SAĞLIK - 21 Ağustos 2015 Cuma 13:08

Tüp bebekte tedavi maliyetleri azalıyor

A
A
A
Tüp bebekte tedavi maliyetleri azalıyor

Tüp bebek sahibi olmak isteyenlere yönelik uygulanan tedavinin süresi azaldıkça, tedavi maliyetlerini azaltıyor.

Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Necati Özçimen, tüp bebek tedavisinin yıllardır çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin başvurdukları ve sonuçlarıyla da sevindiren bir tedavi şekli olduğunu söyledi. Toplumda her 7 çiften birinin çocuk sahibi olmakta zorluk nedeniyle doktora başvurduğunu hatırlatan Opr.Dr. Özçimen, şöyle konuştu: “Bu çiftlerden bazıları yumurtlama takibi ve aşılama yöntemleri ile sonuca ulaşırken diğerlerinde tüp bebek tedavisi gerekmektedir. Tüp bebek tedavisi kısaca kadının yumurtası ve erkeğin sperminin laboratuvar ortamında karşılaştırılması ve oluşan embriyonun anne rahmine transferi işlemidir. 1978'de ilk tüp bebeğin doğumundan sonra birçok çifte tedavi kapısı açılmıştır. Mikroenjeksiyon yönteminin bulunup geliştirilmesi ile özellikle erkek kısırlığında çağ atlanmıştır. Günümüze kadar milyonlarca bebek bu tedavilerin başarısıyla dünyaya gelmiştir. Üremeye yardımcı tedavi yöntemleri uygulanmaya başlandığından beri tedavi protokolleri, kullanılan ilaçlar, embriyoloji laboratuvar ortamları ve kullanılan araç gereçler yıllardır değişmiş ve gelişmiştir. Oldukça hızlı gelişim gözlenen bu alanda en önemli amaç yüksek gebelik oranlarına ulaşmak olmuştur.”

“YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ”
Opr. Dr. Özçimen, tüp bebek tedavisinde yeni yöntemlerin ortaya çıkmasıyla hem sürenin hem de tedavi maliyetlerinin azaldığını kaydetti. Tüp bebek tedavisinin maddi açıdan çiftleri düşündüren bir tedavi şekli olduğunu anlatan Özçimen, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu tedavi metotları çok iyi eğitim almış tıbbi personel ve son derece modern tıbbi cihazlar gerektirmektedir. Kullanılan tüm tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin hemen tümü ithal edilmekte ve bunlar oldukça pahalı olmaktadır. Ayrıca kullanılan malzemelerin çoğu tek kullanımlık olup işlem sonrası atılmakta ve yeniden kullanılmamaktadır. Aynı zamanda tedavi esnasında kullanılan ilaçlarda maliyete etki yapmaktadır. Günümüzde daha yeni ve kolay uygulanabilir ilaçlar üretilmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda hasta dostu tedaviler ortaya çıkmıştır. Eskiden 45 güne kadar uzayan ve fazla miktarda ilaç kullanılması gereken siklus var iken yeni tedavi yöntemleri ile 10 gün süren ve çok daha az miktarda ilaç kullanımı gerektiren tedaviler ön plana çıkmıştır. Kişiye özel tedavilerdeki amaç daha iyi kalitede yumurta geliştirip gebelik oranını artırmak ve bazı hastalarda gözlenen yumurtalıkların aşırı uyarılması ile sonuçlanan yan etkilerden kaçınmaktır. Tedavi protokollerindeki bu değişim sonucunda daha az ilaç kullanıldığı için maliyet azalmaktadır. Aynı zamanda tedavi süresinin daha kısa süreli olması ve daha az hastane ziyareti bu düşük maliyete katkı sağlamaktadır.”

“AVRUPA’YA GÖRE TEDAVİ MASRAFLARI DAHA AZ”
Amerika ve Avrupa ile karşılaştırıldığında Türkiye’de çok daha uygun maliyette ve aynı başarı oranlarında tedaviler gerçekleştirildiğini söyleyen Opr. Dr. Özçimen, sözlerini şöyle tamamladı: “Tedavi süresinin (yaklaşık 10-15 gün) kısalması yurt dışından fazla sayıda insanın merkezlerimize başvurusunu açıklamaktadır. Tatil döneminde tedaviye başlayacak hastalarımıza önerilerimiz daha önceden internet ya da telefon yoluyla bize ulaşmaları ve gereken tetkiklerini tamamlamalarıdır. Tüm çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere bizlerin de vesile olmasıyla hayallerinin gerçekleşmesini dileriz.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "CHP bundan sonra her yaştan gençlerin partisidir" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, son birkaç ayda çoğu gençlerden oluşan 400 bin kişinin partiye katıldığını belirterek, "Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra her yaştan gençlerin partisidir" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen 21. Olağanüstü "İrade Milletindir" Kurultayı’nda bin 171 oyla yeniden genel başkan seçildi. Özel, daha sonra "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu. "Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra her yaştan gençlerin partisidir" CHP’nin artık evlerde oturmayan, sokaklardan çekinmeyen, meydanları dolduran dinamik bir parti haline geldiğini söyleyen Özel, "Son birkaç ayda bizlere katılan 400 bin yeni çoğu genç üyemizle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra her yaştan gençlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni kimse tutamaz. Bakın bugün bu seyircisiz, kısıtlı salonun önünü dolduran sizler, bu güzel pazar günü belki de uzun, kara bir kıştan sonra bu güzel havada yapabileceğiniz pek çok iş varken, ailenizle, arkadaşlarınızla yapabilecekleriniz varken sizi buraya getiren, saatlerdir bekleten, bu coşkuyu yaşatan, aile olarak gördüğünüz Türkiye’nin en büyük ailesinin mensubu olmanızdır. İyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var. Canım ailem, hepinizi çok seviyorum. Bu aile, Cumhuriyet’i kuran ailedir. Bu partiye boşuna ‘baba ocağı’ demeyiz" ifadelerini kullandı. "Görevim bu partiyi gireceği ilk genel seçimlerde iktidar yapmak" Özel, CHP Genel Başkanı seçilmesinin ardından sadece 5 ay sonra CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi yaptığını dile getirerek, "Ben kurultaydan aldığım görevin ilkini yaptım. İkincisi, bu partiyi gireceği ilk genel seçimlerde iktidar yapmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni 100 yıl önce olduğu gibi yine ayağa kaldıracak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını kurmaktır. Bunun için hepimizin görevi çok ve ağırdır. Size aynı bugün olduğu gibi nerede bir görev, bir çare olursa sel olup koşmanızı, görevinizi yapmanızı bekliyoruz" şeklinde konuştu. "Şu ana kadar kampanyamızda 7 milyon 200 bin imzaya ulaştık" Dünya siyaset tarihinin en büyük imza kampanyasını başlattıklarına vurgu yapan Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Bu imza kampanyası, vatandaşların imza atarak Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük talep ettikleri, Tayyip Erdoğan’a da sandığı getirmesini söyledikleri, ‘Adayımı yanımda, sandığımı önümde istiyorum’ denen kampanyadır. Bu dünya siyaset tarihinin en büyük gensorusu, iktidara verilmiş en büyük güvensizlik oyu olacaktır. Başardığımızda Türkiye’deki seçmenlerin yarısından bir fazlasının güvensizlik oyunu, erken seçim talebini aldığımızda artık karşımızda dünyada da, Türkiye’de de gayrimeşru duruma düşmüş, güvensizlik oyu almış, sandığı getirmekten başka çaresi kalmamış bir iktidar olacak. Şu ana kadar kampanyamızda 7 milyon 200 bin imzaya ulaştık bile. Emeklerinize sağlık. Ancak buradan sonra kurultayımızı da geride bıraktıktan sonra en önemli hedef bu kampanyanın ısrarla, sabırla, kararlılıkla, sistematik bir şekilde sürdürülmesi ve sonuç almasıdır."