GENEL - 17 Mart 2012 Cumartesi 15:34

TÜRKİYE`DEKİ `SIĞINMACILAR` 14 BİN 681`E ULAŞTI

A
A
A
TÜRKİYE`DEKİ `SIĞINMACILAR` 14 BİN 681`E ULAŞTI

Suriye’deki olaylardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısının 14 bin 681’e ulaştığı, bunların da yaklaşık 2 bin 500’ünün çocuk olduğu kaydedildi.
Suriye’deki kaos ortamı sürerken, ülkedeki şiddet olayları da artıyor. Bölgedeki çatışmalar nedeniyle Suriye’yi terk etmek zorunda kalanlarsa kendi imkanıyla Türkiye-Suriye sınırına ulaşıyor. Sınırda Türk askerlerince karşılanan Suriyeli sığınmacılar, koordineli bir şekilde Hatay’ın Altınözü, Reyhanlı ve Yayladağı ilçelerinde kurulan çadır kentlere yerleştiriliyor. Yapılan resmi açıklamalara göre şu anda kentteki sığınmacı sayısının 14 bin 681’e ulaştığı ifade edilirken, bunun da yaklaşık 2 bin 500’ünün
çocuklardan oluştuğunun altı çizildi.
YENİ YAŞAMLARINA ALAŞMAYA ÇALIŞIYORLAR
Söz konusu ilçelerde Türk Kızılay tarafından kurulan toplam 7 çadır kentte yeni yaşam alanlarına alışmaya çalışan Suriyelilere gıda yardımından battaniye ve elektrikli sobaya kadar her türlü yardım yapılıyor. Çadır kentlerde enerji nakil hatları kurulurken, altyapı çalışmaları da aralıksız sürüyor. Sığınmacılara her gün düzenli olarak üç öğün sıcak yemeğin yanı sıra çay ve kahve servisi de yapılıyor. Tüm bunların yanında çadırlara battaniye, elektrikli soba gibi malzemeler dağıtan Türk Kızılayı,
Suriyelilere kıyafetten oyuncağın yanı sıra yatak, sepet ve dolap gibi eşya yardımı da yapılıyor.
SAĞLIK TARAMALARI DA YAPILIYOR
Kadın ve erkeklerin yanı sıra çocuklar için de iç çamaşırı, çorap, kazak, mont ve ayakkabıyla birlikte mevsim şartlarına uygun giyecekler de dağıtıldığı vurgulandı. Çadır kentlerde sağlık hizmetleri de sunulduğunun altı çizilirken, Altınözü ve Yayladağı ilçelerindeki kurulan çadırlarda oluşturulan sahra hastaneleri aracılığıyla da Suriyeli sığınmacılara sağlık hizmeti veriliyor. Bölgedeki diğer çadır kentlerdeyse oluşturulan bir program dahilinde sağlık ekipleri yönlendirilip, sağlık taramaları yapıldığı
ve buralarda ambulansların da hazır bulundurulduğu bilgisi verildi.
TÜRK ÖĞRETMENLER EŞLİĞİNDE DERS
Öte yandan, çadır kentlerde çocuk ve gençler için basketbol ve voleybol sahaları oluşturulurken, Suriyeli kadınların boş vakitlerini değerlendirebilmeleri amacıyla da çeşitli kurslar düzenlendiği belirtildi. Çocuklar, çadır kentlerin içinde kurulan oyun parklarında keyifli anlar yaşarken, kendilerine dağıtılan oyuncaklarıyla oynayıp, bisikletleriyle de günü değerlendiriyor. Tüm bunların yanda okul çağındaki çocukların eğitimlerine devam edebilmesi noktasında da Arapça bilen öğretmenler gözetiminde
dersler verilirken, çocuklara aynı zamanda da Türkçe öğretildiği ifade edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.