GENEL - 20 Mart 2012 Salı 17:10

SURİYE`DEN KAÇIP TÜRKİYE`YE SIĞINANLARIN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

A
A
A
SURİYE`DEN KAÇIP TÜRKİYE`YE SIĞINANLARIN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Suriye’de yaşanan çatışma ortamından kaçıp Türkiye’ye sığınanların sayısı 16 bin 653’ye ulaştı.
Suriye’de gerilim tırmanırken, ülkeden kaçışlar da devam ediyor. Şiddetini her geçen gün arttıran çatışmalar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler Türkiye’ye sığınıyor. Kendi imkanlarıyla Türkiye-Suriye sınırına ulaşan Suriyeliler, Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kavalcık köyünün dağlık sınır bölgelerinde Türk askerlerince karşılanıyor. Burada yapılan kontrollerin ardından Hatay’ın Altınözü, Reyhanlı ve Yayladağı ilçelerinde kurulan çadır kentlere yerleştirilen sığınmacıların başta
barınma olmak üzere yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme ve diğer tüm ihtiyaçları Türk Kızılayı tarafından karşılanıyor.
Dün geceden bu yana Türkiye’ye sığınan 190 Suriyeli kendi istekleriyle ülkelerine geri dönüş yaparken, 459 kişi ise dağlık sınır noktalarından Türkiye’ye giriş yaptı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre bugüne kadar Türkiye’ye 29 bin 760 Suriye vatandaşının giriş yaptığı, 13 bin 137’sinin de yaşanan çatışmalara rağmen ülkelerine geri dönmeyi tercih ettiğinin altı çizildi. Şu anda Hatay genelinde 14 bin 464 Suriye vatandaşı bulunduğu, bunun yanında
Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde bin 77 ve Kilis’te de bin 21 olmak üzere toplam 16 bin 562 Suriyeli sığınmacının Türkiye’de barındırıldığı kaydedildi. 28’i refakatçi, 33’ü hasta ve yaralı olmak üzere toplam 61 kişinin de hastanede bulunduğu ifade edilirken, hastanede kalanlarla birlikte Suriyeli sığınmacı sayısının 16 bin 623 olduğu belirtildi.
Çadır kentlerde yeni yaşamlarına alışmaya çalışan çocuklar için oluşturulan 68 sınıf ve 128 şubede okul çağındaki bin 121’i kız, bin 29’u da erkek olmak üzere toplam 2 bin 150 Suriye vatandaşına okul öncesi, ilk ve ortaöğretim eğitimi verildiği ifade edildi. Öte yandan kaldıkları çadır kentlerde gazetecilere konuşan Suriyeliler, ülkelerinde yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini ve artık akan kanın durmasını istediklerini belirttiler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dengesiz havalar, sağlık dengenizi bozmasın Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) raporuna göre Türkiye’de bu kışın sert geçmesi bekleniyor. Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğukların, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu iklimin insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024’ün son ayları ve 2025 kışı için küresel çapta önemli bir uyarı yaptı. Hava sıcaklığını değiştiren, sıcak ve soğuk havanın küresel dünyamızı etkilediği iki olay söz konusu. 2024 yazına damga vuran ve Türkiye’de en sıcak yaz olarak tarihe geçen El Nino’nun getirdiği sıcak dalgaları, yerini kış aylarında tam tersi bir iklim olayı olan La Nina’ya bırakacak. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bunun Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğuklar, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini belirterek insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. “Kronik grip yaşanabilir” Prof. Dr. Şevket Özkaya, Türkiye’nin de bu iklimsel değişimden payını alacağını belirterek, “Özellikle kış aylarında görülen grip ve benzeri hastalıkların uzayacağını öngörüyoruz. İnsanlarımız ateş, öksürük ve eklem ağrılarına daha sıklıkla maruz kalabilir, en ufak ısı değişikliğinde bu şikayetleri tekrar ederek kronik grip denilen bir hale gelmesine neden olabilir” diye konuştu. Risk gruplarına aşı önerisi Hem grip hem de zatürrenin bulaşıcı bir hastalık olup, toplumda hızla yayılabilme riski taşıdığının altını çizen Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu hastalıkların çok ciddi sorunlara neden olduğu belirtti. Meşakkatli tedavi süreçlerinin iş ve maddi kayıplara neden olacağını da hatırlatan Özkaya, özellikle riskli yani 65 yaş üstü, kronik hastalığı olan, sık grip ve zatürre öyküsü olan vatandaşların grip ve zatürre aşılarını olmalarını önerdi. WMO raporunda, Ekim 2024 ile Şubat 2025 arasındaki dönemin küresel iklim açısından kritik olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye’de Aralık ve Ocak aylarında kar yağışlarının güçlü olması beklenirken, Şubat ayında daha kuru ve sıcak bir dönem öngörülüyor. Dengesiz hava sıcaklıklarında giysi seçiminin de oldukça önemli olduğuna belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, “İnce veya kalın terleten kıyafetler kolayca zatürre gelişmesine yol açacaktır. Bunları giymeyin, terlememeye özen gösterin. Hava durumuna göre giyilip çıkarılabilecek katmanlı giysiler tercih edin” önerisinde bulundu.