EKONOMİ - 23 Ekim 2021 Cumartesi 12:40

Türk Kızılay ve Facebook, resmi WhatsApp hattı kurdu

A
A
A
Türk Kızılay ve Facebook, resmi WhatsApp hattı kurdu

Türk Kızılay ve Facebook, ihtiyaç sahipleri ve gönüllülerin bağlantı kurarak ilgili yetkililere ulaşabilecekleri WhatsApp hattını hayata geçirdiklerini duyurdu.

Türk Kızılay ve Facebook, vatandaşın en sık kullandığı mesajlaşma uygulaması WhatsApp’tan da hizmet vermeye başladı. Bu doğrultuda, +90 552 150 18 68 numaralı resmi hat gönüllülere ve ihtiyaç sahiplerine destek verecek. Vatandaşlar, Türk Kızılay’ın WhatsApp hattını kullanarak kan hizmetleri, bağış, gönüllülük ve öneri de bulunma gibi pek çok konuda hizmet alabilecek.

Dayanışma dijital mecrada devam edecek

Yardım kuruluşlarının dijitalleşmesi için de ilham verici olan bu projeyi hayata geçiren Türk Kızılay, yeni iletişim mecrasıyla milyonlarla dayanışmaya devam edecek. Türk Kızılay WhatsApp botu, gelen mesajlara anında cevap verilebilmesini sağlayarak bilgilendirme gereken durumlarda, ihtiyaç anlarında ve gönüllerle koordinasyonu sağlamada kolaylık sunmanın yanı sıra Türk Kızılay ve vatandaşlar arasındaki iletişimi güçlendirmeyi amaçlıyor. Buna ek olarak, Türk Kızılay’ın bu projesinde canlı destek ekibi tek bir resmi numaradan pek çok cihazı kullanarak hizmet verebiliyor.

Tüm kanallardan ihtiyaç sahibi ile hayırseverlere köprü olunduğunun altını çizen Türk Kızılay Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Şahin, “Kızılay, köklü geçmişinden edindiği tecrübelerle her zaman yön gösterici olmuştur. Dijitalleşmeye de somut adımlar atan Kızılay, tüm kanalları kullanarak iletişimsizliği ortadan kaldırıyor. Ülke genelinde yer alan şubelerimizden, gönüllü ordumuza ve dünya üzerindeki daimi temsilciliklerimize kadar yerelleşmenin yanı sıra dijital iletişim kanallarıyla da ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor, bağışçılarımızın desteklerini götürüyoruz. Bu hattımız da bu konuda bize destek sağlayan bir unsur olarak çalışıyor. Amacımız sesini duymadığımız kimsenin kalmaması” dedi.

Yaptıkları iş birliği hakkında konuşan Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş; WhatsApp’ın, kullanıcıların istedikleri kişilerle zahmetsizce bağlantı kurabilmesi için inşa edilen bir platform olduğunu belirterek, “Son birkaç yıl içinde, insanların ve kurumların iletişim olanağı sunan mesajlaşma uygulamalarına yoğun bir şekilde yöneldiklerini ve işlerini yapmak için de mesajlaşma uygulamasına gün geçtikçe daha fazla başvurduklarını gördük. Hayata geçirdiğimiz bu hat sayesinde de toplumsal dayanışmaya destek olmak ve ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak adına önemli bir adım attığımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yasadışı bahis soruşturmasında tutuklanan sosyal medya fenomeni Aleyna Göreci hakim karşısına çıktı Yasadışı bahis reklamı yaptığı ve teşvik iddiasıyla tutuklanan, 3 yıla kadar hapsi talep edilen sosyal medya fenomeni Aleyna Göreci hakim karşısına çıktı. Duruşmada alınan savunmanın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Göreci’nin tahliyesine hükmetti. İstanbul’da yasadışı bahis reklamı yaptığı ve insanları teşvik ettiği iddiasıyla tutuklanan ve 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen, sosyal medyada 170 bin takipçisi bulunan fenomen Aleyna Göreci hakim karşısına çıktı. İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Aleyna Göreci ve avukatı hazır bulundu. “Bir oyun sitesi olduğunu ve bu sitenin reklamını yapmam karşılığında ücret verileceğini söylediler” Savunma yapan sanık Göreci, “Sosyal medyada yaklaşık 170 bin takipçim var, hepsi organik değil. Öncelikle böyle bir konudan burada olduğum için çok üzgünüm. Sosyal medyada Gencay isimli bir şahıs bana ulaştı. Bir oyun sitesi olduğunu ve bu sitenin reklamını yapmam karşılığında ücret verileceğini söylediler, kabul ettim, paraya da ihtiyacım vardı. Reklamını bir süre yaptım. Link gönderdiler, gönderdikleri linki içeriğine bakmadan hikayemde paylaştım. 10 gün boyunca her gün paylaştım, reklamını yaptım. Günlük olarak bin ile bin 500 arası bir para yatıyordu. 10 gün sonra beni bilişim suçlarından aradılar ve karakola davet ettiler. Bana, bu sitenin yaşa dışı bahis sitesi olduğunu söylediler. Karakolda bu sitenin başıma açabileceği sorunları söylediler. Daha sonra siteyle iletişimimin olmadığına dair sosyal medya hesabımdan paylaşım yaptım. Sonrasında hiçbir şekilde siteyle ilgili paylaşım yapmadım. Daha sonra tutuklandım. Bir buçuk aydır tutukluyum, çok pişmanım, tahliyemi istiyorum” ifadelerini kullandı. Savunma yapan sanık avukatı, aynı dosyada yer alan diğer sanıkların tutuksuz yargılandığını belirterek, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı ise sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Tahliyesine hükmedildi Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tahliyesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Aleyna Göreci şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, internet ortamında spor, güzellik, seyahat, moda, teknoloji, sağlık veya eğlence gibi pek çok farklı kategoride ‘sosyal medya fenomeni’ olarak adlandırılan, takipçi sayısı ve tanınırlığı itibariyle de toplumda etki alanı bulunan şahısların herkesin erişebileceği şekilde açık kaynaklarda yer alan sosyal medya platformları üzerinden yayınladıkları videolar içerisinde ve görseller üzerinde reklam yerleştirme vb. suretle eylemler ile yoğun şekilde yasa dışı bahse özendirici, teşvik edici faaliyet yürüttüklerinin tespit edildiği aktarıldı. İddianamede, Aleyna Göreci’nin sosyal medya hesabı üzerinden bir çevrimiçi kumar sitesine ait reklam içerikli paylaşımlar yaptığı ve paylaşımında söz konusu siteye yönlendiren linkler paylaştığı, siteye ait video çektiği bilgisi yer aldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Aleyna Göreci hakkında ‘kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. (GŞ-SK-
İzmir İzmir’de öğrenci servisi park halindeki tıra çarptı: 1 ölü, 1 yaralı İzmir’in Buca ilçesinde park halindeki tıra çarpan öğrenci servisi içerisinde bulunan 9. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki kız çocuğu hayatını kaybetti, 1 öğrenci de yaralandı. Okula 200 metre mesafede gerçekleşen kazada hayatını kaybeden çocuğun yakınları büyük üzüntü yaşadı. Kaza saat 08.30 sıralarında, Doğuş Caddesi ile 3 sokak kesişiminde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 35 S 87206 plakalı okul servisi, yolun solunda park halinde bulunan 27 AYJ 620 plakalı tırın sağ tarafına çarptı. Kazada servis aracının sol arka kısmında bulunan pencereler patlarken, bazı öğrenciler yaralandı. Kaza yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edilirken, pencerenin patladığı koltukta oturan Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi 9. sınıf öğrencisi Yağmur Özçelebi’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Yaralanan 1 öğrenci ise sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Yakınları gözyaşı döktü Kazanın ardından Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ve Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri çalışma yürüttü. Hayatını kaybeden Yağmur Özçelebi’nin cenazesi ise savcı tarafından yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kaza yerinde hayatını kaybeden kız çocuğunun yakınları ise gözyaşı döktü. Kaza yapan servis aracı ile tır sürücüsünün ise gözaltına alındığı öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında tanıklar dinleniyor Diyarbakır’da Narin Güran cinayetiyle ilgili tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tanıklar dinlenmeye başlandı. Tutuklu sanık Ramazan Atasoy adli gözlem odasında dinlendi. 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, Diyarbakır Adliyesi’nde hakim karşısına çıktı. Adli gözlem odasında dinlenen tutuklu sanık Ramazan Atasoy, “Her gün nasılsa o gün de aynıydı. Suyumuzu açar kapatırdık. Köye gittiğim saati hatırlamıyorum. Tarlaya gittik. Salim Güran da tarlaya geldi. Olay günü sabah 8-9 gibi geldi yanımıza. Bir saat kaldıktan sonra gitti. Daha sonra 15-16 gibi Salim tarlaya yanımıza geldi. Oturduk biraz ve çay yaptık. Babamı aradı Salim. Babam da kendisine yemek yiyip geleceğini söyledi. Ben ve Salim Güran ile çay içerken babam yanımıza geldi. Salim Güran her gün nasılsa o gün de öyle görünüyordu. Babam yanımıza geldiğinde ona da çay doldurdum. Daha sonra Salim üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. Kıyafetlerinin kirli olduğunu söyledi. Akşam 18.00 gibi de ben Salim ve babam yemek yapıp yedik. Birisi Salim Güran’ı o sırada aradı. Kim olduğunu hatırlamıyorum. Kız kaybolmuş dediler. Salim bu saatte kız kaybolma saati mi diyerek araca binip gittiler babamla. Onlar gidince ben ve kardeşim tarlada kaldık” ifadelerini kullandı. Salim Güran ile telefon görüşmesine ilişkin ses kaydı dinletilen Atasoy sorulan soruya, “Mısır tarlasındaki fıskiyeler yere düşüyor. Onu konuşmuşuz. Orada bir fıskiye düşmüş. Onu söylemiş. Olay günü mü konuştuk hatırlamıyorum. Sadece o günü tek aramazdı. Her zaman arardı” yanıtını verdi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar’ın ‘Ramazan tutuklandığında tutulan bir tutanakta Salim’e küfür ederek senin yüzünden başımız belaya girdi, komutanım Salim geldiğinde kıyafetleri kirliydi ayakları ıslaktı ve ağlamışsın. Neden böyle yaptın’ sorusuna Ramazan Atasoy, “Komutanlar karakolda sorduğunda ayakları ıslak olduğuna dair sorularına yok demiştim. Ben böyle bir şey demedim. Salim’in ayaklarına fazla bakmadım ama normaldi. Fazla dikkatimi çekmedi” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Dündar’ın, "Salim 15-16 gibi yanımıza geldi dedin. 15.52 gibi telefon görüşmen oldu. Neden saati aramış. Yanında olduğunu söyledin. Çelişkiyi gidermek için soruyoruz" sorusuna Atasoy, “Salim Güran bir kez kıyafetini değiştirmek için eve gidip geldi. 15 dakika sürdü. Bu saat 18.00 gibiydi” yanıtını verdi. Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren’in "Soruşturma aşamasında herhangi bir telkinde bulunuldu mu? Saatler konusunda kimse sana uyarılarda bulundu mu" sorusunu Atasoy, “Kimse bana bir şey söylemedi. Saat konusunda kimse uyarıda bulunmadı. Tarlada köyden birileri vardı. İnek ve hindilerini getiriyordu. Ben ve küçük kardeşim vardık. Birkaç kuzumuz vardı. Kardeşim ona bakıyordu” şeklinde yanıtladı.