EKONOMİ - 13 Temmuz 2014 Pazar 11:58

TOKİ Başkanı Turan: ‘Kentsel dönüşüm TOKİ’nin önceliği’

A
A
A
TOKİ Başkanı Turan: ‘Kentsel dönüşüm TOKİ’nin önceliği’

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) uyguladığı kapsamlı kentsel dönüşüm projeleriyle, fiziki olarak ömrünü tamamlamış yapıların yerine, şehirlerde tüm sosyal donatılarıyla birlikte alternatif, yeni, modern kent merkezleri inşa ediyor.

 Kentsel dönüşümün TOKİ’nin en önemli öncelikleri arasında olduğuna dikkat çeken TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, idarenin; yerleşim alanları, kamu kurumları, sağlık merkezleri, kent meydanları, alışveriş, yürüyüş ve eğlence alanları, restoranlar, parklar ve kapalı otoparklarıyla birlikte Uşak ilinde, tüm şehirlere örnek olabilecek kentsel dönüşüm projesi uygulayacağını açıkladı. Proje ile kentin imajına zarar veren Tabakhane bölgesi, Uşak’ın yeni kent merkezi haline getirilecek. Böylelikle ana yolların kavşak noktası olması nedeniyle on binlerce aracın geçiş noktasında bulunan şehrin vitrini konumundaki bölge, modern ve görkemli bir yaşam alanına dönüşecek.

58, 59, 60 ve 61. Cumhuriyet Hükümetlerimiz döneminde başlatılan “Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği” çerçevesinde Türkiye genelinde başlatılan kentsel dönüşüm atılımının meyvelerini vermeye başladığına dikkat çeken TOKİ Başkanı Turan, vatandaşlarımızın daha huzurlu, mutlu ve geleceğe güvenle bakarak yeni umutlar yeşertmesi; kendini yaşadığı şehre ait, onun bir parçası gibi hissetmesiyle mümkün, dönüşüm gerçekleştirilen yerlere bakıldığında bu olumlu değişim çok açık şekilde görülebilmektedir.” dedi.
Özellikle deprem gibi afet riski olan şehirlerde, fiziki olarak kalitesiz ve ömrünü tamamlamış yapıların olduğuna dikkat çeken TOKİ Başkanı “Önümüzdeki süreçte kentsel dönüşüm kaynaklı konut üretiminde önemli artışlar olacaktır. Çünkü kentsel alanlarda yaklaşık 18 milyon konut bulunmaktadır. Bu konutların da yaklaşık 5.3 milyonunun dönüşüme ihtiyacı vardır. 3 milyon adedi de 2023 yılına kadar 50 yaş ve üzerinde olacaktır. Bunun da kentsel dönüşümü ülke çapında hızlandıracağını ve bundan da kaçış olmadığını, ülkemizin kendine özgü ihtiyaçları, imkânları ve tecrübeleri de seferber edilerek, 60 yıllık gecekondu sorunu ve kentsel yenilemenin çözülebileceğine inanıyorum” dedi.

DÖNÜŞÜMDE ORTAK AKIL
TOKİ Başkanı Turan, ülkemizdeki gecekondu ve kaçak yapılaşma alanlarının sadece bireyin ve grupların kaderinden, eksikliğinden ya da yanlış davranışlarından kaynaklanmadığı gibi, çözümünün de bireylere ve gruplara bırakılmayacak kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, sorunların çok yönlü olmasının bireyin ve grupların bu sorunların üstesinden yalnız başlarına gelmelerini engellediğini söyledi. Turan, “Dönüşüm projeleri, vatandaşların, proje yöneticilerinin (Bakanlık, Belediye vb.) sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, üniversitelerin ve kentlilerin baş başa verip geliştirip gerçekleştirebileceği bir süreçtir.” dedi.
Kentsel dönüşümün planlama, araştırma, tasarım ve uygulama gibi boyutlarıyla ileri düzeyde bir profesyonellik ve beceri gerektiğini anlatan TOKİ Başkanı Turan “Şehirlerde yaşam kalitesinin artırılması, kültürel ve doğal çevrenin korunması ile önümüzdeki süreçte marka şehirlerin çoğalmasını sağlayacaktır ”ifadesini kullandı.

PROJELER ÇOK YÖNLÜ HAZIRLANIYOR
Uşak’ta uygulanacak dönüşüm projesi ile köhnemiş yapıların yıkılarak yerine tüm sosyal donatılarıyla örnek bir kent merkezi inşa edileceğini ifade eden Turan, şunları dedi:
“Kentsel dönüşüm projeleri vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçları, gelişen ekonomik durumları, sosyokültürel yapıları ile kültürel unsurlar dikkate alınarak yapılıyor. Tarihi bağlarımıza da atıfta bulunarak yöresel mimaride hazırlanan projelerle, vatandaşlarımızın kente olan bağlılığının arttırılması amaçlanıyor.”

HAK SAHİPLERİ İLE UZLAŞMA SAĞLANDI
TOKİ ile Uşak Belediyesi arasında imzalanan protokol kapsamında uygulamaya konulan “Uşak Merkez Kentsel Yenileme Projesi” kapsamında hak sahipleri ile uzlaşma görüşmeleri sonuçlandırıldı, uzlaşma sağlanamayan parseller için de kamulaştırma süreci tamamlandı. Proje alanında hak sahiplerinin yaklaşık yüzde 80’i ile konut ve işyeri karşılığında uzlaşma sağlandı. Kalan yüzde 20’lik kısımdaki hak sahipleri ise proje alanındaki taşınmalarının güncel rayiç bedelini nakden aldılar. Proje kapsamında uzlaşılamayan taşınmaz sahipleri için TOKİ tarafından bugüne kadar 61 milyon 125 bin lira kamulaştırma bedeli nakit olarak ödendi. Günümüz itibariyle proje alanındaki 336 bin 357 metrekare yüzölçümlü arsanın tapu devri gerçekleştirildi. Proje alanında yer alan 586 yapıdan 580’i yıkıldı. Kalan yapıların ise kentsel dönüşüm projesinin ihale tarihi olan 19 Ağustos 2014 tarihinden önce yıkımı planlandı.

TOPLAM 1.267 KONUT 923 İŞYERİ
Proje kapsamındaki 216 adet konut inşa edilerek kuraları 19 Haziran 2014 tarihinde çekilmişti. TOKİ şimdi de 1. etapta inşa edilecek 1.051 konut, 126 işyeri, 750 kişilik cami, 24 derslikli ilköğretim okulu ve sağlık ocağı inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işinin ihalesini 19 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirecek. 2. etap kapsamında yapılacak 797 ticari birim inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işinin ihalesini de 20 Ağustos 2014’de yapacak. Bölgede Ayrıca belediye hizmet binası da inşa edilecek. Projenin önemli öğelerinden biri olan Dokuz Sele Deresi’nin ıslağı ise İzmir Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü’nce gerçekleştiriliyor.

YENİ TİCARET VE YAŞAM MERKEZİ OLACAK
Proje ile günümüz ihtiyaçlarını karşılamayan, altyapısı yetersiz ve fonksiyonunu yitirmiş derici esnaflarının imalathanelerinin bulunduğu Tabakhane bölgesi, Uşak ilinin yeni ticaret ve yaşam merkezi haline gelecek. Belediye hizmet binasının da inşa edilmesi bölgenin merkezi konumunu güçlendirecek. Konutlar, alışveriş alanları, restoranlar, kamu kurumları, eğlence alanları, parklar, yürüyüş alanları ve kapalı otoparklar ile bir bütün olarak şehrin yeni merkezi inşa edilecek.
TOKİ Başkanı Turan, yerel yönetimlerle müştereken başlatılan büyük kapsamlı kentsel yenileme programı kapsamında 334 projede toplam 283 bin 20 konutluk gecekondu ve kentsel dönüşüm çalışması projelendirildiğini de açıkladı. Turan, şunları kaydetti:
“226 farklı bölgede 103 bin 873 konutluk ihale çalışması yapıldı. İhalesi tamamlanan 205 projede 90 bin 971 konutun yapımına başlandı. 128 bölgede yaklaşık 65 bin konutun inşası tamamlandı.” 

ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.