EĞİTİM - 13 Eylül 2024 Cuma 14:53

Acılı doktorun depremde kaybettiği eşi ve 2 evladı için yaptırdığı okulun açılışı gerçekleştirildi

A
A
A
Acılı doktorun depremde kaybettiği eşi ve 2 evladı için yaptırdığı okulun açılışı gerçekleştirildi

Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremde vefat eden eşi ve 2 evladının ismini yaşatmak isteyen Doktor Yılmaz Şahutoğlu’nun yaptırdığı 570 öğrenci kapasiteli Zeynep, Deniz, Cavide Şahutoğlu Ortaokulu’nun açılışı gerçekleştirildi.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde İskenderun ilçesi Piri Reis Mahallesi’nde denize sıfır konumda bulunan Eda Apartmanı yıkılarak yerle bir olmuştu. Binanın enkazında 120 kişinin cansız bedenine ulaşılmıştı. Doktor Yılmaz Şahutoğulları’nın ikiz çocukları 11 yaşındaki Zeynep ile Deniz ve 44 yaşındaki eşi Cavide Şahutoğlu da enkazda kalarak hayatlarını kaybetmişti. Dr. Yılmaz Şahutoğlu, çocuklarının ve eşinin ismini yaşatmak için ortaokul yaptırmaya karar vererek Hatay Valiliği’ne başvurmuştu. Yapılan başvurular sonrası Dr. Şahutoğlu’nun evlatlarının ve eşinin ismini yaşatacağı okulun temeli Ocak ayında atılmıştı. Yaklaşık 7 ay süren hummalı çalışma sonrası Zeynep, Deniz, Cavide Şahutoğlu Ortaokulu’nun inşa süresi tamamlandı. Son sistem teknolojiyle donatılan okul, yeni eğitim öğretim döneminde afetzede öğrencilere hizmet etmeye vermeye başladı.


Pirireis Mahallesi’nde yapılan Zeynep, Deniz, Cavide Şahutoğlu Ortaokulu’nun açılışına Hatay Valisi Mustafa Masatlı, İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Emin Ünalan, İlçe Emniyet Müdürü Nevzat Güneş, Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz, İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Haytaz ve vatandaşlar katıldı.


Hatay Valisi Mustafa Masatlı, “6 Şubat afeti, dünyada ve anakarada olmuş en büyük depremlerden biri olarak ve görüntü değiştiren deprem olarak tarih sahnesine geçti. 6 Şubat’la beraber hayatımızın her alanında derin izler oluştu. Öncelikli olarak tabi ki geri getiremeyeceğimiz canlarımıza başta, Zeynep, Deniz ve Cavide Şahutoğlu hanımefendi olmak üzere tüm canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Okuduğumuz okullarda ve tedavi gördüğümüz hastanelerde kısacası hayatın her alanında büyük bir yıkımla da karşı karşıya geldik. 2024-2025 eğitim öğretim yılımızın başta İskenderun’umuz olmak üzere, Hatay’ımıza ve tüm ülkemize hayırlar getirmesi temennisinde bulunuyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum” şeklinde konuştu.


Eşi ve ikiz çocukları için okul yaptıran Dr. Yılmaz Şahutoğlu ise, “Zeynep’imin, Deniz’imin Cavidem’in; çok değerli misafirleri, arkadaşları, öğretmen arkadaşları ve öğretmenleri değerli canlar hepiniz bu güzel ve nadide okulun açılışına hoş geldiniz ve şerefler verdiniz. Bugün tam 586 gün oldu, 6 Şubat belki birçoğumuz için bölgemiz için bir doğal afetti ama bizler için koskocaman bir kıyametti. Çünkü o gün bizim hayata tutkuyla bağlandığımız, yarınlara umutla baktığımız hayallerini kurduğumuz her anımızda hücrelerimize kadar hissettiren canlarımızı yitirdik. Maneviyatımı Zeynep’imi, göğsümde çarpan güzel oğlum Denizi’mi ve hayatımın anlamı idealist öğretmen Cavide’mi kaybettim. Dünyaya bakış açımda ve dünyama hayat veren bütün değer yargılarımı ne yazık ki 1 buçuk dakikada kaybettim. Elbette bizimle beraber 11 ilde binlerce yurttaşımız benzer acılar yaşadı, tarifsiz acıları yaşadı. Bu acıların elbette ki telafisi mümkün olmayacak hayatta kaldığımız müddetçe onların ateşi yüreğimizi kavurmaya devam edecek ama bugün bu acıya kısmen merhem olmak güzel çocukları yetiştirmek amacıyla Zeynep, Deniz ve Cavide Şahutoğlu Ortaokulunun inşasına karar verdik ve bu okulun böylesi zor bir atmosferde yıkılmış bir şehirde inşaatın gerçekten çok güç olduğu bir dönemde ortalama 7 aylık bir süre içerisinde tamamladım. Bu yolda bu kadar kısa süreçte böylesi güzel bir eserin ortaya çıkmasına katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum, yüce Mevla’m hepsinden razı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.



Acılı doktorun depremde kaybettiği eşi ve 2 evladı için yaptırdığı okulun açılışı gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Akar: "Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, eğitimle öğretimin ayrı şeyler olduğunu söyleyerek, "85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor" dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen basın mensupları ve teşkilatla buluşma etkinliğine katıldı. Burada konuşan Akar, en büyük yatırımın gençlere yapılması gerektiğini söyleyerek, "En büyük yatırım gençlere yapılan yatırım. Gençleri mutlaka bilimle, sanatla, sporla tanıştırmamız ve geliştirmemiz lazım. Bunun için de çocukluktan itibaren bu çalışmaları sürdürmemiz lazım. Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey. Bunu temelde anlamaları lazım. Çocuklarımıza tabii ki atalarından ve tarihimizden aldığı ilhamla, tarihten aldığımız ibretle çok büyük çalışmalar yapacağız. Tarihte bizim çok büyük bilim insanlarımız var. İslam dünyasında, Türk dünyasında ve insanlık tarihinde" dedi. Akar, "Bunlardan ilham alacağız ama onun ötesinde de bizim milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için, 85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor. Bunu vermek demek, işin bitmesi demek değil. Bu bir başlangıç. Bundan sonra tabii ki matematik, fizik, kimya, biyoloji başta olmak üzere temel bilimlerde yapabilecek en büyük çalışmayı yapmak suretiyle ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşüne devam edeceğiz ve inşallah bu şekilde başaracağız" ifadelerini kullandı.
İstanbul Süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi Senti-milyoner Raporu’na göre, dünya genelinde serveti 100 milyon doları aşan yatırım yapılabilir likit varlık sahibi kişilerin sayısı 29 bin 350 kişiye ulaştı. 100 milyon dolar ve üzerinde servete sahip olanlardan oluşan süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi. Yatırım yolu ile vatandaşlık ve oturum danışmanlığı şirketi Henley & Partners’ın her yıl düzenli olarak yayınladığı, küresel servet istihbarat firması New World Wealth’in özel verilerini kapsayan 2024 Senti-milyoner Raporu’na göre, dünya genelinde serveti 100 milyon doları aşan yatırım yapılabilir likit varlık sahibi kişilerin sayısı 29 bin 350 kişiye ulaştı. Açıklanan yeni verilere göre, 100 milyon dolar ve üzerinde servete sahip olanlardan oluşan süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi. Raporda süper zenginlerin sayısındaki hızlı artışta bölgesel ekonomilerin rolüne dikkat çekiliyor. Bu süreçte Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha güçlü bir performans sergileyen ABD ve Çin ‘sadece senti-milyoner patlaması’ olarak adlandırılabilecek bir deneyime imza attılar. Senti-milyoner nüfusunda en göze çarpan artış, son 10 yılda 100 milyon dolar sınırını aşan kişi sayısın yüzde 108 oranında artan Çin oldu. Aynı dönemde ABD’de ise senti-milyoner nüfusu yüzde 81 artış gösterdi. Buna karşılık, aynı dönemde Avrupa’da senti-milyoner oranı yüzde 26 artış gösterdi. Start-up’lar büyük servet oluşturuyor, süper zengin coğrafyası değişiyor Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, “Avrupa’daki süper zengin artış hızının görece yavaş ilerleyişinin temelde İngiltere, Almanya ve Fransa gibi büyük pazarların yavaş büyümesiyle ilgili olduğuna dikkat çekerek, “Monako, Malta, Karadağ ve Polonya gibi daha küçük Avrupa pazarlarında senti-milyoner nüfuslarının yüzde 75 veya daha fazla arttığı dinamizm noktaları bulunuyor. Bu da aşırı zenginlerin coğrafyasının değişmekte olduğunu gösteriyor. Küresel Seçkinler Kulübü diyebileceğimiz bu kesim büyümeye ve göç etmeye devam ettikçe küresel ekonomi, siyaset ve toplum üzerindeki etkilerinin daha da artması muhtemel. Senti-milyonerlerin yüzde 60’ından fazlası girişimci ve şirket kurucularından oluşuyor. Senti-milyonerler tarafından kurulan işletmeler, kendi ülkelerinde çok sayıda iyi ücretli iş yarattıkları için orta sınıf üzerinde önemli bir pozitif dönüşüm ve yayılma etkisine sahip. Ayrıca Fortune 500, S&P 500, CAC 40, FTSE 100 ve Nikkei 225’teki şirketlerin çoğunun, daha sonradan senti-milyoner olan kişiler tarafından kurulduğunu görüyoruz’’ dedi. ABD’nin hakimiyeti tehlikede Rapor, dünyadaki senti-milyonerlerin üçte birinin dünyanın dört bir yanındaki 50 önemli şehirde yaşadığını ortaya koyuyor. ABD, senti-milyonerler için En İyi 50 Şehir listesinde ilk üç sırayı alarak senti-şehir haritasındaki hâkim konumunu koruyor. Süper zenginlerin yaşamayı tercih ettiği kentleri gösteren 15 metropolün yer aldığı listenin zirvesinde 744 yerleşik senti-milyoner ile New York bulunuyor. İkinci sırada 675 senti-milyonerin tercih ettiği San Francisco ve Silikon Vadisi yer alırken, üçüncü sırada ise 496 süper zengin sakiniyle Los Angeles bulunuyor. Son 10 yılda sıralamadaki konumunu koruyan bu 3 metropol aynı zamanda önümüzdeki 10 yıl zarfında ultra zengin nüfusunda yüzde 50’nin üzerinde artış beklenen kentler olarak öne çıkıyor. ABD seçimleri ve vergi politikaları zenginleri göç etmeye yönlendirebilir Diğer taraftan, parasal ve sosyal politikalarda ciddi değişimler getirmesi olası ABD başkanlık seçimleri süper zenginlerin coğrafi görünümünde önemli bir değişimi tetikleyebilir. Seçim sonuçları, senti-milyonerlerin ekonomik ve politik açıdan daha güvenli ve cazip gördükleri ülkelere yönelmesine neden olabilir. Rapora göre ABD, bir taraftan 67 trilyon dolarlık bir toplam varlıkla küresel likit yatırıma uygun servetin yüzde 30’undan fazlasını oluştururken, diğer taraftan alternatif oturum ve vatandaşlık seçenekleri arayışında olan zengin Amerikalıların oranında benzerine rastlanmamış bir artış görülüyor. Kamala Harris, yakın zamanda Başkan Biden’ın 2025 mali yılı bütçesinde önerdiği vergi artışlarını onayladı. Bu artışlar, net serveti 100 milyon ABD dolarının üzerinde olan vergi mükelleflerinin gerçekleşmemiş sermaye kazançları üzerinden asgari vergi ödemelerini gerektirecek yeni bir yaklaşım içeriyor. Sadece gerçekleşmiş geliri vergilendirmek gibi kabul görmüş uluslararası vergi ilkelerinden çok uzaklaşan herhangi bir teklif, insanların ABD’ye yatırım yapılacak bir yer olarak değerlendirmelerinde değişikliklere neden olabilir. Asya ülkelerinin önlenemez yükselişi Raporda, Asya şehirlerinin süper zenginlik sıralamasında hızla yükseldiğinin altı çiziliyor. Buna göre, dört şehir ve bölge artık dünyanın En iyi 10 senti-milyoner merkezi arasında yer alıyor. Pekin, 347 senti-milyoner ile dünya genelinde 5’inci sırada yer alırken, beklenenin çok üzerinde bir performans gösteren Singapur, 336 süper zengin ile Pekin’i takip ediyor. Şanghay, 322 senti-milyoner ile 7’nci sırada yer alırken, Hong Kong da 320 ultra zengin sakini ile listenin 8’inci sırasında bulunuyor. Hem Singapur hem de Hong Kong’un (SAR Çin) önümüzdeki on beş yılda senti-milyoner nüfusunda yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydedeceği öngörülüyor. Diğer taraftan Avrupa’da bu alandaki büyüme hızı giderek yavaşlıyor. Bir zamanlar dünyanın finans başkenti ve küresel zenginlik merkezi olarak kabul edilen Londra, raporda 370 süper zengin sakini ile 4’üncü sırada yer alırken, 2040’a kadar senti-milyoner büyümesinin yüzde 50’nin altında olması bekleniyor. Londra aynı zamanda ilk 50’de yer alan tek İngiliz kenti durumunda. Paris ise 286 senti-milyoner sakiniyle endekste 10’uncu sırada yer alıyor. Endekste kendine yer bulan diğer Fransa kenti ise 95 senti-milyonere ev sahipliği yapan Nice. Süper zenginlerin yeni gözde şehirleri Senti-milyoner nüfusun 2040’a kadar olan büyüme rotasına bakıldığında servet birikimi ve göç konusunda ilgi çekici bir tablo ortaya çıkıyor. Bu kapsamda, bazı Asya ve Orta Doğu şehirleri devasa bir büyümeye hazırlanıyor. Hangzhou, Shenzhen, Taipei, Dubai ve Abu Dabi’nin önümüzdeki 16 yıl içinde senti-milyoner nüfusunda yüzde 150’nin üzerinde artış görmesi bekleniyor. Diğer taraftan, yeni oluşan pazarlar da dikkat çekici büyümelere imza atacak gibi görünüyor. Suudi Arabistan’ın Riyad ve Hindistan’ın Bangaluru kentlerinin de önümüzdeki 16 yıl içinde senti-milyoner nüfuslarında yüzde 150’nin üzerinde büyüme yaşaması öngörülüyor. Buna karşılık, dünyanın zenginlerin yaşam alanı olarak daha fazla tanınmış kentlerinden- Chicago, Moskova, Zürih ve Madrid’de 2040’a kadar yüzde 50’nin altında bir süper servet büyümesi yaşanacağı tahmin ediliyor.