GÜNDEM - 27 Aralık 2024 Cuma 09:03

Ali Haj İbrahim: ''Türk kardeşlerimiz her zaman kalplerimizde olacak''

A
A
A

Hatay’da bulunan Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan Suriyelilerin memleketlerine dönüşleri sürüyor. 12 yıl Türkiye’de yaşadıktan sonra ülkesine dönen Ali Haj İbrahim, “Türk kardeşlerimizin bizlere yaptığını asla unutmayacağız ve onlar her zaman kalplerimizde olacak” dedi.

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkelerine dönmeyi sürdürüyorlar. 2012 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gelen Ali Haj İbrahim ve ailesi, 12 yıl boyunca Türkiye’de kaldıktan sonra ailesiyle ülkesine dönüyor. 12 yılın ardından ülkesine dönen ve yıllardır tüccarlık yapan İbrahim, Esad rejimin saldırılarından dolayı zarar gören evinin tadilatını bitirerek, ticarete devam etmeyi düşünüyor. Türk milletinin yaptıklarını asla unutmayacaklarını ifade eden İbrahim, çocuklarının burada doğup büyüdüğünü belirterek, çocuklarının bir tarafının Türk kanı olacağını ve sonsuza kadar Türkiye’yi seveceklerini söyledi.

Ali Haj İbrahim: ''Türk kardeşlerimiz her zaman kalplerimizde olacak''

“Türk kardeşlerimizin bizlere yaptığını asla unutmayacağız ve onlar her zaman kalplerimizde olacak”

Türk milletinin yaptıklarını asla unutmayacaklarını dile getiren ve 12 yılın ardından ülkesine dönen Ali Haj İbrahim, “Suriye özgürleştikten sonra evlerimize gidiyoruz. Reyhanlı’da yaşıyorduk ve şimdi ise ailecek ülkemize dönüyoruz. Türk kardeşlerimizin bizlere yaptığını asla unutmayacağız ve onlar her zaman kalplerimizde olacak. Türkler Suriye’ye geldikleri zaman, onlar nasıl ki bizi misafir ettilerse biz de onları misafir edeceğiz. Ben 12 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. 8 Aralık’ta Esad rejiminin düşmesiyle evimizin tadilatını yaptırıp düzelttik. Ben tüccarlık yapıyorum. Türkiye ile Suriye arasında ticaretle uğraşacağım. Çok şükürler olsun ki ülkemize döneceğiz. Çocuklarım Türkiye’de doğdu ve okula gittiler, bu yüzden çocuklarımın bir tarafı Türk kanı olacak ve sonsuza kadar Türkiye’yi sevecekler” ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın - Ahmet Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’un manevi mimarlarından İsa Baba’nın mezar taşındaki ibretlik yazı Samsun’un manevi mimarlarından İsa Baba’nın mezar taşında yazan yazı, ziyaretçilere ibretlik bir ders veriyor. İsa Baba Camii Türbesi ve Şehitliği, İlkadım ilçesi Cedit Mahallesi İsa Baba Sokak üzerinde bulunuyor. Cami, her gün hem cemaati hem de ziyaretçileri ağırlıyor. Ziyaretçiler, caminin bahçesinde bulunan İsa Baba’nın mezarı başına gelerek Kur’an-ı Kerim okuyor ve dua ediyor. “Muhakkak ki bu beyitlerde, akıl sahibi olan kavimler için delil, ibret vardır” İsa Baba Hazretleri’nin mezar taşının üzerinde ise şu ibretlik yazı yer alıyor: “Ölüm bir şerbettir, her insan onu içecektir. Kefen bir elbisedir, her insan onu giyecektir. Tabut bir binektir, her insan ona binecektir. Kabir bir kapıdır, her insan o kapıdan girecektir. Cennetlikler cennette Allah’ın(celle-celalüh) cemalinin bakıcılarıdır. Cehennemlikler (mahrumdurlar). Muhakkak ki bu beyitlerde, akıl sahibi olan kavimler için delil, ibret vardır.” İsa Baba Camii Türbesi ve Şehitliği İsa Baba Camii Türbesi ve Şehitliği’ndeki kitabede ise “İsa Baba Camisi’nin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanmamış olsa da 15.yy da Osmanlı zamanında yapıldığı düşünülmektedir. İlk dönemlerinde tek kubbeli oldukça küçük bir yapı olan cami, daha sonraki eklemelerle bugünkü halini almıştır. Yapı geçmişte dervişlerin uğrak yeri durumundaydı. Zaviyesi ile anılmakta olan yapı İsa Baba Tekkesi olarak kullanılmakta idi. Ayrıca İsa Baba konusunda bilgiler yetersiz olmakla birlikte 16. yy da yaşamış dervişlerden biri olduğu ve türbesinin buraya defnedildiği muhtemeldir. Cami kesme taştan kare planlı olarak yapılmıştır. Üzeri basık bir kubbe ile örtülmüştür. İbadet mekanı altlı üstlü yuvarlak kemerli ve uzun pencereler ile aydınlatılmıştır. Mihrap ve minberi geç dönemde yapılmış ve özelliğini yitirmiştir. Minaresi kare kaide üzerinde yuvarlak yivli gövdeli ve tek şerefelidir. Yanında İsa Baba’nın kabri bulunmaktadır. Ayrıca caminin yan tarafında bulunan bahçede 39 şehit mezarı bulunduğu bilinmektedir. Projeleri 13 Mart 2008 tarihinde Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nca onaylanmıştır. 2010 yılında restorasyonuna başlanmıştır. Yapılan restorasyon 2011 yılında başarıyla bitirilmiştir ve hizmete açılmıştır” deniliyor. Türbe, il ve il dışından birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: “Yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Yurttaş Birliği tarafından başta asgari ücret olmak üzere toplumsal sorunlara karşı Tandoğan Meydanında gerçekleştirilen mitinge katıldı. Genel Başkan Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, TBMM’yi çok önemsediklerini ve vatandaşların sesini meclise taşıdıklarını dile getirerek, “Gördük ki o Meclis’te söylenenlere rağmen birileri bildiğini okumaya devam ediyor. O Meclis ki gücünü halktan alır, o Meclis ki gücünü milletten alır. O zaman yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Özel, geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni asgari ücretin ardından milyonlara kişinin hayal kırıklığı içinde olduğuna değinerek, bu ücretin asgari ücret değil ‘sefalet ücreti’ olduğunu ve bu ücreti reddettiklerini kaydetti. Özel’den işçilere örgütlenme çağrısı Konuşması esnasında sendikal hareket içerisinde bulunmayan vatandaşları örgütlenerek sendikal hak aramaya davet eden Özel, “Türkiye’de 100 işçiden sadece 4 buçuk tanesi grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkına sahipken, grevli toplu sözleşme yapabiliyorken, yüzde 95’i bu haktan mahrumdur. İşte bizim esas sorunumuz, bu iktidarın esas hoşuna giden de budur. Buradan bir kez daha işçilere sendikalara üye olmaları çağrısında bulunurken, sendikalara da üretimden gelen güçlerini kullanma bu iktidara bu yılı dar etmeye davet ediyorum” dedi. “Mutlaka bu iktidarı göndereceğiz” Tandoğan Meydanı’nda yapılan mitingin 2025 yılındaki büyük mücadelenin ilk fişeğini ateşlediğini dile getiren Özel, “Hepsine yürekten teşekkür ediyoruz. Bundan sonra asla yalnız yürümeyeceğiz, her zaman evden çıkarken bir komşuyu, işçi servisinde bir emekçiyi, sendikada bir yoldaşı, kahvede bir arkadaşı, tarlada bir komşuyu ikna edeceğiz. Gelirken onlarla birlikte geleceğiz. Sel olup akacağız, bu haksız rejimi değiştireceğiz, mutlaka sandığı getireceğiz, mutlaka bu iktidarı göndereceğiz” şeklinde konuştu.
Manisa AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç: AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Arınç, "Bazı yerlerde bilinçli değerlendirmeler görüyoruz, ’Afganistan benzeri bir şey mi olacak’, ’IŞİD benzeri bir yapı mı olacak acaba’, buna müsaade edilmez. Biz yanı başımızda DEAŞ ve benzeri aşırı örgütlerle mücadele ettiysek böyle gelinen noktada böyle bir grubun burayı yönetmesine de müsaade edecek halimiz yok. Şu anki tabloda ılımlı mesajlar veriliyor. Bizim istediğimiz toprak bütünlüğünü sağlamış, huzurlu, kendi halkıyla mutlu bir Suriye" dedi. AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, Manisa Gazeteciler Cemiyetinin yeni Başkanı Önder Aydın ve cemiyet üyelerini kahvaltılı programda ağırladı. Cemiyetin Yeni Başkanı Önder Aydın ve yönetimini tebrik eden Arınç, gazetecilerin sorularını da yanıtlayarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yerel siyasetten uluslararası siyasete kadar pek çok konuda içten cevaplar veren Arınç, özellikle Suriye’de yaşanan son gelişmeleri de bir bütün olarak değerlendirdi. “Enerji ve savunmada bağımsızlık önemli” Suriye meselesinin öncesinde hükümet olarak hem enerji hem de savunma sanayisinde önemli adımlar atıldığını kaydeden Arınç, “Türkiye’nin olduğu noktada bu jeostratejide, bu topraklarda, bizim etrafımızda hiçbir zaman güllük gülistanlık bir dönem yaşanmayacak. Keşke olsa, keşke huzur olsa ama bu topraklar, etrafımızda olduğumuz konum bizi şuna mecbur ediyor. Bir, bağımsız kalabilmek, bağımsız olmak ve bağımsız kalabilmek. Bu bağımsızlık, savunma sanayisinde askeri olarak güçlü olmak, enerji konusunda güçlü olabilmek. Biz bunu yaşadık. Sadece Rusya-Ukrayna savaşı ve daha öncesinde de Avrupa’nın enerji tedariğinde aynı sıkıntılar oldu. Rusya, arasının kötü olduğu ülkelerin vanasını kapatarak Avrupa’nın bazı ülkelerini bu şekilde ıslah ederek sıkıntıya düşürebiliyordu. Bizim Türkiye olarak, enerji sektöründe özel ve devlete çalışmış bir arkadaşınızım. Bu sondaj ve sismik gemi alım süreçlerimiz, bunların personelinin bizim evlatlarımız ve bunların millileştirilmesinde emek sarf etmiş, bugün gelinen nokta itibariyle hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de aramalar yapılmış bazı yerlerde keşifler yapılmış bir notadayız. Bu enerjideki bağımsızlığımızı, içerideki kaynaklarımızı ne kadar yükselteceğimizi ve dışarıdaki olaylardan da ne kadar az etkileneceğimizle paralel bir durum. Yani şunu söylemeye çalışıyorum. Azerbaycan, doğal gaz boru hattı Türkiye üzerinden gazını Avrupa’ya gönderiyor. Bu bizim bir doğal gazda kendi rezervimizi, kendi kullanımımızı garantiliyor. İki kendi doğal gaz çalışmalarımızda derin deniz ve karada bulduğumuz rezervlerimiz var. Derin denizde bulduğumuz rezerv var, sayısı artıyor keşiflerle birlikte. Üç, karadaki çalışmalarımız devam ediyor. Dört, Akdeniz’de ve Doğu Akdeniz’de bölgesel olarak aramalarımız da devam edecek” dedi. Arınç, "Suriye’de gelinen nokta bizim üzüldüğümüz ama gördükçe de tahmin ettiğimiz, kendi halkına alenen zulmeden kendi halkını ikiye üçe bölmüş, bu işin maddi yükünü de kaçan insanların mağdur insanların başta en çok Türkiye’ye sığınması noktasında bu işin yükünü omuzlamış, maddi ve manevi olarak sırtlanmış bir lider ve kadro olarak durduk. Günün sonunda Esad devrildi, yeni bir oluşum var. 900 kilometrelik bir sınırımız var komşuyuz. Biz İsrail’in başta Gazze’de yaşattığı zulmü bir kenara koyarak, burada devam ettirdiği yıllar öncesinden Golan bölgesi olmak üzere halan ilhak olarak içerilere geldiği noktada biz Suriye’ye komşu olduk. Tabiri caizse bir yandan da İsrail’e komşu haline geliyoruz. Bunun da dış politika, istihbarat ve güvenlik anlamında tartışmaları oluyor buna da dikkat edeceğiz ama geçiş hükümetinin kendi halkından tepki görmeden o oluşumu yapması gerekiyor. Bazı yerlerde bilinçli değerlendirmeler görüyoruz, ‘Afganistan benzeri bir şey mi olacak?’ ‘İŞİD benzeri bir yapı mı olacak acaba?’ buna müsaade edilmez. Biz yanı başımızda DEAŞ ve benzeri aşırı örgütlerle mücadele ettiysek böyle gelinen noktada böyle bir grubun burayı yönetmesine de müsaade edecek halimiz yok. Şu anki tabloda ılımlı mesajlar veriliyor. Geçiş hükümeti oluşturuldu. Bizim istediğimiz toprak bütünlüğünü sağlamış, huzurlu, kendi halkıyla mutlu bir Suriye. Toprak bütünlüğünde ortak emellerimiz var. Tek isteğimiz yanı başımızda huzurlu bir ülke olması. Onun da diğer ülkelere etrafına tehdit oluşturmadan varlığını devam ettirmesi. Çünkü uluslararası meşrutiyeti de bu şekilde sağlıyorsunuz. Sizin de başka bir ülkeye tehdit oluşturmamanız lazım. İsrail konusu sadece Gazze’de değil, bunu Avrupa’da da söyledim. Burada biz bir devlet yönetimi görmüyoruz. Bir zulüm ve bu zulmü devam ettiren katillik, barbarlık olarak görüyoruz. Devlet yönetimi böyle olmaz. Çoluk, çocuk, her gün aşevlerini, sosyal alanları bombalayarak bu zulüm gitmez" dedi.
Düzce Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "Teşkilat demek kardeşlik demek, birlikte yol yürümek demek" AK Parti Düzce 8. Olağan Kongresi Bahçeşehir Spor Salonu’nda Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Kongrede mevcut başkan Hasan Şengüloğlu yeniden İl Başkanı seçildi. AK Parti Düzce İl Başkanlığı’nın 8. Olağan Kongresi Bahçeşehir Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongreye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mücahit Yanılmaz, AK Parti Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı, İstanbul Milletvekili Yahya Çelik, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, partililer ve vatandaşlar katıldı. Yoğun katılımın olduğu kongreye aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da telekonferans sistemi üzerinden bağlanıp partililere seslendi. Kongrede açıklamalarda bulunan AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, “Ne mutlu ki bu salonda bulunan veya bulunmayan herkes Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunda onunla beraber yol almayı bize nasip etti. Bizim lügatımızda ’yeter’ yok. Her zaman arkasındayız ve her zaman yanlarında durmaya devam edeceğiz” dedi. “Teşkilat demek kardeşlik, birlikte yol yürümek demek" Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa kongresinden Düzce’deki kongreyi canlı izlerken, Düzce’ye de video konferans sistemi ile bağlanarak Düzcelilere seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Durmak yok yola devam. Teşkilat demek kardeşlik demek, birlikte yol yürümek demek” diye konuştu. “Milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Dünyanın hiçbir yerinde 23 yıllık bir siyasi partinin 22 yıl iktidarda kaldığı, girdiği her seçimi kazandığı başka bir ülke yok. Çok şükür bugüne kadar hep milletimizle yürüdük. Bundan sonra da milletimizle beraber yürüyeceğiz. Biz hep bir şeyler inşa edeceğiz. Bizi yıkmaya çalışsalar da biz başarılı olmaya devam edeceğiz. Spordan sağlığa, teknolojiye hep bir şeyler ülkemize kazandırdık. Yılmayacağız, 2028’de de Düzce’de başarılı olacağız. Birileri ömür biçse de hep birlikte AK Parti iktidarı olarak hizmet edeceğiz” ifadelerini kullandı. Mevcut Başkan Şengüloğlu yeniden başkan seçildi Kongrede mevcut Başkan Hasan Şengüloğlu yeniden başkan seçildi. AK Parti Düzce İl Başkanlığı’nın yeni yönetim kurulunda; Alaattin Baş, Ali Süler, Asu Beşer Karpuz, Aydın Ak, Aydın Çetinkaya, Ayşe Çakır Yazgel, Bayram Aycil, Bayram Kaptan, Beyza Güneş, Dergah Akça, Derya Kuru, Ekrem Yazar, Erdem Yamaç, Ersoy Mutlu, Fatma Ayten Büyükaydın, Hasan Arslan, Hüseyin Durna, İlyas Şallı, Kamil Arslan, Kazım Baş, Kutlu Gökesağoğlu, Muhammet Efe, Mustafa Bilgin, Muzaffer Demirel, Nurullah Veli, Osman Yavuz, Ramazan Bağtaş, Rümeysa Nur Kuşçuoğlu, Serkan Sönmezoğlu, Servet Güler, Sinan Aydın, Sulan Davutbaş, Şamil Abrekoğlu, Tamer Erdinç, Turhan Çobanoğlu, Ümit Yıldırım, Yakup Uysal, Yaser Kadir İnan ve Yunus Emre Gülay yer aldı.