ASAYİŞ - 29 Haziran 2023 Perşembe 09:46

Yargıtay'dan murisinden mahkeme kararı ile borcu kalanları sevindirecek karar

A
A
A
Yargıtay'dan murisinden mahkeme kararı ile borcu kalanları sevindirecek karar

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 'murisin ilâma bağlanmış borcu için takip yapılırsa daha önce mirasın reddi kararı almış kişi takibin iptalini süresiz şikayet olarak ileri sürebilir' dedi.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, murisinden mahkeme kararı ile borcu kalanları sevindirecek önemli bir karara imza attı. İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçluların takibin kesinleşmesinden önce aldıkları mirasın reddi ilamını ibraz ederek takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, ilk derece mahkemesince davanın süre aşımından reddine karar verildiği, şikayetçilerin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; "Şikayetçilerden Salime B.'nin istinaf başvurusunun kabulüne, diğer şikayetçilerin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetçilerden Emire Ü., Faruk B., Emel E. ve Mehmet Salih B. yönünden şikayetin (davanın) süre aşımı nedeniyle reddine Salime B. yönünden şikayetin kabulüne ve İİK'nin 33/1 maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, Salime B. aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına" karar verildiği, borçlular vekilinin Salime B. dışındaki müvekkilleri yönünden temyiz başvurusunda” bulundu.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi diğer mirasçıları da haklı buldu

Dosyayı temyiz incelemesinde ele alan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi:

“Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E.-2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır.

Somut olayda, takip türü ilamlı icra takibi olup, murisin 03/07/2013 tarihinde vefat ettiği, 25/11/2013 tarihinde mirasın reddine karar verildiği, borçlular hakkındaki icra takibinin 14/01/2020 tarihinde başlatıldığı, borçlulara icra emrinin 23.01.2020, 24.01.2020, 03.02.2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, 27.02.2020 tarihinde iş bu davada borçluların mirası reddettiklerini ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.

İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz 'itfa', 'imhal', 'zaman aşımı' ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nin 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nin 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir.

O halde, şikayetçilerin mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve haczin kaldırılması talepleri süresiz şikayet olarak değerlendirilerek, işin esasına girilip, deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.”

Süleyman Aydın

 


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.