EKONOMİ - 06 Kasım 2009 Cuma 17:14

THY 3 adet A330-300 uçağı daha sipariş etti.

A
A
A
THY 3 adet A330-300 uçağı daha sipariş etti.

Türk Hava Yolları (THY) üç adet Airbus A330-300 uçağı daha satın almak üzere sözleşme imzaladı.

İSTANBUL

Airbus'tan yapılan açıklamaya göre söz konusu satın alma ile birlikte THY'nin sipariş ettiği A330-300 modeli uçak sayısı 10'a yükseldi.
Açıklamaya göre THY ayrıca A330-200'ün kargo versiyonu olan A330F modelinden de iki adet satın almayı planladığına dair mutabakat zaptı imzaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz" Kastamonu Valisi Meftun Dallı, kayıp anne ile oğlunun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini belirterek, "4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Vali Meftun Dallı, kayıp anne ve çocuğun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini söyledi. "Bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır" Çok sayıda ekibin arama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Vali Dallı, "Bize ihbar edildiğinden bu tarafa, yani ihbar aldığımızdan itibaren ekiplerimiz ve kolluk kuvvetlerimiz, AFAD ekiplerimiz, bölgede bulunan vatandaşlarımız hep birlikte arama-tarama faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bugün itibarıyla 400 jandarma asayiş timimiz, 2 polis ekibimiz, 1 jandarma arama kurtarma ekibimiz, 4 arama köpeğimiz, 10 destekli ekibimiz, yine 3 jandarma asayiş komando timimiz, AFAD’tan da 10 destekli 40 kişilik ekibimiz var. Toplamda 104 ekip burada arama-tarama çalışmalarına katılıyor. Bölgeden insanlarımız da var burada. Yaklaşık 200 kişi bu arama çalışmalarını sürdürüyor. Bölgenin zorluğunu sizler de görüyorsunuz. Çok kolay bir bölgede arama faaliyeti yürütmüyoruz ama umudumuz, bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır kadının çocuğuyla birlikte" dedi. "Elimizdeki her türlü teknik imkanları kullanıyoruz" Bölgenin oldukça zorlu bir arazi yapısına sahip olduğunu belirten Dallı, "Bütün köy muhtarlarımıza, köydeki vatandaşlarımıza söyledik, arkadaşlarımız gerekli bilgileri verdiler. Onlar da gözlerini dört açarak hareket, ışık ya da farklı bir şey gördüklerinde inşallah haber verirler diye böyle bir umudumuz var. Her türlü ihtimali değerlendiriyoruz açıkçası. Tüm terminallerimizi sürekli kontrol ediyoruz, kamera kayıtlarını inceliyoruz, seyahat firmalarından bilgiler alıyoruz. Şehir dışına çıkma ihtimali üzerinde de duruyoruz. Elimizdeki her türlü teknik imkanları, personel olarak dahi her türlü teknik imkanları kullanıyoruz" ifadelerini kullandı. "Temennimiz, aramaların bir an önce olumlu sonuç vermesidir" Arama faaliyetlerinin bir an önce olumlu sonuçlanmasını temenni ettiklerini ifade eden Dallı, "Bütün temennimiz, hanımefendinin ve evladının inşallah bir zarar görmeden kurtarılmasıdır, bulunmasıdır. Bunun için de dua ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Aramalarımız aile bulununcaya kadar devam edecek. İnşallah bu da çok sürmez, kısa sürede bulunurlar. Temennimiz tabii ki bu arama çalışmalarının bir an önce olumlu sonuç vermesidir" dedi. "Baz istasyonundan alınan sinyal var" Vali Dallı, "Bozkurt ilçesinden Köseali köyüne kadar yürüyerek değil, araçla gelmiş. Aracı tespit ettik, aracın şoförünün ifadesi alındı. Bunların tespitlerini yaptık, geldiği ve araca bindiği yer de belli. Ama en son göründüğü görüntü 4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" şeklinde konuştu. Öte yandan, Türk Kızılay tarafından arama faaliyetine katılan ekip ve gönüllülere ikramlar yapılıyor.
Muş "Gençliğine İyi Bak-2" projesi başarıyla tamamlandı İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle yürütülen "Gençliğine İyi Bak-2" projesi tamamlandı. Proje süresince gençlere yönelik farkındalık, eğitim ve sosyal etkinlikler düzenlendi. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği tarafından yürütülen "Gençliğine İyi Bak-2" projesi başarıyla tamamlandı. Gençlerin zararlı alışkanlıklardan uzak durmasını ve toplumsal farkındalığın artırılmasını hedefleyen proje, yoğun katılımla sona erdi. Proje kapsamında gençlere yönelik seminerler, farkındalık eğitimleri, spor ve kültürel etkinlikler düzenlendi. Ayrıca uzmanlar eşliğinde bilgilendirici oturumlar gerçekleştirilerek, gençlerin bilinç düzeyinin yükseltilmesi amaçlandı. Projenin kapanış programında, proje süresince yapılan çalışmalar, izlenen yöntemler ve elde edilen kazanımlar katılımcılarla paylaşıldı. Projenin kapanış programında konuşan Muş Valisi Avni Çakır, "Gerçekten çok anlamlı bir çalışma oldu. Yapılan bu çalışmanın beklentimin çok ötesinde gerçekleştiğini gördüm. Verilen emekler boşa gitmemiş, bütçe de hayırlı bir işe harcanmış. Bu proje kapsamında derneğimizi tebrik ediyorum. Muazzam bir iş çıkarmışlar. Daha önce de söyledim, bağımlılıkla mücadelede hiçbir kamu kurumu ya da sivil toplum kuruluşu bir diğerinin rakibi değil, onun partneridir, işbirlikçisidir. Temel hedefimiz bir tek yavrumuzun dahi bu illetin pençesine düşmemesi, hiçbir gencimizin savrulmaması, hepsini topluma ve ailelerine kazandırmaktır. Bu konuda hem devletimizin hem sivil toplum kuruluşlarımızın çok güzel çalışmaları var. Ancak başarıya ulaşmak için topyekûn mücadele şart. Bu mücadelenin başarısı için bilimsel verilere dayanmak da çok önemli. Zeynep hocamız ve ekibi, gençlerle ve ailelerle görüşerek çok değerli analizler yapmış. Bu analizlerin tüm kurumlarımızla paylaşılması gerekiyor" dedi. Velilerin çocuklarını yakından takip etmesi gerektiğini vurgulayan Vali Çakır, "Velilerimizi bu konuda daha fazla bilinçlendirmemiz lazım. Çocukların kimlerle vakit geçirdiğini, hangi alışkanlıklara yöneldiğini iyi gözlemlemeliyiz. Biz, hem bakanlık hem de STK’lar olarak sürekli bilinçlendirme çalışmalarına devam ediyoruz. Ama bu proje Muş’un özelinde hazırlandığı için çok anlamlı.Uyuşturucuyla mücadele derneğimiz 2021 yılında ’Gençliğine İyi Bak-1’ projesini yürütmüştü, şimdi ’Gençliğine İyi Bak-2’yi başarıyla tamamladı. Arkadaşlarımız sahada çok ciddi emek verdi. Bundan sonraki projelerde de aynı kararlılıkla devam edeceklerine inanıyorum. Bu mesele sadece jandarmanın, polisin ya da derneklerin meselesi değil; herkesin omuz omuza vereceği bir süreç. Diyanet, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor, muhtarlarımız ve STK’larımız zincirin bir halkası olması gerekiyor. Bir insanı bu bataktan çekip almanın manevi huzuru hiçbir şeyle ölçülemez. Bu nedenle emeği geçen herkese, özellikle gençlerimiz için çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum. Bizler de kolluk kuvvetleri olarak, emniyet ve jandarma teşkilatlarımızla gece gündüz sahadayız. Ancak bu mücadele tek başına olmaz. Hepimizin çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkması gerekiyor. Bir annenin, bir babanın, bir öğretmenin ilgisi ve sevgisi çoğu zaman bir genci kurtarabilir. Bu yüzden buradan tekrar sesleniyorum: hiçbirimizin evladı bu illete bulaşmasın. Herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Hep birlikte mücadele edersek bu sorunu en aza indirebiliriz" ifadelerini kullandı.
Ankara AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yayman: "Sayın Özgür Özel, deprem bölgesine en son ne zaman gitmiş?" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Hüseyin Yayman, "Sayın Özgür Özel, deprem bölgesine en son ne zaman gitmiş? Bir bakın, araştırın. Deprem bölgesindeki CHP’li belediyeleri ne zaman ziyaret etmiş?" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yayman, Ankara’da AK Parti Konferans Salonu’nda bulunan AK Kütüphane’de deprem bölgesinde devam eden çalışmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yayman, deprem bölgesindeki 453 bin vatandaşın evlerinin temellerinin atıldığını ve 6 Şubat’ta teslim edileceğini belirtti. Yayman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in deprem zamanı verdikleri sözleri unuttuğunu, fakat kendilerinin asla unutmadığını ifade etti. "453 bin insanımız için evlerin temelleri atılmıştır ve 6 Şubat’ta teslim edilecektir" Deprem bölgesinde yapılan çalışmalara değinen Yayman, "Bugüne kadar deprem bölgesinde tam 75 milyar dolar bir harcama yapılmıştır. 11 ilimizde 14 milyon insanımızı ilgilendiren bu felakete karşı milletimiz bir ve beraber olarak topyekun mücadele etmektedir. Deprem bölgesinde hak sahibi olan 453 bin insanımız vardır. 453 bin insanımız için evlerin temelleri atılmıştır ve inşallah 6 Şubat’ta bu evler teslim edilecektir. Biz bunu da çok tarihi bir adım olarak görmekteyiz. Cumhurbaşkanımız geçen ay 304 bin konutun teslimini yapmıştı. İnşallah kasım ayı içerisinde de yine bu bölgedeki 351’inci konutun teslimi yapılacaktır. Asrın felaketi asrın dayanışmasına dönüştürülmüş durumdadır. Her 3 kişiden 2 kişinin evleri verilmiştir. Bazı binalarda elektrikle ilgili, altyapıyla ilgili problemler yaşanmaktadır. Bunlar majör problemler değildir ve bunları çözmek için de biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sadece bölgemizde konutlar yapılmıyor. 11 ilimizde yeniden hayat inşa ediliyor" ifadelerini kullandı. "Sayın Özel eğer bir laf söyleyecekse Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’na desin" Depremde hasar gören tarihi camilere değinen Yayman, "Depremden hemen sonra Antakya’da tarihi, kültürel mirasımızın ayağa kaldırılması için Bursa Büyükşehir Belediyemiz ve Konya Büyükşehir Belediyemiz 2 tarihi eseri ayağa kaldırmak istedi. Konya Büyükşehir Belediyesi, Antakya Habibi Neccar Camii’ni ayağa kaldırmak istedi. Restorasyon çalışmalarına başladı ve cami yeniden ayağa kaldırıldı. İç dizaynı yapılmakta, yazıları yazılmakta ve cami aslında tamamlanmış durumda. Depremden sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi de Antakya Ulu Cami’yi yapacaktı, yerel seçimler oldu. Belediyeyi CHP kazandı. Lütfen gelip iki camiye bakın. Ulu Cami ile ilgili çalışmalar henüz daha başlamamış durumda. Dolayısıyla Sayın Özel eğer bir laf söyleyecekse Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’na desin ki, ‘Ben böyle konuşuyorum da Antakya Ulu Cami’nin durumu nedir?’ Gelip bunu söylesin. Aslında muhalefetin ne kadar büyük bir anlayış problemi yaşadığını ve deprem üzerinden nasıl bir yanlış siyaset izlediğini, toksik muhalefet yaptığını hep beraber görüyoruz" diye konuştu. "Deprem zamanı verdiğiniz sözleri siz unutmuş olabilirsiniz ama biz asla unutmadık" Yayman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhalefet partisi genel başkanı o zaman Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Özgür Bey de grup başkan vekiliydi. Deprem bölgesine geldiler ve şu kadar ev yapacağız dediler. CHP’nin belediyeleri var. Pek çok belediye CHP’de. Hatay’da deprem bölgesinde CHP’li belediyelerin yaptığı tek bir iş yoktur artık. Ne bir iş yeri yapmıştır ne bir konut yapmıştır. Sayın Özgür Özel’e bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer siz hükümetimizin yaptığı çalışmaları yetersiz buluyorsanız buyurun siz yapın. Deprem zamanı verdiğiniz sözleri siz unutmuş olabilirsiniz ama biz asla unutmadık." "Sayın Özgür Özel, deprem bölgesine en son ne zaman gitmiş?" Deprem zamanı CHP’nin "ev yapacağız, belirli hizmetleri getireceğiz" dediğini ifade eden Yayman, "Elinizi tutan mı var? Gelin yapın ama onu dahi maalesef yapmıyorlar. CHP siyaset yapmak ile ucuz polemik yapmayı birbirine karıştırıyor. Sayın Özgür Özel, deprem bölgesine en son ne zaman gitmiş? Bir bakın, araştırın. Deprem bölgesindeki CHP’li belediyeleri ne zaman ziyaret etmiş? Ne zaman bir vatandaşın evinde, deprem zedenin evinde bir bardak çay içmiş? Ne zaman o yeni yapılan şehirleri görmüş ve demiş ki bu yapılanlar tamam ama şurada eksik var demiş. Şimdi görmüyorsunuz, bilmiyorsunuz, öğrenmek istemiyorsunuz ve deprem üzerinden siyaset yapıyorsunuz. Siz deprem bölgesinde yapılan binaları dahi sayamazsınız" şeklinde konuştu.
Kastamonu Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında önemli açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz" Kastamonu Valisi Meftun Dallı, kayıp anne ile çocuğunun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini belirterek, "4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Vali Meftun Dallı, kayıp anne ve çocuğun bulunması için yürütülen arama çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, tüm kurumların seferber edildiğini söyledi. "Bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır" Çok sayıda ekibin arama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Vali Dallı, "Bize ihbar edildiğinden bu tarafa, yani ihbar aldığımızdan itibaren ekiplerimiz ve kolluk kuvvetlerimiz, AFAD ekiplerimiz, bölgede bulunan vatandaşlarımız hep birlikte arama-tarama faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bugün itibarıyla 400 jandarma asayiş timimiz, 2 polis ekibimiz, 1 jandarma arama kurtarma ekibimiz, 4 arama köpeğimiz, 10 destekli ekibimiz, yine 3 jandarma asayiş komando timimiz, AFAD’tan da 10 destekli 40 kişilik ekibimiz var. Toplamda 104 ekip burada arama-tarama çalışmalarına katılıyor. Bölgeden insanlarımız da var burada, yaklaşık 200 kişi bu arama çalışmalarını sürdürüyor. Bölgenin zorluğunu sizler de görüyorsunuz. Çok kolay bir bölgede arama faaliyeti yürütmüyoruz ama umudumuz, bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır kadının çocuğuyla birlikte" dedi. "Her türlü teknik imkanları elimizdeki kullanıyoruz" Bölgenin oldukça zorlu bir arazi yapısına sahip olduğunu belirten Dallı, "Bütün köy muhtarlarımıza, köydeki vatandaşlarımıza söyledik, arkadaşlarımız gerekli bilgileri verdiler. Onlar da gözlerini dört açarak hareket, ışık ya da farklı bir şey gördüklerinde inşallah haber verirler diye böyle bir umudumuz var. Her türlü ihtimali değerlendiriyoruz açıkçası, tüm terminallerimizi sürekli kontrol ediyoruz, kamera kayıtlarını inceliyoruz, seyahat firmalarından bilgiler alıyoruz. Şehir dışına çıkma ihtimali üzerinde de duruyoruz. Her türlü elimizdeki teknik imkanları, personel olarak dahi her türlü teknik imkanları elimizdeki kullanıyoruz" ifadelerini kullandı. "Temennimiz, aramaların bir an önce olumlu sonuç vermesidir" Arama faaliyetlerinin bir an önce olumlu sonuçlanmasını temenni ettiklerini ifade eden Dallı, "Bütün temennimiz, hanımefendinin ve evladının inşallah bir zarar görmeden kurtarılmasıdır, bulunmasıdır. Bunun için de dua ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Aramalarımız aile bulununcaya kadar devam edecek. İnşallah bu da çok sürmez, kısa sürede bulunurlar. Temennimiz tabii ki bu arama çalışmalarının bir an önce olumlu sonuç vermesidir" ifadesini kullandı. "Baz istasyonundan alınan sinyal var" Vali Dallı, "Bozkurt ilçesinden Köseali köyüne kadar yürüyerek değil, araçla gelmiş. Aracı tespit ettik, aracın şoförünün ifadesi alındı. Bunların tespitlerini yaptık, geldiği ve araca bindiği yer de belli. Ama en son göründüğü görüntü 4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" şeklinde konuştu. Öte yandan, Türk Kızılay’ı tarafından da arama faaliyetine katılan ekip ve gönüllülere ikramlar yapılıyor. (Vİ-HA