ÇEVRE - 04 Mart 2024 Pazartesi 16:04

Metsamor nükleer santrali zehir saçmaya devam ediyor

A
A
A
Metsamor nükleer santrali zehir saçmaya devam ediyor

Türkiye’ye 16 kilometre uzaklıkta bulunan Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali, kullanım ömrü dolduğu halde kapatılmadığı için zehir saçmaya devam ederken reaktörlerden çıkan tehlike kilometrelerce uzaktan görüntülendi.

İnşasına 1970’de başlanan Metsamor Nükleer Santrali 1988 Spitak depreminden sonra 1989’da kapatılmış ancak 2 numaralı reaktör, yenileştirme çalışmaları sonrasında 1995’te yeniden açılmıştı. Reaktörün kullanım ömrü 2005’te dolmuş, Ağustos 2021’de yenileme çalışmaları sonucunda çalışma süresi 2026’ya kadar uzatılmıştı. Avrupa Birliği’n bile kapatılma talebinde bulunduğu Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali en çok da 16 kilometre uzaklıkta bulunan Iğdır’ı tehdit ediyor. Iğdırlı vatandaşlar yıllardır meydana gelebilecek bir kazada santralin zarar görerek kendilerine de zarar vereceğini söylerken santralin kapatılması için çağrıda bulunuyor. İnsanlar santarlden çıkan dumanın bile kendilerine, yörenin coğrafyasına ve yörede yaşayan her canlıya zarar verdiğini de belirtiyor. Ermenistan’daki Metsamor Nükleer Güç Santrali’nin pimi çekilmiş bir bomba olduğunu söyleyen Araştırmacı Gazeteci Yazar ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal; “Iğdır’ın yanı başında bulunan Metsamor Nükleer Güç Santrali yıllardan beri tehlike saçmaya devam ediyor. Iğdır’a 16 kilometre uzaklıkta bulunan Metsamor Nükleer Güç Santralinin bir an önce kapatılması lazımdır. Çünkü köhne bir sistem ile yapılmıştır. Eski bir sistem olduğu için soğutulması Aras Nehrinde yapılmaktadır. Ayrıca Uranyumu uçak ile Rusya’dan gelmektedir. En büyük tehlikesi ise 2. derece deprem hattında bulunmasıdır. Metsamor Nükleer Güç Santrali bir kere 1988 yılında Ermenistan’da meydana gelen depremde büyük bir hasar almış alelacele bir ünitesi kapatılmış beton dökülmüştür. O dönemde radyasyon yayılmış ve bundan Iğdır’da etkilenmiştir. Yayılan radyasyon ile birlikte bunun zararını görmekteyiz. Kadınlar hamile kalamamakta, hayvanlar engelli yavrular doğurmakta ağaçlarda kurumaktadır. Bugün Metsamor Nükleer Güç Santralinin çevresine gidin orada tabiatın değiştiğini yeşilliğin kaybolduğunu göreceksiniz. Şunu söyleyebilirim Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Gürcistan, İran ve Ermenistan’ın kendisi için Metsamor Nükleer Güç Santrali büyük bir tehlikedir.”

Metsamor nükleer santrali zehir saçmaya devam ediyor

Bir deprem esnasında vatandaşların şaşkınlık yaşayacağını belirten Ünsal, “Bir deprem olduğu zaman biz Iğdırlılar depremden kaçma derdine mi düşelim yoksa santralden radyasyon yayılmış mı, derdine düşelim. Metsamor Nükleer Güç Santrali pimi çekilmiş bir bombadır” dedi.

Iğdır’ın ova olmasından dolayı kirli bir havaya sahip olduğunu buna ek olarak santralden çıkan dumanın da kirlilik yaptığını dile getiren Ünsal, “Iğdır’da hâlihazırda bir hava kirliliği mevuttur. Hem Iğdır’ın kendi hava kirliliği hem de Metsamor Nükleer Güç Santrali’nde çıkan dumanların oluşturduğu hava kirliliği Iğdır’da halk sağlığını etkilemektedir. Avrupa Birliği bile bu santralin kapatılması için Euro vermiştir. Ama Ermenistan bu santrali yine kapatmamıştır. Bütün Avrupa Birliğini, Amerika’yı bütün aktivistleri bize destek olmalarını bu santralin kapatılması için desteğe çağırıyoruz” dedi.

Sebahattin Yum

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.