EKONOMİ - 09 Haziran 2018 Cumartesi 12:10

Türk Telekom’un yeni genel müdürlük binasını hizmete açtı

A
A
A
Türk Telekom’un yeni genel müdürlük binasını hizmete açtı

Türk Telekom’un Ankara’daki yeni genel müdürlük binası düzenlenen törenle hizmete açıldı. 204 metre yüksekliğiyle başkentin en yüksek ofis kulesi olma özelliğini taşıyor.

Çevre dostu ve akıllı bina teknolojileriyle donatılan yeni genel müdürlük binası ile şirket kaynaklarını daha verimli ve etkin şekilde kullanırken hizmet kalitesini de arttırmayı hedefliyor.

Türk Telekom, yeni genel müdürlük binasının açılış törenini Ankara’da düzenlediği iftar yemeği ile gerçekleştirdi. Törene Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, Türk Telekom İnsan Kaynakları, Regülasyon ve Destek Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Kutlu, Türk Telekom üst düzey yöneticileri ile Türk Telekom okulları öğrencileri, gazi ve şehit ailelerinin yanı sıra pek çok davetli katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen gayrimenkul yatırımlarına dikkat çeken şirketin CEO’su Dr. Paul Doany, Türk Telekom’un özelleştirmeden bu yana gayrimenkul alanındaki yatırım harcamalarının 1,6 milyar TL’yi aştığını dile getirerek; "Yıllardır Türkiye’nin dijital dönüşümü için ülkemizin geleceğine yatırım yapıyor; 42,6 milyon abonemize mükemmel müşteri deneyimi yaşatmak için çalışıyoruz. Hedeflediğimiz kusursuz hizmet anlayışı için, yüksek iş verimi sağlayacak çalışma mekanları da büyük önem taşıyor. Şirkete yakışır nitelikte inşa etmiş olduğumuz akıllı ve çevre dostu yeni genel müdürlük binamız ile kaynaklarımızı daha verimli ve etkin şekilde kullanırken hizmet kalitemizi de arttırmayı hedefliyoruz" dedi.

Doany: "Son teknolojinin tüm imkânlarını seferber ettik" 

Açılışı yapılan yeni genel müdürlük binası ile, Ankara’da farklı konumlarda dağınık olarak hizmet veren pek çok hizmet birimini tek bir merkezde topladıklarını kaydeden Doany, "Bu sayede pek çok farklı maliyet kaleminden de tasarruf etmiş olacağız. Son teknolojinin tüm imkanlarını seferber ettiğimiz, şirketin sürdürülebilirlik ve çevreci yaklaşımını başarıyla yansıtan yeni binamız, modern tasarımı, akıllı teknolojisi ve çevre dostu yapısıyla şimdiden başkentin örnek alınacak sembol binalarından biri konumuna geldi" diye konuştu.

204 metre yüksekliğiyle başkentin en yüksek ofis kulesi olma özelliğini taşıyan 36 katlı binanın Türk Telekom’un Ankara yerleşkesinin merkezinde şehrin siluetine renk kattığını ifade eden Doany, yeni binanın konsepti ve özellikleri hakkında şu bilgileri verdi: 

“Yaklaşık bin 600 personelimizin çalışacağı 55 bin metrekare kapalı alana sahip binamızın hizmete girmesi ile birlikte, şirketin tüm teknik yönetim merkezlerini de tek bir yerde toplamış bulunuyoruz. Baza bloğunda yaklaşık 600 kişilik bir konferans salonu, sergi alanı ve kafeteryanın yanı sıra Türkiye’nin en büyük Siber Güvenlik Merkezi (SOC), Türkiye’nin en büyük Şebeke Yönetim Merkezi (SMC), Mükemmeliyet Merkezi ve Kriz Merkezi gibi kritik yönetim merkezlerimiz yer alıyor. Kule binamız, Ankara’da çift cephe uygulamasının yapıldığı ilk ve tek bina olmasının yanı sıra, Türk Telekom tarihinde Dinamik UPS’lerin ilk olarak kullanıldığı bina olma özelliğini de taşıyor". 

Açılış sonrası binayı gezen Başbakan Binali Yıldırım, Doany’den binanın akıllı teknolojileri ve Türkiye’nin en büyük Siber Güvenlik Merkezi hakkında bilgi aldı.

Türk Telekom Okullarından Mehmetçik Sergisi 

Davet kapsamında Türkiye’nin dört bir yanında yer alan Türk Telekom okullarında yıl içinde 'Bir Kahramanlık Destanı Mehmetçik' temasıyla düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren eserlerin yer aldığı serginin de açılışı yapıldı. Eser sahibi öğrenciler ödüllerini Doany’nin elinden aldı.

Başkentin en yüksek kulesi, kentin siluetine modern bir hava katıyor 

Bina ile ilgili yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi; 

İkili bir yapı olarak tasarlanan yeni genel müdürlük binası, 204 metre yüksekliğindeki 36 katlı kule bloğu ile şirketin tüm teknik yönetim merkezlerinin bir araya toplandığı yatay baza bloğundan oluşuyor. Yeni genel müdürlük binası Ankara’nın en yüksek binası olmasının yanı sıra modern tasarımıyla da dikkat çekiyor. Çağdaş ofis konsepti ile kentin dönüşümüne örnek olacak binada, alternatif bir çalışma ortamı sunularak çalışan verimliliğinin artırılması hedefleniyor. 

Her katın yaklaşık dörtte birinin farklı konseptlerde sosyal alanlar olarak tasarlandığı kule bina, maksimum gün ışığından yararlanacak şekilde konumlandırılmış açık ofisleri, 5 katta bir planlanan kat bahçelerindeki toplantı mekanları ve ortak dinlenme alanları ile ferah ve dinamik bir çalışma ortamı sunuyor. Böylece çalışanların bu sosyal alanlarda dinlenip nefes almaları amaçlanıyor. 

Bina dış yüzeyinde kullanılan çift cephe uygulaması; ortam sıcaklığının daha kolay kontrol edilerek enerji verimliliği sağlaması, uygun mevsimlerde doğal havalandırmaya imkân vermesi, ses ve hava kirliliğine karşı ikinci bir bariyer oluşturması ve ekstra güvenlik sağlamaı gibi pek çok avantajı bir arada sunuyor.
Yeni genel müdürlük binasında ilk defa kullandığı Dinamik UPS (kesintisiz güç kaynağı) sistemi ise herhangi bir akü kullanmadan kinetik enerji ile 7/24 çalışıyor; enerji kesintisi oluştuğu anda çok hızlı şekilde devreye girerek yükü jeneratörlere kesintisiz olarak aktarıyor.
Çevre dostu mekanik sistemlerin ve mimari malzemelerin tercih edildiği binada baza bloğu çatısında bulunan güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden de faydalanılarak önemli ölçüde elektrik tasarrufu da sağlanmış olacak.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Büyükşehir’den liman içine balık restoranı Samsun Büyükşehir Belediyesi, Liman ile Tütün İskelesi arasında kalan sahil bandında hayata geçirdiği balık restoranı projesiyle kente, deniz manzarası eşliğinde yeni bir sosyal yaşam alanı kazandırıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, sahil alanlarını daha işlevsel hale getirme hedefi doğrultusunda İlkadım ilçesi Fuar Caddesi üzerinde yer alan Liman ile Tütün İskelesi arasındaki bölgede balık restoranı inşa ediyor. Yapımına başlanan proje, Samsun’un sahil kimliğini güçlendirecek şekilde tek katlı ve hareketli bir mimari anlayışla tasarlandı. Yelpaze formundaki yapı, denizle bütünleşen estetik görünümüyle dikkat çekerken, 615,80 metrekare kapalı alanın yanı sıra 141,67 metrekarelik üstü açılıp kapanabilen teras alanını da barındırıyor. Minimum 240 kişi kapasitesiyle hizmet vermesi planlanan restoran, yalnızca yeme-içme alanı olarak değil, her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir yaşam alanı olarak projelendirildi. Tesis bünyesinde çocuk oyun alanı, mescit, bebek bakım odası ve modern bir mutfak bölümü de yer alacak. İnşaat çalışmaları sürüyor Projede mimari detaylara da özel önem verildi. Cephede kullanılacak pul desenli titanyum kaplama, gümüş tonlarının hâkim olduğu modern bir görünüm sunarken, ön cephedeki renk dokunuşlarıyla balık teması ön plana çıkarılacak. İç ve dış mekânlarda ise ferah, modern ve doğayla uyumlu bir dekorasyon anlayışıyla ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunulması hedefleniyor. İnşaat çalışmalarının aralıksız sürdüğü proje tamamlandığında, sahil bölgesine önemli bir değer katması bekleniyor. "Sahil kimliğimizi güçlendirecek" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun’un Karadeniz’in en güzel sahillerinden birine sahip özel bir şehir olduğunu vurgulayarak, sahil alanlarını hemşehrilerin yaşam kalitesini artıracak şekilde değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Balık restoranı projesiyle sahilin, ailelerin birlikte vakit geçirebileceği, kaliteli ve sağlıklı deniz ürünlerinin güvenle tüketilebileceği bir sosyal yaşam alanına dönüşeceğini ifade eden Doğan, bu alanın aynı zamanda kente gelen misafirler için Karadeniz kültürü ve lezzetlerinin tanıtılacağı önemli bir durak olacağını belirtti. Doğan, restoran tamamlandığında Samsun’un sahil kimliğini güçlendiren ve vatandaşların keyifle vakit geçirdiği bir mekân olarak şehre hizmet edeceğine inandığını sözlerine ekledi.
İstanbul TMOK Türkiye Fair Play Ödülleri’nin töreni gerçekleştirildi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu. Ataköy’deki Olimpiyatevi’nde düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri törenine TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Haldun Domaç, ödül almaya hak kazananlar ve davetliler katıldı. Törende; Tanıtım, Kariyer, Davranış ve Toplumsal olmak üzere dört ana kategoride birçok kişi ve kuruma ödül verildi. Etkinlikte Dünya Fair Play Ödülleri ve Avrupa Fair Play Ödülleri de sahiplerini buldu. TMOK Anma ve Onurlandırma Komisyonu tarafından milli atıcı Yusuf Dikeç’e tören öncesi özel bir ödül verildi. Dikeç’e ödülünü TMOK Başkanı Ahmet Gülüm takdim etti. Milli sporcu Dikeç, ödül takdimi sonrası yaptığı açıklamada, "Uzun yıllardır devam eden bir ödül töreni geleneğinde ilk defa böyle bir plaketin bana verilmesinden çok mutluluk duydum. İnsanların onurlandırılması için ölmelerini beklememize gerek yok. Gençler, ’Biz de senin gibi şampiyon olacağız’ diyor. Böyle hatırlandığım için TMOK’a teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ahmet Gülüm: "Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri" TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, Yusuf Dikeç’in ülke için çok önemli bir sporcu olduğunu aktararak, "Olimpiyat oyunları, bir sporcunun hayatı boyunca ulaşmak istediği en önemli olgudur. Bu olguyu bir sporcu, bir kez yaşar. O bize bunu beş kez yaşattı. Her birinde de ayrı başarılara imza attı. Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri. Onu Anma ve Onurlandırma Komisyonu olarak onurlandırmamız çok değerli. Esas önemli olan ise onun alacağı madalyalar. Kazandığı madalyalarla ülkeyi onurlandırması çok değerli. Bunu da yapabilecek güce, iradeye ve sporcu disiplinine sahip" dedi. "Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" ’Fair Play’ mirasını daha ileri taşımak zorunda olduklarını dile getiren Gülüm, "Bu olgunun içerisinde çok büyük bir yeri olan Erdoğan Arıpınar’a teşekkür ediyorum. Yeni bir döneme başladık. TMOK’un da Fair Play Komisyonu yeni kuruldu. Bir mirası daha ileri taşımak zorundayız. Ben, sporun içerisinde 53 yıldır yer alıyorum. Bir sporcu eskisiyim. Bu işlerin nasıl yapıldığını gördüğümde heyecan duyuyorum. Heyecan duyamadığım bir bölüm ise spor denilince insanların aklına sadece bir olgunun gelmesi. Bu düşünce de negatif bir şekilde geliyor. Bizim dünya çapında çok önemli sporcularımız var. Yusuf Dikeç, İbrahim Çolak, Mete Gazoz ve A Milli Kadın Voleybol Takımımız var. Bütün gücümüzle, sporun bu değerlerini ve değerli sporcuları toplumun gözünün önüne sokmalıyız. Futbol denilen o kargaşanın dışına çıkmalıyız. Bugün 3,5 milyar dolarlık bir endüstriden bahsediyoruz. Bu endüstrinin yüzde 85’i de yabancı transferine gidiyor. Bu yüzde 85’in yüzde 80’i de işe yaramaz sporculardan oluşuyor. Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" diye konuştu. Haldun Doman: "Projelerle gençlere uzanmamız gerekiyor" Haldun Domaç ise Fair Play Komisyonu olarak çok önemli projeler ürettiklerini belirterek, "Geçen dönemden kalan ’Üniversiteler kervanı’ projesi vardı. Bu kervanın içerisinde yer almıştım. Bunun dışında 2 yeni proje başlattık. Bunlardan bir tanesi de ’Bir sporcu bir okul’ projesi. Yeni filizlenenlere uzanmamız gerekiyor. Bu projeyle ortaokul ve lise düzeyine indik. Bunun dışında ’Fair Play Buluşmaları’ düzenliyoruz. Bunların ikisini Muğla ve Kırklareli’nde yaptık. Orada da güzel işler yaptık. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğünün ’Spor şehri İstanbul’ projesi var. Bu projenin bir ayağında da biz varız" cümlelerine yer verdi. Törende ödüle layık görülen kişi ve kurumlar şu şekilde: Kariyer Dalı Büyük Ödül: Umut Ünlü (Paralimpik yüzücü) Şeref Diploması Ödülü: Recep Uçar (Çaykur Rizespor Teknik Direktörü), Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre Girdi (Paralimpik okçu) Kutlama Mektubu: Ata Atakul (Beden eğitimi öğretmeni), Gülşah Sırakaya (Beden eğitimi öğretmeni), Kuzey Tunçelli (Milli yüzücü) Tanıtım Dalı Büyük Ödül: Yusuf Dikeç (Milli atıcı) Şeref Diploması Ödülü: Alperen Şengün (Milli basketbolcu), Toprak Razgatlıoğlu (Milli motosikletçi), Ejder Sözen (Okçuluk antrenörü) Kutlama Mektubu: Ragıp Vural Tandoğan (Yüzücü), Alp Pehlivan (Yorumcu) Davranış Dalı Büyük Ödül: Daniele Santarelli (A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü) Şeref Diploması Ödülü: Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz (Tekvando antrenörü), Melihşah Katman (Atletizm eğitmeni) Kutlama Mektubu: Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan (17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü), Boyabat Eğitimspor Kadın Futbol Takımı Toplumsal Ferhunde Tuba Üstünkal (Beden eğitimi öğretmeni), Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu Avrupa Fair Play Ödülleri Bursaspor Taraftarları, Nizip SK, Bahri Vreskala Dünya Fair Play Ödülleri Ebru Kavzan, Doç. Dr. Recep Cengiz
Ankara Bakan Fidan, Hamas heyetiyle Ankara’da görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle Ankara’da bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki durum değerlendirildi ve Gazze barış planının ikinci aşamasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam ettiğini kaydetti; ayrıca Gazze’deki barınma ve insani yardım ihtiyacının giderilmesi için Türkiye’nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hamas heyeti, ateşkesin şartlarını yerine getirdiklerini; buna rağmen İsrail’in Gazze’yi hedef almaya devam ettiğini ve bu tutumun barış planının ikinci aşamasına geçilmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtti. Hamas heyeti ayrıca, Gazze’ye girişine izin verilen tırların yüzde 60’ının ticari mal taşıdığını, insani yardım miktarının ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmadığını ifade etti; özellikle temel ihtiyaç maddeleri, ilaç, barınma malzemesi ve yakıt tedariki konusundaki eksikliklerin sürdüğünü aktardı. Görüşmede, Filistinli gruplar arası uzlaşı süreciyle ilgili gelişmeler ve Batı Şeria’daki durum da değerlendirildi. İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulandı.