Araştırmaya göre, Trump’ın COVID-19 aşısı ile ilgili tereddüt içerikli tweetler paylaşması sonucu aşıya karşı tepki gösteren kişi sayısında artış olduğu saptandığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Dr. Onur Okan Demirci, “Bu araştırmalar politikacıların söylemlerinin, komplo teorisyenlerinin düşüncelerini de güçlendirdiğini gösteriyor. Araştırma sonucuna göre bu tür tweetler nedeni ile içinde şüphe uyanan kişilerin aynı zamanda Prenses Diana’nın cinayet sonucu öldürüldüğü, iklim değişikliklerinin Çin tarafından bilerek yapıldığı gibi komplo teorilerine de inanan kişiler olduğu görülüyor” dedi.
“Virüsün yayılımı hızlanır”
Komplo teorilerine inanmaya meyilli olan kişilerin gerçeği yansıtmayan söylemlere araştırmadan inanmaya meyilli olduklarını belirten Demirci, “Bu durum yani yanlış bilgilendirme veya komplo teorilerinin ortaya atılması da COVID-19 ile mücadeleyi sekteye uğratacaktır. ‘Aşı aslında zararlı’, ‘COVID-19 salgını aslında gerçek değil’, ‘Bu virüs bilerek laboratuvarda üretildi’, ‘COVİD-19 aşısı asla bulunamayacak’, ‘Maske takmak veya dezenfektan kullanmak virüsün bulaşmasını engellemiyor’, ‘Yaz mevsiminde virüs etkisini kaybediyor’ gibi düşünceler komplo teorilerine yatkın olan insanları hızlıca etkiliyor. Bu da önlemlerin aksamasına ve virüsün yayılımının hızlanmasına, dolayısıyla ölümlerde artışa sebep olacaktır” diye konuştu.
“Yanlış bilgi paylaşımından kaçının”
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu tür yanlış bilgilere karşı araştırmadan inanabilecek oldukça fazla sayıda insan olduğunu belirten Demirci, “Bu nedenle COVİD-19 ile ilgili yanlış bilgi paylaşımlarından kaçınmadığımız takdirde virüsün yayılım hızını düşürme ve buna bağlı ölümleri engellemede başarı şansımız azalacaktır. Özellikle çok sayıda takipçisi bulunan sosyal medya hesaplarının doğru bilgi paylaşımı bu nedenle oldukça önem arz etmektedir” dedi.