GÜNDEM - 23 Mayıs 2016 Pazartesi 12:22

Türk akademisyenler Çin’den sınır dışı edildi

A
A
A
Türk akademisyenler Çin’den sınır dışı edildi

Turistik gezi amacıyla Çin’e giden Türk akademisyenler, Urumçi Havalimanı’nda Çin polisi tarafından gözaltına alındıktan bir süre sonra sınır dışı edildi. Türkiye'ye geri gönderilen akademisyenler, Çin hükümetine tepki gösterdi.

21 Mayıs Cumartesi günü bir tur şirketi tarafından düzenlenen Çin gezisine katılan ve çoğunluğu emekli akademisyenlerden oluşan 15 kişilik Türk turist kafilesi, Urumçi Havalimanı’nda Çin polisi tarafından gözaltına alınarak ülkeye girişlerine izin verilmedi. Yasal olarak hiçbir sorun olmamasına rağmen ülkeye girişlerine izin verilmeyen Türk kafile, Kazakistan’ın Almatı şehrinden aktarmalı olarak tekrar Türkiye’ye gönderildi.

“GRUBUN TÜRK OCAKLARI’YLA ALAKASI OLDUĞUNU BELİRTEREK BİZİ KABUL ETMEYECEKLERİNİ BEYAN ETTİLER”
Akademisyenlerden oluşan turist gurubunun rehberi Mehmet Aydın, Urumçi Havalimanı’nda saatlerce bekletildiklerini belirterek, “Havaalanı polisi bizi karşıladı. Grubumdaki misafirlerin tamamının yeşil pasaportu vardı. Benim kırmızı pasaport ve vizem vardı. Ben kendi pasaport ve vizemle geçtiğim gümrükten ancak yeşil pasaportlu misafirlerimiz orada takıldı. İçeri almadılar. Pasaportlarını topladılar, orada öncelikle bir saat kadar beklettiler. Bir saat önce hiçbir gerekçe belirtilmeden bir saat sadece bekledik orada. Daha sonra başka insanların kontrolleri yapıldıktan sonra bize yemek hazırladıklarını söylediler. Bize pilav yedirdiler. Pilavı yerken bizi sınır dışı edeceklerini, grubun Türk Ocakları’yla alakası olduğunu belirterek bizi kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Gerekli işlemleri yapmaya başladılar. Gerilimde biraz artmaya başlayınca ilk uçakla Almatı’ya dönmeye karar verdik. Bu sürede uçak beklerken tuvalete dahi giderken bir Çinli asker eşliğinde gidilmesine izin verildi. Tuvalete gidince bile orada yanında bir asker bekledi” şeklinde konuştu.

“ANLAŞILAMAZ NEDENLERLE ÇİN POLİSİ BİZİ ENGELLEDİ”
Ziraat Yüksek Mühendisi Kadir Tosun, “12 günlük bir geziydi bu biletimizi, her şeyimizi aldık. Tam oraya vardığımız zaman anlaşılamaz nedenlerle Çin polisi bizi orada engelledi. Bize hakaret etti ve arkadaşlarımızı tuvalete dahi başımızda asker olmak kaydıyla gönderdi. Çıkış yaparken de mahrem yerlerimiz dahil her yerimizi aradılar. Ben 66 yaşında yaşlı bir adamım. Bana yapılan bu hakaret Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış bir hakarettir. Bunu asla kabul etmiyorum ve Çin hükümetini nefretle ve şiddetle kınıyorum” dedi.

“BİZE UYGULANAN MUAMELE HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”
Akdeniz Üniversitesi’nden emekli akademisyen Prof. Dr. Ramazan Demir ise “Özellikle Türki Cumhuriyetlerdeki kültürü incelemelerine yönelik çalışmalarım var. Bununla ilgili kitaplarım var. Urumçi’ye diğer ifadeyle Doğu Türkistan’a gitmemin tek sebebi oradaki Türk kültürünü, sosyolojik yapıyı ve atadan kalan kültür değerlerini derleyip kitap haline getirmekti. Böyle bir gezi olduğu için de katıldım. Hiçbir şekilde art niyetle, ya da Çin hükümeti aleyhinde bir ifade kullanarak herhangi bir amacı asla böyle bir şey aklımızdan geçmez. Uygur bölgesinde bize uygulanan muamele hiçbir şekilde kabul edilebilir değil. Çünkü iki devlet arasında sözleşmeli yasal olarak yeşil pasaportlara muafiyet getirilmiş. Biz buna güvenerek gittik” ifadelerini kullandı. 

FERHAT YASAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Dolandırıcılık tuzakları tiyatro sahnesinde: Çocuklardan anlamlı ders Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü tarafından ÇOGEP kapsamında hazırlanan projede yer alan çocuklar, telefon dolandırıcılığına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla bir tiyatro oyunu sahneledi. Dolandırıcılık yöntemlerini ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramanın önemini eğlenceli bir dille anlatan oyunu sergileyen çocuklar, izleyicilerden tam not aldı. İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şubesi tarafından yürütülen "Kırıkkale’nin Parlayan Yıldızları" projesi, Çocuk ve Gençler Sosyal Koruma Destek Programı (ÇOGEP) kapsamında düzenlenen 2024 yılı kapanış etkinliğiyle sona erdi. Proje, sosyal ve kültürel imkanlara erişimi kısıtlı olan çocuk ve gençlerin kişisel gelişimlerini desteklemek ve suça sürüklenmelerini önlemek amacıyla hayata geçirildi. Kapanış etkinliği, İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda en dikkat çeken etkinlik, çocukların sahnelediği "Telefon Dolandırıcılığı" adlı tiyatro oyunu oldu. Dolandırıcıların kullandığı yöntemlerin ve bu tür durumlarda yapılması gerekenlerin sahnelendiği oyunda, izleyicilere hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sundu. Tiyatro oyununda, dolandırıcıların korkutma ve kandırma yöntemleriyle mağdurlardan bilgi ve para sızdırma çabaları vurgulanırken, bu gibi durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi’nin aranmasının hayati önemi anlatıldı. Tiyatro gösterisinin ardından genç sporcular ve çocuklar tarafından hazırlanan müzik, boks ve okçuluk gösterileri de katılımcılardan büyük beğeni topladı. Polis memuru Recep Yumurtacı, proje kapsamında 5 bin 500 çocuk ve gençle birebir temas kurulduğunu ve hedef grupların eğitsel ve ailevi çevreleriyle birlikte yaklaşık 25 bin kişiye ulaşıldığını belirtti. "112’yi aramalıyız" Gösteride yer alan çocuklardan Defne Yıldırım (13), oynadıkları tiyatro oyununun önemli mesajlar içerdiğini ifade ederek, "Arkadaşlarımızla birlikte burada çok güzel bir tiyatro oyunu oynadık. Telefon dolandırıcılığı oyununda komiser rolünü üstlendim. Bir kadın, iki telefon dolandırıcısı tarafından dolandırılıyordu ve kızı tarafından polise ihbar edildi. Bu olaylar günümüzden çok uzak değil. Gerçekten hiçbir polis memuru veya devlet memuru, kimseyi kötü bir durumdan kurtarmak için para istemez. Öncelikle bunu unutmamız gerekli. Bu durumla karşılaşırsak 112’yi aramalıyız" ifadelerini kullandı. "Polis ağabeylerimize çok teşekkür ediyorum" Ayaz Şarlıoğlu (13), sergilenen oyunların büyük anlam taşıdığını vurgulayarak, "Oynadığımız oyun, gerçekte verilen bir mesajdı. İki oyunda görev aldım. Birincisi ’Haydi Bakalım’ isimli bir oyun, diğeri ise telefon dolandırıcılığıydı. Telefon dolandırıcılığında dolandırıcı rolünü, diğer oyunda da mesaj veren hayvan rolünü oynadım. Bu skeçler beni çok mutlu etti. Çalışma sürecimiz uzundu. Polis ağabeylerimize çok teşekkür ediyorum" dedi. "Birlikte çok güzel vakit geçirdik" Gösterinin diğer bir oyuncusu Çağan Boran (12), etkinlik sürecinde yaşadığı deneyimlerden bahsederek, "Bu tiyatro gösterisini yaparken çok eğlendik. Polis ablalarımıza ve babama çok teşekkür ediyorum, bayağı emekleri vardı. Kapadokya’ya gittik. Orada peri bacalarını gezdik, güldük, eğlendik. Birlikte çok güzel vakit geçirdik. Burada bizim de çok emeğimiz vardı ve emeğimizin karşılığını aldık" şeklinde konuştu. "Tiyatroculuk beni mutlu ediyor" Ceylin Gönen (13) ise tiyatro oyununda yer almanın kendisini mutlu ettiğini ifade ederek, "Bu projede, ilk başta belli başlı yaşanmışlıklar üzerinden oyunlarımız ve skeçlerimiz vardı. Kendi oynadığım oyun telefon dolandırıcılığıydı. Dolandırılan yaşlı bir teyzeyi canlandırdım. Oynarken mutlu oluyorum, tiyatroculuk beni mutlu ediyor" diye konuştu. Etkinlik sonunda, İl Emniyet Müdürlüğü adına Müdür Yardımcıları Üstüner Ekinci ve Tuncay Özbarlas, Toplum Destekli Polislik Şube Müdür V. Komiser Anıl Aydemir, İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına Müdür Yardımcısı Hamza Aygün, Yahşihan İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Özdemir projede yer alan öğrenci, usta öğreticiler ve polis memurlarına teşekkür belgesi takdim etti.