GÜNDEM - 22 Mayıs 2021 Cumartesi 11:23

Uzmanlardan yayla muzu (uşkun) uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan yayla muzu (uşkun) uyarısı

Van’da, Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Özgökçe, halk arasında ışkın (ışgın, uşkun, rıvas, dağ muzu, yayla muzu) olarak bilinen bitkinin özellikle çiçeklenme döneminde erken ve aşırı toplanmasından dolayı nesli tehlike altına girdiğini vurguladı.

Her yıl 22 Mayıs tarihinde ‘Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü’ nün kutlandığını ifade eden Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Özgökçe, bu özel günde genelde dünyanın özelde ise Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin tanınması, korunması ve geliştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Her yıl biyolojik çeşitlilik alanında farkındalığı artırmak ve toplumsal bilinci yükseltmek için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirten Özgeökçe, özellikle nesilleri tehlike altında bulunan ya da bulunabilecek türlerin uluslararası ticaretinin izlenmesi ve gerekli şartlarda durdurulması, ekolojik dengenin, uluslararası ticaret yoluyla istismar edilmesinin önlenmesi, ülkelerin sahip oldukları biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımlarının sağlanması için, taraf ülkelere yardımcı olmayı hedeflediklerini belirtti. Korona virüs pandemisi nedeniyle bu yıl etkinliklerin daha çok çevirim içi sunumlar, sesli ve görsel basında dikkat çekilerek yapıldığını aktaran Özgökçe, " Biyoçeşitlilik alanında oldukça zengin olan ülkemiz, bu zenginliğinden dolayı uzun yıllardan beri biyokaçakçılığa da maruz kalıyordu. Günümüzde genetik kaynakların değeri anlaşıldıkça biraz daha fazla risk altındaki ülke durumuna geldik" dedi.

“Uşkunun nesli tehlike altına girdi”

“Hazıra Dağ Dayanmaz” atasözünden de anlaşıldığı gibi devamlı ve bilinçsizce doğadan sökülerek ticareti yapılan bitkiler için sürdürülebilirliğin mümkün olmadığına vurgu yapan Özgökçe, “Özellikle Bahar aylarında yetişen, Polygonaceae familyasına dahil edilen ve bilimsel ismi Rheumribes L. olan ve rakım farkına göre mart ayından temmuz ayına kadar beş aylık bir süreçte çiçeklenen ve temmuz sonu gibi tohum bağlayan ışkın (ışgın, uşkun, rıvas, dağ muzu, yayla muzu), Van, Bitlis, Hakkari başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetişir. Kaya diplerinde, taşların arasında, yamaçlarda yetişen ışkının, özellikle çiçeklenme döneminde erken ve aşırı toplanmasından dolayı nesli tehlike altına girdi. Bir an evvel bu bitkinin kültürü yapılarak üretiminin yapılması ve bu bitkinin mutlaka koruma altına alınması gerekmektedir. Uşkunun üzerinde pek çok bilimsel çalışmalar yapılmış olduğunu, bitkinin özellikle tohuma geçmeden, daha çiçekleneme döneminde aşırı bir şekilde toplandığı için gelecek nesillere de bu lezzetin aktarılabilmesi için bitkinin tanıtımının iyi yapılması ve çimlenme problemi olmayan bu nadide bitkinin üretilerek başta yöre halkı olmak üzere yurt içinde tüketimi ve hatta yurt dışına dahi ihraç edilerek ülke ekonomisine de çok önemli bir katkı yanında yeni bir istihdam alanı da açılabilecektir” ifadelerini kullandı.

“İnci kefali gibi ışkının da koruma altına alınması gerekir”

Van Gölü için çok önemli bir değer olan Van Balığının (inci kefali) üreme dönemi boyunca nasıl korunuyorsa aynı şekilde ışkının da korunması gerektiğinin altını çizen Özgökçe, “Van Balığı gibi ışkının da 21 Mart’tan başlayıp 21 Temmuz’a kadar kesinlikle arazide toplanmaması, tüketilmemesi ve satılmaması gerekir. Aynı hassasiyetin ışkın ve daha birçok ekonomik değeri olan bitkiler için de gösterilmesi gerekmektedir. Çünkü hali hazırda üretilmeyen bu bitkilerin tam çiçek açma döneminde, bilinçsizce ve çok aşırı bir şekilde toplanması, bu bitkinin bu bölgede neslini tehlike altında bırakmaktadır. Halkımız ve zabıtalarımız inci kefaline gösterdiği hassasiyetin aynısını ışkın için de göstermeliler. Daha önceleri Erek Dağı’nın yerleşim yerlerine yakın yerlerde dahi bulunurken, şimdilerde ışkın aşağı kesimlerde kalmadığı gibi çok yukarı kesimlerde de dahi aşırı toplanmadan dolayı tehlike altına girme tehdidiyle karşı karşıyadır” diye konuştu.

Van halkının otokontrol çerçevesinde Van balığının ve ışkının korunmasını bizzat kendisinin yapması gerektiğini dile getiren Özgökçe, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Halkımızın güvenlik kuvvetlerine ve zabıtalara her konuda olduğu gibi bu konuda da ciddi desteği olması gerekir. En önemli koruma yöntemi yerel halkın yerinde korumasıdır. Bir türün ve onun genlerinin, o türün yaşadığı doğal yaşam ortamlarında koruma altına alınması işlemidir. Ayrıca bu ortam başka hayvan türlerinin de yaşadığı bir ekosistemdir. Söz konusu ekosistemde bir tür koruma altına alındığı zaman, bu süreç içinde başka tür de aynı ekosistemde korunur. Biyolojik çeşitlilik, başta gıda olmak üzere insanların temel ihtiyaçlarını karşılamasında vazgeçilmez bir yere ve öneme sahiptir. İnsan faaliyetleri sonucu oluşan hava, su ve toprak kirliliği kadar, doğal kaynakların sürekli ve yanlış kullanımı nedeniyle küresel biyolojik çeşitliliğin 2023 yılına kadar yüzde 25’inin kaybedileceği tahmin edilmektedir. Biyolojik çeşitlikte meydana gelen kayıplar, bunların sağladığı ekolojik hizmetlerde de kayba neden olmaktadır. Biyolojik çeşitlilik bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden olan Türkiye, değişik olumsuz etkenler nedeniyle biyolojik çeşitlilik kaybıyla karşı karşıyadır. Hangi önemli canlı hangi bölgede yaşamaktaysa, o bölge halkı başta olmak üzere koruma yöntemleri, o canlının üreme dönemleri çok iyi bir şekilde anlatılmalı ve farkındalık oluşturulmalıdır. Önce kendisi avlanmayacak ve toplamayacak. Bunu halkımıza, çocuklarımıza iyi anlatmamız lazım. Bunu bilinçsiz bir şekilde tüketmeye devam edersek, bir müddet sonra bu balığın ve ışkının da neslini yok ederiz.”

Atilla İdiz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Emine Erdoğan, Bilim Bişkek İnovasyon Merkezi’nin açılışını yaptı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Bilim Bişkek İnovasyon Merkezi’nin açılışını yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e gerçekleştirdiği resmi ziyarete eşlik eden Emine Erdoğan, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) işbirliğiyle Bişkek’te yapılan Bilim Bişkek İnovasyon Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Kırgız halk dansları gösterisinin sunulduğu törende Emine Erdoğan, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) sonra Bişkek’te kurulan bilim merkezinin açılış kurdelesini "hayırlı olsun" dilekleriyle kesti. Daha sonra Emine Erdoğan, bilim merkezindeki robotik kodlama, matematik, tasarım, havacılık ve astronomi atölyelerini ziyaret ederek, burada eğitim alan öğrencilerin çalışmalarını izledi, tek tek sohbet etti. Emine Erdoğan’a hediye takdim edilen program sonunda aile fotoğrafı da çektirildi. Törene, TİKA Başkanı Serkan Kayalar, Başkan Yardımcısı Ümit Naci Yorulmaz, T3 Vakfı Genel Müdürü Elvan Kuzucu Hıdır ve diğer ilgililer katıldı. Emine Erdoğan’dan Bilim Bişkek İnovasyon Merkezi paylaşımı Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TİKA ve T3 Vakfı işbirliğinde hayata geçirilen Bilim Bişkek İnovasyon Merkezi’nin iki ülke için de hayırlı olmasını diledi. Emine Erdoğan, "Bu merkezi, geleceğin bilim insanlarını, mühendislerini, hayal kuran ve kurdukları hayalleri gerçeğe dönüştüren gençlerini yetiştirme yolunda önemli bir adım olarak görüyorum. Robotik kodlama, matematik, tasarım, havacılık ve astronomi atölyelerinde eğitim gören Kırgızistanlı öğrencilerin keşfetme heyecanlarına ortak olduk. Beş farklı atölyede uygulamalı eğitimlerin verileceği inovasyon merkezlerinin sayısının artmasını temenni ediyor, emek verenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Ankara Emine Erdoğan, Kırgız Cumhuriyeti Milli Tarih Müzesi’ni ziyaret etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un eşi Aygül Caparova ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın eşi Aniko Levai ile Bişkek’teki Kırgız Cumhuriyeti Milli Tarih Müzesi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e gerçekleştirdiği resmi ziyarete eşlik eden Emine Erdoğan, Aygül Caparova ve Aniko Levai ile arkeolojik ve etnografik koleksiyonları, devlet inşası, ekonomi, bilim ve kültür alanındaki gelişim ve başarıları anlatan 130 binden fazla eserin yer aldığı Kırgız Cumhuriyeti Milli Tarih Müzesi’ni gezdi. Müzenin tarihi ve sergilenen eserlere ilişkin görevlilerden bilgi alan lider eşleri, ilk olarak Macar el sanatları sergisini ziyaret etti. Emine Erdoğan ve lider eşleri, daha sonra, "Bil ki Devlet Güneşi Türk Burcunda Doğdu" başlığı altında, Türk Kültür ve Miras Vakfı tarafından, Türk Dünyası Vakfı işbirliğinde düzenlenen Divanu Lugati’t-Türk Sergisi’ni gezerek, bilgi aldı. Lider eşleri, sergide yer alan Türk tasarımcı Ezgi Karayel’in tasarımını da inceledi. Daha sonra lider eşlerine, Kırgızistan Şubina Müzik Okulu Korosu tarafından Türkçe, Macarca ve Kırgızca şarkılardan oluşan bir konser sunuldu. Konser sırasında öğrencilerin Türk bayraklarıyla şarkılarını seslendirmeleri dikkati çekti. Emine Erdoğan, Aygül Caparov ve Aniko Levai korodaki öğrencilerle bir süre sohbet ederek, fotoğraf çektirdi. "Sevgi ve muhabbetin sıcaklığını yüreğimde taşıyacağım" Müzenin anı defterini de imzalayan Emine Erdoğan, şu ifadeleri yazdı: "Orta Asya’nın kalbi kardeş ülke Kırgızistan’da bulunmaktan ve Kırgız halkının insanlık hafızasına paha biçilmez bir hediye olarak sunduğu Ulusal Tarih Müzesi’ni ziyaret etmekten mutluluk duyuyorum. Birbirinden kıymetli binlerce parça içinde, rengi, dokusu, motif ve desenleriyle Anadolu’nun Türk dünyasına açılan koridorlarında yürüyormuş gibi hissetmek, benzer kültürle yoğrulmuş herkes gibi beni de büyülüyor. Nesiller arasında manevi değerler köprüsü olan böyle önemli bir müzenin, günümüzde varlığını bütün ihtişamıyla sürdürmesi oldukça etkileyici. Bu anlamda Türkiye’den Kırgızistan’a uzanan bir dost eli olarak TİKA’nın, müzenin yeniden inşasında sunduğu katkı, iki ülke arasındaki bağların derinliğini göstermesi açısından ne kadar da anlamlı. Geçmişten bugüne iki ülke arasındaki dostluğun bir ifadesi olan böyle değerli projelerin artarak çoğalmasını diliyorum. Kardeş ülke Kırgızistan’da gördüğüm sevgi ve muhabbetin sıcaklığını bir ömür yüreğimde taşıyacağım." “Emine Erdoğan’dan müze ziyareti paylaşımı” Müze ziyaretine ilişkin sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Emine Erdoğan, Orta Asya’nın derin tarihine açılan bir kapı olan Kırgız Milli Tarih Müzesi’ni ziyaret ederek, Aygül Caparov ve Aniko Levai ile yüzyıllar öncesinden bugüne ulaşan eserleri incelediklerini belirtti. Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Müze içerisinde yer alan Divanu Lugati’t-Türk Sergisi kapsamında, kadim sözler eşliğinde, 950 yıl önce konuşulan Türkçe’nin arılığının, Türk kültür mirasının zenginliğinin tanıtılıyor olması da ayrıca memnuniyet verici. Geçmişin bilgeliğiyle yoğrulan bu topraklar, tarihsel birikimiyle yalnızca Kırgız halkının değil, tüm insanlığın ortak hafızasında yer buluyor." “Kırgız Cumhuriyeti Milli Tarih Müzesi” Kırgız Cumhuriyeti Milli Tarih Müzesi, 9 Aralık 1925’te kuruldu ve ilk ziyaretçilerini 5 Mart 1927’de ağırladı. Kırgızların göçebe yaşamını, Sovyet ve bağımsız Kırgızistan’ın tarihini detaylarıyla yansıtan, arkeolojik ve etnografik koleksiyonları, devlet inşası, ekonomi, bilim ve kültür alanındaki gelişim ve başarıları anlatan müzede, geçen yüzyılda çeşitli makamlarda görev üstlenen devlet adamlarının, ünlü yazarların eşyalarının ve bilgilerinin yanı sıra Kırgız halkının tarih ve kültürüne ait en değerli eserleri yer alıyor. Müzedeki eserler, Moskova ve St. Petersburg’un yanı sıra Fransa, Finlandiya, Japonya, Türkiye, Macaristan ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) merkez müzelerinde de sergilendi. Müze, 2016 ile 2021 yılları arasında restore edildi. Dış cephe tadilatı ve çevre düzenlemesi konusunda TİKA tarafından desteklenen müze, 20 Kasım 2021’den itibaren yeniden ziyaretçilerine kapılarını açtı.
Ankara Emine Erdoğan Ala Arça Milli Parkı’nı ziyaret etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un eşi Aygül Caparova ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın eşi Aniko Levai ile Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Ala Arça Milli Parkı’nı ziyaret etti. Milli Park’ta Kırgızistan Kültür Bakan Yardımcısı Gulbara Abdykalıkova tarafından karşılanan lider eşlerine, Kırgızistan’ın yöresel kıyafetleriyle bal ve kaymak ikramlarında bulunuldu. Burada Kırgızistan geleneksel el sanatlarının yer aldığı çadırları gezen lider eşlerine, Bakan Yardımcısı Abdykalıkova tarafından ürünler hakkında bilgi verildi. Çadırların yer aldığı alanda ise lider eşlerini, at üzerinde elinde kartalla, geleneksel kıyafetli Kırgızlar karşıladı. Çadırlardaki geleneksel Kırgız el dokumasından kıyafetleri inceleyen Emine Erdoğan, Aygül Caparova ve Aniko Levai’ye, bozo, kımız, hurmaçay gibi Kırgısiztan’ın geleneksel içecekleri ikram edildi. Alanda yer alan yarı açık 3 çadırda ise Kırgızların, günlük yaşamlarına dair yemek yapma, ahşap oymacılığı gibi detaylara yer verildi. Lider eşleri, çadır ziyaretlerinin ardından geleneksel Kırgız kıyafetli kadınlarla fotoğraf çektirerek, uğurlandı. "Kırgız geleneklerini yerinde deneyimledik" Programın ardından yaptığı sosyal medya paylaşımında Emine Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: "Kırgızistan Devlet Başkanı’nın kıymetli eşi Aygül Caparova’nın ev sahipliğinde, Macaristan Başbakanı’nın değerli eşi Aniko Levai ile Ala Arça Milli Parkı’nın huzur dolu doğasında buluştuk. Her adımımızda Kırgızistan’ın kültürel zenginlikleriyle karşılaştığımız bu özel coğrafyada, Kırgız geleneklerini yerinde deneyimledik. Her bir değer, bir halkın ruhunu ve köklerini yansıtırken; dostluğun, kültürlerarası bağların ve ortak mirasların güzelliğini taşıyor. Yüreklerimize işleyen bu samimi misafirperverlik için Aygül Caparova Hanımefendi’ye teşekkür ediyorum."
Bolu Ispanak sulamaya geldi, derede ceset buldu Bolu’da 3 gündür yakınlarının haber alamadığı 77 yaşındaki adamın cansız bedeni, ıspanak tarlasını sulamaya gelen bir çifti tarafından derede bulundu. Edinilen bilgiye göre, pazartesi gününden bu yana Hüseyin Cahit Ayhan’dan (77) yakınları haber alamadı. Aramadık yer bırakmayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. 3 gündür şehirde aranan Hüseyin Cahit Ayhan’dan acı haber şehir merkezine 5 kilometre uzaklıktaki Çayırköy köyünden geldi. Ispanak sulamaya gelen çiftçi, cesedi buldu Köyde ıspanak tarlasını sulamak isteyen Mehmet Eyvazoğlu, dere kenarına sulama motorunu koydu. Dere içerisinde kıyafet olduğunu gören Eyvazoğlu, arkadaşıyla birlikte otların arasına uzun tahta parçasıyla baktı. Dere içerisinde gördükleri nesnenin ceset olduğunu anlayan çiftçiler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler tarafından dere içerisinden ceset çıkarıldı. Çıkarılan cesedin 3 gündür kayıp olan Hüseyin Cahit Ayhan’a ait olduğu belirlendi. Ekipler tarafından yapılan incelemenin ardından Ayhan’ın cansız bedeni, hastane morguna kaldırıldı. “Baktım derede kıyafet gibi bir şey gördüm” gören Mehmet Eyvazoğlu, “Ispanak sulamaya geldim. Motoru kurdum derenin kenarına. Baktım derede kıyafet gibi bir şey gördüm. Ben manken zannettim. 10 dakika sonra arkadaş geldi. Sopayla otları araladık öyle baktık. Arkadaşım, ‘Kolları ve bacakları var bunun’ dedi. Ceset olduğunu fark ettik. Jandarmaya haber verdik” dedi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İstanbul UEFA Avrupa Ligi: Beşiktaş: 0 - Malmö: 0 (İlk yarı) UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Beşiktaş, sahasında İsveç ekibi Malmö ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 19. dakikada Gedson Fernandes’in uzaklaştırdığı topu ceza yayı önünde kontrol eden Pena’nın uzaktan vuruşunda top kaleci Mert’te kaldı. 26. dakikada sağ kanatta topu alan Muçi, rakibinden sıyrılarak merkezden yaptığı vuruşta top yandan dışarı gitti. 27. dakikada Hugo Bolin, sol çaprazdan ceza sahasına girerek arka direğe yaptığı ortada savunmadan seken topa yakın mesafeden Thelin’in vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Mert’te kaldı. 38. dakikada sağ kanatta yaptığı presle topu kazanan Semih Kılıçsoy, ceza sahasına girerek şut imkanı aradı. Semih’in dar açıdan yaptığı vuruşta top savunmadan döndü. 45+1. dakikada ceza sahası içi sol çaprazda topu kontrol eden Botheim’in uzak köşeye yaptığı plase vuruşta top az farkla dışarı gitti. Hakemler: Sven Jablonski, Lasse Koslowski, Eduard Beitinger Beşiktaş: Mert Günok, Jonas Svensson, Gabriel Paulista, Felix Uduokhai, Arthur Masuaku, Cher Ndour, Gedson Fernandes, Ernest Muçi, Rafa Silva, Joao Mario, Semih Kılıçsoy Yedekler: Ersin Destanoğlu, Göktuğ Baytekin, Onur Bulut, Al-Musrati, Milot Rashica, Salih Uçan, Baktiyor Zaynutdinov, Emirhan Topçu, Jean Onana, Can Keleş, Mustafa Hekimoğlu Teknik Direktör: Giovanni van Bronckhorst Malmö: Ricardo Friedrich, Colin Rosler, Pontus Jansson, Zattertröm, Hugo Bolin, Sergio Pena, Lasser Johnsen, Busanello, Anders Christiansen, Erik Botheim, Isaac Thelin Yedekler: Joakim Persson, William Lungren, Soren Rieks, Oscar Lewicki, Otto Rosengren, Martin Olsson, Oliver Berg, Taha Abdi Ali, Daniel Gudjohnsen, Elison Makolli, Zakaria Loukili, Adrian Skogmar Teknik Direktör: Henrik Rydström Sarı kart: Sergio Pena (Malmö)