EKONOMİ - 22 Mayıs 2023 Pazartesi 10:17

Yerli kahve markası Espressolab yeni yatırımlarıyla dünyaya açılıyor

A
A
A
Yerli kahve markası Espressolab yeni yatırımlarıyla dünyaya açılıyor

Butik bir mağaza yönetimi anlayışıyla Avrupa’da büyümesini sürdüren yerli kahve markası Espressolab, büyük hedefler ile 11 ülkede faaliyetlerini yürütmeye devam ettiğini duyurdu.

Tamamen yerli bir marka olarak 3'ncü nesil kahve akımının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri haline gelen Espressolab, globalleşme hamleleriyle pazardaki yerini güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre hem yurt içi hem yurt dışı toplam yatırımı 70 milyon dolar seviyesine ulaşarak şu an 11 ülkede faaliyetlerine devam eden marka, Türkiye’de 120, yurt dışında ise 37 mağazasında hizmet verirken aylık kahve kavurma kapasitesini 40 tona çıkardı. Marka, geçtiğimiz yıl 50 milyon liralık yatırımla 6 bin metrekarelik alanıyla Avrupa'nın en büyük kahve deneyim merkezlerinden birini olan Espressolab Roastery'i İstanbul, Merter'de açtı. İçerisinde 1 kahve kavurma merkezi, 2 coffee shop, kokteyl bar, bakery, workshop station, konferans salonu, mini sera alanı ve konteyner co-working çalışma odaları gibi birbirinden farklı konseptleri bulunduran marka, klasik kahve mağazası hizmetinden ziyade, nitelikli kahve deneyimi, kahve ile ilgili teorik ve pratik bilgi, konser, workshop, sanat etkinlikleriyle birlikte Türkiye’de daha önce olmayan bir kahve deneyim ortamı sunuyor.

“Günlük ziyaretçi sayımız 10 binin üzerinde”

Merter’deki mağaza için yaklaşık 1 buçuk sene araştırma yaptıklarını vurgulayan Espressolab’in kurucusu Esat Kocadağ, “Burası Avrupa’nın en büyük kahve dükkanı oldu. 6 bin metrekare alana sahip bu mekan aynı zamanda Türkiye’nin ilk karton fabrikası. 50 milyon lira yatırım yaparak dönüştürdüğümüz bu deneyim merkezinde kahve üzerine özel eğitimler de düzenliyoruz. Günlük ziyaretçi sayımız 10 binin üzerinde. İstanbul’un hatta Türkiye’nin dört bir yanından sadece mağazayı görmeye gelen misafirlerimiz var. Mağazayı hem yerli turistler hem de yabancılar için uğrak bir yer oldu. Kahvenin demlenme şeklinin her türlüsünü burada insanlara deneyimletiyoruz. Bu nedenle bayağı ilgi gören bir mekan. Zaten bizim özellikle Taksim taraflarında olan dükkanlarımıza yabancılar çok fazla ilgi gösteriyor. Türkiye'ye gelen turistler havalimanından iner inmez kesinlikle Merter’deki yeni yerimize uğruyor” şeklinde konuştu.

Almanya merkezli FoodService Europe & Middle East dergisinin yaptığı araştırmada Avrupa’nın en hızlı büyüyen kahve markaları sıralamasında yüzde 64,2’lik bir büyümeyle 2’nci sırada yer alan şirketin Türkiye dışında; Almanya, Kıbrıs, Portekiz, Mısır, Fas, Irak, Dubai, Katar, Ürdün, Güney Afrika ve Portekiz’de mağaza yatırımları devam ediyor.

Markanın gelişim süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Espressolab Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, Türkiye ve yurt dışındaki mağaza yatırımları ile birlikte pandemi sonrası çok hızlı bir büyüme ivmesi kazandıklarını, özellikle Espressolab Roastery ve Caddebostan mağazalarının açılışı sonrası marka bilinirliğinin artması ile Türkiye pazarında adından söz ettiren bir marka haline geldiklerini ifade etti.

Yerli kahve markası Espressolab yeni yatırımlarıyla dünyaya açılıyor

“Türkiye’de başta Roastery olmak üzere birçok mağazamızda açık mutfak konseptini uygulamaya başladık”

Markayı rakiplerinden farklılaştıran en önemli pazarlama stratejilerini ise misafirlerine sundukları kahve ve yiyecek menüsünde her ürünü en taze haliyle misafirlerine sunmaları olarak ifade eden Ersin Kefeli, “Özellikle her ay dünyanın dört bir yanından yabancı şefler getirerek yiyecek menümüze yeni lezzetler ekliyoruz. Türkiye’de başta Roastery olmak üzere birçok mağazamızda açık mutfak konseptini uygulamaya başladık. Birçok mağazamızda şeflerimiz bakery ürünlerini misafirlerimizin gözü önünde hazırlarken misafirlerimiz de taze bir şekilde tadabiliyor. Kahvelerimizi ise dünyanın dört bir yanındaki üreticilerden bizzat ziyaret edip alıyor, Merter’deki Roastery’de taze bir şekilde kavuruyoruz. Aynı zamanda mobil uygulamaya da önemli bir yatırım yapıp, dijitalde görünürlüğümüzü artırdık. Mobilde sunduğumuz sadakat programları sayesinde kısa sürede ciddi bir kullanıcıya ulaştık. Türkiye’deki 27 ilde 120 mağazamızda 300 bine yakın mobil uygulama kullanıcımız her gün alışverişlerini mobil uygulamadan yapıyor” şeklinde konuştu.

“Kavurma merkezimize dev bir üretim tesisi kurduk”

Kahve tüketim alışkanlıklarının değişim sürecine de değinen Kefeli, “Pandemi sonrası artan evde kahve tüketimi nedeniyle evde, ofiste veya seyahatte çok kolay bir şekilde demlenebilen, tamamında gerçek kahve kullanılan pratik filtre kahveleri ürün gamımıza ekledik. Bunun için kavurma merkezimize dev bir üretim tesisi kurduk. Pratik filtre kahvelerimize Türkiye’nin önemli market zincirlerinde ve sanal marketlerde ulaşılabiliyor. Misafirlerimiz THY’nin tarifeli uçuşlarında da ikram olarak markamızın pratik filtre kahvelerini tadabiliyor, bu yönde de önemli iş birliklerine imza attık” diye konuştu.

Markayı rakiplerinden ayrıştıran kahveleri için önemli bir unsurun da süt olduğunu vurgulayan Kefeli, “Şu an Türkiye’de kendi çiftlik sütünü kullanan tek kahve markasıyız. Kırklareli Vize’de 50 dönüm arazi üzerine kurulu çiftliklerimizdeki ineklerimizden elde ettiğimiz sütleri fabrikalarımızda pastörize edip başka bir işlemden geçirmeden mağazalarımıza gönderiyoruz. Herkes iyi kahveyi anlatırken kahve çekirdeğinden bahsediyor ama iyi bir kahve için çekirdek kadar sütün kalitesi ve yağlı olması da çok önemli. UHT süt mü kullanılmış yoksa günlük süt mü? Marka olarak, bunun çok önemli bir faktör olduğuna inanıyor ve kendi çiftlik sütümüzle hazırladığımız bir latteyi içen misafirimizin markadan kolay kolay vazgeçemeyeceğine inancımız tam” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamaya göre, markaların kendi kategorisinde yılın itibarlısı olmak için yarıştığı ve Marketing Türkiye’nin düzenlediği The One Awards’ta Kafe kategorisinde 2022 yılının en itibarlı markası seçilen Espressolab’i bir diğer markalardan ayıran özelliği de misafirlerine sundukları kahvenin ve yiyeceklerin lezzeti kadar keyifli bir mağaza ortamı yaşatmak için gerekli mimari yenilikleri yapmaları oldu. Her yeni mağazada dekoratif açıdan inovatif yenilikler yaparak konseptini yenileyen marka, beyaz ve ahşap tonlarını tercih etmesiyle kahve severlere ferah ve iç açıcı bir konseptle mağazalarını kahve severlerin deneyimine sunuyor.

Her gün binlerce kahve tutkununu ağırlayan marka, yeni bir kahve deneyim merkezi alanı olarak ‘Caddebostan’ mağazasını da geçtiğimiz günlerde yenilikçi mimarisiyle kahveseverlerin beğenisine sundu. Caddebostan sahilinin hemen karşısında bulunan mağaza oldukça güzel bir konum ve manzaraya sahip. Yeni nesil içerik üreticilerinin de yoğun ilgisini çeken Espressolab Caddebostan mağazasında, Roastery mağazasında olduğu gibi açık mutfak konseptiyle bakery alanını oluşturuldu. Günlük taze ürünlerinin müşterilere sunulduğu konseptte sandviç çeşitleri, pizza ve birçok tatlı çeşidi anında üretiliyor ve misafirlere taze bir şekilde servis ediliyor.

İyi bir kahve sunmak için topraktan fincana tüm süreçleri titizlikle takip edildiğini belirten Yurt içi Operasyon Müdürü Alper Balcı, baristanın kahveyi hazırlayıp misafire sunmasına kadarki tüm süreçlerde mağazalarda titizlik içinde çalışıldığını vurguladı.

Balcı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sahada mağazalarımızda ağırladığımız misafirlerimizi mutlu bir şekilde uğurlamak için çok çalışıyoruz. Marka standartlarımızı korurken misafir odaklı hizmet anlayışımız ve samimiyetimiz misafirlerimizin bizi tekrar tercih etmesinde önemli bir etmen olarak kaşımıza çıkıyor.”

Markanın, 2023 yılı sonuna kadar yapacağı yurt içi ve yurt dışı yatırımlarla birlikte 250 mağazaya ulaşacağı belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.