DİĞER SPORLAR - 24 Nisan 2023 Pazartesi 12:37

Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

A
A
A
Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

Türkiye Güreş Milli Takımı, Hırvatistan'ın başkenti Zagreb’de düzenlenen Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası'nda 6 altın, 3 gümüş ve 8 bronz olmak üzere toplam 17 madalya kazanarak turnuvaya damga vurdu. Milliler, takım halinde grekoromen stilde şampiyon, kadınlarda ikinci, serbest stilde ise üçüncü oldu.

Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de 17-23 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası sona erdi. Türkiye, grekoromen stil, serbest stil ve kadınlarda topladığı 6 altın, 3 gümüş ve 8 bronz olmak üzere 17 madalya ile turnuvaya damgasını vurdu. Hırvatistan'da 9 milli güreşçi finalde mücadele ederken; Taha Akgül, Feyzullah Aktürk, Yasemin Adar Yiğit, Rıza Kayaalp, Adem Burak Uzun ve Burhan Akbudak, altın madalya kazandı. Süleyman Atlı, Buse Tosun Çavuşoğlu ve Ali Cengiz de finaldeki rakiplerine yenilerek gümüş madalyada kaldı. Üçüncülük mücadelesine çıkan Emrah Ormanoğlu, Soner Demirtaş, İbrahim Çiftçi, Evin Demirhan Yavuz, Zeynep Yetgil, Nesrin Baş, Yunus Emre Başar ve Selçuk Can ise bronz madalya kazanma başarısı gösterdi.

Milliler, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de geçen yıl gerçekleştirilen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda da 7 altın, 3 gümüş ve 7 bronz olmak üzere toplam 17 madalya almıştı.

Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

Rıza Kayaalp 12, Taha Akgül 10, Yasemin Yiğit Adar 6. kez Avrupa şampiyonu
Milli güreşçilerden Rıza Kayaalp 12, Taha Akgül 10, Yasemin Adar Yiğit ise 6. kez Avrupa şampiyonu olma başarısı gösterdi. Rıza Kayaalp, grekoromen stil 130 kilo finalinde Azerbaycanlı Sabah Saleh Shariati’yi 2-1 mağlup ederek 12. kez Avrupa şampiyonu oldu. Rıza, bu sonuçla 12 Avrupa şampiyonluğu bulanan Rus Aleksandr Karelin’in rekorunu egale etti.

Taha Akgül, serbest stil 125 kilo finalinde Gürcü rakibi Geno Petriashvili’yi 9-4'le geçerek altın madalyayı boynuna taktı ve kariyerinin 10. Avrupa şampiyonluğunu elde etti.

Yasemin Adar Yiğit de kadınlar 76 kilo finalinde Avusturyalı Martina Kuenz’i 2-2 sona eren maçta avantaj puanıyla yenerek 6. kez Avrupa şampiyonluğunu kazandı. Milli güreşçi, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2022 yıllarında da altın madalya almıştı.

Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

Türkiye grekoromende şampiyon, kadınlarda ikinci, serbestte üçüncü oldu
Türkiye, takım halinde grekoromen stilde şampiyon, kadınlarda ikinci, serbest stilde ise üçüncü oldu. Grekoromen Güreş Milli Takımı, 3 altın, 1 gümüş ve 2 bronz madalya kazanarak topladığı 155 puanla takım halinde Avrupa şampiyonluğunu kazandı. Altı sporcunun madalya aldığı şampiyonada 55 kilogramda Adem Burak Uzun, 82 kilogramda Burhan Akbudak ve 130 kilogramda Rıza Kayaalp altın, 87 kilogramda Ali Cengiz gümüş, 72 kilogramda Selçuk Can ve 77 kilogramda Yunus Emre Başar ise bronz madalya elde etti. 17 yıl sonra Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Grekoromen Güreş Milli Takımı, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da geçen yıl düzenlenen dünya şampiyonasında da zirvede yer almıştı.

Kadın Milli Güreş Takımı ise topladığı 136 puanla Avrupa ikincisi oldu. Toplam 5 madalya kazanan milli takımda 76 kilogramda Yasemin Adar Yiğit altın, 72 kilogramda Buse Tosun Çavuşoğlu gümüş, 50 kilogramda Evin Demirhan Yavuz, 53 kilogramda Zeynep Yetgil ve 68 kilogramda Nesrin Baş ise bronz madalya kazandı.
Serbest Güreş Milli Takımı da 115 puanla takım halinde üçüncülük elde etti. Toplam altı madalya alan Serbest Milli Takımı'nda Taha Akgül ve Feyzullah Aktürk altın, Süleyman Atlı gümüş, Emrah Ormanoğlu, Soner Demirtaş ve İbrahim Çiftçi ise bronz madalyayı Türkiye'ye getirdi.

Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

TGF Başkanı Şeref Eroğlu: “Dünya Güreş Şampiyonası'nda da madalyalar ve şampiyonluklar kazanmaya devam edeceğiz”
Turnuvanın ardından İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulunan Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, kazanılan madalyalardan ve takım halinde elde edilen derecelerden dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, yeni madalyalar kazanmak için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Şampiyonaya çok iyi hazırlandıklarını aktaran Eroğlu, “Öncelikle Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden ve madalya kazanan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum. Avrupa Şampiyonası öncesinde çok iyi bir hazırlık süreci geçirdik. Sporcularımızın hepsi kamp ve eğitim tesislerimizde yaptığı antrenmanlarla buraya hazır bir şekilde geldi. Bu emeklerimizin karşılığında da 6 altın, 3 gümüş ve 8 bronz olmak üzere toplamda 17 madalya kazanarak grekoromende Avrupa şampiyonu, kadınlarda Avrupa ikincisi, serbestte de Avrupa üçüncüsü olduk. Kazanılan madalyaların ve takım halinde elde edilen derecelerin hiçbiri tesadüf değil. Çok başarılı sporcularımız, çok iyi tesislerimiz ve altyapılarımız var. Güreşte yeni bir sistemin temellerini attık. Bu sistem sayesinde de başarılarımız artarak devam edecek. Bundan sonra her şey sistemli şekilde sürecek. Rıza Kayaalp, Taha Akgül ve Yasemin Adar Yiğit gibi dünya ve Avrupa güreşine damga vurmuş ve vurmaya devam eden sporculara sahibiz. Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonaları da dahil bundan önce olduğu gibi bundan sonra da mücadele edeceğimiz her turnuvada madalya ve şampiyonluk kazanmaya devam edeceğiz. Eylül ayında Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleşecek olan Dünya Güreş Şampiyonası'nda da hedefimiz, bu kazandığımız madalya sayılarının üzerine çıkmak ve Türk bayrağımızı göndere çektirip, İstiklal Marşımızı tüm dünyaya dinletmek” dedi.

Türkiye Güreş Milli Takımı, Avrupa şampiyonasına damga vurdu

2023 Avrupa Güreş Şampiyonası'nda kategorilere göre ülke sıralaması şu şekilde:

Erkekler grekoromen stil
1. Türkiye (155 puan)
2. Azerbaycan (145 puan)
3. Gürcistan (124 puan)

Erkekler serbest stil
1. Azerbaycan (150 puan)
2. Gürcistan (137 puan)
3. Türkiye (115 puan)

Kadınlar
1. Ukrayna (157 puan)
2. Türkiye (136 puan)
3. Bulgaristan (94 puan)

Madalya kazanan milli sporcular ve sıkletleri şöyle:

Erkekler grekoromen stil
Altın:
Rıza Kayaalp (130 kilo), Adem Burak Uzun (55 kilo), Burhan Akbudak (82 kilo)
Gümüş: Ali Cengiz (87 kilo)
Bronz: Yunus Emre Başar (77 kilo), Selçuk Can (72 kilo)

Erkekler serbest stil
Altın:
Taha Akgül (125 kilo), Feyzullah Aktürk (92 kilo)
Gümüş: Süleyman Atlı (57 kilo)
Bronz: Emrah Ormanoğlu (61 kilo), Soner Demirtaş (74 kilo), İbrahim Çiftçi (97 kilo)

Kadınlar
Altın:
Yasemin Adar Yiğit (76 kilo)
Gümüş: Buse Tosun Çavuşoğlu (72 kilo)
Bronz: Evin Demirhan Yavuz (50 kilo), Zeynep Yetgil (53 kilo), Nesrin Baş (68 kilo)

Yunus Emre Öztaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığına dikkat Özel Ümit Vişnelik Hastanesi’nden Dr. Naim Ay, son dönemde özellikle ilkokul dönemi çocuklarında çok sık görülen el ayak ve ağız hastalığı hakkında bilgilendirdi. Özellikle çocuklarda sık görülen el, ayak ve ağız hastalığı hakkında bilgi veren Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, bu hastalığın bulaşıcılığı, belirtileri, tedavi yöntemleri ve korunma yolları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ay, el, ayak ve ağız hastalığının genellikle coxsackievirus adlı bir virüs türüyle ortaya çıktığını belirterek, “Bu hastalık, özellikle 5 yaş altı çocuklarda görülüyor ve çok kolay bulaşabiliyor. Çocukların bağışıklık sistemlerinin henüz tam gelişmemiş olması nedeniyle bu tür enfeksiyonlara karşı savunmasız kalabiliyorlar.” diye konuştu. Hastalığın bu yıl 10 yaş ve üzerinde de çok sık görüldüğünü belirten Dr. Naim Ay, çok nadir de olsa kalp eklem tutulumu şikayetleri de yapabileceğini sözlerine ekledi. El, ayak ve ağız hastalığı belirtileri El ayak hastalığının genellikle hafif seyrettiğini ancak rahatsız edici belirtilere yol açabileceğini ifade eden Dr. Ay, “Çocuklarda ilk belirtiler arasında ateş, iştahsızlık, halsizlik ve boğaz ağrısı bulunuyor. Bu semptomların ardından ağız içinde küçük kabarcıklar oluşabilir ve el ve ayaklarda döküntüler görülebilir. Çocuğun ateşi yüksekse ve ağzındaki yaralar nedeniyle beslenmesi zorlaşıyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalı.” dedi. Tedavi yöntemleri Dr. Ay, el, ayak ve ağız hastalığının genellikle kendi kendine iyileşebileceğini ancak semptomları hafifletmek için bazı tedavi yöntemlerinin uygulanabileceğini söyleyerek, “Bu hastalıkta spesifik bir tedavi yok, ancak çocukların ateşini düşürmek ve ağrıyı hafifletmek için bazı ağrı kesiciler kullanılabilir. Özellikle sıvı tüketimi çok önemlidir; çocukların su kaybı yaşamaması için bol miktarda sıvı verilmelidir.” diye konuştu. Korunma yolları El, ayak ve ağız hastalığından korunmada hijyenin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Ay, şu tavsiyelerde bulundu: “Bu hastalık oldukça bulaşıcıdır, bu yüzden çocukların ellerini sık sık yıkaması ve özellikle hasta kişilerden uzak durması gerekiyor. Kreş ve okullarda bulaşma riskini azaltmak için düzenli temizlik yapılmalı ve hastalık belirtileri gösteren çocuklar bir süre evde tutulmalıdır. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde sağlıklı bir beslenme düzeni de önemli bir koruyucu etki sağlar.” Özel Ümit Vişnelik Hastanesi’nden Dr. Naim Ay, ebeveynlere bu dönemde çocuklarının hijyenine dikkat etmeleri konusunda uyarılarda bulunarak, hastalıkla ilgili erken dönemde tıbbi destek almanın önemini vurguladı.
İstanbul Gelecek 10 yılda Türkiye’yi bekleyen global iş fırsatları Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği, Cumhuriyet’in 101. yılını geride bıraktığımız bugünlerde, genç iş dünyasının yakın geleceğe yönelik öngörülerini ortaya konmak amacıyla üyeleri arasında bir ‘vizyon anketi’ düzenledi. Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), Cumhuriyet’in 101. yaşının kutlandığı bu yılki 29 Ekim vesilesiyle, iş dünyasının yakın geleceğine ilişkin bir anket düzenleyerek, genç girişimci ve üst düzey yöneticilerden oluşan üyeleri arasında bir vizyon taraması yaptı. Anket kapsamında üyelere şu soru yöneltildi: Sizce gelecek 10 yılda Türkiye iş dünyasını bekleyen en büyük global iş fırsatları hangi alanlarda bulunuyor? Anket nasıl yapıldı? Dernek üyelerinin global iş vizyonunu ortaya koymak amacıyla düzenlenen anket için öncelikle kapalı uçlu bir soru formu hazırlandı. Bu ön hazırlık çerçevesinde, Türkiye’nin ve dünyanın saygın iş yayınları taranarak, gelecek deyince en çok akla gelen ve konu edilen iş alanlarını içeren 12 maddelik bir liste oluşturuldu. Liste oluşturulduktan sonra derneğin 300’e yakın üyesinin dikkatine sunulan anket kapsamında, katılımcılardan en çok potansiyel gördükleri, büyük fırsatlar arz ettiklerini düşündükleri 5 alanı belirtmeleri istendi. Dernek üyelerine göre en büyük fırsatları barındıran 5 alan Kısa sürede ciddi bir ilgi gören ankete teknolojiden tarıma, ağır sanayiden dış ticarete kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren 82 üye yanıt verdi. Anket sonucuna göre dernek üyeleri, en büyük global iş fırsatlarının ‘Yapay zeka, robotik ve makine öğrenimi’ alanında bulunduğunu düşünüyor. Bu seçeneği tercih eden üyelerin sayısı 65’i buluyor. En çok işaretlenen bu alanı, ‘Havacılık ve uzay teknolojileri’ ile ‘Teknolojik tarım’ kategorileri takip ediyor. Bu iki kritik sektörün üyelerden aldıkları oy sayıları eşit. Üyelerden 33’er kişi, bu alanların yakın gelecek için büyük fırsatlar barındırdığı kanaatini taşıyor. 30 katılımcının tercih ettiği ‘Yeşil/yenilenebilir enerji’ ile 28 üye tarafından tercih edilen ‘Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği çözümleri’ de ilk beş içinde yer alan seçenekler oldular. Dernek üyelerinin oylamasına sunulan diğer 7 seçenek ise, tercih sayılarına göre şöyle sıralandılar: Nanoteknoloji (16), elektrikli araçlar ve batarya teknolojileri (14), fintech (11), e-ticaret ve lojistik hizmetleri (11), büyük veri işleme (9), biyoteknoloji ve sağlık (9), blockchain teknolojileri (6). Anket hakkında açıklama yapan GYİAD Başkanı Mustafa Özer, “Genç yönetici ve iş insanlarının sesi olarak, iş dünyasının bugününden çok geleceğine odaklanmış durumdayız. Bütün karar, inisiyatif ve faaliyetlerimizde bu temel ilkeyi esas alıyoruz. Bu çerçevede iş dünyasının geleceği hakkında ortaya bir vizyon koymayı özellikle önemsiyoruz. Geleceğe odaklanma ve yönelme konusunda üyelerimiz de güçlü bir motivasyona sahip. Bir yandan mevcut işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışırken, diğer yandan genç yönetici ve girişimciler olarak dünya trendlerini yakından takip ediyorlar. Bu gerçeğin düzenlediğimiz vizyon anketinin sonuçlarına da yansıdığını görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum” dedi.
Çorum Çorum’daki patlamada faciadan dönülmüş: 16 daireli apartmanda sadece 4 aile varmış Çorum’da yaşanan doğal gaz patlaması ile ilgili konuşan, olayın gerçekleştiği Hilal Apartmanı’nın yöneticisi, patlamanın olduğu gün apartmanda sadece dört ailenin bulunduğunu belirterek, “Apartmanda kapıcı dairesiyle birlikte toplam 16 daire var. Pazar olması nedeniyle insanlar evinde yoktu. Çok büyük bir facianın eşiğinden dönüldü” dedi. Osmancık Caddesi’nde önceki gün meydana gelen doğal gaz patlaması sonucu 1 kişi hayatını kaybetmiş, 33 kişi de yaralanmıştı. Patlamanın yaşandığı Hilal Apartmanı’nın yöneticisi Murat Leblebici, yaşanan olayla ilgili konuştu. Facianın eşiğinden dönüldüğünü söyleyen Leblebici, 16 daireli apartmanda olay sırasında sadece 4 ailenin olduğunu, birçok ailenin pazar günü olması sebebiyle köyüne gittiğini ifade etti. “Çok büyük facianın eşiğinden dönüldü” Büyük bir facianın eşiğinden dönüldüğünü söyleyen Leblebici, “Komşular köye gitti. Apartmanda 4 dairede aile vardı. O gün eşim ve çocuklarım çarşıya gitmişti ondan kurtardık. İkinci katta bir bayan vardı. Üçüncü katta bir patlama oldu. Patlamanın olduğu dairenin üst kadındaki komşumuz köye gitmişti. Son katta ise bir yaralı var. Apartmanda kapıcı dairesiyle birlikte toplam 16 daire var. Pazar olması nedeniyle insanlar evinde yoktu. Çok büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Öyle böyle değil. Gece olsaydı, herkes evinde olsaydı ya da sabah olsaydı o zaman daha perişan olurdu. Allah korusun” dedi. “O gün burası mahşer günüydü” Çay ocağı sahibi Ercüment Bayraktar ise patlamanın olduğu caddenin adeta savaş alanına döndüğünü dile getirerek, “O gün dükkanda müşteriler vardı. Büyük bir gürültü ve basınçla iş yerinin camları patladı. İş yerimde moloz parçaları vardı, camlar patlamıştı. Patlamadan sonra 6-7 kişi yaralandı. Onları dışarı çıkardım. Hemen içerideki doğal gaz vanalarını kapattım. O gün burası mahşer günüydü. Çok şükür hiçbir şey olmadı. Canımıza bir şey olmadı çok şükür. Şu anda bir belirsizlik var. Neyin ne olacağı belli değil. Kimse ne yapacağına dair bir şey söylemiyor" diye konuştu. Patlamanın olduğu anda dükkanda olduğunu anlatan Salim Ünal, “Büyük bir ses geldi. Sonrasında ortalık toz duman oldu. Dışarıya kendimizi zor attık. İş yerinde cam, çerçeve ne varsa kırıldı. İfademiz alındı. Şikayetçi misiniz diye soruyorlar. Kimi neye şikayet edeceğiz onu bilmiyorum. Muhatabımız kim onu da bilmiyoruz” şeklinde konuştu. "Mağdur durumdayız" İş yerlerindeki hasarın karşılanmasını beklediklerini dile getiren Fatih İpek ise, “Bomba gibi bir patlama oldu. Camlar kırıldı, iş yerinin tavanı çöktü. Ekipler geldi. Şu anda ne yapacağımızı bilmiyoruz. Mağdur durumdayız. Sadece bekliyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, iş yeri sahibi kirasını istiyor. Bekliyoruz. Patlama doğal afet olarak gözükmüyormuş. Galiba hatamız burada dükkanımızın olması. Yollar kapalı. Açılsa da ne yapacağımız belli değil. Esnaf geçimini zor sağlıyor. Şu an ortada kalmış haldeyiz” ifadelerini kullandı.
Samsun Avukatlar CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini istedi Samsun’da avukatlar CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini isteyerek adliye önünde basın açıklamasında bulundu. CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini isteyen avukatlar Samsun Adliyesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Genç Avukatlar Meclisi Başkanı Av. Berk Onaran yaptığı açıklamada, "Bugün burada, adaletin temelini oluşturan bir hak olan savunma hakkının, mevcut durumu ve geleceği hakkında konuşmak üzere toplandık. Samsun Barosu Genç Avukatlar Meclisi olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında sağlanan hukuki yardımların yetersizliğini ve bu durumun oluşturduğu derin sorunları dile getirmek için buradayız. Bu sorunlar sadece genç avukatların değil, kıdem gözetilmeksizin tüm avukatların sorunlarıdır. Adalet, sadece bir kelime değil, herkesin eşit şartlarda savunulması gerektiği anlamına gelen bir yaşam biçimidir. Ancak, bugün geldiğimiz noktada, CMK ile görevlendirilen avukatların aldığı ücretlerin, ne yazık ki bu adalet anlayışına uygun olmadığını söylemek zorundayız. Mevcut ücret tarifesi, avukatlarımızın özverili çalışmalarını ve mesleki yeterliliklerini göz ardı etmekte, birçoğunun maddi açıdan zor durumda kalmasına neden olmaktadır. Bu durum, sadece avukatların değil, tüm toplumun geleceğini tehdit eden bir mesele haline gelmiştir. Sadece bir meslek grubunun sorunlarıyla sınırlı kalmamalıyız. Bu sorunlar, bireylerin adil yargılanma haklarına doğrudan etki eden unsurlardır. CMK ile görevlendirilen avukatların alacakları ücretler, bu hizmetin kalitesini ve dolayısıyla adaletin sağlanmasını doğrudan etkilemektedir" dedi. Av. Berk Onaran, "Eğer avukatlar, emeklerinin karşılığını yeterince alamıyorsa, bu, savunma hakkının ihlalidir. İçinde bulunduğumuz durumu daha da acı bir şekilde ifade etmek gerekirse: Savunma hakkı, yalnızca lüks bir hizmet değil, temel bir insan hakkıdır. Ancak bu hak, avukatlarımızın yetersiz ücretler sebebiyle tam anlamıyla kullanılamaz hale gelmektedir. Adaletin terazisi, adil ücretlendirme ile dengelenmelidir. Aksi takdirde, bu terazi bir gün dengesizliğe, adaletsizliğe ve sonucunda da güvensizliğe yol açacaktır" diye konuştu. Samsun Barosu Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran da basın açıklamasına katılarak avukatlara destek verdi.