GÜNDEM - 28 Ağustos 2020 Cuma 10:07

Türk Telekom upload hızlarını 2 katına çıkarıyor

A
A
A
Türk Telekom upload hızlarını 2 katına çıkarıyor

Türk Telekom, yeni eğitim öğretim yılına hazırlandı. Şirket kullanıcılarına daha iyi bir internet deneyimi sunmak için fiber ve VDSL abonelerinin veri yükleme (upload) hızını 2 katına çıkarıyor.

Türk Telekom, güçlü fiber altyapısı ve dijital servisleriyle en zorlu koşullarda bile kesintisiz iletişimi sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla, kullanıcılarının upload hızlarını hiçbir ek ücret ödemeden 31 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak şekilde 2 katına çıkarıyor. Türk Telekom’un fiber ve VDSL aboneleri ile Türk Telekom altyapısını kullanan internet servis sağlayıcılardan hizmet alan tüm kullanıcılar bu hizmetten 1 Ekim tarihine kadar faydalanabilecek. Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘’Hem öğrenciler hem de tüm kullanıcılar için”

2 kat hızın hem öğrenciler hem de tüm kullanıcılar için olacağını aktaran Ümit Önal, “Uzaktan eğitim ile başlayacak yeni eğitim öğretim yılında öğrencilerin çevrimiçi dersleri rahat bir şekilde takip etmesini sağlarken, aynı zamanda tüm kullanıcılarımıza daha iyi bir internet deneyimi sunmak istiyoruz’’ dedi.

Upload hız artışı için kullanıcıların herhangi bir başvuruda bulunmaları gerekmediğini de belirten Önal,“Mart ayında başlayan uzaktan eğitim süreci boyunca veri trafiğini başarıyla yöneterek EBA’yı (Eğitim Bilişim Ağı) öğrencilerimizle kesintisiz şekilde buluşturduk. EBA TV kanallarını Tivibu üzerinden izleyen öğrencilerimiz, ‘durdur izle, tekrar izle, geri al izle’ gibi özellikler sayesinde derslerini kolaylıkla takip edebildiler. Yeni eğitim döneminde de EBA ile oluşacak trafiği sorunsuz yönetecek ve kullanıcılarımızın ihtiyaç duyduğu ses, mobil ve internet hizmetlerini kesintisiz sürdüreceğiz” dedi.

Önal, sözlerini şöyle tamamladı: “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 40 binin üzerindeki okulun erişim altyapısı ile birlikte 13 bin 500 okulun hızlı internetle buluşmasını sağlıyoruz. EBA platformunun altyapısıda tamamen Türk Telekom’a emanet. Grup şirketimiz Sebit’in Vitamin, Raunt gibi online eğitim çözümleriyle EBA platformuna, ders ve sınavlar için içerik desteği sunuyoruz. Kurumsal girişim sermayesi şirketimiz TT Ventures ile MentalUP gibi online eğitim platformlarına yatırımlarımızı sürdürüyoruz’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Profesörden salonda şok eden sözler, "Ben biraz gerçekleri konuşacağım, ne olur üzerinize alının ve bana kızın" Marmara Belediyeler Birliğinin kuruluşunun 50. yıl etkinliklerinin ilki olan "50 Yıldır Marmara Denizi için Birlikte" programı Bursa Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nde yapıldı. Programda konuşan Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Denizde Müsilaj Görmek Ne Demek?" oturumunda "Marmara Denizi ve müsilaj" konulu sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi de olan Sarı, mevcut durumun Marmara Denizi açısından çok iyi görünmediğine dikkati çekerek, "Ben biraz gerçekleri konuşacağım, bu esnada ne olur üstünüze alının ve bana kızın" dedi. Müsilajın, soluduğumuz havanın oksijenin en az yarısını üreten, denizdeki minik bitkiciklerin, biyolojik üretimin ilk basamağı olan bitkisel planktonun kirlilik, su sıcaklığı, durağanlık gibi etkilerin tetiklemesiyle aşırı çoğalması sonucu deniz suyuna salgıladıkları sümüksü, şeffaf, yapışkan bir organik madde olduğunu anlatan Sarı, şu anda Marmara Denizi’nde yüzeyden 30 metre derinliğe kadarki kısımda yoğun görüldüğünü söyledi. Müsilaj için 100’den fazla neden sayılabileceğini dile getiren Sarı, şöyle konuşu: "Bu yapışkan madde yüzeye çıkana kadar varlığına kimse inanmaz. Çok az kısmı yüzeye çıkar. Aslında yüzeye çıkanlar da müsilajla ölen mikroorganizma parçacıklarıdır aslında. Gündüz 12 civarında yapılan dalışta diplerde karanlıkta kalıyoruz. Neden? Çünkü müsilaj gelen ışığı kesiyor. Deniz çevresini bozan ne varsa müsilajı oluşturur. Deniz yüzeyinin ortalamadan sıcak olması, denizin durağan olması, fazla besin elementi yani kirliliğin, azot fosforun ortalamadan fazla olması Bu üçü bir araya geldiğinde felaket boyutunda müsilaj otaya çıkar." Marmara’da deniz suyu sıcaklığı 10,5 derece Marmara Denizi’ndeki sıcaklıkların ortalamaların 2,5 derece üzerinde olduğunu vurgulayan sarı, Marmara’da deniz suyu sıcaklığının şu anda 8 civarında olması gerekirken 10,5 derecelere ulaştığını söyledi. Denizlerin ısınmaya devam ettiğini aktaran Sarı, "2021’den sonra daha hızlı ısınıyor. Deniz şartlarında 40-50 yıllık rekorlar kırılıyor. Birinci şartı kontrol edemiyoruz denizi soğutamıyoruz. İkinci durum olan durağanlığa çare üretemiyoruz. Üçüncüsü kirlilik. Bunu önleyebiliriz" dedi. 1980’li yıllardan bu yana belediye başkanları, partiler, valiler, bürokratlar ve hükümetlerin değiştiğini ancak Marmara Denizi’ne gönderilen atıkların değişmediğini belirten Sarı, şunları kaydetti: "Sonuç maalesef müsilaj. Marmara Denizi astımlı çocuk gibidir. İki tarafta dar boğazlarla nefes almaya çalışıyor. Işık geçirgenliği düşmüş azot fosfor dengesi bozulmuş bir Marmara Denizi’miz var. Evsel atıklarda ileri biyolojik arıtmadan geçirilen oran yüzde 51,7. Bandırma’nın arıtma tesisi yok pompalama tesisi var. Marmara Denizi’ne bu tesisle derin deşarj yapılıyor. Denize kıyısı olan belediyelerin birbirinden farkı yok, atıkları pompalarla basıyorlar. Sanıyorlar ki akıntıyla Karadeniz’e gidiyor. Akıntı körfezlere uğramıyor. Durağanlık bu işte. Gönderdiğiniz atıklar Marmara’da kalıyor." Saros Körfezi’ni bile sardı Sarı, 2021’deki eylem planı içinde yer alan en önemli madde olan atık yükünün azaltılması konusunda ciddi bir ilerleme kaydedilemediğini vurgulayarak, "2021’deki eylem planı uygulayabilseydik bugün müsilajla karşılaşmayacaktık. Kuzey Ege’nin akvaryumu Saros Körfezi’ni bile sardı müsilaj." diye konuştu. Müsilaj nedeniyle deniz çayırlarının, mercanların ve diğer canlıların öldüğünü belirten Sarı, "Midye çiftlikleri var. Yüzde 30 civarında kayıp yaşanıyor. Deniz suyunu filtre eden midyelerde de ciddi kayıplar var. Turizm etkileniyor. Kimse müsilajla kaplı yere gelmeyecek. Nisandan itibaren müsilaj yüzeye çıkacak. Balıkçılık zarar görüyor. Balıkçı tekneleri çalışamaz duruma geldi. Küçük balıkçılar gerçekten perişan" ifadesini kullandı. Sarı, Marmara’nın kirlilik yükünün azaltılması gerektiğine dikkati çekerek, "Çırçır balığının müsilaja rağmen denizden umudu var bizim niye olmasın. Geç kalmadan harekete geçmeliyiz. Yapılması gerekenler belli. Marmara Denizi’ni bu kötü durumundan kurtarmalıyız" dedi.