KÜLTÜR SANAT - 27 Aralık 2014 Cumartesi 10:37

‘Türkiye her gün doğaçlama yapıyor’

A
A
A
‘Türkiye her gün doğaçlama yapıyor’

İstanbul Devlet Tiyatroları’nda 5 sezondur kapalı gişe oynayan Profesyonel’in en önemli sırrının samimiyet olduğunu vurgulayan Yetkin Dikinciler, “Profesyonel’in Türkiye’ye dair pek çok şey anlattığını ve doğaçlama yapıp yapmadığımızı soruyorlar. Aslında Türkiye her gün doğaçlama yapıyor ve yeni bir gündemle karşımıza çıkıyor. Oyun da sürekli o gündeme dair bir şeyler söylüyor” dedi.

İstanbul Devlet Tiyatroları’nın isminden en çok söz ettiren oyunlarından Profesyonel, seyircisiyle buluştuğu 2010 yılından itibaren kapalı gişe oynuyor. Tito dönemi Yugoslavya’sında rejim karşıtı olarak bilinen Duşan Kovaçeviç’in kaleme aldığı ve bir tiyatro dâhisi olan Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği Profesyonel’de, emekli edilmesinin ardından taksi şoförlüğü yapmaya başlayan eski polis memuru Luka Laban’a Bülent Emin Yarar, dönemin entelektüeli ve yayınevi müdürü yazar Teodor Teya’ya ise Yetkin Dikinciler hayat veriyor. Polis olduğu 16 yıl resmi, emekli edildiği 2 yıl boyunca ise gayri resmi şekilde Teya’yı takip eden Luka, Teya’nın yıllar içinde tüm söylediklerini ses bandına kaydeder ve bunları 4 cilt halinde kitaplaştırır. Ve oyun Luka’nın yıllar sonra, kitaplarını Teya’ya teslim etmek için yayınevindeki odasını ziyaretiyle başlar. Kovaçeviç, Kasapoğlu, Dikinciler ve Yarar dörtlüsünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan oyunun çok sevilmesinin altındaki ana nedenin ‘samimiyet’ olduğuna dikkat çeken Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar, Profesyonel’i tiyatroseverler için özel kılan sebepler hakkında ise “İzleyici, kendi hikâyesini bize teslim ediyor ve samimi bir kurgusal gerçeklikle sahnede izliyor. Güzel bir metni, sağlam bir reji ve sahici oyunculuklarla seyirciyle paylaşıyoruz. İşin püf noktası samimiyet” ifadelerini kullanıyor. Ortalama bir tiyatroseverin hakkında pek çok fikir sahibi olduğu oyunun, şimdiye kadar aldığı en büyük eleştiriyse biletlerinin satışı çıktığı andan itibaren hızlıca tükenmesi.

“OYUN HER GÜNÜN GÜNDEMİNE DAİR BİR ŞEYLER SÖYLÜYOR”
Profesyonel’i “Dönemlerin, coğrafyaların ve sistemlerin bireyle karşı karşıya geldiği anların özeti” şeklinde tanımlayan Yetkin Dikinciler, “Bizim insanımız bu oyunu izlerken kendi içinden geçtiği zaman diliminde olup bitene dair yalnız olmadığını hissediyor. ‘Demek ki sadece ben susmak zorunda kalmıyorum’ diyor. Böyle olunca çok güzel bir özdeşlik yaşıyor. Bize Profesyonel’in Türkiye’ye dair pek çok şey anlattığını ve doğaçlama yapıp yapmadığımızı soruyorlar. Bunun cevabı hayır. Türkiye her gün doğaçlama yapıyor ve yeni bir gündemle karşımıza çıkıyor. Oyun da her gün yeniden o gündeme dair bir şeyler söylüyor” dedi.

Kovaçeviç’in kendi ülkesine dair yazdığı bir hikâyenin bugün sınırı, dili, ülkeyi, coğrafyayı ve zamanı aşarak Türkiye’de anlatıldığını ifade eden Yetkin Dikinciler, “Oyunda işleyen bir sistem var ve siz ya onun bir parçası olmayı tercih edeceksiniz ya da itiraz ediyorsanız susmayı bileceksiniz. Aykırı bir ses olmayı göze alıyorsanız susturulmaya, biraz daha ileri giderseniz dışarı atılmaya ve dişli çıkarsanız da yok edilmeye çalışılırsınız. Sözkonusu akımın iyi olduğunu savunan ve ona hizmet eden biriyseniz de günün birinde o sistem çöktüğünde siz dışında kalmış olursunuz ve size düşen sadece yüzleşmektir. Bütünden ve çoktan yana olmak kolay, az olanın yanında olmak ve aykırı bir sesi desteklemek ise oldukça zordur. Oyunda Luka, kolay olanı yani sistemin parçası olmayı seçmiş ve ‘anarşikleri’, ‘kominikleri’ takip etmeyi hedeflemiştir. Fakat Luka, hayatı boyunca adım adım takip ettiği Teya’nın söylediklerinin aslında ne anlama geldiğinin farkına varan gerçek bir aydın olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle Luka, çoğunluğun içinde gerçek bir aydınlanmayı yaşıyor ve bunun bedelini hayatıyla ödüyor” diye konuştu. Dikinciler, oyun sırasında Bülent Emin Yarar ile yakaladıkları uyumla ilgili olarak ise şu ifadelere yer verdi: “Bülent, benim sevdiğim bir oyuncu. Sahne üzerinde, onunla çalışıyor olmak uyumun ta kendisidir. Çünkü bir şeyi seviyorsanız, ruhen ona uyumlusunuzdur zaten. Önce mesleğimi, sonra da Bülent’i seviyorum. Uyuyorsa ne mutlu bize.”

“SANATTAN KORKANLAR, KENDİLERİNDEN KORKANLARDIR”
Oyunun bu denli samimi yazılmasının yazarın özgürlüğünden ve kendisiyle hesaplaşmasından kaynaklandığını ifade eden Bülent Emin Yarar, “Yazar aslında kendiyle hesaplaşmıştır ve yüzleşmiştir. İnsan kendiyle yüzleşirken hiç korkak olamaz, özgürleşir. Özgürleşmek ve kendimizi anlamak için sanattan korkmamalıyız. Sanattan korkanlar, kendilerinden korkanlardır” diye konuştu. Oyunun gördüğü ilginin en önemli sebebinin Duşan Kovaçeviç olduğunu söyleyen Bülent Emin Yarar, “Oyun, sıradan bir insanla, bir aydının bulaşamaması anlatıyor. Teya’da günümüz aydının dönüşümünü ve kendisiyle hesaplaşmasını görüyoruz. Yani aydın olan Teya’nın aymasını sağlayan bir Luka var. Teya, hayatına giren bu adamla beraber aymaya ve gerçek aydın olmaya başlıyor. Ülkemizde her gün yeni olaylar oluyor ve Duşan Kovaçeviç’in oyunları her seferinde karşılığını buluyor. Yönetmenimiz Işıl Kasapoğlu ile çok anlamlı bir çalışma yaptık ve Duşan Kovaçeviç ile güzel bir bağ kurduk, onu çok sevdik ve ona çok saygı duyduk. 450’ye yakın oyun oynadık ve her defasında oyunu taze tutmaya çalışıyoruz” dedi.

Türkiye’de tiyatro salonlarının yetersiz kaldığını vurgulayan Bülent Emin Yarar, “Güzel bir iş yapınca salonların dolmaması imkansız. Bizler, yazarlarımızla ve yönetmenlerimizle çoğalmalı ve samimi işler yapmalıyız. Ömründe hiç tiyatro izlememiş bir sürü insan Profesyonel’e geldi ve hayretler içerisinde çıktı. Ancak ülkemizdeki salonlar yetersiz kalıyor” ifadelerine yer verdi.

“BİR GÜN EKRANA ÇIKMAK ŞÖHRET İÇİN YETERLİDİR”
Ülkede sanat ve oyunculuğun tuhaf şekilde tartışıldığını belirten Yetkin Dikinciler, “Bir gün ekrana çıkmak şöhret olmak ve oyuncu zannedilmek için yeterlidir. İki şarkı söylemek sizi şarkıcı yapabilir. İki kalem oynatıp bir gazeteye şiir göndermekle kendinizi şair zannedebilirsiniz. Bu ülkede şiir okuyandan çok, şiir yazan var. Dolayısıyla ben bir taksiye bindiğimde, taksicinin bana ‘Meslektaş sayılırız. İlkokulda ben de tiyatro yapmıştım’ demesi hoşuma gider. Çünkü bizim yaptığımız o denli hayata dair bir şey” ifadelerine yer verdi. 

BANU EZBER
İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete’de "Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik", Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile sağlık turizmi alanında faaliyet gösterecek tüm sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, HealthTürkiye portalı ile entegre çalışacak. Sağlık turizmi kapsamında sunulan tüm hizmetler HealthTürkiye portalı üzerinden takip edilebilecek; hastalar da aldıkları hizmeti portal üzerinden görüntüleyebilecek. Sağlık tesislerinde sağlık turizmi kapsamında ameliyathane ortamında yapılacak cerrahi işlemler için komplikasyon sigortası yaptırılması zorunlu olacak. USHAŞ, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren sağlık tesisi ve aracı kuruluşları, uluslararası platformlarda destekleyecek. Sağlık tesisi ve aracı kuruluşlardan hizmet alan her sağlık turisti için bir sorumlu personel belirlenecek ve sunulan hizmetin takibi yapılacak. Sağlık tesislerine akreditasyon Yönetmelik ile birlikte sağlık tesisleri, TÜSKA tarafından oluşturulan uluslararası geçerliliğe sahip akreditasyon ve sertifikalara sahip olacak. Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi, HealthTürkiye Performans Kriterleri’ne bağlı olarak geçerliliğini koruyacak; yetki belgesi devredilemeyecek. Tüm sağlık tesisi ve aracı kuruluşlar, hasta şikayet oranları ve memnuniyet anketleri ile değerlendirmeye tabi tutulacak. Sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, yabancı dil seçeneği bulunan internet sitesi oluşturacak. Sağlık tesisinde uluslararası sağlık turizmi biriminde çalışan personelin en az birinin yabancı dil bilmesi ve bunu belgelendirilmesi gerekecek. En az 2 yabancı dilde çağrı hizmeti Yönetmeliğe göre aracı kuruluşlar, 7 gün/24 saat esasına uygun olarak ve en az iki yabancı dilde çağrı hizmeti sunacak. Sağlık Turizmi Yetki Belgeli sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, Yönetmelik hükümlerine altı ay içinde uyum sağlayacak; 2025 sonuna kadar komplikasyon sigortası ve 2026 sonuna kadar akreditasyon ve sertifikayı alacak.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davası 2 Mayıs’a ertelendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin haklarında dava açılan 6’sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuğun yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi. Tutuklu sanıklar Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya ile tutuksuz sanıklar Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran ile suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülüyor. Tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Kapalı görülen davanın ikinci duruşmasında, 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada, 7 tanık dinlendi. Savcı, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı ve esas hakkındaki mütalaasını sunmak için süre talebi yönünde görüş bildirdi. Sanık avukatları, savunmalarında müvekkillerinin isnat edilen suçtan tahliyeleri ile beraatlerini istedi. Mahkeme, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek, duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi. Olay Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta 2024’te kaybolan ve 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 12 kişi ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Başsavcılık tarafından, 12 kişi hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında aynı suçtan hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul edilmişti. Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin, kendilerindeki dosyanın, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 6’sı tutuklu 12 sanık hakkında açılan davayla birleştirilmesi yönündeki talebi kabul edilmişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim 2024’te kabul edilmişti. Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım 2024’te başlanmış, mahkeme heyeti 28 Aralık 2024’teki duruşmada, tutuklu sanıklar Yüksel, Enes ve Salim Güran’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.