POLİTİKA - 17 Nisan 2025 Perşembe 14:23

Bakan Güler: "Mehmetçik ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır"

A
A
A
Bakan Güler: "Mehmetçik ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır"

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bugün Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da ve Bosna-Hersek’te görev yapan Mehmetçik, bu stratejik vizyonumuzu ve ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır. Bu görevleri icra etmemiz, kadim Türk devlet geleneğimiz ile köklü tarih ve medeniyetimizden ilham alan sorumluluk anlayışımızın da bir tezahürüdür" dedi.


Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Uzman Erbaş Komando Temel Kursu Mezuniyet ve Bröve Takma Töreni’nde konuştu. Bakan Güler, mezun olan askerleri başarılarından dolayı kutladı.



"Bölgesel istikrarsızlıklar çok yönlü tehditler oluşturmaktadır"


Güler, "Bölgesel istikrarsızlıklar, sınır aşan tehditler, terörizm, siber saldırılar, düzensiz göç hareketleri ve enerji güvenliği gibi meseleler; başta askerî olmak üzere politik, ekonomik, teknolojik ve sosyal açılardan çok yönlü tehditler oluşturmaktadır" diye konuştu.



"Çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdürüyoruz"


Böyle kritik bir dönemde caydırıcı ve çok yönlü bir stratejik vizyon ile hareket etmelerini dile getiren Bakan Güler, "Bu gerçeklikten hareketle Türkiye Cumhuriyeti olarak hem ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak, hem de bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.



"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çeşitli vazifeleri büyük bir kararlılıkla yerine getirmektedir"


Bakan Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde benimsenen etkin politikalara dikkati çekerek, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere, denizlerimizin ve semalarımızın korunması, tatbikatlarla gücünün pekiştirilmesi dahil, çeşitli vazifeleri büyük bir kararlılıkla yerine getirmektedir. Bu çok yönlü faaliyetlerimiz, sadece yurt içinde sınırlı kalmamakta, aynı zamanda kardeş ve dost coğrafyalarda da güvenliği, barışı, huzuru ve istikrarı tesis etmeye yönelik, artan bir ivmeyle sürdürülmektedir" şeklinde konuştu.



"Mehmetçik ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır"


Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Bugün Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da ve Bosna-Hersek’te görev yapan Mehmetçik, bu stratejik vizyonumuzu ve ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır. Bu görevleri icra etmemiz, kadim Türk devlet geleneğimiz ile köklü tarih ve medeniyetimizden ilham alan sorumluluk anlayışımızın da bir tezahürüdür. Elbette ki bu büyük başarının ardında, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her biri kendi alanında vazgeçilmez önemdeki unsurlarının ortaya koydukları büyük emek, gayret ve fedakârlıklar vardır. Ancak ordumuzun en güzide birliklerinden biri olan ve başta terörle mücadele olmak üzere, pek çok faaliyetimizde stratejik ve operatif gücümüz olan kahraman komandolarımızın mümtaz katkılarını özellikle vurgulamak isterim."



"Komandolarımız hep üstlendiği vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadırlar"


Komandoların Türk askeri gücün kudret ve cengaverlerini en önde temsil ettiğini aktaran Bakan Güler, "Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki operasyon sahalarında, birçok kritik görevde ve bulundukları uluslararası misyonlarda, komandolarımız, hep üstlendiği vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadırlar. Bugün buradan mezun ettiğimiz siz kıymetli uzmanlarımız da, işte bu seçkin gücün bir parçası, birer mensubu olacaksınız" ifadelerini kullandı.



"Komando olmak karakter sağlamlığı demektir"


"Bu kapsamda şu tavsiyelerimi daima rehber edinmenizi sizlerden istiyorum" diyen Güler, şunları kaydetti:


"Unutmayınız ki komando olmak; sadece zorlu şartlarda görev almak veya operasyon icra etmek değil, aynı zamanda yüksek bir ruh disiplinine sahip olmak ve karakter sağlamlığı demektir. Ayrıca, fiziki yeterliliğin yanında, psikolojik dayanıklılığı, yüksek bir iradeyi ve farkındalığı da gerektirir. Bu bağlamda sahada karşılaşacağınız tehlike anında, akıllı ve cesur, baskı altında sessiz, kararlı ve sebatlı, rahatlık anında ise tedbirli ve ölçülü olmalısınız. Ne kadar yetenekli olursanız olun; irade, sabır ve kararlılık vazgeçilmeziniz olmalıdır. Her şartta hazır, güçlü ve cesur olan komandolar, bu özellikleriyle daima ayaktadır ve vazifesine amadedir."



"Askerlik; sürekli yenilenen, gelişen ve öğrenilen bir meslektir"


Mezun olan askerlerin sadece zorlu eğitimlerini tamamlamadığını, aynı zamanda psikolojik olarak da önemli bir eşiği aştığını söyleyen Bakan Güler, "Gerektiğinde her biriniz; farklı coğrafyalarda, yüksek riskli görevler üstleneceksiniz. Bu görevlerde yalnızca kendi başarılarınız değil; silah arkadaşlarınızın güvenliği, asil milletimizin huzuru ve vatanımızın bekasının sizlere emanet edildiğini asla unutmayınız. Öte yandan vazifelerinizden elde edeceğiniz her bir tecrübe çok kıymetlidir. Karşılaştığınız her engeli, birer problem şeklinde değil, aksine sizleri geliştiren güçlü bir gelişim fırsatı olarak görmelisiniz. Zira askerlik; sürekli yenilenen, gelişen ve öğrenilen bir meslektir" ifadelerine yer verdi.


"Modern harp teknolojik donanım ile yürütülmektedir"



Bakan Güler, konuşmasına şöyle devam etti:


"Modern harp, artık yalnızca fiziki üstünlükle değil; zihinsel çeviklik, stratejik öngörü ve teknolojik donanım ile yürütülmektedir. Bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri olarak; eğitim ve doktrin ile harp konsepti ve teknolojiyi, ayrılmaz bir bütün olarak görmekte, buna göre çalışmalarımızı icra etmekteyiz. Şanlı ordumuzun bugün ulaştığı bu yüksek seviyede, yerli ve milli savunma sanayimizin gelişiminin de müstesna bir payı olduğunu vurgulamak isterim. Öyle ki son yıllarda Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetine sunulan millî piyade tüfeklerimiz, fırtına obüslerimiz, farklı çap ve kabiliyette yerli füzeler ve modernize edilmiş zırhlı araçlarımız, İHA ve SİHA’larımız ile deniz harp sistemlerimiz, hem caydırıcılığımızı artırmış hem de operasyonel gücümüzü büyük ölçüde yükseltmiştir."


"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bunların yanı sıra sahip olduğu nitelikli personeliyle her geçen gün gücüne güç katmaktadır. Sizler de bugün brövelerinizi gururla takarak kıymetli ve tarihî bir adım atıyorsunuz" ifadelerini kullanan Bakan Güler, şöyle konuştu:


"Ülkemizin bekasını koruma azmimiz ve kararlılığımız ile daha büyük ve güçlü Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda sürdürdüğümüz faaliyetlerde görev alacak, bu kutsal misyonun birer parçası olacaksınız. Bunun bilincinde olan sizlerin, tüm görevlerinizi yüksek bir aidiyet duygusuyla yerine getirerek Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize nice önemli hizmetlerde bulunacağınıza yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, siz komandolarımızın yetişmesinde emeği geçen başta 40’ıncı Komando Eğitim Tugay Komutanlığımızın başta Komutanı olmak üzere kıymetli öğretmenlerini ve mümtaz personelini yürekten tebrik ediyor, kendilerine teşekkür ediyorum."


Bakan Güler, "Kahraman Komandolar! Mezuniyetinizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyor, görevlerinizde üstün başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık, bileğiniz kuvvetli, gücünüz daim olsun" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.