ÇEVRE - 07 Eylül 2024 Cumartesi 18:34

Yüksekovalı kadınlar kış hazırlıklarına başladı: Dışarıya kazanlar kuruldu, salça ve menemen yapıldı

A
A
A

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kadınlar kış hazırlıklarına başlarken, dışarıya kurulan kazanlarda salça ve menemen yapıldı.

Yüksekova’ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dilektaş köyün Çalımlı mezrasında çiftçi kadınlar kışlık ürünler için kolları sıvadı. Büyük emekler vererek kendi ihtiyaçlarını kendileri yaptıklarını belirten çiftçi kadınlar, eski yöntemler kullanılarak kışa hazırlanıyor. İlkbaharda kadınlar tarafından ekimi gerçekleştirilen ürünlerin hasadı sonbaharın yaklaşmasıyla yapıldı. Toplanan domatesler yıkandı ardından eski yöntemle dışarıya kurulan kazanlarda kaynatıldı. Kaynatılan domatesler kavanozlara konularak kışa hazırlık yapıldı.

Yüksekovalı kadınlar kış hazırlıklarına başladı: Dışarıya kazanlar kuruldu, salça ve menemen yapıldı

Çiftçi kadınları köylerinde ziyaret eden Yüksekova İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Emin Yiğit, “Tüm zorluklara rağmen kadınları başarısı bizleri çok mutlu ediyor. Kendileri ürettikleri tüm ürünleri kendileri eski yöntemle kış yiyeceklerine dönüştürdüler. Bizde buradan onların çalışma mesaisine ortak olduk mutlu olduk. Tüm emeklerinden dolayı tüm kadınlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

Yüksekovalı kadınlar kış hazırlıklarına başladı: Dışarıya kazanlar kuruldu, salça ve menemen yapıldı

Yüksekova İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğün Ziraat Mühendisi Fidan Özkan, “İlkbaharda çiftçilerimiz tarımdan fideler almış tüm ürünlerde. Ekimi yaparak emekler harcamışlardı. Şimdi ise sonbahar ayına gelmesiyle yine çiftçi kadınlarımız tarafından hasadı için yoğun mesai harcandı. Topladıkları domatesleri yıkama, kesimi ve ardında eski yöntemle kazanlarda kaynatıp kışlık yiyeceklere dönüştürdüler. Biz de tarım müdürlüğü olarak hepsine tek tek teşekkür ederek, yanlarında olduğumuzu belirttik” ifadelerini kullandı.

Yüksekovalı kadınlar kış hazırlıklarına başladı: Dışarıya kazanlar kuruldu, salça ve menemen yapıldı

Metin Tek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İniş sırasında motoru yanan uçak Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alındı Antalya Havalimanı’na inişi sırasında motoru yanan ve panik anlarının yaşandığı Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi yolcu uçağı, Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alınmasıyla, uçuş trafiği sabah saatlerinde normale döndü. Antalya’da dün akşam 21.43 sıralarında Rusya’nın Soçi Havalimanı’ndan kalkan ve Antalya Havalimanı’na iniş yapmak üzere olan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi ve RA89085 tescilli uçağın inişi sırasında motorunda yangın çıktı. Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF) ekipleri, hızla pist başına sevk edilerek yangına kısa sürede müdahale ederek 89 yolcu ve 6 mürettabatın güvenli bir şekilde tahliyesi sağlanmıştı. Uçak motorundaki yangın ise ARFF ekiplerinin müdahalesinin ardından söndürüldü. İniş için bekleyen uçaklar uzun süre havada tur atarken, bazı uçaklar başka havalimanlarına yönlendirildi. Uçuş trafiği normale döndü Uçakların inişinin durdurulduğu, kalkışların ise askeri havalimanından yapıldığı Antalya Havalimanı’nda uçuş trafiği sabah saatlerinde normale döndü. Motoru yanan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi uçak ise, sabah saatlerinde Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alındı. Öte yandan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi uçağın, 16 Ekim tarihinde de 102 yolcusuyla Mineralnye Vody’den kalkarak Ivanovo’ya gittiği sırada uçağın 10 kilometre yükseklikte birinci hidrolik sistemde düşük sıvı seviyesi nedeniyle Vnukovo Havalimanı’na acil iniş yaptığı öğrenildi. Uçağın inişi sırasında altından kıvılcımlar çıktığı ve uçakta yapılan incelemede; hidrolik sıvı sızıntısı ayrıca aşınmış bir delik şeklinde iniş takımı kapısında hasar oluştuğu tespit edilmişti.
Elazığ Karagöl: “Mücadelemiz şiddet durana kadar sürecek” Elazığ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararı ile ilan edildiğini hatırlatan Karagöl, bu çerçevede tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak organize edildiğini söyledi. Özellikle son günlerde artan şiddet olayları nedeniyle günün ayrı önem kazandığını belirten Karagöl, ’’Kadınlarımız, dünyamızın umut ışığı, yarınlarımızın teminatı ve insanoğlunun varoluş mücadelesinin en net özetleridir. İnsanoğlu var olduğu süreden günümüze kadar kendi hayatlarının zorluğu yanında farklı şekillerde şiddete maruz kalan kadınlarımız her geçen gün güçlense de günümüzde bazı talihsiz olaylar yaşandığını ve bu olayların artışını üzülerek takip ediyoruz. Özellikle tüm ülkemizin yüreğini yakan Narin Güran olayı başta olmak üzere kadın ve çocuklarımıza yönelik şiddeti lanetliyoruz. Kadınlarımızın her zaman yanında olacağımızı ve mücadelemizi sadece bugüne özel olarak değil, bir ömür boyu sürdüreceğimizi bildirmek istiyorum. Kadına yönelik her türlü şiddetin tam karşısında duruyoruz. Bu doğrultuda çaba gösteriyoruz. Sesimizi yükseltiyoruz. Bu mücadelenin sadece yasalarla, kolluk gücüyle ve sivil toplum faaliyetleriyle başarıya ulaşmayacağını günümüzde geldiğimiz nokta bize gösterdi. Burada toplumun tüm kesimlerinden tüm kadınlarımızın bu mücadeleye destek olması, sorumluluk olması en çok da biz kadınların bu mücadeleye öncülük etmesi çok önemli. Bizler de bu doğrultuda yola çıktık. Tüm kadınlarımız mücadeleye ortak olana ve bilinçlenene kadar da bu yolumuzdan dönmeyeceğiz. Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü. Buradaki uluslararası kavramına dikkat çekmeden önce bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. 25 Kasımın bu önemi kazanmasının temel dayanağı BM’dir. 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla BM tarafından karar ilan edilmiştir. Ancak bugün hem BM’nin bugünkü yaklaşımları hem de günün uluslararası önemi rafa kaldırılmıştır. Sebebi ise Filistin’de, Lübnan’da kadınların ve çocukların canice katledilmesi karşısında İsrail zulmüne sessiz kalınmasıdır. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri başını kuma görüp samimiyetlerini yitirirken, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye’de bizler bu zulme hiçbir zaman sessiz kalmadık kalmayacağız. Şiddet kimden gelirse gelsin, sebebi ne olursa olsun lanetliyoruz. Ve tüm dünyada kadınların ve çocukların şiddetin tüm boyutlarından arındığı bir gelecek dileyerek başta ilimizde sonra ülkemiz ve tüm dünyadaki kadınların Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününü kutlayarak mücadele çağrısı yapıyoruz’’ dedi.