KÜLTÜR SANAT - 17 Haziran 2024 Pazartesi 09:04

Yaz aylarında Asi Nehri’ni kaplayan su sümbülleri kadınların elinde sanat eserine dönüşüyor

A
A
A
Yaz aylarında Asi Nehri’ni kaplayan su sümbülleri kadınların elinde sanat eserine dönüşüyor

Hatay’da yaz aylarında Asi Nehri’ni kaplayan su sümbülleri, kurutulduktan sonra İskenderun ilçesinde kadınların elinde örülerek sanat eserine dönüşüyor. Su sümbüllerinden elde edilen sepet, sele ve çimem gibi ürünler uzun yıllar kullanılabiliyor.


Lübnan’dan doğarak Hatay’ın Samandağ ilçesinde Akdeniz’e dökülen Asi Nehri’ni yaz aylarında su sümbülleri kaplıyor. Nehirdeki canlıları tehdit eden su sümbülleri, belediye ekipleri tarafından temizleniyor. Hiçbir işe yaramadıkları düşünülen su sümbülleri, Hatay Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurs Merkezi (HATMEK) kursiyerleri olan depremzede kadınlar tarafından sanat eserine dönüştürülüyor. İskenderun ilçesinde verilen kursta, su sümbüllerinden elde edilen sepet, sele ve çimem gibi ürünler uzun yıllar kullanılabiliyor. Depremzede kadınlar bir yandan üreterek gelir elde ederken diğer yandan da deprem psikolojisini atlatıyorlar.


Usta öğretici Azize Alay, su sümbüllerinin Asi Nehri’ni tehdit eden bitkiler olduğunu ve bu bitkilerin kurutulmasıyla sepet gibi örgü ürünlerine dönüştüğünü belirterek, "Su sümbülü aslında bizim Hatay’ın endemik bir bitkisidir. Asi nehrini tehdit eden bir bitkidir genelde, belediye ekipleri tarafından nehir su sümbüllerinden temizlenir. Oysa Uzak Doğu’da bu bir dönüşüme sahne oluyor, bunlar toplanıp baş aşağı öbekler halinde asılıyor, kurutuluyor ve bu şekilde yeniden dönüştürülerek işte sepete, sele, çimeme dönüşüyor. Aklınıza gelebilecek her şeyi örebiliyorsunuz. Örümü kolay yine diğer bitkiler gibi işte ıslatılarak örülüyor ve sağlıklı da. Birde bir aşamamız daha oluyor, su sümbülü kurutulduktan sonra tombekler halinde dizilip brandayla örtülüyor ve bir asitle onun doğal yapısı sabitleniyor yani çökme yapmıyor bitki. Böcekten falan da arındırılmış oluyor. Şimdi bu tür materyaller genelde mutfakta ve salonlarda kullanılıyor. Suya dayanıklı, küf ortamı dışında 25-30 yıl gider. Bizim buralar rutubetli yani, 20 yıl çok rahat gidebiliyor" ifadelerini kullandı.


El sanatının terapi olduğunu ve kendisini mutlu hissettirdiğini söyleyen 56 yaşındaki afetzede Nesrin Kiremitçi ise, "Deprem korkusu bizi dışarılara itti. Pandemide içerilerdeydik ama depremden sonra dışarılara çıkmak zorunda kaldık. Binalara giremiyorduk ama sonra bu işin böyle yürüyemeyeceğini algıladık. Neyle uğraşabiliriz, ne yapabiliriz, ne öğrenebiliriz, ne üretebilirizin peşine düştük. Sağ olsun HATMEK de bize böyle bir imkan sağladı. Öğretmenimiz hani gelebilirsiniz deyince su sümbülüyle başladık. Su sümbülleri o kadar güzel bir materyal ki çok güzel çıkıyor ve çok şık oluyor. Tamamen doğal, bunun bizim ilimizin içerisinde yetiştiğini öğrendim. Bayağı güzel bir şeymiş dönüşümü çok güzel, ayrıyeten çok büyük markaların çok büyük parayla sattıkları bir ürün diyeyim" şeklinde konuştu.



Yaz aylarında Asi Nehri’ni kaplayan su sümbülleri kadınların elinde sanat eserine dönüşüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da Dicle Elektrik’in, “direk” dikme izni vermeyen vatandaşları elektriksiz bıraktığı iddiası Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Dicle Elektrik’in, özel mülkiyetine “elektrik direği” dikme izni vermeyen vatandaşları elektriksiz bıraktığı iddia edildi. Silvan ilçesi Malabadi Mahallesi’nde vatandaşlar, enerji hatlarını iyileştirmek isteyen Dicle Elektrik’e, özel mülkiyetleri olduğu ve kamulaştırılmadan izin vermeyeceklerini belirterek tepki gösterdi. Vatandaşlar, köye gelen jandarma ekiplerine kamulaştırma kararı geldiği vakit izin vereceklerini söyledi. Mahalle sakinleri adına konuşan Mehmet Sait Bilmez, “Yasal hakkım, özel mülkiyetimde Dicle Elektrik’in çalışmasına müsaade etmiyorum. Ellerinde bir belge, kanun, karar varsa sizin huzurunuzda çıkartıp bize versinler bizde çalışmalarına müsaade edelim. Tapulu mülkiyetimizden dolayı kamulaştırma kararı olmadan başkasının gelip çalışma yapmasına müsaade etmiyorum” dedi. Bilmez, 200 hanenin yaklaşık 2 haftadır elektriksiz bırakıldığını ileri sürdü. Dicle Elektrik ise iddialara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı kırsal Malabadi Mahallesi’nde, yüzde 95 oranında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle aylık 1 milyon lira ekonomik kayıp yaşanıyor. Bölge sakinlerinin yatırım engelleme girişimleri nedeniyle mahalledeki şebeke yenileme yatırımını durduran Dicle Elektrik, süreç boyunca yaşananlardan etkilenmemeleri için söz konusu mahalledeki hastalara jeneratör desteği sağladı. İnsan odaklı yatırımlarını sürdüren dağıtım şirketi, eğitimde yaşanabilecek aksaklıkları göz ardı etmeyerek bölgedeki okul için de ayrıca jeneratör temin etti” denildi. Dicle Elektrik Diyarbakır İl Müdürlüğü yetkilileri, Malabadi Mahallesi’nde yaşananlarla ilgili açıklamada bulunarak engellemeler nedeniyle yatırım çalışmalarının durdurulduğunu ve mahalle sakinlerinin sayaç kontrolü yapan görevlilerin evlere girmesine izin vermediğini bildirdi. Yetkililer, bu durumun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Yönetmeliğin 8’inci bölümünde, sayaç ve sayaca erişim konusunu düzenleyen kısımda ’Tüketici, kullanım yerine ait sayaç ve/veya ölçüm sistemlerine müdahale etmemek, dağıtım şirketinin sayaç ve/veya ölçüm sistemlerine erişimini engellememekle mükelleftir’ deniliyor. Ancak burada sayaçlara müdahale nedeniyle kaçak tüketim yüzde 95’e yükselmiş durumda. Ekiplerimizin sayaca erişimine izin verilmiyor. Mahallede bazı vatandaşlar kapılarını açmak istese de birileri onları korkutup sindiriyor ve bu da çalışmalarımızı olumsuz yönde etkiliyor. Havaların soğumasıyla birkaç kat artacağına kesin gözüyle bakılan aylık 1 milyon TL ekonomik kaybı önlemek için yapıların dışında yeni sayaç ölçü devreleri oluşturuyoruz.” Dicle Elektrik, yeni sayaçların montajı sürecinde yaşanan elektrik kesintisinden etkilenmemeleri için başvuruları olmamasına rağmen tespit ettiği hasta vatandaşların yaşadığı iki konut ile mahallenin okuluna jeneratörle elektrik sağlamaya başladı. Jeneratör yakıtının dağıtım şirketi tarafından karşılandığını aktaran yetkililer, “Dileğimiz, kayıt dışı tüketimden vazgeçilmesi ve bu sebeple yenilenecek olan elektrik şebekesine engel olunmamasıdır” açıklamasında bulundu. Mahallede yapıların dışında yeni sayaçların montajıyla ilgili çalışmalar ise jandarmanın gözetiminde devam ediyor.
Gaziantep Gaziantep oda/borsaları ortak meclis ve istişare toplantısı gerçekleştirildi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla Gaziantep Oda/Borsaları Ortak Meclis ve İstişare Toplantısı düzenlendi. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ev sahipliğinde Şehitkamil Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen, Gaziantep il/ ilçe oda ve borsa meclis üyelerinin talep, beklenti, görüş ve önerilerini TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile paylaştığı toplantıya, GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur ve Yönetim Kurulu Başkanı M. Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep il/ ilçe oda ve borsalarının başkan ve meclis üyeleri katıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, meclis ve istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Gaziantep’in sanayi ve ihracatı ile ülke ekonomisine büyük değer katmaya devam ettiğini, Gaziantep il ve ilçe oda ve borsalarının da bu noktada öncü rol üstlendiğini söyledi. 6 Şubat 2023’te Gaziantep’i de etkileyen deprem felaketinin ardından Gaziantep’in topyekün olarak takdire şayan bir şekilde hızla toparlandığını ve ülke ekonomisine güç katma misyonunu sürdürdüğünü kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Her şartta ülkemize moral veren ve rol model olan Gaziantep bugün büyük bir beşeri sermayeye ve yetişmiş insan gücüne sahip. Gaziantep’teki tüm oda ve borsalarımız Türkiye sanayisinin itici gücü olan Gaziantep’i, bölgede bir yıldız haline getiriyor. Gaziantep’i takip eden değil, takip edilen, örnek alınan bir şehir haline getiriyorlar. Oda ve borsalarımız hizmet kapasitelerini devamlı yükseltiyor, üyelerimizin dertlerine tercüman oluyor, sorunlarına çözüm için her türlü gayreti gösteriyorlar. Bu noktada Gaziantep il ve ilçe oda ve borsalarımızı canı gönülden kutluyor, Gaziantep ve ülkemiz adına sürdürmüş oldukları başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Toplantımız hayırlara vesile olsun” dedi. GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ise Gaziantepli sanayicilerin ve ihracatçıların ülkemiz için büyük bir mücadele verdiğini, tüm zorluklara rağmen verilen bu çabanın karşılığının da rakamlara yansıdığını söyledi. “Şartlar ne olursa olsun büyük bir özveriyle, kararlılıkla son noktaya kadar işimizi takip ediyoruz” diyen Konukoğlu, şunları kaydetti: “Bugüne kadar her dönemde ülkemiz ve aziz milletimiz için en güçlü katkıyı sunan, ekonomimize en güçlü desteği veren bu şehrin sanayicileri ve ihracatçıları olarak bundan sonra da ülkemiz için daha çok çalışarak işimizin ve geleceğimizin peşinde olacağız. Sanayi ve ticaretin öncü aktörleri olarak en büyük amacımız Gazi şehrimizin sanayi, üretim, ticaret, istihdam ve gelecek hedeflerini birlikte gerçekleştirmektir. Her zaman olduğu gibi bugünün zorluklarını da hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. Çalışmaya, üretim, istihdam ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Toplantımıza teşrif eden değerli TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na, kıymetli meclis başkanlarımıza, yönetim kurulu başkanlarımıza ve tüm meclis üyelerimize teşekkür ediyorum.” Toplantı, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Zonguldak BEUN’da Ahilik Kültürü Programı gerçekleştirildi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde Ahilik Günü Kültür Programı gerçekleştirildi. Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Programın açılış konuşmaları öncesinde Sezai Karakoç Kültür Merkezi fuaye alanında düzenlenen Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi akademisyenleri ve mezun öğrencilerinin Ahilik’in köklü kültüründen esintiler taşıyan, Ahilik’in ruhunu yansıtan ve bu kültürün izlerini günümüze aktaran görsellerini hazırladıkları serginin açılışı yapılarak sergideki eserler incelendi. Serginin ardından açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan BEUN Devrek Meslek Yüksekokulu akademisyenlerinden Öğr. Gör. Dr. Cemal Gümüş, “Köklü bir kültür olan Ahilik’i ve onun derinlemesine işlediği ahlak, dayanışma ve ticaret ilkelerini anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Ahilik kültürü, yüzyıllar öncesinden günümüze kadar ulaşan en eski bir gelenek olup bizlere dürüstlük, kardeşlik ve karşılıklı yardımlaşma gibi değerleri hatırlatmaktadır. Bu anlamlı etkinliğin düzenlemesinde bizlere her daim destek olan başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum” açıklamasında bulundu. Gümüş’ün konuşmasının ardından kürsüye gelen BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, üniversite ev sahipliğinde düzenlenen bu anlamlı etkinliğin oldukça önem arz ettiğini ifade etti. Prof. Dr. Karasu sözlerine şöyle devam etti: “Milletimizin birlik, beraberlik ve hoşgörü anlayışını güçlendiren ahiliğin temelleri on üçüncü yüzyılda debbağların ve sanatkârlığın piri Ahi Evran tarafından atılmıştır. Anadolu’nun dört bir yanına yayılan Ahilik teşkilatının felsefesi günümüzde de halen yol gösterici bir mahiyete sahiptir. Sadece meslek bilgisi değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğa da dikkat çeken ahiliğin öneminin doğru bir şekilde özümsenerek düstur edinilmesi çok kıymetlidir. Üniversitemiz, ülkemiz ve bölgemizin kültürel değerlerinin korunmasına ve aktarılmasına yönelik önemli çalışmalara imza atmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle bu manidar programın düzenlenmesinde kıymetli desteklerinden dolayı başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Prof. Dr. Servet Karasu’nun konuşmasının ardından program, “Erbab: Ahilik Belgesel Sunumu” ile “Zonguldak Yöresinde Yaşayan İnsan Hazineleri Usta Eller Dijital Sergisi” videosu ile devam etti. Video gösterilerinin hemen sonrasında Ahilik Kültürü Programı’na katkı sağlayan akademisyenlere ve katılımcılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesi ve günün anısına binaen toplu hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından program sona erdi.