GENEL - 01 Mart 2023 Çarşamba 14:56

Iğdır’da muhtemel deprem sonrası Ermenistan’daki nükleer santralle ilgili endişeler artıyor

A
A
A
Iğdır’da muhtemel deprem sonrası Ermenistan’daki nükleer santralle ilgili endişeler artıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Iğdır’da ve Ermenistan’da meydana gelebilecek bir depremde zarar göreceği düşünülen ’Metsamor Nükleer Güç Santrali ile ilgili uyarılar geldi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Iğdır’da ve Ermenistan’da meydana gelebilecek bir depremde zarar göreceği düşünülen ’Metsamor Nükleer Güç Santrali ile ilgili uyarılar geldi. Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, "Iğdır’da meydana gelen gelebilecek deprem bir felakete neden olur. İkinci bir Çernobil bu bölgede yaşanır" dedi.


1977 yılında Sovyetler Birliği tarafından yapılan Metsamor Nükleer Santrali, Türkiye-Ermenistan sınırına çok yakın bir yerde inşa edildi. Şehre yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan ve çok eski bir santral olan bu santral, Çernobil tarzında inşa edildi. Bu santral her ne kadar ABD ve Avrupa’da da dillendirilse de bir türlü bir çözüme kavuşturulamadı. Mimari yönden hatalı olduğu rapor edilen ve yeterli soğutma yapacak su olmadığı halde çalışmaya devam eden santral, Ağrı Dağı fay hattı üzerinde yer alıyor. 1988 yılında Ermenistan’da yaşanan ve büyük bir yıkıma neden Gümrü depreminin ardından her ne kadar 1989 yılında güvenlik nedeniyle kapatılsa da santral 1993 yılında tekrar çalışmaya başladı. Başta 2040 yılına kadar kullanılacağı söylenen santral için son kullanma tarihi 2026 yılı olarak belirlendi. Iğdırlılar depremin bir zamanı olmadığını söyleyerek bu santralin bir an önce kapatılmasını istiyor.



"Metsamor Nükleer Santrali pimi çekilmiş bir bombadır"


Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, Ermenistan’da yer alan ’Metsamor Nükleer Güç Santrali’nin fay hattında bulunduğunu, bundan dolayı santralin saatli bir bomba olduğunu belirterek, "1977 yılında Ermenistan’da yapılan Metsamor Nükleer Santrali pimi çekilmiş bir bombadır. Hem de fay üzerinde ikinci deprem fay hattı üzerinde kurulan bu Metsamor Nükleer Santrali devrini tamamlamıştır, ayrıca köhne bir sistem ile yapılmıştır. 2005 yılında kapatılması gereken bu santral maalesef hala çalışıyor. 1988 yılında Ermenistan’da meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde bu Metsamor Nükleer Santrali’nin 2 ünitesi zarar görmüştür. Ermeni yetkililer bu santralde kırılan yerlerini betonla doldurmuştur. 1988 yılında yaptığım araştırmada Iğdır’da kanser vakaları çok nadir ve yüzde birdi, fakat o günden bugüne kadar Iğdır’dan kanser vakaları artmaya başlamıştır. Her yıl 2 binden fazla insan kansere yakalanmaktadır. Bu nedenle bu Metsamor Nükleer Santrali’nin bir an önce kapatılması lazım. Iğdır’da bir deprem anında veya Ermenistan’da bir deprem anında insanlar can derdine mi düşsün yoksa savrulan nükleer santralden yayılacak olan bir radyasyona mı odaklansın? Bu radyasyon insanları tehdit ediyor. Açıkça buradan söylüyorum, Ermenistan Devlet Başkanı diyor ki, ’2040 yılına kadar burası çalışsın’. Avrupa Birliği, Ermenistan’a bu santrali kapatılması için para verdi fakat Ermeniler bu parayı kendi ihtiyaçları için harcadılar ve santrali kapatmadılar. 2026 yılında kapatacaklarını söylüyorlar" dedi.



"İkinci bir Çernobil bu bölgede yaşanır"


"Şimdi deprem fay hattı Doğu Anadolu Bölgesi’ne doğru ilerliyor. Elazığ’da meydana gelen deprem şimdi göstermiştir ki Iğdır’da meydana gelen gelebilecek deprem bir felakete neden olur" diyen Ünsal, "İkinci bir Çernobil bu bölgede yaşanır. Şunu da belirteyim bu radyasyon Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan’ı tehdit ediyor. 15 kilometre uzaklıktaki bu santralin kapatılması lazım. Avrupa Birliği bu işin üzerine düşmeli, bu santrali kapatmalıdır. Çünkü deprem kapımızda, her an Iğdır’da Ermenistan’da deprem olabilir. Deprem olduğu anda da bu Metsamor Nükleer Santrali çatlayacak, etrafa radyasyon saçacaktır. İşin en enteresan kısmı nedir biliyor musunuz? Rusya’da uçaklar ile uranyum geliyor. Uçağın düştüğünü düşünelim, büyük bir felaket demektir. Bu nedenle bir an önce Avrupa Birliği, Türkiye, İran, Azerbaycan, Gürcistan bir araya gelmelidir. Kısa süre içinde nükleer santralin kapatılması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır, yoksa büyük bir tehlikedir. Metsamor Nükleer Santrali pimi çekilmiş bir bombadır, patladığı zaman bütün ülkeler insanlık etkilenecektir; bir canlı bile kalmayacaktır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de sağlık ekipleri karla kaplı yolları aşarak hastaya ulaştı Artvin’in karla kaplı yollarında sağlık ekipleri zorlu kış şartlarına rağmen nefes darlığı şikayeti bulunan bir hastaya ulaşmak için zamana karşı yarıştı. Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Boyalı köyünde yaşayan 78 yaşındaki Taner Yıldız, nefes darlığı ve kusma şikayetiyle 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım talep etti. Zorlu kış şartlarının etkili olduğu bölgede, sağlık ekipleri hastaya ulaşmak için büyük bir mücadele verdi. İhbarın ardından Artvin Valisi Dr. Turan Ergün’ün talimatı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Kemal Demirel’in koordinasyonuyla harekete geçildi. Kar kalınlığının yaklaşık 60 santimetreyi bulduğu köy yolunda, İl Özel İdaresi ekipleri iş makineleriyle yol açma çalışmaları başlattı. Saatler süren yoğun çabaların ardından yol ulaşıma açıldı ve sağlık ekipleri köye ulaştı. Sağlık ekipleri, Taner Yıldız’ı evinden alarak ilk müdahaleyi yaptıktan sonra Ardanuç Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Hastanın sağlık durumunun kontrol altına alındığı bildirildi. Bölgedeki zorlu kış şartlarına rağmen ekiplerin hızlı ve koordineli müdahalesi, vatandaşların sağlık hizmetine erişimini sağladı. Artvin Valisi Dr. Turan Ergün, operasyonun ardından bir açıklama yaparak, “Hastamıza acil şifalar diliyorum. Zorlu hava şartlarına rağmen fedakarca görev yapan tüm personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Vali Ergün, benzer durumlar için kış aylarında ekiplerin her an göreve hazır olduğunu da vurguladı.
İstanbul ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol: "Sınır hattında çok ciddi çözümlerimiz var" ASELSAN tarafından geliştirilen yerli ve milli ürünler sınırlarda etkin bir şekilde kullanılıyor. Silahlı kuvvetlerinin neye ihtiyacı olduğunu yapılan saha çalışmaları ile belirlediklerini belirten ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, "ASELSAN çözümleri şu an etkin bir şekilde binlerce kilometre sınırımızda kullanılıyor. Sınır hattında çok ciddi çözümlerimiz var. Anavatanımızın güvenliği için gece gündüz çalışıyoruz" dedi. Türk savunma sanayisinin öncü firmalarından olan ASELSAN, geliştirdiği yerli ve milli ürünlerle sınırların elektronik sistemlerle donatılmasını sağlıyor. Silahlı kuvvetlerinin neye ihtiyacı olduğunu yapılan saha çalışmaları ile belirleniyor. Saha çalışması sonrası Türk mühendisleri ordunun ihtiyacını gidermek için etkin ve hızlı bir şekilde çalışıyor. ASELSAN kara savunma sistemleri, hava savunma teknolojileri ile silahlı kuvvetlerinin gücüne güç katıyor. "Sınır hattında çok ciddi çözümlerimiz var" ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, "Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılarken, sık sık onlarla sahada buluşup ürünlerimizle ilgili geri bildirimleri alıyoruz. Yeni ihtiyaçları, yeni tehditleri, yeni yaklaşımları dinliyoruz. Bütün mühendislerimizle, bütün ekiplerimizle bunlara daha hızlı ve daha etkili cevap vermek, daha hızlı ürün geliştirmek için de çalışıyoruz. Birçok ürünümüz var. Yüzlerce, binlerce ürünümüz kahraman ordumuzca kullanılıyor. Bunların daha ileriye götürülmesi için de sık sık buluşuyoruz. Sınır hattında çok ciddi çözümlerimiz var. Sınırlarımızın bir taraftan fiziki güvenliği yürütülürken bunların elektronik sistemle donatılması için de ASELSAN’ın çözümleri şu an etkin bir şekilde binlerce kilometre sınırımızda kullanılıyor. Radarlar, kameralar, fiber optik sensörler, hareket sensörleri; bunu yöneten akıllı yazılımlar ve benzeri bütün sistemlerle aslında anavatanımızın güvenliği için gece gündüz çalışıyoruz" dedi.
Adıyaman 7 kadın giirişimci yöresel gıda ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bir araya gelen 7 kadın girişimci kurdukları Badem Eli Kahta Kadın Kooperatifi’nde ürettikleri 14 badem çeşitliliği ve yöresel gıda ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. Badem Eli Kahta Kadın Kooperatifi’nde badem ezmesi, çikolatalı, zencefilli, kakaolu bademlerin yanı sıra, badem şekeri ve daha birçok ürün bulunuyor. İçli köfte, yaprak sarması, peynirli, çökelekli katma ve çiğköfte gibi günde 4 çeşit yöresel yemekler de çıkaran kadın girişimciler aynı zamanda da ailelerine istihdam sağlıyor. Badem Eli Kahta Kadın Kooperatifi Başkanı Hacer Yıldırım, “7 bayan bir araya gelerek kooperatifimizi kurduk. Badem üzerine 14 çeşitlik bir badem üretimi oldu bizde. Bunun zerdeçallısı, kahvelisi, kakaolusu gibi buna benzer 14 çeşitli bir badem türünü çıkardık. Bunun yanı sıra yöresel ürünlerimiz var. Kurutmalıklar, domates ve biber salçası, pul biberi gibi yöresel ürünlerinde satışını yapıyoruz. Türkiye’nin çeşitli illerine de gönderiyoruz. Aynı zamanda burada günlük 4 çeşit yöresel yemeklerimizden içli köfte, sarma, katma ve çiğ köfte çıkıyor. Ben bu kooperatifimizin kurulmasında emeği geçen tüm bayan arkadaşlarımıza, ekibimize yürekten teşekküre ediyorum” dedi. Kooperatif üyelerinden Ayfer Aydın ise deprem sonra böyle bir girişimde bulunarak ailesine katkı sunduğunu söyledi.
Gümüşhane Zigana Dağından kar manzaraları Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan Zigana Geçidi kar yağışıyla birlikte beyaza bürünürken eşsiz manzaralar oluştu. Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve tarih boyunca önemli bir geçit olarak kullanılan 2050 rakımlı Zigana Dağı geçidi kar yağışıyla birlikte beyaza büründü. Yeni Zigana Tüneli’nin açılmasıyla birlikte özellikle eşsiz manzaraları seyretmek isteyen vatandaşların kullandığı Zigana Dağı geçidi kar altında sunduğu kartpostallık görüntülerle ziyaretçilerin beğenisini topluyor. Tarihi İpek yolu üzerinde yer alan bin 820 metre rakımdaki tünelin her iki ucunda da derin bir vadi manzarası ve karlar altındaki çam ağaçları estetik bir görüntü meydana getirirken, Trabzon ve Gümüşhane’den gelen ziyaretçiler manzaranın keyfini çıkarıyor. “Bu manzarayı görmek için eski yolu kullanıyoruz” Eşsiz kar manzarasını görebilmek için Yeni Zigana Tüneli yerine eski Zigana Dağı geçidini kullandıklarını ifade eden Hülya Akkuzu, “Biz kar yağında yeni yapılan tüneli kullanmıyoruz, genelde eski yolu kullanıyoruz manzarayı görmek için. Gerçi buranın yazı da kışı da çok güzel oluyor. Diğer insanların da buradan geçmelerini tavsiye ederim burada doğa çok güzel. Özellikle Karadeniz’in Zigana’sı harikadır” dedi. “Kartpostal gibi bir manzarası var” Turizm işiyle uğraşan ve özellikle yabancı turistlerin bu manzarayı görmek için özel talepte bulunduklarını söyleyen Oğuzhan İnceismail, “ Kar buraya ilk düştüğü zaman zaten paylaşımları görüyoruz. Ben turizm işi yapıyorum onlar da burayı görmek istiyorlar. Eski yolu kullanıyoruz genellikle bu manzarayı göstermek için. Kartpostal gibi manzarası var, turistler de bu manzarayı seviyorlar. Doğası harika, hava çok soğuk da değil, çok güzel” diye konuştu.