TEKNOLOJİ - 25 Ekim 2022 Salı 10:26

WhatsApp çöktü mü? WhatsApp neden açılmıyor? WhatsApp'a neden girilmiyor?

A
A
A
WhatsApp çöktü mü? WhatsApp neden açılmıyor? WhatsApp'a neden girilmiyor?

WhatsApp çöktü mü? WhatsApp neden açılmıyor? WhatsApp'a neden girilmiyor? Popüler mesajlaşma platformu olan WhatsApp'a bir süredir girilemiyor. Tüm kullanıcılar sorunun ne olduğunu araştırmaya başladı.

Popüler mesajlaşma ağı WhatsApp üzerinden mesaj göndermek isteyen kişilerin mesajları karşı tarafa iletilmiyor. Bütün kullanıcılar WhatsApp'ta sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Ancak henüz yetkililerinden herhangi bir açıklama gelmedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya iş dünyasından ortak açıklama: Konya’da iş dünyası temsilcilerince yapılan ortak açıklamada, “Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri iş gücü açığını artıracak. Kalıcı çözüm mesleki eğitimde” denildi. Konya Ticaret Odası (KTO), Konya Ticaret Borsası (KTB) ve Konya Sanayi Odası’nca (KSO) yapılan ortak açıklamada, kentte çalışma hayatına dahil olan Suriyelilerin, üretime önemli katkılarda bulundukları ifade edilerek, “Ülkelerinde yaşanan zulümden ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizin Konya’mız dahil olmak üzere pek çok ilimizde çalışma hayatına dahil olduğu ve üretime önemli katkılarda bulundukları çok açıktır” denildi. Kalıcı çözüm mesleki eğitimde Çalışma hayatına dahil olan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri ile Konya’da insan kaynağı açığının artacağına dikkat çekilen açıklamada, “Suriyeli kardeşlerimiz gerek Konya’mızda, gerekse ülke genelinde sanayide, tarımda, inşaat ve hizmet sektöründe üretime önemli katkılarda bulunmaktadır. Ancak Suriye’de rejimin değişmesi sonucu oluşan yeni tabloda, Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri de tamamen olağan ve doğaldır. Elbette dönüşleri, işverenlerimizi, üreticilerimizi iş gücü anlamında zorlayacaktır. Ancak Konya’mız güçlü sanayi altyapısı ve girişimci ruhu ile oluşabilecek zorlukları aşabilecek potansiyele sahiptir. Daha önce de kamuoyu ile pek çok kez paylaştığımız gibi Konya iş dünyası olarak; sanayide her geçen gün artan insan kaynağı sorununun kalıcı çözümünün mesleki eğitimden geçtiğini düşünüyoruz. Ülke olarak yapmamız gereken, mesleki eğitimi daha çok özendirerek, gençlerimizi üretimin ihtiyaç duyduğu alanlarda yetiştirmek ve üretime kazandırmaktır. Ayrıca eğitim programlarının gelişen teknolojik gelişmelere uygun olarak modernize edilmesi iş gücü kalitemizin artırılmasına ve sektörel ihtiyaçlara daha iyi yanıt verilmesine katkıda bulunacaktır. Mesleki eğitimin yanı sıra, Türkiye’nin iş gücü sorununa çözüm olarak, yabancı işçilerin kayıtlı bir şekilde çalışma hayatına dahil edilmesi alternatifinin her zaman değerlendirilmesi gerektiğini de özellikle bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Antalya Falezlerden düşen otomobil, özel mıknatısla aranıyor Antalya’da falezler denize düşen otomobil ve içerisinde bulunan genci arama çalışmaları devam ediyor. Aracın şu ana kadar plakasıyla birlikte tamponuna ulaşılırken, suyun altında görüş olmaması çalışmaları zorlaştırıyor. Arama çalışmaları getirilen özel mıknatıs yardımıyla devam ediyor. Dün akşam saat 19.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Caddesi’nden bulunan Mobil Halk Plajı yakınlarında meydana gelen olayla, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bir aracın süratli bir şekilde falezlerden denize uçtuğu ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis, AFAD, Deniz Polisi, Sahil Güvenlik ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ve AFAD ekipleri görgü tanıdığının gösterdiği noktada oluşturdukları ip düzeneği ile falezleri didik didik ararken Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik ekipleri de denizde arama yaptı. Arama çalışmaları sabah saatlerinde tekrar başladı Uzun süren aramalar sonucunda dalgalar arasında aracın tampon ve plakasına ulaşıldı. Dalgalar arasından çıkartılan 34 CHK 531 plakalı parçanın yapılan plaka sorgulamasında araçtaki şahsın Engin Ş. (27) olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Termal kameralı dron ile de bölgede detaylı arama yapılırken, sert dalgalar nedeniyle dalgıçların arama yapamadığı ve can güvenliği nedeniyle aramalara ara verilmişti. Bugün sabah erken saatlerde başlayan çalışmalarda Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğüne ve Sahil Güvenliğe bağlı dalgıçlar denizde arama çalışmalarını sürdürdü. Otomobil özel mıknatısla aranıyor Engin Ş.’nin ailesi ekiplerin arama çalışmaları endişeli gözlerle takip etti. Oğullarından gelecek iyi bir haberi merakla bekleyen anne ve baba zaman zaman fenalık geçirdi. Dalgıçların su altında görüşün kısıtlı olması nedeniyle arama çalışmalarında zorlandıkları öğrenilirken özel mıknatıs ile su altındaki arama çalışmaları sürüyor.
Düzce Ticari araçlar için zorunlu UTTS montajları sürüyor Ticari araçlarda zorunlu hale getirilen ve şubat ayına kadar takılması gereken Ulusal Taşıt Tanıma Sistemleri (UTTS) Düzce’de araçlara entegre ediliyor. Akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele çerçevesinde başlatılan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemleri (UTTS) montajları Düzce’de devam ediyor. İstasyonlarda akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihazlara taşıt plaka bilgilerinin elle girişini önleyerek otomatik olarak elle aktarılmasını sağlayacak sistem için aparatların takımı sürüyor. Son günün şubat ayına kadar ertelendiğini vurgulayan UTTS Montaj servisi müdürü Bilal Özçelik, “UTTS Ulusal Taşıt Tanıma sistemleri olarak geçer. Araçların deposuna takılan halka ve etiketler ile araçların istasyona gittiğinde plakaları otomatik tanıma sistemidir. Plakaların elle girilmesini engellemek için yapılmış bir sistemdir. Düzce’de montaj yapan ilk firmayız. Müşterilerimize hizmet vermek için 5 personel ile montajlarımıza devam etmekteyiz. Araçların başında yaklaşık 10-15 dakika bir işlemimiz oluyor. Müşterilerimiz utts.gov.tr adresinden başvurularını yaptıktan sonra bize gelip montaj kodları ile beraber cihazları monte ediyoruz. Ticari araçlarda zorunlu hale geldi. Şubat ayına kadar da montaj süresi uzatıldı. Önceden 2025’e kadardı. Şimdi ocak ayının sonuna kadar uzatıldı. Ocak ayından sonra araçlar istasyona gittiği zaman yakıt alınabilecek ama gider olarak gösterilemeyecek ticari araçlar için. Önümüzdeki 2025 Temmuz ayından sonra sıfır alınacak tüm araçlarda bireysel araçlarda dahil olmak üzere bunlar takılacak. 1 ay süre verilecek ve bunlara da takılacak. Yakıtını gider olarak gösteren her mükellefin bu aparatı şubat ayına kadar taktırması lazım” ifadelerini kullandı.
Ankara Yapı müteahhitleri ile ilgili yönetmelik güncellendi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik” güncellendi. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre müteahhitlerin mali yeterlik kıstasları (mali bilanço yeterliliği) yüzde 50 oranında artırılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yapı müteahhitliği hizmetlerinde kalitenin artırılması ve güvenli yapılaşmaya katkı sağlanması amacıyla 2012 yılında ‘Yetki Belgesi Numarası’ uygulamasını başlattı. Özellikle yap-sat sektöründeki yapı müteahhitlerinden teknik ve finansal kapasitesi yeterli olmayan ve ayıplı iş yapan, mesleğin itibarını zedeleyen ve bu işi layıkıyla yapanlara karşı haksız rekabete sebep olan firmaların sektörden ayıklanmasına imkan sağlayacak yasal zemin hazırlanarak, 2019 yılında ‘Yetki Belgesi Sistemi’ hayata geçirildi. Yeterlik standartları yükseltildi Çağın gerekleri ve denetim çalışmaları doğrultusunda bakanlığa bağlı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü, müteahhitlik yeterlik kıstaslarında düzenlemeler yaptı. Özel sektörde iş yapabilecek müteahhitlerin yerine getirmesi gereken kriterler güncellendi. Hazırlanan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik Değişikliği’ bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni müteahhitlere ‘tecrübeye göre iş’ kriteri Yapılan değişiklikle sektörde rekabet gücü yüksek firmaların gelişmesine katkı sağlanacak. Müteahhitlerin mali yeterlik kıstasları (kısa ve uzun vadeli borç ödeme gücü) ile ilgili oranlar yüzde 50 artırılacak. Bu sayede müteahhitlerin bilançolarına göre tamamlayabilecekleri düzeyde işleri almaları disipline bağlanmış olacak. Yeni müteahhitliğe başlayacakların üstlenebilecekleri iş büyüklüğünde de yüzde 15 civarında azaltmaya gidilecek. Daha önce daha büyük metrekarelik işleri alabilen müteahhitler, artık daha küçük oranda projeleri alarak mesleki tecrübesini artırabilecek. Böylece iş alabilme kriterlerinde ‘tecrübeye göre iş’ anlayışının yaygınlaşması sağlanacak. Yeşil sertifikalı bina yapana yüzde 5 ek puan Bakanlık, 2022 yılında ‘Binalar ile Yerleşmeler için Yeşil Sertifika Yönetmeliği’ni yayımlamıştı. Yine bu düzenleme ile ulusal yeşil bina sertifikası bulunan projeleri hayata geçiren müteahhitlere yüzde 5 ek puan verilerek, yeşil dönüşüm teşvik edilecek. Böylece bina sektöründe çevresel etkileri azaltılmış sürdürülebilir projelerin artırılması sağlanacak.
Kocaeli Okul bahçesindeki korkunç cinayette, ’Bekaret’ detayı Kocaeli’nin Derince ilçesinde Murat Tosun’un, 7 yaşındaki oğlunu almak için geldiği okulun bahçesinde öldürülmesine ilişkin yargılanan 4’ü tutuklu 6 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklardan Bilal K. savunmasında, Murat Tosun’un nişanlısı H.B.’ye tecavüz teşebbüsünde bulunduğu iddiasıyla kendisine hakim olamadığını ve yaralamak isterken ölümüne sebep olduğunu söyledi. Bilal K., "Ben H.B.’yi bakire sanıyordum meğerse benden önce başka bir şahısla ilişkisi olmuş ve hamile kalmış, kürtaj olmuş. H.’ye sorduğumda öyle bir şey olmadığını söyledi ancak iddianamede öğrendim ki H. ve ailesi bana yalan söylemiş" dedi. Olay, geçtiğimiz 5 Şubat’ta Yenikent Mahallesi’ndeki Tufan Sokak’ta bulunan okul bahçesinde meydana geldi. Murat Tosun (33), 7 yaşındaki oğlunu almak için geldiği ilkokulun bahçesinde 2 kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Tosun ağır yaralandı, saldırganlar ise kaçtı. İlk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Murat Tosun, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. 6 şüpheliden 4’ü tutuklandı Olaya ilişkin inceleme başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay yerinde bulunan Mehmet K. (51), oğlu Bilal K. (24) ile müstakbel gelini H.B.’yi ve olaya karıştığı tespit edilen K.K., eşi B.K. ile kızı S.O.’yu gözaltına alındı. İfadesi alınan şüphelilerden Birsen K. ve kızı S.O. serbest bırakılırken, diğer 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Başımdan kaynar sular indi" Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve tanıklar katıldı. Olaya ilişkin yaşadıklarını anlatan tutuklu sanık Bilal K., "H.B. 2022 tarihinden beri kız arkadaşım olur, daha sonra nişanlandık, evlilik hayali kuruyorduk. Ancak ben Zonguldak’ta çalışırken konuşmasında değişiklik oldu. Ne olduğunu sorduğumda otobüste taciz edildiğini söyledi. Olayı öğrenince Kocaeli’ye geldim, kendisini teselli ettim ve geri gittim. Üzerinden bir hafta geçti, yine üzüntülüydü. Otobüs olayının devamının olduğunu anlattı. İşten eve dönerken şahsın onu takip ettiğini ve tecavüze yeltendiğini anlattı. Başımdan kaynar sular indi. Yine Zonguldak’tan geldim, olayı anneme anlattım, ağladım. Sabah, H.’nin babasının yanına gittim. Olayları anlattım, kendisi bana ’Ben inanmıyorum. Sen Zonguldak’ta çalıştığın için senin buraya gelmen amacıyla öyle demiştir’ dedi. Bir süre sonra H.B. beni aradı, ’Neden babama söyledin, beni evden kovdu’ dedi. Kendini taciz ettiğini söylediği kişiyi gördüğünü söyleyerek beni yanına çağırdı" dedi. "Yeğenini taciz ettiği iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu" Bilal K., nişanlısıyla tacizin gerçekleştiği iddia edilen otobüs durağına gittiklerini ifade ederek, "Durakta bekledik ancak tacizci denilen kişiyi bulamadık. Ben kişinin ne adını, ne de yüzünü bilmiyordum. H.B. o ana kadar bana bir şey söylemedi. Kim olduğunu sorduğumda tanımadığını söylüyordu. Durakta beklerken birden kendisini taciz eden kişinin çocukluk arkadaşı S.O.’nun dayısı Murat Tosun olabileceğini söyledi. Murat Tosun’u da tanımam ancak kendisi yeğeni S.O.’yu taciz ettiği iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu. H.B., S.’yi arayarak dayısı Murat’ın fotoğrafını istedi. Kendisini taciz eden dayısını fotoğraftan teşhis edeceğini söyledi. S. kendisinde fotoğrafı olmadığını söyleyerek annesi B.K.’ya durumu söylemiş. B.K. da H.’ye kardeşi Murat’ın fotoğrafını attı. H.B. kendisini taciz eden adamın o olduğunu söyleyerek ağladı. Birsen teyzenin daveti üzerine evlerine gittik. B.K. teyze, ’Gerçekten seni taciz ettiyse şikayetçi olalım’ dedi" ifadelerini kullandı. "Yaralamak istedim, öldürmek istemedim" Murat Tosun’dan şikayetçi olmak için evden çıktıklarını söyleyen Bilal K., "B.K. teyzenin eşi K. amca bize şahsın evini gösterdi ve gitti. Biz tam oraya yetişince Murat denen şahıs arabaya binip gitti. Babam ve H.B. ile birlikte şahsın peşinden araçla gittik. Şahıs bana çok tehlikeli biri olarak anlatıldığı için kendimi korumak amacıyla torpidoda bulunan bıçağı alarak araçtan indim. Murat, arkasına baktığında H.’yi gördü, ağlıyordu. Nefsime hakim olamadım, duyduklarımdan sonra şahsı yaralamak istedim, öldürmek istemedim. H. ile 6-7 ay sonra düğünümüz vardı. Babam ve H., benim Murat’ı bıçaklayacaklarımı bilmiyordu. Babam gelip bizi ayırmaya çalıştı. Biz boğuşunca sadece bir kez yumruk attı. Olay yerinden ayrıldık, daha sonra pişman oldum ve kolluk kuvvetlerine teslim oldum" diye konuştu. "Dünyam başıma yıkıldı" H.B. ile gelecek planı yaptığını söyleyen Bilal K., "H. ile 6-7 ay sonra düğünümüz vardı. Ben H.B.’yi bakire sanıyordum meğerse benden önce başka bir şahısla ilişkisi olmuş ve hamile kalmış, kürtaj olmuş. H.’ye söylediğimde öyle bir şey olmadığını söyledi ancak iddianamede öğrendim ki H. ve ailesi bana yalan söylemiş. Vicdan azabı çekiyorum. H.B. böyle bir şey yoksa neden bana yalan söyledi diye çok düşündüm, dünyam başıma yıkıldı. Maktulün kendi öz yeğenini de taciz ettiği de söylenmişti. O yüzden ben H.’ye inandım" şeklinde konuştu. "H.B. neden oğlumu bu hale soktu?" Murat Tosun’un ailesine başsağlığı dileyen sanıklardan Mehmet K. da, "Ben Zonguldak’ta çalışıyorum. Eşim bir gece beni aradı. Bilal’in eve geldiğini ve çok ağladığını, bazı durumların olduğunu söyleyerek Kocaeli’ye çağırdı. Eve geldiğimde H. ve oğlumu yanıma çağırdım. Ne olduğunu sordum. 2’si de ağladı anlatmadı. Hanım bana anlattı. Eşim şahsın H.’yi kömürlükte sıkıştırdığını anlattı. H., şahsı tanımadığını söyledi. H. ile oğlum durağa gitmiş, fotoğraf gelmiş ve teşhis etmiş. Biz karakola şikayet etmeye giderken H. şahsı ve arabasını gördü. Oğlum Bilal araçla şahsın peşinden gitti. Ben ’Şikayetçi olalım dedim ancak önce konuşalım’ dediler. Daha sonra maktulle oğlum kavga etmeye başladı. Ben sadece bir kez tokat attım, bir şey yapmadım. İddianamede öğrendim ki H., başkasıyla ev tutmuş, hamile kalmış, kürtaj olmuş. Neden oğlumu bu hale soktu o zaman. Bizim amacımız sadece adamla konuşmaktı" dedi. "Murat, otobüste ve tünelde beni taciz etti" Savunması için söz hakkı verilen sanık H.B. ise otobüste yanına oturan şahıs tarafından tacize uğradığını iddia ederek, "Şahsın bakışından rahatsız oldum. Elini omzuma attı. Arkamda otobüs düğmesi vardı. Ben düğmeye basacak sandım, art niyet aramadım, ayağa kalktım ve ’İneceksiniz galiba’ dedim. Şaşırdı ve ’Evet’ diyerek indi. Ben cam kenarına geçtim ancak araç ilerlemesine rağmen inmedi. Ben evin önünde indim ve art niyet aramadım ama etkilendim. 2 gün sonra yine aynı kişiyi görür gibi oldum ve korktuğum için taksiyle eve gittim. 2 gün sonra bizim evin altında tünel gibi olan yerde aynı şahıs beni sıkıştırdı. Kendi ve benim pantolonumu indirdi, hemen eve kaçtım. Korktuğum için şikayetçi olmadım. En son olayı gerçekleştiren kişinin Murat Tosun olduğunu, yüzünü net gördüğüm için kesinleştirdim" şeklinde konuştu. "Bilal benim tecavüze uğradığımı ve evlenmek istemediğini söyledi" Olaylardan sonra psikolojisinin bozulduğunu ve işten çıktığını söyleyen H.B., "Nişanlım Bilal beni aradı, psikoloğa gideceğimi söyledim. Yüzüğümü takmamam sebebiyle Bilal benimle tartıştı. Ben de ’Sorun yüzük mü, ne yaşadığımı biliyor musun ki yüzüğü soruyorsun?’ dedim. Sadece otobüste yaşadığım olayı anlattım. Bir hafta sonra Bilal alkollü halde beni aradı, tecavüze uğrayıp uğramadığımı sordu. Öyle bir şey olmadığını söyledim ama inanmadı. Her şeyi anlatırsam beni yargılamayacağını, beni yanına alacağını söyledi. Bunun üzerine tünelde yaşadığım taciz olayını da anlattım. Bilal Zonguldak’tan Kocaeli’ye geldi, yaşananları babama anlatmış. Ben Bilal’e neden babama anlattığını, bu sebeple kavga ettiğimizi söyledim. Bilal benim tecavüze uğradığımı ve evlenmek istemediğini söyledi. Ben tecavüze uğramadığımı söyledim. Beraber onların evine gittik. Bilal ve babası adamı tanıyıp tanımadığımı sordu, aslında tünel olayında tanımıştım ancak korktuğum için söylemedim. Ben maktulü arkadaşım S.O.’nın davasından biliyorum ama kendisini tanımıyorum. Hatta o davada beni gizli tanık yapacaklardı. Bilal sadece adamı dövüp karakola teslim edeceğini söyledi. Daha önce Bilal dışında hiç kimseyle cinsel birliktelik yaşamadım. Hamile kaldığım ve bebeği aldırdığım konusu da doğru değildir" ifadelerini kullandı. "H. kardeşim tarafından tacize uğradığını söyledi" İfadesi alınan tutuksuz sanık B.K., "H. ağlayarak eve geldi, boynuma sarıldı. Kardeşim Murat tarafından tacize uğradığını söyledi. Defalarca sordum, ’Emin misin?’ dedim. Emin olduğunu söyledi. Şikayetçi olması gerektiğini söyledim. Eşimle karakola gideceklerini söyleyerek evde çıktılar" dedi. "Bilal’in ondan ayrılmaması için hamile ve bakirelik konusunda yalan söyledi" Tutuksuz sanık S.O. ise "Olay günü H. beni telefonla arayarak dayım tarafından taciz edildiğini söyledi. ’Emin misin, dayım otobüse binmez. Hem kendi servis aracı hem de otomobili var’ dedim. H., dayımın onun kolunu sıktığını söyledi, başka bir şey söylemedi. H. dayımın fotoğrafını istedi. Ben de olmadığını söyleyerek anneme yollamasını söyledim. Daha önce H. ile M.S.’nin ilişkisi vardı. H. bana M.’den hamile olduğunu söyledi, hatta test de yaptırdı. Aileler araya girdi, H.B.’yi M.’nin evine götürdüler. Sonra kaynanası bebeği aldırdı, bir süre sonra H. babasının evine döndü. Bilal bakireliğe önem veriyordu. H., ’Bilal ile cinsel birlikteliğimi adetimin son gününe getireceğim, onu kandıracağım’ demişti. Bilal’in ondan ayrılmaması için hamile ve bakirelik konusunda yalan söyledi. H.’nin dayımı tanımadığı konusu yalandır" diye konuştu. "H.’nin şikayetçi olması gerektiğini söyledik" Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık K.K., "Eşim beni arayarak Murat’ın, H.’yi taciz ettiğini söyledi. S.O.’yu işten alıp eve gittik. S.’nin de dayısı tarafından taciz edilmesinden dolayı davası vardı. Biz onların da şikayetçi olması gerektiğini söyledik. Karakola gitmek için yola çıktık, maktulün evini kesinlikle göstermedim" ifadelerini kullandı. "Daha önce H.’nin hamile kaldığı ifademi kabul etmiyorum" Tanık olarak dinlenen G.S. ise "Oğlum M. ile H. arasında 5 ay gibi bir birliktelik oldu ancak hamile kalmadı. Daha önce H.’nin hamile kaldığı ifademi kabul etmiyorum. Olaya ilişkin bilgim ve gördüm yoktur" dedi. Tanık olarak dinlenen oğlu M.’de annesinin ifadesini doğruladı. Mahkeme heyeti, K.K.’nın tahliyesine, diğer 3 sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. İddianameden İddianamede, "H.B.’nin geçmişte yaşadığı birliktelikten hamile kaldığı, bakire olmadığını gizlemek maksadıyla bekaret konusunda hassas olan nişanlısı Bilal’e, hiçbir somut delile dayanmadan taciz ve tecavüz teşebbüsüne maruz kaldığını söylediği ve olayların geliştiği" belirtildi. H.B.’nin, Murat Tosun’un kendisini otobüste taciz ettiği ve evinin önünde de tecavüze yeltendiği iddialarıyla ilgili araştırma yapıldığı, yapılan araştırmada H.B.’nin kent kart bilgilerinden yola çıkılarak o tarihte bindiği otobüsün kamera kayıtlarının incelendiği ve tacize ilişkin görüntü tespit edilemediği de aktarıldı. Aynı zamanda iddianamede, maktul Murat Tosun’un yüzde 40 engelli kent kart bilgileri üzerinden yapılan araştırmada da kendisinin en son otobüse 2020 yılında bindiği ortaya çıktı. Ayrıca, tecavüze teşebbüs iddiasına ilişkin ise somut bir delile ulaşılamadığı ifade edildi.