SAĞLIK - 20 Ekim 2024 Pazar 17:50

Iğdır Üniversitesi paydaşlığında Tuzluca Tuz Mağarası’nda Solunum Zirvesi düzenlendi

A
A
A
Iğdır Üniversitesi paydaşlığında Tuzluca Tuz Mağarası’nda Solunum Zirvesi düzenlendi

Iğdır Üniversitesi ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi paydaşlığında Türk Toraks Derneği tarafından Tuzluca Tuz Mağarasında "Ağrı Dağı Solunum Zirvesi-2" toplantısı düzenlendi.


Iğdır Üniversitesi öncülüğünde faaliyete geçen Tuzluca Tuz Mağaras’ında tıp bilim camiasını bir araya getiren önemli bir organizasyona imza atıldı. Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdülhalik Karabulut koordinatörlüğünde Türk Toraks Derneği tarafından "Ağrı Dağı Solunum Zirvesi-2" toplantısı düzenlendi. Iğdır Vali Yardımcısı Abdurrahman Çelebi, Tuzluca Kaymakamı Abdüllatif Yılmaz ve bilim camiasından geniş katılımın olduğu toplantıda Iğdır Üniversitesinden ise Rektör Vekili Prof. Dr. Selahattin Çelebi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Gülşen, Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Demirtaş, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Erenler ve Tuz Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Tekin Sancar yer aldı.


Toplantıda konuşma yapan Rektör Vekili Prof. Dr. Çelebi, son dönemde hızla gelişen Üniversitenin özellikle bölgesel kalkınma noktasında attığı adımlara vurgu yaptı. Tuzluca Tuz Mağaraları’nın Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma öncülüğünde tuz terapi merkezine dönüştürülmesi sürecine değinen Çelebi, ayrıca 2017 yılında Iğdır Üniversitesi öncülüğünde pek çok ülkeden bilim insanın katılımıyla hayata geçen Tuz Terapi Çalıştayı’na da değindi. Çelebi, konuşmasında Iğdır Üniversitesinin speloterapi ve haloterapi üzerinde önemli çalışmalar yürüttüğünü de kaydetti.


Rektör Baş Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Demirtaş ise konuşmasında Iğdır Üniversitesi öncülüğünde Tuzluca Tuz Mağaraları’nın Tuz Terapi Merkezi’ne dönüştürülmesi projesinin tarihsel serüvenini detaylarıyla anlattı.Prof. Dr. Demirtaş ayrıca "Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler" bağlamında Tuz Mağaraları’nın etkisi üzerine laboratuvar ortamında yaptıkları çalışmalardan söz etti. Sunumunda tuz mağaralarının depolama tesisi olarak kullanılabileceğini belirten Prof. Dr. Demirtaş, kayısı üzerinde yaptıkları çalışmada laboratuvar ortamında saklanan kayısının 2 hafta sonra bozulmaya başladığını ancak mağara ortamına konulan kayısının raf ömrünün 4 haftaya kadar çıktığını dile getirdi.


Tuz Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Tekin Sancar da toplantıda tuz mağaralarının KOAH hastaları üzerindeki etkilerini ele alan bir sunum yaptı. Sancar, Tuzluca Tuz Mağaralarında KOAH hastası 33 kişilik denek grubu üzerinde yaptıkları çalışmanın sonuçlarını da tıp bilim camiası ile paylaştı. Türkiye’de ve dünyada ilk kez bu kadar geniş bir denek grubu üzerinde yapılan çalışma, Tuz Mağaralarının KOAH hastaları üzerinde olumlu sonuçları olduğunu gözler önüne serdi.


Toplantıda tuz mağaralarının KOAH hastaları için tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak önerilebileceği ifade edilirken Dr. Öğr. Üyesi Sancar, bu çalışmaların genişletilerek devam edeceğini müjdesini verdi.


Başkanlığını Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün’ün yaptığı zirvede; ayrıca Toraks Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan Köktürk "Yüksek İrtifa ve KOAH", Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu "Yüksek İrtifa ve Uyku", Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu "Astım Tanı ve Tedavisinde Güncel Gelişmeler" ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Funda Ekimci Deniz "Yüksek İrtifanın İnsan Sağlığı Üzerine Etkisi" üzerine sunumlar yaptı.



Iğdır Üniversitesi paydaşlığında Tuzluca Tuz Mağarası’nda Solunum Zirvesi düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bahriye Üçok Eğitim Merkezi’nden 2 bin 200 öğrenci yararlandı Tepebaşı Belediyesi Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi, güz dönemi kursları 600 öğrencinin katılımı ile devam ediyor. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Merkezimizden yararlanan öğrencilerimizin sayısı 2 bin 200’e ulaştı. Çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Tepebaşı Belediyesi, hayata geçirdiği proje ve merkezler ile çocukların gelişimine katkı sunmaya devam ediyor. Ev sahipliği yaptığı eğitim ve etkinlikler ile çocukların gelişimine önemli katkılar sunan Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi de 9 derslik, 3 etüt salonu ve 1 tane de çok amaçlı salonu ile faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezde uzman eğitmenler tarafından 4,5,6,7 ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik akademik ve sosyal gelişimi destekleyici programlar düzenleniyor. 2023 Mart ayında açılan merkezden bugüne kadar 2 bin 200 öğrenci faydalanırken güz dönemi kursları 600 öğrenci ile devam ediyor. LGS programı sürüyor Merkezde, matematik, fen bilimleri, İngilizce, Türkçe, sosyal bilgiler ve rehberlik gibi alanlarda öğrencilere verilen eğitimlerin yanında LGS’ye hazırlanan 8. sınıf öğrencileri için de destek programı gerçekleştiriliyor. Merkezden memnun olduklarını ifade eden veliler de eğitime verilen destekten dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’a teşekkür ediyor. “Tüm toplumun kalkınması için” Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ise merkeze ilişkin değerlendirmesinde, “Eğitim, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli faktördür. Çocuklarımız yarının liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve öğretmenleri olacaklar. Bu nedenle onlara sunacağımız kaliteli bir eğitim, sadece çocuklarımızın değil, tüm toplumun kalkınması için büyük bir yer tutuyor. Onlara eşit fırsatlar sunmak, geleceğe daha güçlü bir toplum bırakmak demektir. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi de kısa sürede çok sevildi ve ilgi gördü. Tamamen ücretsiz olarak sağladığımız kaliteli eğitimlerden hem çocuklarımız hem de anne ve babalar çok memnun. Merkezimizden yararlanan öğrencilerimizin sayısı 2 bin 200’e ulaştı ve güz dönemi de 600 çocuğumuz ile devam ediyor. Çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ankara Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getirerek güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması amacıyla düzenlenen Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı. KBRN alanındaki tehdit ve tehlikelerin yanı sıra güncel teknolojik gelişmeler ve bilimsel çalışmalar hakkında oturumların yer aldığı kongrede; akademik çalışmalara da yer verildi. İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, yaptığı konuşmasında, kongrenin gelişen KBRN tehditlerine karşı sürekli ilerleme ve yenilikçi çözümler mottosu çerçevesinde bilgi paylaşımı ve iş birliğinin güçlendirmesini temenni ettiğini söyledi. KBRN tehditlerine Karşı AFAD bünyesinde bütüncül ve yenilikçi yaklaşımla çalışmaların sürdüğünü dile getiren Karaloğlu, “Bu yıl Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz kongremiz, geçmişte elde ettiğimiz tecrübeler üzerine yenilerini eklemek ve ülkemizin bu alandaki kapasitesini daha da ileriye taşıma açısından büyük bir önem arz etmektedir. KBRN tehditlerinin sürekli değişen ve gelişen doğası karşısında ulusal sınırları aşan iş birliği hayatı önem taşımaktadır. Bu kongre, dünya genelinde artan KBRN risklerine karşı ortak bir bakış açısı geliştirmemize olanak sağlayacaktır” dedi. AFAD Başkanı Okay Memiş ise KBRN alanlarında çalışan paydaşları kongre sayesinde bir araya getirdiklerini kaydederek, “Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getiriyor. Organizasyonumuz güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması için bir platform işlemi görecek. KBRN tehditlerine ilişkin yeni yaklaşımların önemini dünyamızın güncel durumuna baktığımızda görebiliyoruz. Yaşanan güncel, siyasi ve askeri gelişmeler KBRN yayılım önlemlerinin ve müdahale kapasitesinin kıymetini bir kez daha hatırlatıyor. Güncel dönem dışına çıkıp dünyanın son 100 yılına baktığımızda KBRN olaylarının birçok kez gerçekleştiğini görüyoruz. Öyle ki son 100 yılda insanlığa en büyük acıları yaşatan olaylar arasında KBRN önemli bir yer tutuyor” ifadelerini kullandı. Programa, BM, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gibi uluslararası örgütler, uzmanlar, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Elazığ FÜ’de Öğretmenler Günü programı düzenlendi Fırat Üniversitesi’nde (FÜ) Öğretmenler Günü kutlama programı düzenlendi. FÜ Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Eğitim Fakültesi Şehit Canbert Tatar Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, FÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı. Programın açılış konuşmasını Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Faruk POLATCAN öğretmenlik mesleğinin önemini vurguladı. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, milletin geleceğini şekillendirmede görev üstlenecek çocuklar ve gençlerin günün şartlarına uygun olarak ve karşılaştıkları bütün zorluklara göğüs gererek yetiştirmenin çabası içinde olan öğretmenlerin toplumun en saygın ve en fedakar bireylerini oluşturduğunu söyledi. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit ise, öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğu kadar, zor bir görev olduğunu hatırlatarak, tüm öğretmenlerin gününü kutladı. Konuşmaların ardından program, Mezun olan öğrencilerden gelen mesajların okunması, farklı meslek gruplarından insanların öğretmenler günü mesajları, Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Mustafa Öztürk’ün seslendirdiği eserler, temel eğitim bölümü öğrenci korosunun konseri ve Öğretmenler Günü paneli etkinliğiyle sona erdi.
İstanbul Sörf tutkunları lodosu fırsata çevirdi İstanbul’da etkili olan lodosu eğlenceye çeviren sörf tutkunları, Yeşilköy Sahili’nde uçurtma sörfünün tadını çıkardı. Hareketleriyle dev dalgalara meydan okuyan sporcuların o anları havadan görüntülendi. İstanbul’da dün akşam saatlerinden itibaren etkisini gösteren lodosu sörf tutkunları fırsata çevirdi. Bakırköy Yeşilköy sahilinde adrenalin tutkunu sporcular, bir araya gelerek dev dalgalara meydan okudu. Ayaklarında sörf tahtaları, ellerinde uçurtma ipleriyle sporcular adeta denizde dans edip kendilerini metrelerce yukarı fırlattı. Sörfçülerin dev dalgalar arasındaki anları havadan görüntülendi. "Tam bir özgürlük hissi" Sörf yapan Barış Eroğlu, "Bu havaları kolluyoruz. Bu havalarda çok heyecanlanıyoruz. Fırtına alarmı verildiğinde bizim whatsapp gruplarımız var, oradan haberleşiyoruz. Aslında bu havalar en idealleri. Fazlasında ileri seviye olmak gerekiyor. Ben mesela yüksek havada çıkamam. Uçurtma küçüldükçe daha hızlı hareket ediyor. Spor araba gibi oluyor. Çok güçlü, atak ve seri hale geliyor. Bizim için daha sportif bir sürüş oluyor. Düşük havada da kayıyoruz ama yüksek havaları daha çok tercih ediyoruz. Tam bir özgürlük. Doğanın içerisindeyiz. Rüzgar, deniz, gökyüzü ve martılarla beraber tam bir özgürlük hissi" dedi. "Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum" Hastalarını rüzgara göre ayarladığını belirten sörf tutkunu diş hekimi Gözde Memişoğlu, "Henüz çıkma fırsatı bulamadım. Rüzgarın şiddeti git gide artıyor. Biraz bekleyeceğim. Ben diş hekimiyim. Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum. Rüzgar olduğu zaman ya buraya ya da Kilyos’a gidiyoruz. 2 yıldır yapıyorum. Daha başlangıç seviyesi sayılırım. Bugün de biraz çıkmaya çekiniyorum. Kilyos’ta okul var orada yaklaşık 9 saatlik bir eğitim veriliyor. Daha sonra suya çıkıyorsunuz. Kendiniz ekipmanınızı aldığınız zaman özgür bir şekilde kayabiliyorsunuz. Bireysel bir spor olduğu için inanılmaz keyifli" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü şahıslara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi Eskişehir’de kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü 2 şahsın yargılandığı davada, sanıklara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi. Geçen yıl kasım ayında meydana gelen olayda, Tepebaşı ilçesi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Sümer Sokak’taki Eskişehir Protestan Kilisesi önüne gelen alkollü 2 şahıs, kapı ve pencereye yumruk atarak zorla içeri girmeyi denedi. Kapıya çıkan kilise pastörü Artun Tokatlı’yı “Yahudi misiniz, İsrailli misiniz? Sizi yakarım” diye tehdit eden şüpheliler daha sonra olay yerinden ayrıldı. Tokatlı’nın şikayeti üzerine polis ekipleri Aykut K. ve Halil D. isimli şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Yapılan sağlık kontrolünde şüphelilerden Aykut K.’nin 2.16, Halil D.’nin 3.27 promil alkollü olduğu belirlendi. Zanlılar sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezaevinde 9 gün kaldıktan sonra tahliye olan Aykut K. ile Halil D. hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava açıldı. Eskişehir 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, şüpheliler Aykut K. ile Halil D.’nin ‘birden fazla kişiyi tehdit’, ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’, ’cebir veya tehdit kullanmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’ suçlarından ayrı ayrı 4 yıldan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Davanın karar duruşmasında tutuksuz sanıklar Aykut K. ve Halil D. salonda hazır bulundu. Duruşmaya, taraf avukatları da katıldı. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine kendisini savunan şüpheli Halil D., olay anında alkollü olduğunu belirterek, “Kiliseye gittiğimizin farkında değilim. Benim bilerek yaptığım bir şey değildir. Öyle bir eylemde bulunmak istemezdim, niyetim de öyle değildi. Kimseyi tehdit etmedim, pastörü tanımıyorum, bilmiyorum niye tehdit edeyim. Pişmanım beraatımı talep ederim” dedi. Alkolün etkisinde olduğu için olayı hatırlamadığını anlatan sanık Aykut K. ise, “Halil ağabey ile buluştuk, alkol aldık. Sonrasını hatırlamıyorum. Polisler beni kilise önünden aldılar. Ben tehdit, hakaret küfür etmedim” ifadelerini kullandı. Sanıkların ifadelerinin ardından kararını açıklayan heyet, sanıklar Aykut K. ve Halil D. hakkında ‘birden fazla kişiyle tehdit’ suçundan iyi hal indirimiyle ayrı ayrı 1 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı, cezaların ertelenip, 2 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildi. Tokatlı’nın sanıkların gelip kendilerinden özür dilediğini belirterek şikayetini geri çekmesi üzerine, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlaması düşürüldü. Ayrıca Aykut K. ve Halil D. hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan beraatına karar verildi.