GÜNDEM - 18 Mart 2019 Pazartesi 14:49

Türk üniversitesi akademik başarıda ilk 5’e girdi

A
A
A
Türk üniversitesi akademik başarıda ilk 5’e girdi

Türkiye ve Kıbrıs üniversiteleri arasında ilk 5’e giren Yakın Doğu Üniversitesi, 2018’de bin 200 uluslararası yayın ve 3 patent ile eğitimde rekor başarı elde etti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Kıbrıs’ta ilk ‘Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ni kurduklarını ifade ederek, “Hedefimiz dünyada ilk 500’e girmek” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyeleri, 2018 yılında tüm dünyada bilimsel anlamda kabul gören ve araştırmacılara on binlerce makale sunan Web of Science ve Scopus’ta uluslararası indekslerde taranan dergilerde bin 200’ün üzerinde bilimsel yayın yaptı. Yakın Doğu Üniversitesi bu rakamlarla Türkiye’deki üniversiteler arasında ilk 10, öğretim elemanı başına düşen bilimsel yayın ise ilk 5 arasında yer aldı.İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Öğretim üyelerimiz tarafından üretilen bilimsel yayınlarımızınyüzde 86,5’i orijinal araştırma niteliği taşıyor” dedi.

“Hedefimiz dünyada ilk 500’e girmek”

Yürütülen projeler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Üniversite olarak kendimize çok önemli bir hedef koyduk. Bu hedef dünya üniversiteleri arasında ilk 500’e girmek ve kalıcı olarak bu başarıyı sürdürebilmektir. Tüm akademik çalışmalarımızı, projelerimizi, akademik faaliyetlerimizi ve yayınlarımızı bu bilinç doğrultusunda yürütmekteyiz. Yaklaşık 3 yıldır büyük bir özveri ve gayret doğrultusunda tüm akademisyenlerimiz içtenlikle çalışmakta ve gün be gün bu akademik beklentilerimizi gerçeğe dönüştürme noktasında faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz”dedi.

“Kıbrıs’ta ilk kez ‘Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ni kurduk”

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu hedef doğrultusunda üniversitemizde 32 araştırma ve uygulama merkezi ve 104 tane de araştırma ve uygulama laboratuvarı bulunuyor. Tüm akademisyenlerimiz üniversitemizin tüm imkânlarını kullanabilecek durumdalar. İnterdisipliner araştırmalara ve çalışmalara çok önem veriyoruz, yapımızda buna uygun. Örneğin, hemen yanımızda yer alan Mühendislik Fakültesi ve Eczacılık Fakültesi ile rahatlıkla bir iş birliği yapıp araştırma yürütebiliyoruz. Özel bir üniversite olmamıza rağmen Kıbrıs’ta ilk kez ‘Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ni kurduk ve Kıbrıs üniversitelerine de bir model olduk. Türkiye’de özel üniversitelerde böyle bir birim yok, sadece devlet üniversitelerinde var. Yılda iki kez araştırma projesi çağrısına çıkıyoruz ve bu projeler değerlendirilerek kendi öz kaynaklarımızla destekleniyor. Sonrasında da bunlar proje çıktıları olarak yayın, patent ve ürün geliştirme yolunda önemli adımlar atıyoruz. Geçtiğimiz yıl kampüs içinde 300’e yakın ulusal ve uluslararası toplantı düzenledik. Yine bugüne kadar desteklemiş olduğumuz proje sayısı 300’e yakın. Bunların 120’si geçen yıl itibariyle tamamlanmış durumda, geri kalanı halen devam etmektedir. 3 yıl önce başlatmış olduğumuz bu seferberlik ile her yıl yüzde yüz artarak ivme kazandık. 2017 yılı itibariyle araştırma ve makale sayımız 1000’in üzerine çıktı. Bu anlamda sürdürebilir bir noktaya getirdiğimizi düşünüyorum. Öğretim elemanı başına düşen yayın sayımıza baktığımızda bu sene Türkiye üniversiteleri arasında ilk 5 içerisinde yer almaktayız.”
Araştırmalarda niteliği her geçen gün artırdıklarını söyleyen Şanlıdağ,“Bunun yanı sıra kampüsümüzde çok tecrübeli, gerek ulusal gerekse uluslararası camiada tanınmış iyi izler bırakmış nitelikli akademisyenler var. Bu akademisyenlerle gençleri bir araya getiriyoruz. Aslında hedef kitlemiz genç akademisyenlerdir. Onların yetişmesine çok önem veriyoruz.Motivasyonlarının, araştırma ve proje isteklerinin tümünü karşılıyoruz. Onlarda ürettikleri zaman çok mutlu oluyorlar. Bu anlamda yalnızca yayın sayımızı artırmıyoruz, yayın ve araştırma kalitemizi de arttırıyoruz. Örneğin 2018 yılında araştırmacılarımızkatıldığı 11 uluslararası kongreden 14 araştırma ödülü ile döndüler. Buüretilen akademik çalışmaların ne kadar nitelikli olduğunun göstergesidir” diye konuştu.

“4’üncü nesil üniversite onayımızı aldık”

4’üncü nesil üniversite olma yolunda yasal süreçleri tamamladıklarının müjdesini veren Şanlıdağ, “Bunun yanı sıra biz bu yıl itibari ile 4’üncü nesil üniversite modelini benimsemiş durumdayız. Akademik çalışmalarımızı belli bir noktaya ulaştırdık. Bu akademik çalışmaların çıktılarının gerek ülkemize gerekse insanlığa geri dönmesi gerekiyor. O yüzden de 4’üncü nesil üniversite modeli başvurumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerekli olan yasalarda meclisten geçmiştir. Bu anlamda kampüs olarak bizde buna hazırız. O nedenle de daha çok akademik çalışmanın yanı sıra bu çalışmaların ürüne dönüşme noktasında patent ve benzer ürün geliştirme projelerine de destek veriyoruz. Şu an için ilgilendiğimiz 8 tane patent başvurumuz var. Araştırmacılarımızla bir araya geliyoruz ve bu sayıyı artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda gerek Kıbrıs adına gerekse insanlık adına önemli ürünlere dönüşmesi için çaba sarf ediyoruz. Bu araştırmalardan biri de kanser tedavisi ile ilgili. Bir tanesi de yaşlanmayı önleyici bir ürün geliştirmeye yönelik bir patent başvurusudur” açıklamasında bulundu.

“Uluslararası tanınmazlık sorununu eğitimle aşıyoruz”

“Öğretim üyesi yetiştirme programı çok üzerinde durduğumuz bir program. Bu programda 150’ye yakın asistan istihdam ediyoruz” diyen Şanlıdağ, “Tüm bunlar üniversitemizin öz kaynaklarıyla sağlanıyor. Bünyemizde bulunan 150 asistan, 150 doktorant geleceğin akademisyenleri, araştırıcıları olacak. Üniversite olarak bu anlamda tümüne destek veriyoruz.Şu an için üniversitemizin öğrencilere yönelik proje araştırma birimleri var. Öğrencilerimizin başvurabileceği ve buradaki araştırmacılarımızla birlikte ortak araştırma yapabileceği bir platform bulunuyor. Bununla birlikte her türlü siyaseten uluslararası tanınmazlık sorununu zorda olsa üniversiteler yoluyla aşmış durumundayız. Tıp, Diş Hekimliği, Mühendislik diplomaları da dâhil 121’in üzerinde ülkeye verdiğimiz diplomalar geçerlidir. Özellikle Tıp Fakültesi öğrencilerimiz ve Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerimizin kurmuş olduğu öğrenci birlikleri tüm dünyayla staj değişim programları gerçekleştiriyor. Değişim programları tamamen bu bilimsel araştırmalar sayesinde oluyor. Öğrencilerimize büyük bir fırsat sunuyoruz. Onlarda bunu çok iyi kullanıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

UĞUR GÜLBOY

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.
Burdur Kontrolden çıkan otomobil, refüjü aşarak karşı şeritten gelen otomobilin üzerine düştü: 2 ölü, 3 yaralı Burdur-Fethiye Karayolu’nda kontrolden çıkarak takla atan otomobilin karşı şeritten gelen başka bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise yaralandı. Kaza saat 21.30 sıralarında Burdur-Fethiye Karayolu Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur’dan Fethiye istikametine seyir halinde olan Mehmet Peşen (18) idaresindeki 15 ACL 809 plakalı Tofaş marka otomobil, Kuruçay köyü çıkışına geldiği esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjü aşan otomobil, taklalar atarak karşı şeritten gelen Ali Ç.(33) idaresindeki 15 DF 105 plakalı Volkswagen otomobilin üzerine düştü. Kazada Tofaş sürücüsü Mehmet Peşen ve araçta yolcu olarak bulunan Emir Özer(20) araçtan fırlayarak ağır yaralanırken, diğer araç sürücüsü Ali Ç. ve eşi Fatma Ç.(31) ve çocukları Duru Ç.(7) yaralandı. O esnada yolun kenarında bulunan ve kazayı gören İsmail Dinçer hemen araçların yanına gelerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesinin üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Mehmet Peşen ve Emir Özer’in hayatını kaybettiği belirlenirken itfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla araçtan çıkarılan diğer araç sürücüsü Ali Ç., Fatma Ç. ve çocukları Duru Ç. ilk müdahalelerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Peşen ve Emir Özer’in kaza haberini alıp olay yerine gelen yakınları gençlerin ölüm haberini alınca sinir krizi geçirirken, gençlerin cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi Morgu’na götürüldü. Öte yandan Burdur Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan ve durumu ağır olan Ali Ç. buradan Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. "Hızla gelen arabanın sesini duydum bir baktım kafa kafaya çarpıştılar" Kaza anında yol kenarında bulunan işletmesinde temizlik yapan ve yardıma ilk koşan görgü tanığı İsmail Dinçer, “İşletmemde etrafı temizleyip Kuruçay tabelasının yanındaki bayrakların kontrolünü yaparken bir anda kavşaktan itibaren gürültülü bir ses geldi. Tahminimce saatte 150 kilometre civarı bir hızla gelen Tofaş otomobil, bir anda tam benim bulunduğum yerden 100 metre geride araç savrularak refüjü aşıp taklalar atarak karşı şeritteki arabaya çarptı. Olay yerinde ilk ben olduğum için hemen koşarak yanlarına gittim ve 112’yi aradım. İki aracın çarpıştığını, insanların savrulduğunu ölü olup olmadığını bilmediğimi ambulansın acele gelmesini istedim. Daha sonra araçların kontakları alıp stop ettim. Arabanın içinde kadın ve çocuk vardı yaralı onları çıkardım. Şoför ise sıkışmıştı ama bilinci açıktı. Görevliler gelene kadar trafik tedbirlerini aldım. İnsanlık görevi diyerek elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi. "Aynı yerde sürekli kaza oluyor" Yıllardır kazanın olduğu bölgede işletmecilik yaptığını ve sürekli kazalara şahit olduğunu da söyleyen İsmail Dinçer, “Burada sürekli kaza oluyor Hatta bende dinlenme tesisimi kapatıp lastikçi veya oto kurtarıcı dükkanı açayım diye düşündüm. İlerdeki kavşaktan dönen araçlar yolun düz olduğunu görüp devamlı gaza basıyorlar ve burada da devamlı bu sıkıntı meydana geliyor” şeklinde konuştu. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.