GÜNDEM - 22 Ağustos 2016 Pazartesi 22:56

Üsküdar Üniversitesi'nden açıklama

A
A
A
Üsküdar Üniversitesi'nden açıklama

20.08.2016 tarihinde geçilen-Milletvekili Metin Külünk: “YÖK bugün kapatılmalıdır"-başlıklı haberimizde, sehven Sayın Metin Külünk’ün söylemediği ve Üsküdar Üniversitesi’ni zan altında bırakan ifadelere yer verilmiştir. Üsküdar Üniversitesi’nden ve abonelerimizden özür dileriz. Düzeltilmiş metin aşağıdaki gibidir.

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ ile mücadele konusunda üniversitelerde, il teşkilatlarında ve belediyelerde zaaf gösterildiğini söyledi. TGRT Haber’e konuşan Külünk, önemli açıklamalarda bulundu. Külünk, FETÖ/PDY soruşturmalarının bazı yerlerde manipüle edildiğine dikkat çekerek, “Gözaltına alınmış, örgütle ilişiği kesinleşmiş bir adamı serbest bırakmak kimin ne haddine. Bu örgütle ilgili gözaltına alınmış adamlarla ilgili yerel medyaya demeç vermek kimin haddine. 17-25 Aralık’ı anlayamadınız. Diyarbakır’da yavrularımızın şehit olduğu bomba ocağınıza mı düşmeliydi? Yahu arkadaşlar karşımızda bir terör örgütü var, terör. Küresel güçlerin uşaklığını yapan bir örgüt var karşımızda. Kimi koruyorsunuz yahu. Çekin elinizi şu operasyonların üzerinden. Çekin ya, çekin. Üniversite rektörlerine baskı yapmayın” dedi.

"O dekanı uyarıyorum"
İsim vermeden bir dekanı da uyaran Külünk, "Fakültede sırf hoşuna gitmediği için bu listeye dâhil eden dekanı uyarıyorum. İstanbul’da ve Üsküdar’da bu dekan. O dekanı uyarıyorum. O adama yaptığın zulmü geri al" dedi.

“YÖK bugün kapatılmalıdır, rektörler de açığa alınmalıdır”
Akademik manipülasyonlar ve paralel temizliğin gecikmesi ile ilgili Külünk, üniversitelerin 15 Temmuz'a kadar açık bir adres olduğuna dikkat çekerek, “Buradan söylüyorum YÖK kapatılmalıdır. Bu operasyonları karartan merkez, YÖK’ün yönetim kuruludur. Açıkça söylüyorum YÖK'teki yönetim kurulu üyeleri görevden alınmalıdır. 17-25 Aralık’tan sonra 3 yıldır bu yönetim kurulu neredeydi? YÖK’ün bu yönetim kurulu, 15 Temmuz’u mu bekliyordu. Üniversitelerde aslanlar gibi, yiğitçe mücadele eden rektörlerin hepsini ayakta alkışlıyorum. Fakat mücadele etmeyip, hâlâ işi uyutmak isteyen tüm rektörler de görevden alınmalıdır. Rektör yardımcıları, genel sekreterlikler gözden geçirilmelidir. Çağrımdır; YÖK’teki yöneticilere el çektirilmelidir. Kararlılıkla çalışan savcılarımızın, hakimlerimizin mücadelesine kimse çomak sokamaz” şeklinde konuştu.

“Her cuma akşamları 15 Temmuz şölenleri devam etmelidir”
"Her cuma akşamı, 15 Temmuz mücadelesini unutturmayacağımız şölenlere devam edelim" diyen Külünk, “Bu devleti millet korumuştur. Düşünebiliyor musunuz Şentepe’den MİT’in kapısına gelen ve günlerce sadece 2 saat uykuyla nöbet tutan adamlar, ‘bin 200, bin 100 lira’ maaş kazanıyordu. ‘MİT’i koruyan bu insanlar devletin sahibi benim’ dedi. İşte bu direnişi, bu mücadeleyi her cuma akşamları şölenlerle kutlayalım, unutturmayalım” dedi.

“Sokağın gücü, 15 günde 50 yıllık örgütün MR’ını çıkardı”
“Sayın Erdoğan olmasaydı, bazıları bu ülkenin meşruiyetini Kandilvanya’da arayacaktılar” diyen Külünk, bazılarının da geçmiş zamanda FETÖ elebaşının elini öpme yarışına girdiğini hatırlattı. “Israrla söylüyorum bu küresel güç merkezinin nihai hedefi, yegane gayesi, Türkiye’yi Erdoğansızlaştırmaktır ve tehlike de geçmiş değildir” diyen Külünk, “Ey, bu FETÖ / PDY operasyonlarını karartmak isteyenler, örtmek isteyenler; verilen mücadeleyi sulandırma gayretleri ile yaşananları içinden çıkılamaz bir hâle getirmek isteyenler, 50 yıllık tehdit 15 günde tasfiye edildi, size de sıra gelir, gelecektir. Sokağın gücü 15 günde örgütün MR’ını çıkardı” diye konuştu.

“Yerel güç merkezleri Erdoğan’ın şehit olmasını mı bekliyor”
"Yerel güç merkezleri bu örgütün üzerinden, bu halkın üzerinden, bu operasyonların üzerinden elini çeksin" diyen Metin Külünk, “Belediyeler ve il teşkilatları, Sayın Erdoğan’ın şehit edilmesini mi bekliyorsunuz bu örgütle uzlaştığınızı açıklamak için. Siz, Erdoğansızlaştırılmış bir Türkiye’de bu hain, alçak terör örgütü ile yaşamanın beklentisi içinde misiniz? Eğer bunların hevesindeyseniz bu millet size bunun için de müsaade etmeyecek ve bunun da mücadelesini verecektir. Daha ne bekliyorsunuz, ne bekliyorsunuz gereğini yapmak için? Adaletsizlik yok, zulüm yok, haksızlık yok ama hesap sorma var. Şimdi isim vermiyorum illeri ama halkımız isim de isterse çıkar konuşurum. Çürükleri, bozukları temizleyeceğiz, temizlenecek. Sokak istihbaratı her şeyi duyuyor, herkesin farkında, kim ne yapıyor, biliyorlar. Kimse kendini sakındığını, saklandığını düşünmesin. Hepsinin zamanı gelecektir” şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan inerken düşürüldüğü iddiası İstanbul’un Sultangazi ilçesinde özel bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan iniş sırasında düşürüldüğü iddia edildi. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen yaşlı kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam ederken oğlu, "Annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz" dedi. İddiaya göre, 11 Aralık günü Sultangazi’de bulunan bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki Deste Maşa, araçtan inişi sırasında düşürüldü. Yaşlı kadın hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildiği ifade edildi. "Annemizin düştüğü bize telefonla aranarak haber verildi" Annesi düştükten sonra kendisinin telefonla arandığını söyleyen Serdar Maşa, "Bize annemizin düştüğü söylendi. Annemiz düştükten sonra da acile kaldırıldı. Şu anda yaklaşık 13-14 gündür bilinç kaybıyla yoğun bakımda tedavisi devam ediyor" dedi. "Şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir" Hastanenin sorumsuzluğunun olduğunu savunan Serdar Maşa, "’Anneniz düştü, acile sevk ediyoruz’ gibi bir bilgi verildi, bize detay verilmedi. Birkaç defa arama dışında herhangi bir iletişim söz konusu olmadı. Kasıt olduğunu söylemek için daha erken olayı takip ediyoruz. Ama deliller ışığında, şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir. Hastane tarafından bize her seferinde refakatçi olacağına dair bir bilgi verilmedi. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz. Söylediğim gibi birkaç defa arandık, durumumuz onun haricinde bir iletişime geçilmedi" dedi. Konu hakkında şikayette bulunduklarını anlatan Maşa, "Son durum annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Samsun Ziraat Türkiye Kupası: Samsunspor: 2 - Eyüpspor: 1 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Samsunspor, Eyüpspor’u 2-1 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 68. dakikada Holse’nin pasında kaleyi karşısına alan Mouandilmadji’nin şutunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı. 82. dakikada çalımlarla ceza sahasına giren Mendes’in şutunda top sağdan dışarı gitti. 90. dakikada defansın arkasına atılan ara pasa hareketlenen Berke Baran’ın şutunda top filelerle buluştu. 2-1 Stat: Samsun Yeni 19 Mayıs Hakemler: Ömer Faruk Turtay, Murat Ergin Gözütok, Kerem İlitangil Samsunspor: Alpert Posiadala, Joe Mendes, Toni Borevkovic, Rick van Drongelen, Logi Tomasson (Deniz Şeker dk. 76), Antoine Makoumbou (Eyüp Değirmenci dk. 88), Soner Aydoğdu, Carlo Holse (Muhammet Akyüz dk. 88), Emre Kılınç (Soner Gönül dk. 46), Tahsin Bülbül (Polat Yaldır dk. 62), Marius Mouandilmadji Yedekler: Efe Üstün, Efe Törüz, Zeki Yavru, Polat Yaldır Teknik Direktör: Thomas Reis Eyüpspor: Jankat Yılmaz, Talha Ulvan, Berhan Şatlı, Gilbert Mendy, Ömer Ceyhan, Ömer Kara, Eren Aydoğdu (Talha Akkaya dk. 46), Deniz Aydoğdu (Ömer Uğurlu dk. 88), Ömer Ay (Berke Baran dk. 80), Christ Sadia (Burak Işık dk. 69), Metehan Altunbaş Yedekler: Kerim Yerlikaya, Levent Deniz, Rıdvan Canıbek, Samet Kalan, Yunus Tuzluoğlu, Emir Yalçın Teknik Sorumlu: Umut Eskikök Goller: Mouandilmadji (dk. 10), Soner Aydoğdu (dk. 33) (Samsunspor), Berke Baran (dk. 90) (Eyüpspor) Sarı kartlar: Holse (Samsunspor), Ömer Ay (Eyüpspor)
Ankara TBMM’deki istismar soruşturmasında 5 sanık hakkında 16 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle iddianame hazırlandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TBMM’deki stajyer öğrenciye yönelik istismar iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma çerçevesinde 5 sanık hakkında "çocuğa karşı cinsel taciz" ve "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında, 18 yaşından küçük 4 mağdurenin TBMM’de stajyer olarak bulundukları dönemlerde Meclis lokantasında çalışan Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B., Ramazan Ç. ve Recep S. tarafından taciz edildikleri iddiası üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğüne başvuruda bulunmalarının ardından soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı. İddianamede, mağdurelerin ifadeleri sonrasında 5 sanığın gözaltına alındığı, Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B. ve Recep S.’nin tutuklandığı Ramazan Ç.’nin ise adli kontrolle serbest bırakıldığı anlatıldı. İddianamede, mağdurelere yönelik, kamu görevi ve hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak, eğitici öğretici yükümlülüğü olan kişilerden olması nedeniyle bahse konu zincirleme şekilde çocuğa karşı nitelikli cinsel taciz suçunun işlendiği ifade edildi. Sanıkların, ayrıca mağdurelerle iş yeri ve iş dışında davranışlarıyla sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu işledikleri anlatıldı. Adı geçen sanıklar hakkında, "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" ve "çocuğa karşı cinsel taciz" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.