EĞİTİM - 04 Haziran 2020 Perşembe 13:34

YÖK Başkanı Saraç: 'Uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40'a yükseltildi'

A
A
A
YÖK Başkanı Saraç: 'Uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40'a yükseltildi'

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, "Ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeydeki örgün programlarda uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40'a yükseltildi. Böylelikle dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan karma öğretim modeline diledikleri takdirde üniversitelerimiz uygulama ile geçebilecekler" dedi.

YÖK Başkanı Saraç, yapısal değişikliklerinin ikinci kısmı olan uzaktan öğretim ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde Son dönemde yükseköğretim sistemini yarınlara hazırlayabilmek maksadıyla, ayrıca üniversiteleri küresel değişime, yeni ve zor döneme hazırlıklı kılabilmek, yükseköğretimi uluslararası rekabete sokabilmek için bazı yeni ve yenilikçi düzenlemeler yaptıklarını belirten Saraç, bu bağlamda geçtiğimiz günlerde küresel salgın sürecinde yurt dışında okuyan Türk öğrenciler ile ilgili ve Türkiye'de yabancı uyruklu öğrencilerin gelmesine yönelik düzenlemeleri açıkladıklarını anımsattı. Bugün de uzaktan öğretim ile ilgili yapısal değişikliğe yönelik bazı kararları açıklayacaklarını ifade eden Saraç, "Bilindiği gibi küresel salgın nedeniyle ülkemizde de bütün dünyada olduğu gibi yüz yüze eğitime ara verilerek, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla dersler yürütülmeye başlanmıştır. Yaşanan süreç, yükseköğretim kurumlarımızın her şeye rağmen derslerin uzaktan öğretimle yürütülmesine ilişkin gerekli hazırlıkları çok hızlı bir şekilde yürütebildiğini de ortaya koydu. Bununla birlikte bazı yükseköğretim kurumlarımızın, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla ders verebilme alt yapısı ile akademik hazırlık açısından geliştirilmesi gereken yönlerinin de bulunduğunu ifade etmek isteriz. Fakat bu durum, yükseköğretimi güçlü bütün sistemler, dünya sıralamalarındaki ilk 100'de yer alan tüm üniversiteler için de geçerlidir. Dolayısıyla gelecek süreçler bağlamında bugünden hazırlığımızı yaptığımız takdirde önümüzde ümidvar olmamızı gerektiren bir fırsat bulunmakta olup gerekli adımların vakit geçirilmeksizin atılması durumunda çok hızlı mesafe alınacağımıza güçlü bir şekilde inanıyorum" diye konuştu.

Örgün öğretimde uzaktan öğretimle verilebilecek ders oranını YÖK olarak yüzde 40 çıkardıklarını bildiren Saraç, "Bilindiği üzere mevzuatımız üniversitelerimizin örgün programlarında yer alan derslerin yüzde 30'una kadarını uzaktan öğretim yolu ile verebilmelerine imkan sağlamasına rağmen bu oranın yarısına yaklaşan üniversitemiz dahi bulunmamaktadır. Bu durum, dijital imkanların kullanabilmesi yolunda güçlü bir iradeye sahip bulunan kurumlarımızın bile ayrıca bir yönlendirmeye ve desteğe ihtiyaç duyduğunu göstermektedir" şeklinde konuştu.

"Uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40'a yükseltildi"

Bu çerçevede yükseköğretim kurumlarını önümüzdeki süreçlere hazırlayabilmek, dijital imkanlarla uzaktan öğretim yoluyla ders vermelerine ilişkin çalışmalarını ve hazırlıklarını desteklemek amacıyla yükseköğretim kurumlarında uzaktan öğretim yoluyla ders verilmesi konusunda önemli kararlar alındığını bildiren Saraç, şunları kaydetti:

"Buna göre, ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeydeki örgün programlarda uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde 40'a yükseltildi. Böylelikle dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan karma öğretim modeline diledikleri takdirde üniversitelerimiz uygulama ile geçebilecekler. Örgün öğretim programlarında yer alan derslerin yüzde 10'unun uzaktan öğretim ile verilmesini istiyor ve önemsiyoruz. Dijital imkanların kullanabilmesindeki yetkinliğin program özelinde de olması için örgün öğretimdeki her bir programın derslerinin asgari yüzde 10'unun uzaktan öğretim ile verilmesinin güçlü bir şekilde tavsiye ve teşvik edilmesine de karar verildi. Örgün öğretimde uzaktan öğretim ile verilecek bu derslerin her bir dönem bazında olması veya bütün programa yayılması ile eş zamanlı verilip verilmemesi hususlarında üniversiteler karar verecek. Fakat Yükseköğretim Kurulu olarak dijital imkanlar ve uzaktan öğretim yolu ile verilecek bu derslere özellikle 2020-2021 eğitim-öğretim yılı güz dönemi programında nispeten daha fazla yer verilmesini önemsiyoruz. Bu önerimiz devlet ve vakıf bütün üniversitelerimiz için geçerli. Buna yönelik senato kararı alan ve uygulayan devlet üniversitelerine, uzaktan eğitim merkezlerinde görevlendirilmek üzere ek kadro tahsisi yapılacak, ayrıca bu uygulamaya geçen üniversiteler için ek araştırma görevlisi de tahsis edilecektir."
Saraç, önümüzdeki eğitim öğretim yılının ilk döneminde kampüslerde öğrenci açısından daha rahat eğitim öğretim ortamlarının oluşmasını hedeflediklerine vurgu yaptı. Bu yeni düzenlemelerin üniversitelerin uzaktan öğretime ilişkin yetkinliklerinin artırılmasını sağlayacağı gibi üniversitelerin kampüslerinde, amfi, derslik gibi eğitim ve öğretim mekanlarında ve sosyal mekanlarda öğrenci açısından devletin belirlediği yeni normalleşme sürecine uygun ortamların oluşması sonucunu da doğuracağını dile getiren Saraç, "Uygulama ağırlıklı programlardaki teorik derslerin de ilk dönemde ve mümkün olduğunca dijital imkanlar ile verilmesinin tercih edilmesi ve kalabalık derslerin de gruplara bölünerek yapılması önümüzdeki eğitim öğretim dönemi için ünivesitelerimize güçlü önerilerimiz ve tavsiyelerimiz arasındadır" ifadelerini kullandı.

"Uzaktan Eğitim Merkezi veya Birimi bulunmayan devlet üniversitemiz kalmadı"

"20 Uzaktan Eğitim Merkezi'nin kurulmasıyla artık Uzaktan Eğitim Birimi bulunmayan devlet üniversitesi sistemde kalmadı" diyen Saraç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Devlet üniversitelerimizin çoğunda uzaktan öğretim birimleri bulunmaktaydı. Geleceğin yükseköğretiminde dijitalleşmenin önemini gittikçe artıracağı güçlü beklentisinden de hareket ederek bütün üniversitelerimizde bu merkezlerin kurulması ve hızlı bir şekilde yetkinlik kazanması maksadıyla bugün 20 devlet üniversitemizde daha Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni kurduk. Böylelikle Uzaktan Eğitim Merkezi veya Birimi bulunmayan devlet üniversitemiz kalmadı. Bu merkezlerin hem uygulamalara destek veren hem de ilgili konularda araştırmalar yapan bir yapıya dönüştürülmesini sağlamayı planlıyoruz. Bu merkezlerde görevlendirilen personelin yetkinliklerini artırmak için özel bir program da uygulayacağız. Diğer taraftan vakıf üniversitelerinin tümünde de bu merkezlerin kurulması yönünde tavsiye kararı aldık."
Saraç, önümüzdeki dönemde uzaktan öğretim uygulamalarının standartlarını yeniden belirleme ve izleme çalışmalarının yapılacağını söyledi. Programların açılması ve derslerin yürütülmesine ilişkin kalite standartlarının belirlenmesi ve uygulamaların değerlendirilmesine yönelik yeni mekanizmaların kurulması, buna paralel olarak YÖK'de de ayrı bir birim kurulmasının söz konusu olduğunu aktaran Saraç, "Uzaktan öğretimle yürütülen program ve derslerde ölçme ve değerlendirme yöntemleri sadece sınavlarla değil, sürece yayılan bir şekilde kurgulanması için bir çalışma başlattık. Yükseköğretim kurumlarımızdaki uzaktan öğretim altyapısının güçlendirilmesini sağlamaya yönelik olarak TÜBİTAK ile yaptığımız ortak çalışmalar hızla devam etmekte olup bu konulardaki somut gelişmeler önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacaktır. Yeni YÖK olarak yükseköğretimi tedrici olarak yeniden yapılandırmaya yönelik sonuç üreten yeni düzenleyici kararlar almaya ve kamuoyu ile paylaşmaya önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz" dedi.

"Bu kriz bittikten sonra pek çok sistem eskisi gibi olmayacak"

Türkiye'de korona virüs günlük vaka sayılarında azalma söz konusuyken bu tür önlemlerin neden almaya ihtiyaç duyulduğuna ilişkin bir soru üzerine Saraç, "Biz bu pandemi vakasının dünyada seyrine ve çeşitli ülkeleri etkilemeye başladığından itibaren ilgili ülkelerde bulunan yükseköğretim sistemlerini ve başarılı üniversitelerin durumlarını mercek altına almıştık. YÖK olarak kanaatimiz bu pandemi süreci ülkemizde çok başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Fakat bu kriz bittikten sonra pek çok sistem, bunun içinde yükseköğretim sistemleri de dahil eskisi gibi olmayacak. Biz YÖK olarak bunu görüyoruz. Dolayısıyla yeni bir dönem başlayacak ve biz bu dönemi üniversitelerimize hazırlıklı kılmak istiyoruz. Bizim ya bu süreçlere hazırlıklı olmamız lazım ya da bu süreç kapımıza dayandığı vakit günü birlik kararlar almamız lazım" açıklamasında bulundu.

Abdullah Sarica - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Emre Belözoğlu: "Bu galibiyet bize yeni pencereler açacak, yeni hayaller oluşturacak" Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Samsunspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Bizim öncelikli hedefimiz son dört bloktan uzaklaşmaktı ama artık ön bloğa yaklaştık. Bundan sonra kazanırsak çok daha farklı şeyler konuşabiliriz. Neden olmasın? Bu galibiyet bize yeni pencereler açacak, yeni hayaller oluşturacak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında Antalyaspor, sahasında karşılaştığı Samsunspor’u 2-1 mağlup etti. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, karşılaşmanın senaryosunun zor olduğunu ifade ederek, oyuncularının performansından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Maçın özellikle ilk yarısında çok iyi bir oyun ortaya koyduklarını belirten Belözoğlu, "İstek, arzu, saha içi doğru parselasyon, topa hakimiyetimiz iyiydi. İlk yarı için çok net kilitlediğimiz bir oyun vardı. Bir pas hatası dışında rakibe pozisyon vermedik. İç sahada oynadığımız en iyi 45 dakikalardan biriydi" dedi. İkinci yarının başında rakibi yaptığı hamlelerle baskı altına alındıklarını kaydeden genç teknik adam, "Rakip, merkezdeki iki oyuncumuzu kenardakileri içeriye çekerek rahatsız etti, topa hakim oldu ve pozisyon bulup gol attı. Sonrasında biz bir hamle yaptık. Belki erken algılanabilir ama futbolda bunlar bilinmez. Maçı çok daha erken koparabilirdik ama rakip de oyuna ortak oldu hatta kazanabilecek bir noktaya geldi. Ancak işler bizim adımıza iyi gitti, Allah da yardım ediyor, çalışmamızın karşılığını alıyoruz" diye konuştu. Oyuncularının yüksek enerjisinden övgüyle bahseden Emre Belözoğlu, "Çok iyi bir oyuncu grubuna sahibim. Geldiğimiz günden beri bir gelişim var. Futbolu bilen herkesin bu gelişimi gördüğüne inanıyorum. Taraftarımıza, oyuncularıma, yöneticilerimize teşekkür ederim. En büyük pay oyuncularımın. Bugünkü galibiyet bizi çok önemli bir pozisyona taşıdı ama henüz işimiz bitmedi" ifadelerini kullandı. Hedeflerinin ligin alt sıralarından uzaklaşmak olduğunu hatırlatan Belözoğlu, "Geldiğimiz günden beri maç başı 1.5 puan hedefimiz vardı, şu an bu ortalamanın üstüne çıktık. Ben hiçbir maçı kaybetme üzerine planlamam. Elbette futbol sadece sizin planınızla değil, rakibin ve hakemin performansıyla da şekilleniyor. Büyük konuşmayı değil, çok çalışmayı seven bir yapıya sahibim" dedi. Dış sahada da Galatasaray ve Fenerbahçe maçları hariç iyi oyunlar oynadıklarını vurgulayan kırmızı-beyazlıların teknik direktörü, "Oyuncular ne göstersem yapmaya çalıştılar. Bizim öncelikli hedefimiz son dört bloktan uzaklaşmaktı ama artık ön bloğa yaklaştık. Bundan sonra kazanırsak çok daha farklı şeyler konuşabiliriz. Neden olmasın? Bu hafta bizim için bir finalin de ötesindeydi. Bu galibiyet bize yeni pencereler açacak, yeni hayaller oluşturacak. Her maçı kazanmak ve ona göre plan yapmak istiyoruz. Bitmedi derken bunu kastediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.
Kütahya Germiyan Sokağı’ndaki tarihi konaklarla ilgili önemli çağrı Kütahya Çinili Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Güneş, Germiyan Sokağı’ndaki konakların tanıtımıyla ilgili tabelalarının eksikliğine vurgu yaparak, "Bu yapıların tarihini anlatan tabelalarla donatılması, Kütahya’nın tanıtımı açısından çok kıymetli olur" dedi. Yaklaşık dört yıldır Kütahya’nın tarihi ve kültürel değerlerini maketlerle yaşatmaya çalışan Güneş, Germiyan Sokağı’ndaki konakların maketlerini yapmak için fotoğraf çekerken önemli bir detayı fark etti. "Bugün Germiyan Sokak’ta birkaç konağın maketini hazırlamak amacıyla fotoğraflarını çekmeye gittim. Ancak dikkatimi çeken şey, bu konakların hiçbirinde tanıtım tabelasının bulunmaması oldu. Evet, konaklar çok güzel restore edilmiş ama ziyaretçiler, ‘Bu konağın adı ne? Kim yaptırmış? Hangi tarihte yapılmış? Burada kimler yaşamış?’ gibi sorular soruyordu" diyen Güneş, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti. Konakların önüne tarihçelerini ve adlarını içeren küçük tanıtım tabelalarının konulmasının hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için çok faydalı olacağını belirten Güneş, "Birkaç gün sonra Turizm Haftası başlayacak. Sadece Germiyan Sokağı değil, Kütahya’nın birçok yerinde tarihi eserler ve konaklar var. Bu yapıların tarihini anlatan tabelalarla donatılması, Kütahya’nın tanıtımı açısından çok kıymetli olur" dedi. Güneş, bu talebin sadece kendi çalışmaları için değil, Kütahya’yı ziyaret eden herkesin bilgi edinmesi ve şehre olan ilgisinin artması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Antalya Thomas Reis: "Kendi hatalarımızla kaybettik" Samsunspor Teknik Direktör Thomas Reis, Antalyaspor karşısında kendi hatalarıyla kaybettiklerini belirterek, "Kafamızı kaldırmamız gerekiyor" dedi. Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında Samsunspor deplasmanda mücadele ettiği Antalyaspor’a 2-1 yenildi. Karşılaşmanın ardından Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Maçın ilk yarısında istedikleri oyunu sahaya yansıtamadıklarını belirten Reis, "Geçen haftaya göre daha iyi bir performans sergilemek istedik ancak bu olmadı. Maç bizim adımıza zordu. Eksiklerimiz vardı, üstüne bir de erken sakatlık yaşadık. İlk yarı kötü oynadık. İkinci yarıya yaptığımız değişikliklerle iyi başladık, frikikten gol de bulduk. Ancak ne yazık ki kendi hatalarımızla maçı kaybettik" dedi. Maç boyunca net pozisyonlara girdiklerini ancak bunları değerlendiremediklerini ifade eden Thomas Reis, "Futbolda bu tür şeyler olabiliyor. 2-3 net şansımız vardı ama bunları gole çeviremedik. Önümüzde zor bir maç daha var. Sakatlarımız dönerse nasıl bir performans göstereceğimize bakacağız" diye konuştu. Takımda rehavet olup, olmadığına dair sorulan soruya ise Reis, "Kesinlikle rahatlama ya da rehavet olduğunu söyleyemem. En iyi kadroya sahip değiliz, kadro derinliğimiz dar. Sürekli aynı oyuncularla oynuyoruz ve bu durum doğal olarak yorgunluğa neden oluyor. Sezonun ikinci yarısının daha zor geçeceğini önceden söylemiştim. İlk kez üst üste iki maç kaybettik, bu bizi çok üzdü ama lig bitmedi. Kalan haftalarda daha çok istek ve arzu göstermeliyiz. Elbette ki kendi analizini yapacağız, kafamızı kaldırmamız gerekiyor" diye cevap verdi.