EKONOMİ - 23 Mayıs 2017 Salı 14:16

Türkiye’nin güvenilir asansörleri seçildi

A
A
A
Türkiye’nin güvenilir asansörleri seçildi

Asansör ve yürüyen merdivenleri denetleyen bir kuruluş olan Hollandalı Liftinstituut, her yıl yurtdışında gerçekleştirdiği ‘Yılın En İyi Asansör ve Yürüyen Merdiven Yarışması’nı bu yıl Türkiye’ye taşıdı.

Asansör ve yürüyen merdivenleri denetleyen firmanın Türkiye ofisi tarafından düzenlenen yarışmada, Türkiye’nin en iyi asansör ve yürüyen merdiven firmaları seçildi. Her kategoride ürünün montajı ve bakımını yapan firma ile ürünün sahibi ve işletmecisinin ödüllendirildiği yarışmada, 5 ayrı kategoride toplam 16 ödül verildi. Kuruluş amacı Hollanda Krallığı sınırları içerisinde çalışan asansörlerin güvenlik seviyesini en üst düzeye çıkarmak olan dünya devi Liftinstituut, Türkiye’de ve bölgede büyürken, asansör ve yürüyen merdiven güvenliğine dikkat çekmek için yarışma düzenledi. Dünyanın dört bir yanındaki asansör ve yürüyen merdivenleri 80 yıllık tecrübesiyle denetleyen Hollandalı bağımsız denetleme kuruluşu Liftinstituut’un her yıl yurtdışında düzenlediği ‘Yılın En İyi Asansör ve Yürüyen Merdiven Yarışması’ bu yıl Türkiye’de gerçekleştirildi. Uluslararası bağımsız denetleme kuruluşu Liftinstituut’un Türkiye ofisi Liftinstituut Solutions tarafından bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenlenen yarışmanın sonuçları da belli oldu.
Konut, rezidans, AVM, karma projeler, otel, sağlık kampüsü, ofis gibi gayrimenkul projelerine danışmanlık hizmeti veren Liftinstituut önderliğinde gerçekleştirilen Yılın En İyi Asansör ve Yürüyen Merdiven Yarışması için İstanbul’da ödül töreni düzenlendi. Liftinstituut’un denetlediği ve belgelendirdiği firmalar arasında yapılan yarışmada Türkiye’nin en iyi asansör ve yürüyen merdiven firmaları açıklandı. Her kategoride ürünün montajı/bakımı yapan firma ile ürünün sahibi/işletmecisinin ödüllendirildiği yarışmada, 5 ayrı kategoride toplam 16 ödül verildi.

“Türkiye ofisi Ortadoğu’nun merkezi”

Yılın En İyi Asansör ve Yürüyen Merdiven Yarışması’nı her yıl yurtdışında ve uluslararası çapta düzenlediklerine dikkat çeken Liftinstituut CEO’su Albert-Jan Van Ommen; “Bu yıl ilk defa İstanbul’da düzenledik ve bundan sonra geleneksel hale getireceğiz” diyerek, şöyle devam etti: “Yarışmayı İstanbul’a taşıdık çünkü Türkiye ofisimiz bizim gözbebeğimiz. Hollanda dışındaki ilk ofisimizi 2002’de Türkiye’de açmıştık. Şimdi tüm Ortadoğu ülkelerini Liftinstituut Solutions Türkiye ofisimiz ile İstanbul’dan yönetiyoruz. Yakın zamanda Türkiye’yi Ortadoğu’nun yatırım merkezi haline getirmeyi planlıyoruz ve bu yönde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bizim için Türkiye’deki asansörlerin dünya ve AB standartlarında olması büyük önem taşıyor. Bu nedenle de Yılın En İyi Asansör ve Yürüyen Merdiven Yarışması’nı Türkiye’ye taşıdık.”

"Dünya standartlarını yakalamalıyız”

Yarışmayı, Türkiye ve bölgedeki asansör ve yürüyen merdiven güvenliğine dikkat çekerek, toplum ve bireyler üzerinde algı yaratmak amacıyla düzenlediklerini vurgulayan Liftinstituut Solutions Türkiye Bölge Müdürü Süleyman Özcan ise şu bilgileri verdi: “Türkiye genelindeki var olan binalardaki asansörlerin bakımlarının ve modernizasyonlarının AB standartlarında olmasını hedefliyoruz. Yarışmamız, bu hedefimizi destekleyen adımlardan bir tanesi. Bu işi doğru yapan firmaları ödüllendirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu ödüllerin sektöre örnek olacağına, firmaların motivasyonlarını artıracağına ve diğer firmaları da teşvik edeceğine inanıyoruz.”

5 kategori 16 ödül

Her kategoride ürünün montajı/bakımı yapan firma ile ürünün sahibi/işletmecisi ödüllendirildi. ‘Montaj’ kategorisinde, 2016 yılının; en iyi elektrikli asansör montajı, en iyi hidrolik asansör montajı ve en iyi yürüyen merdiven bant montajı yapan firmalar belirlendi. ‘Bakım’ kategorisinde ise 2016 yılının; en iyi asansör bakımı ve en iyi yürüyen merdiven/bant yapan firmalarına ödül verildi.
Yılın en iyi elektrikli asansör montajı kategorisinde AND Kozyatağı, Otis Asansör, Rönesans Gayrimenkul Küçükyalı Ofisler Projesi ve Mitsubishi Asansörden temsilciler ödüllerini aldılar. Yılın en iyi Hidrolik asansör montajı kategorisinde KordSa Teknopark ve Pera Mühendislik ödül aldı. Yılın en iyi yürüyen merdiven montajı kategorisinde ise Crowne Plaza Florya Hotel ve Mitsubishi Asansör’ün temsilcileri ödüllerini Liftinstituut CEO’su Albert-Jan Van Ommen’in elinden aldı. Yılın en iyi asansör bakımı kategorisinde ise Grand Hyatt İstanbul, Mitsubishi Asansör, İş Kuleleri Projesi, Otis Asansör firmaları ödül aldı. Yılın en iyi yürüyen merdiven bakımı ödülleri ise Çırağan Palaca Hotel Kempinski, Mitsubishi Asansör, Akmerkez Projesi, Otis Asansör firmalarına gitti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7. duruşmasına devam edildi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 61’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen 7. duruşmanın 2. gününde devam edildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, sanıklar yoklamalarının ardından savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan ve iddianamede ismi örgüt lideri olarak geçen tutuklu sanık Fırat Sarı, "Tutukluluğumuz 20 aydır, soruşturma ise 3 yıldır sürüyor. Hayatını çocuklara adamış insanlar burada bebek katili oldu. Ben 20 aydır içerideyim, beni sonsuza kadar burada mı tutacaksınız? Elinizde bir taş yani somut bir delil var mı?" ifadelerini kullandı. "Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor" Savunmasının devamında sanık Sarı, "Bu dosya medyaya çok farklı lense edildi, medyada bu dosyayı korkunç bir biçimde cinayet işler gibi ele aldı ve biz bu durumdayız. Halime bebek, beyin ölümü ile doğmuş bir bebektir. Ben hastaya ne yapmışım, ben canavarım, korkunç bir hekimim ya hani, ben Halime bebeğe tomografi çektirmeye gönderdim. 20 dakika boyunca canlandırmakla uğraştım. Ben bebeğe MR çektirmediğim için suçlandım. Bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş canlandırmaya çalışıyoruz neyin MR’ını çekelim, hastanın damar yolu kalmadı. Bunu sorgulamadılar. 112 bu bebeği neden Çorlu Reyap Hastanesine sevk etti? Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor. Emrullah Erdinç’in uyuşturucudan gözaltına alınması tesadüf değildir. Seher Cuhadar ve Erol Vural gibi isimler çıktı şimdi ortaya. Ben bu insanları tanımıyorum, hayatım boyunca da görmedim. Ben bu duruşmada ev hapsi talep ediyorum, bunu ilk kez istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zeki Ötünç, "Bebek için gerekli olan her şeyi yaptım, ihmal yok. Annelerin içi rahat edebilir. Bunu mahkemeye kanıtlayacağım. 1986 yılından beri doktorluk yapıyorum. 18 yıldır yenidoğan yoğun bakıma bakıyorum. Bana, cinayet işlediğim söyleniyor. Bunun basında çıkan haberlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Cezaevine girdiğimde çok sinirlenmiştim, diğer mahkumlar neden buradasın dediğinde duvarlara vurarak ’bebek öldürmüşüm ben’ demiştim. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu bilemezsiniz. Bebekler anne karnından doğar doğmaz biz görmüyoruz. Doktorlar doğum işlemi sonrası bize teslim ediyor. Bu yüzden doğum sırasında yaşanan bir ihmal olmuş mu ya da başka bir durum oldu mu bilemiyoruz. Biz doğum sonrası ortaya çıkan olaylardan sorumluyuz. Bu bebeklerin sorunlarının doğum sırasında meydana gelmediğini nereden biliyoruz? Ben yenidoğan doktoruyum ve bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum, bunu da para için yaptığım söyleniyor. Bu korkunç bir şey, kimseyi öldürme kastım yoktur" dedi. Savunma yapan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, "Opara bebek hakkında ismimin geçtiği tek yer var, o da bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşmak. Bunu da şu şekilde açıklıyorum; bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşacak doktorun olmaması. Ben sorumlu hemşireyim, gece vefat eden bir bebeğin ölümünü ben haber veremem mesai saatimin dışında. Ne yaparsam yapayım ömür boyu bu dosyadan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum. Herkes çocuklara ben müdahale etmedim diyor, bu çocuklara kim müdahale etti ben çok merak ediyorum. Şeyhmus Çelik, 44 gün yatan bebek için ben görmedim dedi, 60 yaşına gelmiş adam bunu söyledi" şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam etmek için duruşmayı yarın saat saat 10.00’a erteledi.
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.