GÜNDEM - 24 Nisan 2022 Pazar 10:09

Türkiye’nin gökyüzündeki gözü AKSUNGUR'a entegre edilen sivil baz istasyonu ilk kez görüntülendi

A
A
A
Türkiye’nin gökyüzündeki gözü AKSUNGUR'a entegre edilen sivil baz istasyonu ilk kez görüntülendi

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve tasarlanan AKSUNGUR ile ANKA insansız hava araçları Türkiye Cumhuriyeti’nin gökyüzündeki gözleri olarak huzur ve güvenliğini sağlamanın yanı sıra uzun uçuşlar ile afet bölgelerinde de başarılı görevler icra ediyor. Son olarak AKSUNGUR’a entegre edilen sivil baz istasyonu sistemi ile afet durumlarında mobil iletişimin kesintisiz devamlılığı sağlanacak.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın direktifleri doğrultusunda Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve üretilen yerli ve milli insansız hava araçları AKSUNGUR ve ANKA, Türkiye’nin gökyüzündeki gözleri olarak görev alıyor. ANKA ve AKSUNGUR uzun süreli uçuşlar ile ülkenin güvenliğinin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne desteğini aralıksız sürdürmenin yanı sıra afet bölgelerinde de önemli görevlere imza atıyor. Son olarak AKSUNGUR’a entegre edilen sivil baz istasyonu sistemi ile afet durumlarında mobil iletişimin kesintisiz devamlılığı sağlanacak. Bu sivil baz istasyonu sistemi İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından ilk kez görüntülendi.

Bunun yanı sıra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girdikten sonra Mavi Vatan’da da başarılı görevlere imza atan AKSUNGUR ve ANKA, yeni entegre edilen sistemler ile bu alanda da Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katmaya devam ediyor. Son olarak ANKA’ya entegre edilen SAR-Sentetik Açıklıklı Radar sayesinde Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na sürüklenen deniz mayınları başarıyla tespit edilerek, SAT Timlerince güvenli bir şekilde imhası gerçekleştirildi.

“Aynı yer kontrol istasyonundan hem AKSUNGUR’u hem de ANKA’yı yönetebiliyoruz”

AKSUNGUR’un ANKA altyapısının geliştirilerek onun mirası üzerine inşa edildiğini, dolayısıyla tek yer kontrol istasyonundan ikisinin de yönetilebildiğini vurgulayan Türk Havacılık Ve Uzay Sanayii İHA Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Yıldız, “AKSUNGUR, ANKA’nın çift motorlu hali. ANKA’nın mirası üzerine inşa ettik. Gövde ve aviyoniklerimiz aynı. Dolayısıyla aynı yer kontrol istasyonundan hem AKSUNGUR’u hem de ANKA’yı yönetebiliyoruz. Aynı personel ile beraber, aynı yedek parça stoku ile beraber idame ve işletme faaliyetlerini her iki uçak için de yapabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Artık bu mühimmatların taşınma görevini de AKSUNGUR üstlenmiş olacak”

AKSUNGUR’un üzerinde yer alan çift motorları sayesinde uzun süre havada kalmasının yanı sıra ANKA’dan daha fazla faydalı yük kapasitesine de sahip olduğunu belirten Yıldız, “AKSUNGUR’u çift motorlu hale getirirken ANKA’nın maksimum kalkış ağırlığı bin 700 kiloydu, bunu 3 bin 300 kiloya çıkardık. ANKA 350 kilogram faydalı yük taşırken AKSUNGUR 750 kilogram faydalı yük taşıyabiliyor. Bu faydalı yük kapasitesinin de artması ile beraber TEBER-82 dediğimiz lazer güdümlü, KGK dediğimiz kanatlı güdümlü mühimmatları da taşıyabiliyor. Bunlar şuana kadar klasik olarak büyük uçaklar tarafından taşınan mühimmatlardı. Artık bu mühimmatların taşınma görevini de AKSUNGUR üstlenmiş olacak” şeklinde konuştu.

“İnşallah bundan sonra afet bölgelerinde ihtiyaç olduğu zaman havadan GSM kapsamasını sağlayabiliyor olacağız”

AKSUNGUR’a entegre edilen sivil baz istasyonu sistemine de değinen TUSAŞ İHA Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, “Baz istasyonu özellikle Orman Genel Müdürlüğü’nün çok ısrarla istediği bir özellikti. Çünkü bazen yangının çıktığı noktada GSM kapsaması olmuyor. O esnada bizim uçaklarımız yangın komuta ve kontrol merkezine hem durumdan farkındalık hem havadan görüntü desteği veriyor. Yangın önleme araçlarında araç takip sistemleri var dolayısıyla bunlar GPS’ten konumlarını biliyorlar ve bu konumlarını merkeze bildirmeleri gerekiyor. Bu nedenle de GSM şebekesine ihtiyaç oluyor, yerde yangınla mücadele faaliyetini yürüten unsurların haberleşmeleri bazen sorun olabiliyor. Bunu Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte çalıştık ve entegre ettik. İnşallah bundan sonra afet bölgelerinde, yangın, deprem, sel ve diğer felaketlerde ihtiyaç olduğu zaman havadan GSM kapsamasını sağlayabiliyor olacağız” diye konuştu.

“Seri uçağımız ile henüz bir endurance (dayanıklılık) uçuşu yapmadık ama 60 saatleri zorlayacağımızı düşünüyoruz”

AKSUNGUR’un kendi alanında muadilleri arasında en iyiler içerisinde de yer aldığını vurgulayan Yıldız, “Bu uçağımız ANKA’dan farklı olarak bir de daha uzun havada kalabiliyor. Biz prototip uçağımız ile beraber 50 saat havada kaldık. Prototip uçak demek üzerinde birçok deneme yanılma yaptığımız, dolayısıyla daha ağır olan bir uçak. Seri uçağımız ile henüz bir endurance (dayanıklılık) uçuşu yapmadık ama 60 saatleri zorlayacağımızı düşünüyoruz. Elimizdeki verilere göre 50 saate yakın uçan uçaklarımız yere indiklerinde depolarında ilave olarak 10 saatlik daha yakıt var, yedekleri ile beraber. Şuan da MALE dediğimiz Orta İrtifa Uzun Havada Kalış sınıfında bu uçak bildiğimiz kadarıyla en iyisi. Bilmediğimizi de tabi ki bilmiyoruz, herkes her zaman her şeyi söylemiyor. Stratejik sınıf uçaklarda daha uzun süre havada kalanlar var” açıklamasında bulundu.

“Uçağı bulunduğumuz pistten bırakıyoruz, kendisi pist başına gidiyor, uçuyor, görevini icra ediyor ve geri geliyor”

İlk uçuşunu 2010 yılında gerçekleştiren ANKA insansız hava aracı hakkında da bilgiler veren Yıldız, “ANKA projesi Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bir projesi olarak 2004 yılında başladı. 2010 yılında ilk uçuşunu yaptı. 2016 yılında hizmet vermeye başladı. 2018 yılında da envantere girdi. ANKA insansız bir hava aracı. Ama insansız demek pilotsuz demek değil. Bu uçaklarımızın pilotları yer kontrol istasyonu dediğimiz istasyonda bu uçağı kumanda ediyorlar. Ama uçaklarımız tamamen otomatik olarak uçuyor. Uçağı şuanda bulunduğumuz pistten bırakıyoruz, kendisi pist başına gidiyor, uçuyor, görevini icra ediyor ve geri geliyor. Pilot sadece uçağa ne yapacağını söylüyor” dedi.

“Sürüklenen mayınlara karşı SAR radarı kullanılabilir mi diye bir test yaptık ve bu test de başarı ile sonuçlandı”

ANKA insansız hava aracının taşıdığı mühimmatlar sayesinde nokta atışlar ile hedefleri imha etmesinin yanı sıra gözetleme ve tarama faaliyetlerinde de başarılı görevler icra ettiğini hatırlatan Yıldız, son olarak eklenen ve Karadeniz’de sürüklenen deniz mayınlarını tespit eden SAR radarından da bahsetti.

Yıldız şunları kaydetti:

“Akıllı bomba dediğimiz ROKETSAN tarafından üretilen MAM-L mühimmatlarını taşıyor ve bunlardan 6 tanesini takabiliyoruz. Bunlar noktasal olarak hedefleri vurabilen mühimmatlar ve operasyonlar ile de başarısı kanıtlanmış olan mühimmatlar. Bu standart mühimmatın yanı sıra SAR radarı, geniş alan gözetleme kamerası, telsiz rölesi, sinyal ve istihbarat yükleri gibi diğer faydalı yükleri de uçağımıza entegre etmiş durumdayız. Son olarak da bu sürüklenen mayınlara karşı SAR radarı kullanılabilir mi diye bir test yaptık ve bu test de başarı ile sonuçlandı. SARPER ve MİLSAR, ASELSAN ve METEKSAN tarafından yapılan iki farklı radarlar. Bu iki farklı radarı da entegre ettik ve deniz yüzeyinde sürüklenen mayınları arama ve tespit işinde başarılı olduğu gösterildi.”

AKSUNGUR: Gökyüzünde 50 saatin üzerinde kesintisiz uçuş

24 metre kanat açıklığı ve 750 kilogram yüksek faydalı yük taşıma kapasitesiyle dikkat çeken yerli ve milli İHA AKSUNGUR, yaptığı uçuşlarla havada kalış rekoru kırıyor. AKSUNGUR'un mavi vatanda da etkin rol alması öngörülüyor. AKSUNGUR, 40 bin fite kadar uzun süreli operasyonlara imkan veren iki adet turbo şarjlı dizel PD-170 motoruna da sahip. İlk uçuşunu 2019 yılında gerçekleştiren AKSUNGUR, 2021 yılının ikinci çeyreğinde ilk saha görevine başlayarak, sahadaki uçuş süresi bin saati geride bıraktı. AKSUNGUR ayrıca 50 saat havada kalış rekorunu da elinde bulunduruyor. Geçtiğimiz yıl Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Adana’da konuşlu olarak yangın tespit ve gözetleme görevleri gerçekleştiren AKSUNGUR'dan şu an Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde de 2 adet bulunuyor.

ANKA: Karadeniz’de sürüklenen serseri mayınları anında tespit etti

ANKA İHA, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin keşif, gözetleme, hedef, teşhis ve tespit ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilmiş yerli İnsansız Hava Aracı. ANKA İHA, gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik olarak TUSAŞ tarafından geliştirildi. ANKA, 200 kilogram faydalı yük kapasitesi ile 30 bin fit irtifa ve 24 saat uçuş süresi yeteneklerine sahip. Öte yandan son olarak, Karadeniz'de sürüklenen serseri mayın tespit çalışmaları da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alan ANKA İHA’ya entegre edilen SAR-Sentetik Açıklıklı Radarlar ile başarılı şekilde gerçekleştirildi.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya turizminin yeni yol haritası MEVKA öncülüğünde hazırlanacak Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle Konya Turizm Çalıştayı düzenledi. Selçuk Üniversitesi Müze Binası’nda gerçekleştirilen programa, Derbent Kaymakamı Bünyamin Miroğlu, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haldun Soydal, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yünden, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, fakülte dekanları, sektör paydaşları ve çok sayıda davetli katılım sağladı. Programın açılışında konuşan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı “Hepimizin yakından takip ettiği üzere, kısaca bacasız sanayi olarak tanımlanan turizm, ülkelerin ekonomilerine büyük miktarlarda döviz girdisi sağlaması, cari açığın ve işsizliğin azaltılmasına büyük katkılar sunması ve sayabileceğimiz pek çok nedenden dolayı gün geçtikçe daha da önem kazanan bir alan haline gelmiştir. Günümüzde birçok ülkenin kalkınma politikalarının odağında gelen turizm sektörünün istihdama katkısı ve yüksek düzeyde katma değer sağlaması, sektöre olan cazibeyi her geçen gün arttırmakta ve bu durum rekabeti de beraberinde getirmektedir. Bu noktada, ülkemizin ve bölgemizin sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi miras ve kültürel zenginlikler, turizmde bizlere büyük bir potansiyel sunmaktadır. Burada önemli olan bu potansiyeli en doğru şekilde değerlendirerek hem bölgemizin hem de ülkemizin bu pastadan daha dazla pay almasını sağlamaktır. Bu çerçevede ülkemizin turizm verilerine baktığımızda ise 2024 yılı ilk 9 aylık dilimdeki turizm gelirinin 46,9 milyar dolara ulaştığını, yine ilk 9 ayda ülkemizi ziyaret eden turist sayısının ise 49 milyonu geçtiğini görüyoruz. Ajansımız tarafından Konya ve Karaman Bölgesi’nde bulunan paydaşlarımızın da katkıları ile hazırlanan, 2024-2028 yılları arasını kapsayan ve Cumhurbaşkanı’mızın onayı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak geçerlilik kazanan Konya-Karaman Bölge Planı ekseninde TR52 Bölgesi’nin turizm altyapısı incelendiğinde ise, bölgede 200’e yakın tesisin olduğu, bölgenin toplam otel sayısının, Türkiye geneli otel sayısının yüzde 1,21’ini yatak sayısının ise sadece yüzde 0,86’sını oluşturduğu görülmektedir. Yine TR-52 Bölge Planı ekseninde Konya Karaman Bölgesi’nin önemli ve çok çeşitli bir turizm potansiyeline sahip olmasına rağmen, turizm sektöründe hak ettiği gelişmeyi kaydedemediği, bölgede inanç turizminin ön planda tutularak turizmin çeşitlendirilemediği ele alınmış, bölgenin turizmi için sahip olduğu potansiyellerin harekete geçirilmesiyle birlikte turizmden daha fazla pay alabileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, bölgeye gelen yabancı turistlerin büyük bir bölümünün tur acenteleri tarafından paket programlarla geldiği ve gelen turistlerin büyük bir kısmının bölgede konaklamanın yetersiz olmasından ve bölgenin sahip olduğu diğer değerlerin tanıtımının yapılmamasından dolayı birkaç noktayı ziyaret ederek konaklama yapmadan bölgeden ayrılmalarına sebep olduğu paydaşlar tarafından dile getirilmiştir. Gerek bölge planımızda ortaya konulan sorunlara ve gerekse de turizm sektöründe gözlemlenen dünya eğilimlerine bakıldığında; diğer sektörlerde olduğu gibi turizmde de artan rekabet, teknolojik yenilik, hizmet kalitesi, tüketici bilinci ve tatmini gibi kavramlarla birlikte bölgemizin turizm konusunda kendini yenilemesine büyük ihtiyaç duyduğu da su götürmez bir gerçektir. Bu bağlamda, otel, konaklama tesisleri ve turizm işletmelerine yönelik altyapı yatırımlarının hızlandırılması, turizm çeşitliliğinin sağlanarak yeni destinasyonların oluşturulması, bu alanda hizmet veren insan kaynağı kapasitesinin daha donanımlı hale getirilmesi, tanıtım faaliyetlerinin artırılması, yöresel değerlerimizin ön plana çıkarılması ve sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi gibi konularda atılacak adımlar bölgemizi turizm konusunda daha da güçlü kılacaktır. Bu da ancak turizm acentesi, turizm işletmeleri, özel sektör temsilcileri, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, yerel aktörler kısacası bölgede yer alan tüm paydaşların sorumluluk alarak hep birlikte bir vizyon ortaya koymasıyla gerçekleşebilecektir. Bu doğrultuda Mevlana Kalkınma Ajansı olarak bölgemizin turizm gelirlerinden daha fazla pay alması adına bugünkü çalıştaydan çıkacak somut öneriler ışığında elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyorum” dedi. “Bölgemizin kalkınmasına yön vermek ve bu kalkınma sürecine katkıda bulunmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz” Başkan Bostancı şöyle devam etti: “Mevlana Kalkınma Ajansı olarak bizler, yönetim kurulumuz önderliğinde, Sanayi Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda sorumluluk alanımızda bulunan Konya-Karaman illerinde gerek işletmelere, kamu kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik olarak uyguladığımız mali ve teknik destek programları ile gerekse de çeşitli konularda hazırladığımız plan ve raporlarla bölgemizin kalkınmasına yön vermek ve bu kalkınma sürecine katkıda bulunmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ajansımız tarafından bu doğrultuda, kurulduğumuz günden bugüne kadar 1600 mali ve teknik destek projesine 2024 fiyatları ile yaklaşık 3 milyar TL destek sağlanarak eş finansmanlarla birlikte 5,5 milyar TL’lik yatırım bölgemizde harekete geçirilmiştir. Bugün bizleri bir araya getiren turizm konusunda ise; Ajansımız tarafından bölge planlarımızda yer alan öncelikler kapsamında bölgede turizmin geliştirilmesi amacıyla yürütülen mali ve teknik destek programları kapsamında bugüne kadar 135 projeye 2024 fiyatları ile yaklaşık 400 milyon TL destek sağlanarak, yararlanıcı eş finansmanı ile beraber bölgede 750 milyon TL’lik bir yatırım harekete geçirilmiştir. Hayata geçirilen bu 135 projenin hepsi bizim için birbirinden değerli ve bölgemizin turizmine katkı sunacak mahiyette ancak; Ajansımız Güdümlü Proje Destekleri kapsamında desteklenen ve Konya Büyükşehir Belediyemiz tarafından hayata geçirilen Unesco Dünya Mirası Listesinde bulunan Çatalhöyük Neolitik Kentinin Konya Turizmine Kazandırılması Projesi, Ajansımız ve turizm camiamız için ayrı bir yere sahip. Ajansımız tarafından yaklaşık 50 milyon TL kaynak ayrılan bu proje kapsamında Çatalhöyük’ün önemli bir turizm cazibe merkezi haline gelmesi için karşılama merkezi inşa edilmiş ve yakın zamanda yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılmıştır. Böyle bir eseri ilimiz turizmine kazandırdığı için Konya Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. Ajansımızda 2024 yılında yeni bir yapılanmaya gittik ve bu yapılanma kapsamında kurduğumuz birimlerden birisi ise ana temasından birisi turizm sektörü olan Kırsal Kalkınma ve Turizm Birimi oldu. Bölgemizin turizm altyapısına değer katacak projeler ve çalışmaları artık bu birimimiz koordinasyonunda daha odaklı bir şekilde yürüteceğiz. Bu vesile ile Kırsal Kalkınma Ve Turizm Birimimiz uhdesinde yürütülen Turizm Teknik Destek Programı’mızın şu anda açık olduğunu ve siz değerli turizm paydaşlarımızdan da bu konuda proje başvuruları beklediğimizi dile getirmek istiyorum. Ajansımız ve Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle düzenlenen ve turizmin tüm paydaşlarını bir araya getiren bu çalıştayımız ile de sektör paydaşlarını bir araya getirerek turizmde yaşadığımız sorunlara ortak akılla çözüm üretmeyi, yeni fikirler ve yeni projeler geliştirmeyi amaçladık. Çalıştayımızın panel kısmında Sağlık Turizmi Destinasyonu Olarak Konya, Gastronomi Turizminde Trendler, İhtiyaçlar ve Gelecek Perspektifleri ve Konya Turizminde Yeni Markalaşma ve Pazarlama Stratejileri konuları ayrıntılı olarak ele alınacak, ardından da gastronomi turizmi, inanç turizmi, doğa-çevre-spor turizmi, sağlık turizmi, kongre turizmi, kültür ve sanat turizmi, engelsiz ve akıllı turizm, taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarımız gibi konular odak masa toplantılarında bölge açısından ele alınarak tartışılacak ve bölgemiz turizminin vizyonu oluşturulması için yol haritası ortaya konulacaktır. Kıymetli iş birliklerinden dolayı çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen başta Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erkan Akgöz’e, panelistlerimize ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, çalıştayımızın, bölge turizmi ve ülkemiz adına hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Ardından kürsüye gelen Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haldun Soydal da, turizmin ekonomik kalkınma ve döviz girdisi sağlama açısından büyük önem taşıdığını, Türkiye’nin sahip olduğu kültürel ve doğal zenginliklerin yeterince değerlendirilmediğini, bölgenin turizm gelirlerinin daha yüksek seviyelere çıkarılabilmesi için bir vizyon değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından Mersin Üniversitesi TURAK Üyesi Prof. Dr. Celil Çakıcı’nın başkanlığını yaptığı çalıştayın panel kısmında; Konya Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Dr. Mehmet Portakal tarafından “Sağlık Turizmi Destinasyonu Olarak Konya”, Türk Aşçıları Federasyonu Genel Başkanı Zeki Açıköz tarafından “Gastronomi Turizminde Trendler, İhtiyaçlar ve Gelecek Perspektifleri”, TÜRSAB Konya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan tarafından da “Konya Turizminde Yeni Markalaşma Ve Pazarlama Stratejileri” konuları ayrıntılı olarak ele alındı. Panel oturumlarının ardından ise gastronomi turizmi, inanç turizmi, doğa-çevre-spor turizmi, sağlık turizmi, kongre turizmi, kültür ve sanat turizmi, engelsiz ve akıllı turizm, taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları gibi konuların sektör paydaşları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ve akademisyenler tarafından Konya turizmi açısından ele alındığı odak masa toplantıları gerçekleştirildi. Mevlana Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen çalıştayda elde edilen çıktıların kısa zaman içerisinde bir rapor haline getirilerek, bölge turizminde yaşanan sorunların çözüm önerileri ile birlikte ortaya konulması ve Konya turizmi ile ilgili yeni bir yol haritasının belirlenmesi hedefleniyor.
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Erciyes’e davet Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; yerli ve yabancı turistleri kayakseverler için vazgeçilmez bir merkez olan kış turizminin parlayan yıldızı Erciyes Kayak Merkezi’ne davet etti. Kayak sezonunun tüm hızıyla devam eden Büyükşehir Belediyesi Erciyes A.Ş. yönetimindeki Erciyes Kayak Merkezi, kış tatili için mükemmel bir seçenek olarak öne çıkıyor. Kayak severlerin gözde adreslerinden biri haline gelen Erciyes Kayak Merkezi, kış sezonunun yoğun bir şekilde sürdürüyor. Erciyes, hem yerli hem de yabancı turistleri ağırlamaya devam ederken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, herkesi kayak merkezindeki benzersiz deneyimi yaşamaya davet etti. Başkan Büyükkılıç, Erciyes’teki yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kayakçılara ve doğa tutkunlarına çağrıda bulundu. Büyükkılıç, burada yaptığı açıklamada, “Cenab-ı Allah’a şükürler olsun şuanda Erciyes Kayak Merkezi’ndeyiz. Pırıl pırıl, cıvıl cıvıl kayakçılar Erciyes’imizin keyfini çıkarıyorlar. Araç sayısına, otobüslerin sayısına baktığınız zaman gerek günü birlik gerekse kalıcı olarak gelen misafirlerimizin burayı canlandırdığını, şenlendirdiğini görmekten onur duyuyoruz” diye konuştu. Yerli ve yabancı turistleri Erciyes’e davet eden Başkan Büyükkılıç, “Turizmin amiral gemisi olan böyle bir kayak merkezine, herkesin buradan hizmet alması bağlamında davet ediyoruz” dedi. Hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken Erciyes Kayak Merkezi kış sezonu boyunca ziyaretçilerini bekliyor.
Antalya Kepez Belediyesi hizmet için bürokratları ile sahada Bölgede yaptığı değişim ve dönüşüm çalışmasıyla her hafta belediyeyi bir mahalleye taşıyan Kepez Belediyesi mahallelerin hizmet isteklerini karşılıyor. Kepez Belediyesi, yatırım planlamasında yer alan hizmetleri sürdürürken, haftanın bir günü de mahallelerin ortak sosyal yaşam alanlarındaki sorunları gideriyor. Varsak Şelale Mahallesi’nde belediye, başkanıyla, bürokratıyla ve çalışanlarıyla mahalleye, vatandaşın ayağına gitti. Fen İşleri Müdürlüğü, yol ve kaldırımlarda oluşan hasarları tamir ederken, bordur taşlarını kırmızı ve beyaz renklere boyadı. Temizlik İşleri Müdürlüğü ise su arazözü ve süpürge aracı ile Varsak Şelale Mahallesi sokaklarını toz, çamur ve çöplerden temizledi. Park baştan yenilendi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri de 7304-7305 sokakları arasında 25 bin 610 metrekare alana sahip İbrahim Gündoğdu Parkı’nda kapsamlı bir yenileme çalışması gerçekleştirdi. Parkın kullanılamaz hale gelen bank, piknik masaları yenilendi. Zarar gören bölümleri onarılan oturma mobilyaları ise yeniden boyandı. Açık hava spor aletleri ile oyun parkının kısmi zarar gören bölümleri onarıldı. Parkın dinlenme, oyun ve spor aksesuarları yeniden boyandı. Uzayan çimler biçilirken, ağaçların ve çalıların tehlike oluşturan dalları kesildi. Parkın topraklaşan bazı bölümlerine yeniden çimleme çalışması yapıldı. Yapılan çalışmalar ile İbrahim Gündoğdu Parkı’nın hem kullanım ömrü uzatıldı hem de kullanım alanları daha güvenli hale getirildi. Belediye bürokratları ile sahada Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz de, bürokratlarıyla mahalleye gelerek, çalışmaları inceledi. Kocagöz, mahalle sakinleri ile sohbet ederek vatandaşların isteklerini dinledi. Fen İşleri Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü ile Park ve Bahçeler Müdürlüğü çalışanlarının, mahallelerin A’dan Z’ye kadar eksikliklerini giderdiğinin altını çizen Kocagöz, “Varsak Şelale Mahallemizde, kaldırımların tamir edilmesinden yol çizgilerine, sokakların temizlenmesinden parkların yenilenmesine kadar kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdik. Kepez’de değişim ve dönüşüm devam ediyor” dedi.
Bursa Dr. Şenol Coşkun: “Soğuk havalar kalp sağlığını tehdit ediyor” Kardiyoloji Uzmanı Dr. Şenol Coşkun, soğuk havaların kalp sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirterek beslenme, giyim ve dışarı çıkma konusunda uyarılarda bulundu. Acıbadem Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Şenol Coşkun, soğuk havaların kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Soğuk havaların, damar büzüşmesine (vazokonstrüksiyon) yol açarak kalbin iş yükünü artırdığını ve kalp krizi ile felci tetikleyebileceğini belirten Dr. Coşkun, bu dönemde kalp hastalarının dikkatli olması gerektiğini söyledi. Ayrıca, tok karnına dışarı çıkılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Coşkun, soğuk havada dışarı çıkarken sıkı giyinmenin önemine de değindi. Çoşkun, "Kalp hastaları için dışarı çıkarken vücut ısısını koruyacak şekilde giyinmek hayati önem taşır. Göğüs bölgenizi örtecek şekilde ceket ya da paltonuzu ilikleyin. Atkı kullanın. Ayrıca başınızın üşümemesi için şapka kullanmayı ihmal etmemeliler. Burada önemli olan soğuk hava ile temas edecek vücut alanını kısıtlamaktır. Ayrıca, soğuk havalarda yürümemek de kalp sağlığını korumak açısından önemli bir önlemdir. Yürümek zorundalarsa, ağız ve burunu kapatacak şekilde giyinmeliler" diye ekledi. “Aşırı et tüketiminden kaçınılmalı” Soğuk havalarda kalp hastalarının aşırı ve yağlı yiyeceklerden kaçınmalarını tavsiye ettiğini söyleyen Dr. Coşkun, "Ağır ve yağlı yemeklerden kaçınılmalıdır. Daha çok hafif gıdalar, özellikle sebze ağırlıklı beslenmek önemlidir. Hastalarıma bitkisel kaynaklı beslenmeyi öneriyorum. Akdeniz tipi diyet kalp sağlığı için büyük önem taşıyor. Bu diyette balık, sebze ve zeytinyağı ağırlıklı olup. Ayrıca, aşırı et tüketiminden kaçınılmalı ve karbonhidrat alımı mümkün olduğunca azaltılmalıdır" şeklinde konuştu.