ÇEVRE - 06 Ekim 2024 Pazar 09:04

Depremin büyüklüğünü gösteren devasa yarığın ikiye ayırdığı bahçede tedirgin eden zeytin hasadı

A
A
A
Depremin büyüklüğünü gösteren devasa yarığın ikiye ayırdığı bahçede tedirgin eden zeytin hasadı

Hatay’da depremde kırılan fay hattının ikiye ayırdığı 33 dönümlük zeytin bahçesinde afetzede çiftçileri tedirgin eden hasadı başladı.



Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’ndeki 33 dönümlük zeytin bahçesi ortadan ikiye ayrılmıştı. Devasa yarığın oluştuğu bahçede 2 uçtaki ağaçların arasında neredeyse 300 metrelik mesafe oluştu ve 200 ağaçta yarık içerisinde kalarak heba olmuştu. Asrın felaketinin büyüklüğünü gösteren ve görünümüyle ürküten devasa yarığın yanı başındaki zeytin ağaçlarında hasat başladı. Tedirginlik içerisinde hasadı sürdüren afetzede vatandaşlar, korku içerisinde zeytinleri hasat ediyorlar.


“Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız”


Depremin ikiye ayırdığı bahçede hasat yapan Halit Sakarcıoğlu, “Burası depremlerden sonra bu hale geldi. Burada çok büyük bir yarık oluştu. Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız. Dev yarığın yanına zeytin hasadına geldik. Zeytin hasadı bu yıl iyi değil. Bu yıl erken olduğu için zeytinler yere dökülüyor. Kazancımız az ama çocuklarımız için hasadı yapmak zorundayız. Dev yarığın yanında zeytin toplarken çok korkuyoruz ama ekmek parası ve çocuklarımız için kazanmak zorundayız” dedi.


“Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu”


Depremden önce tarlanın birleşik olduğunu ifade eden Nezahat Sakarcıoğlu, bölgeden gelen patlama sesi sonrası yarığın oluştuğunu belirterek “Deprem zamanı çok kötüydü ve çok korku oldu. Patlama seslerinden korktuk. Deprem zamanki korkularımızdan hiçbir şey göremedik. Zeytin hasadı başladı ve zeytinlerimizi topluyoruz. Burada zeytin toplarken korkuyoruz ama ekmek parası için toplamak zorundayız. Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu. Bu yarığa baktığımızda çok üzülüyoruz” şeklinde konuştu.


“Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz”


Dev yarığın kendilerine asrın felaketini hatırlattığını dile getiren Halil Sakarcıoğlu, “Bu dev yarık Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’nde oldu. Deprem çok korkutucuydu ve çok sallanmıştık. Dev yarıkta zeytin hasadına biraz korkulu geliyoruz. Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz” ifadelerini kullandı.


(RMZ-VK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır AFAD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Akreditasyon ve Koordinasyon 2024 kampı gerçekleşti Diyarbakır AFAD İl Müdürlüğünün ev sahipliğinde, 4-6 Ekim tarihleri arasında afet ve acil durumlara hazırlık amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Akreditasyon ve Koordinasyon kampı düzenlendi. AFAD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Akreditasyon ve Koordinasyon 2024 kampı gerçekleşti. Dicle Kral Kızı Barajı yakınında düzenlenen kampa 17 il, 102 araç; 15’i Başkanlıktan gelmiş olmak üzere 79 Diyarbakır, 2 Erzincan, 2 Tunceli, 1 Hakkari, 3 Şırnak, 2 Van, 2 Iğdır, 1 Bingöl, 4 Erzurum, 2 Elazığ, 2 Malatya, 3 Kilis, 2 Adıyaman, 4 Siirt, 2 Batman ilinden gelen toplam 126 AFAD personeli, 565 sivil toplum ve kamu kuruluşu katılımcısı, jandarma, sağlık, belediye, gençlik spor, SEDAŞ, orman işletme olmak üzere toplamda 771 kişi katıldı. AFAD Başkanı Vali Okay Memiş yaptığı konuşmada, kampa katılanlara teşekkür etti. Aynı zamanda akreditasyon sistemi kapsamında akredite edilen kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının afet ve acil durumlarda çok önemli görev üstlendiğini ifade etti. Yapılan bu kampların ekiplerin birbiriyle kaynaşmasına da katkı sağladığı ve birlikte iş yapma kültürünü geliştirdiğini, afetlere toplumun tüm kesimleri olarak hazırlanmamız gerektiğini ifade etti. Üç gün süren kamp bilgilendirici ve verimli bir deneyim sundu. AFAD bünyesinde gerçekleştirilen kamp ile personel, hızlı ve faydalı müdahale için etkin bir hale geldi.
Antalya Manavgat Kitap Günleri’ne yoğun ilgi Manavgat Belediyesi ve Manavgat’taki yazarların iş birliğiyle düzenlenen “Manavgat Kitap Günleri-Manavgat’ın Yazarları Okurlarıyla Buluşuyor” etkinliği, Atatürk Kültür Merkezi’nde kapılarını açtı. Antalya’nın Manavgat ilçesinde düzenlenen Manavgat Kitap Günleri, “Manavgat’ın Yazarları Okurlarıyla Buluşuyor” etkinliği ile başladı. Açılışa Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Manavgatlı yazarlar ve vatandaşlar katıldı. Açılış kurdelesini Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara’nın kestiği etkinlikte katılımcılar, yazarların eserlerini inceleyip satın alma ve kitaplarını imzalatma fırsatını elde ettiler. Manavgat Kitap Günleri, sadece yerel yazarları değil, aynı zamanda edebiyatseverleri de bir araya getirerek önemli bir kültürel buluşma ortamı sağladı. Yazarlar, kendi eserleri hakkında bilgi verirken, okuyucularla interaktif bir diyalog kurarak, edebiyatın farklı yönlerine dair düşüncelerini paylaştı. Kültürel zenginlik vurgusu Etkinlik açılışının ardından açıklamalarda bulunan Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Manavgat’ın kültürel zenginliklerine vurgu yaptı. Başkan Kara, “Manavgat, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel zenginlikleriyle de öne çıkan bir şehir. Bizler, bu zenginlikleri desteklemek ve yaymak adına buradayız. Yerel yazarlarımız, kalemleriyle bizlere farklı dünyaları açıyor. Her bir kitap, bir yolculuk; her sayfa, yeni bir keşif. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese, özellikle de değerli yazarlarımıza teşekkür ediyorum. Manavgat’ta edebiyatın gelişmesi için birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Alın teriyle gelen kazanç: Torlukçuların zorlu kömür mesaisi Kırıkkale’de mevsimlik işçiler, yerleştikleri ormanlık alanda zor şartlar altında mangal kömürü üretiyor. Bir sezonda 55 ton kömür üreten işçiler, Türkiye’nin farklı şehirlerine tonunu 22 bin liradan satarak ekonomik kazanç sağlıyor. Diyarbakır’dan kilometrelerce yol kat ederek Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesindeki ormanlık bölgeye yerleşen Aksakal ve Kardelen aileleri, 7 ay boyunca zorlu şartlar altında çadırlarda yaşıyor. Aslen Mardinli olan aile, asırlık "konar-göçer" çadır geleneğini sürdürerek meşe odunundan mangal kömürü üretiyor. Mevsimlik işçiler, geçimlerini sağlamak için büyük emek harcıyor. Meşe odununun odun kömürüne dönüştürülmesi sırasında işçiler hem yoğun dumanla mücadele ediyor hem de uzun saatler boyunca sıcaklıkla başa çıkmak zorunda kalıyor. "Torlukçular" olarak da bilinen kömür üreticileri, sabahın ilk ışıklarıyla ormanda odun kesimi için mesaiye başlıyor. Traktörlerle ocak sahasına taşınan odunlar, Orman İşletme Müdürlüğü’nün izin verdiği alanlardan kesilerek boyutlarına göre ayrılıyor. Ardından koni şeklinde dizilen odunlar, saman ve toprakla kaplanarak yaklaşık 400-500 derece ısıyla kömüre dönüştürülüyor. Kömürlerin kül olmaması için üretim sürecinde 24 saat nöbet tutuluyor. Bir sezonda yaklaşık 55 ton kömür üreten aile, mangal kömürünün tonunu 22 bin liradan toptancılara satıyor. Kömür üreticisi Engin Kardelen, üretim sürecinin zorlu ve emek gerektiren yanlarını İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Kardelen, kömür üretimi için birçok aşamadan geçtiklerini ve bu işin aile desteğiyle sürdürüldüğünü söyledi. "Gece gündüz çalışmak zorundasın" Ürettikleri meşe kömürlerini Türkiye’nin her yerine gönderdiklerini ifade eden Kardelen, "Biz meşe kömürü üretiyoruz. İhaleleri devletten alıyoruz. Kesimini yapıyoruz, buduyoruz, taşıyoruz, çatıyoruz, topraklıyoruz, sonra ateşe veriyoruz. Bunun yanma süreci 15-20 gün sürüyor. Kömür olduktan sonra bunları Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Bizim de hayatla mücadelemiz böyle. Bu iş aileyle yapılıyor. Tek başına zaten yapamazsın. Gece gündüz çalışmak zorundasın. Sabahın erken saatlerinden akşamın karanlık saatlerine kadar çalışıyoruz. Bunun nöbeti de var. Gece boyunca da yatamıyorsun. Başında beklemek zorundasın, yoksa emeğin hepsi kül olur gider" dedi. "Tonu 22 bin liradan satılıyor" Diyarbakır’dan Kırıkkale’ye çalışmak için gelen Şaban Aksakal ise meşe kömürü üretiminin uzun bir süreç olduğunu belirterek, "7 ay boyunca buradayız. İlkbaharda çalışmaya başladık. 5 ayımız doldu, 2 ay daha buradayız. Tonu 22 bin liradan satılıyor. En fazla 55 ton kömür çıkartıyoruz" ifadelerini kullandı. (HA
Diyarbakır AFAD, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Akreditasyon ve Koordinasyon 2024 kampı gerçekleşti Diyarbakır AFAD il müdürlüğünün ev sahipliğinde; Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde AFAD liderliğinde 4-5-6 Ekim tarihleri arasında afed ve acil durumlara hazırlık amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi akreditasyon ve koordinasyon kampı düzenlendi. Dicle Kral Kızı Barajı yakınında düzenlenen bu kampa 17 il, 102 araç, 15’i Başkanlıktan gelmiş olmak üzere; 79 Diyarbakır, 2 Erzincan, 2 Tunceli, 1 Hakkari, 3 Şırnak, 2 Van, 2 Iğdır, 1 Bingöl, 4 Erzurum, 2 Elazığ, 2 Malatya, 3 Kilis, 2 Adıyaman, 4 Siirt, 2 Batman ilinden gelen toplam 126 afad personeli, 565 sivil toplum ve kamu kuruluşu katılımcısı; jandarma, sağlık, belediye, gençlik spor , Sedaş, orman işletme olmak üzere toplam 80 personel olmak üzere toplamda 771 kişi katılım sağladı. AFAD Başkanı Vali Okay MEMİŞ yaptığı konuşmada kampa katılım sağlayanlara teşekkür etti. Aynı zamanda akreditasyon sistemi kapsamında akredite edilen kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının afet ve acil durumlarda çok önemli görev üstlendiğini ifade etti. Yapılan bu kampların ekiplerin birbiriyle kaynaşmasına da katkı sağladığı ve birlikte iş yapma kültürünü geliştirdiğini, Afetlere toplumun tüm kesimleri olarak hazırlanmamız gerektiğini ifade etti. Toplamda üç gün süren kamp bilgilendirici ve verimli bir deneyim sundu. Afad bünyesinde gerçekleştirilen bu kamp ile afad ve eğitimi alan personel hızlı ve faydalı müdahale için etkin bir hale geldi.