SAĞLIK - 20 Mart 2017 Pazartesi 15:55

Tüp Mide Ameliyatı 'Mide Küçültme' Kimlere Uygulanır?

A
A
A
Tüp Mide Ameliyatı 'Mide Küçültme' Kimlere Uygulanır?

Tüp Mide Ameliyatı Nedir, Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Kimlere Uygulanır veya Uygulanmaz.

Tüp Mide Ameliyatı Nedir, Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? Kimlere Uygulanır veya Uygulanmaz?

Obezite cerrahisi ameliyatları, son dönemlerde oldukça başarılı sonuçlar veren bir tedavi türüdür. Obezite cerrahisi operasyonları, çeşitli sebeplerle belirli bir vki’ye ulaşmış ve diyet, egzersiz gibi yollar ile bu rahatsızlıktan kurtulamayan hastalarda uygulanmaktadır. Obezite cerrahisi (mide ameliyatı) tekniklerinde, hastanın genel durumuna bağlı olarak farklı operasyon türleri görülebilmektedir. Bu operasyon türlerinin belirlenmesinde hastanın ilk değerlendirmede sağlık sorunlarının iyi analiz edilerek, doğru tedavi biçiminin uygulanması oldukça önemlidir.

Tüp mide ameliyatı ameliyatı nedir?

Sleeve Gastrektomi, yani diğer bilinen adı ile mide küçültme ameliyatları, vki’si 35 ve üzeri olan hastalarda uygulanan bir operasyon türüdür. Mide küçültme ameliyatı ile birlikte midenin yaklaşık \%75’lik bir bölümü alınmaktadır. Alınan bölüm içerisinde fundus adını verdiğimiz ghrelin hormonu salgılayan merkezin büyük bir bölümünün alınması ile obez gruba dahil olan hasta, hayatının geri kalan dönemini, yiyecekleri daha az tüketerek geçirmektedir.

Obez olarak yaşamanın riskleri nelerdir?

Obezite, günümüzde birçok rahatsızlığı beraberinde getiren bir hastalık türüdür. Obezite ile birlikte hastada görülebilecek yandaş rahatsızlıklar, obez kategorisinin artması, yani hastanın varolan kilosunda anormal derecede artış görüşmesi durumunda sağlığı ciddi derecede tehdit edecek boyutlara ulaşabilmektedir. Bu hastalıklara bazı örnekler verecek olursak, hipertansiyon, astım, karaciğer rahatsızlıkları, şeker bazı yandaş hastalıklardandır. Kilo kaybı yaşanması ile birlikte hastanın vki oranında görülen düşüş, bu hastalıklarda da aynı derecede düşüş yaşanmasına imkan sağlayacaktır.

Tüp mide ameliyatına (mide küçültme) uygun olup olunmadığına nasıl karar verilir?

Sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatının ilk değerlendirme aşaması hasta ile yapılan ilk görüşmede başlar. Bu görüşmede hastanın sahip olduğu net vki oranı öğrenilerek ilk ağızdan hastanın obeziteye ulaştığı süreç dinlenir. Hastanın psikolojik değerlendirmesi diyetisyenimizle birlikte yapılarak, operasyon süreci hakkında hasta en ince ayrıntılara kadar bilgilendirilir. Çoğu zaman hastamız yanında gelen aile bireyleri de bu değerlendirme de yaşadığı endişeleri paylaşarak hastanın aklında bulunan sorulara ışık tutar. Burada üzerinde önemle durduğumuz konu, hastanın ilk değerlendirmesinde süreci çok iyi kavraması ve olası durumlar hakkında birinci ağızdan bilgileri detaylı dinleyebilmesidir. Yaptığımız psikolojik değerlendirme sonrası tüm bu detayları paylaşmamız ve hastamızın hazır olduğunu hissettiğimiz an, hastamızın sağlık olarak yapılacak değerlendirmesi için bir gün belirlenir ve hastamız hastaneden yolcu edilir. Ayrıca tüp mide ameliyatı olanlar ile görüşülüp bilgi alınabilir.

Tüp mide ameliyatı hangi yöntemle gerçekleşmektedir? Tüp mide ameliyatından sonra hastanın vücudunda iz kalmakta mıdır?

Tüp mide ameliyatı laparoskopik dediğimiz, karında 4 adet 8 milim çapında delikler açılarak gerçekleştirilir. Bu delikler estetik dikişle kapatılır ve belirli bir sürenin ardından gözle görülmeyecek kadar ince izler kalır.

Operasyon sonrasında hastanın ömür boyu kullanması gereken ilaç bulunmakta mıdır?

Tüp mide operasyonu ardından hastanın hayatı boyunca ilaç kullanmasına gerek yoktur. Taburculuk dönemi ardından reçetelendirdiğimiz bazı ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçları hasta 1. Ay kontrolüne kadar kullanır ve sonrasında bir ilaç kullanmaya gerek duyulmaz. Transit bipartisyon dediğimiz, şeker hastaları için uygulanan operasyon türünde hasta hayatı boyunca vitamin desteği alabilir. Genel olarak bu bilgi tüp mide ameliyatına ait bir bilgi olarak bilinmektedir. Ama belirttiğimiz gibi tüp mide operasyonunda bu tarz bir durum bulunmamaktadır.

Sleeve gastrektomi operasyonunda yaşanan can kaybı haberleri hastalarda tedirginlik uyandırmaktadır. Bu tarz haberlerin doğruluğu bulunmakta mıdır?

Mide ameliyatı operasyonlarının, günümüzde oldukça yaygın uygulandığı bilinmektedir. Başarılı geçen operasyonların hastaları motive ettiği anların yanında başarısızlığa uğrayan operasyonların aynı oranda hastaları tedirgin ettiği karşılaştığımız bir durumdur. Ama bu gibi vakaları incelerken objektif ve realist bir gözle bakarak belirli soruları kendimize yöneltmeli ve bu soruların cevaplarını bilirkişilerden dinlememiz gerekir. Örneğin; bu operasyonu gerçekleştiren hekimin uzmanlık alanı nedir? Şu ana kadar imza attığı operasyonda yaşanan komplikasyonlar nelerdir? Bu komplikasyonlar arasında eks olan bir vaka bulunmakta mıdır? Operasyonların gerçekleştiği hastane donanım olarak ne kadar yeterlidir? Herhangi bir olası durumda müdahale edebilecek ekip bulunmakta mıdır? Hastalarımız bu soruların cevaplarını detaylı inceleyip sonuçlara ulaştığında daha sağlıklı bir operasyon süreci geçireceklerdir. Bu bilgiyi de paylaşmak hastayı psikolojik olarak daha da rahatlatacaktır.

Operasyon sonrası kilo kaybı yaşandıkça vücutta deri deformasyonları oluşmaktadır. Bunlar için yeni bir operasyona gerek var mıdır?

Obezite cerrahisi ameliyatları sonrası bazı hastalarda kilo kaybı kaynaklı deri deformasyonları yani çatlak ve sarkma gibi sorunlar görülebilmektedir. Kilo alımı sonucu sıkılaşan deri, kilo verme sürecinde esner ve sarkmalara yol açar. Bu durumlar için hastalarımıza yeni bir operasyondan ziyade, diyetisyenimizin oluşturduğu programlara uymalarını tavsiye ederiz. Günlük ufak egzersizler, geniş anlamda yapılacak fitness, yüzme, pilates gibi etkinlikler hastanın vücudunda oluşabilecek deri deformasyonlarını en aza indirgeyecek ve hastanın yeni bir operasyon sürecine dahil olmasına gerek kalmayacaktır.

Kaynak: http://www.istanbulobezitecerrahisi.com/

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülen İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan’da bulanan üniversitelerin ortak olduğu, toplamda 2 milyon 745 bin Euro bütçeli "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık ve küresel ısınma ile ilgili projeler üreten ALKÜ’de bu kapsamda sene başında önemli bir projeye imza atılmıştı. Türkiye ayağı ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Yüzde 90’ı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen toplam bütçesi 2 milyon 745 bin 200 euro olan projede iklim değişikliği, kuraklık ve nüfus artışının neden olduğu su kıtlığı gibi Akdeniz bölgesinin en acil sorunlarından birini ele alıyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Doç. Dr. Arslan hedefleri anlattı Katılımcı ve disiplinler arası yaklaşımıyla SWAMED projesinin su krizine karşı pratik çözümler sunmayı ve Akdeniz genelinde sürdürülebilir tarımsal kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığını söyleyen Doç. Dr. Fırat Arslan, "Sulanan tarım için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirmenin temel hedef olarak belirlendiği SWAMED Projesi ile çok paydaşlı bir yaklaşımla birlikte tasarlanmasının ardından Tunus, Türkiye, Mısır ve Yunanistan’daki dört pilot bölgede test ediliyor. Proje süresince çiftçiler, su otoriteleri ve araştırma kurumları aktif olarak sürece dahil ediliyor. SWAMED kapsamında, Verimli sulama için Karar Destek Sistemi (DSS) geliştirilmesi, dört ülkede pilot uygulama ve testler, anketler, çalıştaylar ve odak grup toplantıları ile eğitim ve paydaş katılımı, tanıtım materyalleri ve videolar gibi iletişim çıktıları, sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma planı hazırlanması hedefleniyor" dedi. Akdeniz ortaklığı ile güçlenen proje Projenin koordinatörlüğünü İtalya’daki Campania Üniversitesinden Luigi Vanvitelli (İtalya) koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Tunus’tan Kuzey Afrika Devletleri Bölgesel Uzaktan Algılama Merkezi (CRTEAN), Mısır’dan Mısır İngiliz Üniversitesi (BUE), Yunanistan’dan Aristoteles Üniversitesi (AUTH) ve Türkiye’den de Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ortak kurum olarak çalışıyor. Bunun yanında İlişkili ortaklar arasında ise Alanya İlçe Tarım Müdürlüğü ve Tunus Medjez El Bab Mühendislik Yüksekokulu bulunuyor. Daha akıllı ve sürdürülebilir bir tarıma doğru Proje koordinatörü Prof. Luigi Zeni, "SWAMED, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir Akdeniz tarımına yönelik somut bir adımdır. Gelişmiş teknolojiyi paydaş katılımıyla birleştirerek su yönetimini iyileştirebilir, israfı azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz" dedi.