün sediment yapısı gibi fiziksel özellikleri ile, sülfat, Demir içeriği gibi kimyasal ve fitoplanktonlar gibi biyolojik özellikleri ile de doğrudan ilişkili olan karmaşık bir süreçtir. Eğirdir Gölü ekosisteminin iklim değişikliğine tepkisini daha iyi anlamak ve bu sayede gölün sürdürülebilir koruma-kullanım dengesini sağlamak için gölde yürütülecek multidisipliner ve tüm paydaşların aktif katılımının sağlandığı bilimsel çalışmalar büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.



Eğirdir Gölü’nde yeni bir su kabarcığı tespit edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Mut’ta taşımalı eğitime bir gün ara verildi Mersin Valiliği, Mut ilçesinde taşımalı eğitim yapılan okullarda eğitim öğretim faaliyetlerine bir gün süreyle ara verildiğini bildirdi. Mersin Valiliği’nden yapılan açıklamada:" Hava durumuyla ilgili olarak Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğü’nden gelen bilgiler, valiliğimiz tarafından mütemadiyen kamuoyuyla paylaşılmakta ve gerekli duyurular, uyarılar yapılmaktadır. Bu konuda Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğü’nden aldığımız bilgi ve değerlendirmelere göre Mersin genelinde etkisini gösteren, kıyı kesimlerde yağmur, yüksek kesimlerde kar yağışı ile birlikte rüzgar ve tipi şeklinde fırtınanın 25.11.2024 tarihi gece saatlerine kadar etkisinin devam edeceği tahmin edilmektedir. Ulaşımda aksamalar, buzlanma, çatı uçması, soba zehirlenmeleri gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Muhtemel olumsuzluklara karşı ilgili kamu birimlerimiz, ekiplerimiz, yeterli sayıda personel ve araç ile süreci yakından takip etmektedir"denildi. Sertavul geçidi geçici olarak kapatıldı, taşımalı eğitime ara verildi Açıklamanın devamında ise"Mut İilçemizin kırsal kesimlerinde ve yaylalarında görülen yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle Mersin ilimizi Karaman iline bağlayan Sertavul Geçidi tedbiren trafiğe kapatılmıştır. Mut İlçemizde taşımalı eğitim yapılan okullarımızda eğitim öğretim faaliyetlerine bir gün süreyle (25 Kasım 2024 Pazartesi) ara verilmiştir. İlimizin özellikle yüksek kesimlerinde ikamet eden vatandaşlarımızın, yapılan meteorolojik duyuru ve uyarıları dikkate almaları, tedbirli davranmaları büyük önem arz etmektedir. İhtiyaç durumunda bildirimde bulunmak, yardım talep etmek için 112 Acil Çağrı Hattımız günün 24 saati vatandaşlarımızın hizmetindedir" ifadelerine yer verildi.
Iğdır Iğdır’da hava kirliliği alarm veriyor Hava kirliliği oranının hem yaz hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerinin üzerinde olduğu Iğdır’da hava kirliliği alarm vermeye devam ediyor. Hava kirliliğinde Avrupa’da birinci sırada yer alan Iğdır’da kış ayı ile birlikte artan hava kirliliği yeniden alarm veriyor. Iğdır’da hava kirliliğinde coğrafi konum, rüzgâr erozyonu, Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali, kalitesiz kömür tüketimi, egzoz salınımları kirliliğin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca Iğdır’da ölümlerin başında yine kirli hava yer alıyor. Iğdırlı vatandaşlar şehir genelinde doğal gazın yaygınlaştırılmasını istiyor. Bazı vatandaşlar da hava kirliliğine neden olan kişilere para cezası, yeri geldiğinde hapis cezası verilmesini istiyor. Iğdır’da alınan verilere göre ölçülen parametrelerden PM10 (Partikül madde) değerlerinin hem yaz mevsiminde hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerin üzerinde olduğu ortaya çıktı. Dünyada meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki ilişkiye işaret eden bilim adamları araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Iğdır’da esnaf olan Ekrem Eray şehirde zehirli bir hava soluduklarını belirterek, “Iğdır’da hava kirliliği sorununu biz Iğdırlılar hepimiz yaşıyoruz. Zaten son yıllarda da hastalıklar özellikle kanser çok arttı. Sobalarda çıkan kömür dumanlarına bir çözüm bulunmalı ki bu sorun bitsin.” dedi. Şehirdeki sis bulutları dron ile görüntülendi .