GÜNDEM - 04 Mart 2022 Cuma 10:33

Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

A
A
A
Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

İzmir Ödemiş’te sadece 5 kişinin yaşadığı Lübbey köyünün nüfusu, pandemi sonrası 8’e çıktı. Eski evleri ve boş sokakları ile dikkat çeken köy, Youtuber’ların da uğrak yeri oldu. Gece saatlerinde gençlerin köye gelerek “paranormal” videolar çektiğini belirten köy sakini Mehmet Güler, “Köyümüzün turizme kazandırılmasını istiyoruz ancak burada çekilen videolarla köyümüz korkunç bir köymüş gibi gösteriliyor” dedi.

İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey köyü, yaklaşık 30 yıl önce elektrik ve geniş tarım arazisi olmaması nedeniyle terk edilmeye başlandı. Köyünden ayrılmayanlar ise zaman içerisinde hayatını kaybetti. Uzun bir süre sadece 5 ihtiyarın yaşadığı Lübbey’in nüfusu, korona virüs salgını nedeniyle 8’e çıktı.

Issız görüntüsü ile dikkat çeken köy sit alanı ilan edilirken, Lübbey sakinleri köylerinin turizme kazandırılmasını istiyor. Ancak Lübbey sakinlerinin şu sıralar en büyük sorunu, köye gelen Youtuber’ların Lübbey’i lanse ediş şekli. Özellikle gece saatlerinde köye gelerek bazı eski evlerin içine sprey boya ile çeşitli şekiller çizen Youtuber’lar, Lübbey’de paranormal olayların yaşandığı iddiasıyla çeşitli videolar çekiyor.

Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

Köy sakinlerinden Mehmet Güler, “Gece saatlerinde buraya Youtuber’lar geliyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz ama köyümüzün perili olduğunu söyleyerek video çekiyorlar. Evlerin içine spreyle işaretler yazmışlar. İşleri bitince temizlemeleri gerekiyordu. Biz köyümüzün turizme kazandırılmasını istiyoruz. Köyümüzde elbette korku filmi de çekilebilir ama çekilen videolarda köyümüzde paranormal olayların olduğu belirtiliyor. En azından bir altyazı ile ‘Bunların hepsi hayal ürünüdür’ diye bir ifade koysalar daha iyi olur. Biz buraya bol turist bekliyoruz. İnsanların köyümüzden korkmalarını istemiyoruz” diye konuştu.

Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

“Yapılan çalışmalar boşa gitmesin”

Lübbey köyünde 2013 yılından bu yana birkaç kişinin yaşadığını belirten Güler, “Köy nüfusu 5 kişiden oluşuyordu. Ben de her gün Ödemiş merkezden köye gelerek köy kahvesini açıyordum. Pandemi olunca biz de ailecek buradaki evimizde yaşamaya başladık. Hal böyle olunca köy nüfusu 8 kişiye çıktı. Bazen köyü gezmeye gelen misafirlerimiz oluyor. Burada onlara çay ve kahve servisi yapıyorum. Burası sit alanı ilan edilmişti. Zemin etüdü yapıldı, numaralar güncellendi, köyün haritası çizildi. Ancak henüz başka bir gelişme olmadı. Bu tarih yok olmadan konunun hızlıca ele alınmasını istiyoruz. Köyümüzde çok eski, tarihi bir cami var. Hatta tam olarak ne zaman inşa edildiği bile bilinmiyor. O cami yıkılmadan önlem alınmalı. Ben bir Lübbeyli olarak Lübbey’in turizme kazandırılmasını istiyorum. Yapılan çalışmalar boşa gitmesin. Bu hizmetin devam etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

“Köyümüzde korkulacak bir şey yok”

Haftanın belli günleri Lübbey’e gelerek gezici bakkallık yapan Mehmet Erden ise “Ben aslen Lübbeyliyim ama daha sonra Ödemiş’e yerleştim. Haftanın belli günleri buraya gelerek gezici bakkallık yapıyorum. Köy halkının ihtiyacı olan ürünleri satıyorum. Bu köyde çok az kişi yaşıyor. Çevrede herhangi bir dükkan yok. Köyde yaşayanların yiyecek ihtiyacını gezici bakkallık yaparak karşılamış oluyorum. Lübbey çok güzel bir köy. Buranın Birgi gibi turizme kazandırılması lazım. Gece saatlerinde gençler buraya gelip korkunç videolar çekiyor. Bazı insanlar buraya gelmeye korkuyor ama köyümüzde korkulacak bir şey yok” sözlerine yer verdi.

Terk edilmiş köy Lübbey’in başı Youtuber’lar ile dertte

93 yıllık Lübbeyli

Köy sakinlerinden Ali Öztürk de Lübbey ile ilgili şunları söyledi: “93 yaşındayım, kendimi bildim bileli bu köyde yaşıyorum. Bazen kızımın yanına merkeze gidiyorum. Eskiden bu köyde çok kişi vardı ama artık kimse kalmadı. Lübbey’i çok seviyorum. Burası benim vatanım. Başka yerde duramam.”

Ceren Atmaca - Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ayvalık’ta Koç’un iskele talebine bir tepki de TTKD’den geldi Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; geçtiğimiz aylarda açılışı yapılan Rahmi M. Koç Müzesi’ne özel bir iskele yapılmasına ait talebe bir tepki de Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nden geldi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisi Bülent Özgen, iskeleye ait proje dosyasını incelediklerini kaydederek; çevresel, sosyal ve hukuki yönden itiraz dilekçelerini Balıkesir İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne gönderdiklerini söyledi. Ayvalık’taki Rahmi M. Koç Müzesi’nin deniz kıyısına yapılması düşünülen iskelenin; yat yanaşma ve bağlanması planlanırken, su altında gürültü ve titreşim raporunun bağımsız uzmanlar tarafından değerlendirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Özgen, “Proje dosyasında bağımsız uzman görüşleri ve ekolojik analiz raporları bulunmamaktadır. Projenin çevre üzerindeki etkilerini azaltmak için kazık çakma yerine yüzer iskele sistemleri ,deniz tabanına müdahale gerektirmemekte ve çevreye uyumlu bir yapı sağlamaktadır” dedi. “Proje Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun 6. maddesine aykırı” Deniz tabanına kazık çakılma yönteminin deniz ekosistemine ve su altı canlılarına ciddi zararlar verebileceğinden endişe ettiklerini belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisi Bülent Özgen, “Proje dosyasında bilimsel bir rapor bulunmamaktadır.Proje dosyası bu yönüyle bilimsellikten uzaktır.Proje şirketi kendine göre yorum yapmıştır. Ayrıca;müzeye gelecek her ne kadar ziyaretçi denilse de; Projenin yalnızca özel bir gruba, örneğin müze müşterilerine hizmet verecek şekilde tasarlanması, kıyıların kamu yararına kullanımını zorunlu kılan Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun 6. maddesine aykırıdır. Projelerin kamu yararına uygunluğu ve çevre üzerindeki etkilerinin azaltılması için yerel halkın ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri dikkate alınmalıdır” ifadelerini kullandı. Koç Grubuna ait bir marina zaten mevcut Ayvalık özelinde karbon salınımının mevcut durumu ve projenin bu anlamda ne kadar olumsuz etki oluşturacağının daha detaylı ele alınamamış olduğunu savunan Bülent Özgen, “Bu analiz yapılmadan izin sürecinin tamamlanmaması gerekmektedir. Karbon ayak izi analizi eksiktir. Sonuç olarak projenin bu haliyle,çok eksikliklerin bulunması nedeniyle uygun değildir. Ayrıca zaten Ayvalık’ın böylesine büyük bir iskeleye ihtiyaçı da yoktur. Zaten Koç grubuna ait bir marina vardır. Deniz araçlarının yanaşma faaliyeti sırasında yakıt sızıntısı, sintine suyu boşaltımı gibi etkiler söz konusu olabilir. Proje, bu konuda sıfır atık politikasını öne sürüyor ancak deniz kirliği önlemleri yeterince planlanmamıştır” diye konuştu. Özgen; illaki bir iskele yapılacaksa bunun yüzen bir iskele olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
İstanbul Yasadışı bahis soruşturmasında tutuklanan sosyal medya fenomeni hakim karşısına çıktı Yasadışı bahis reklamı yaptığı ve teşvik iddiasıyla tutuklanan sosyal medya fenomeni Aleyna Göreci hakim karşısına çıktı. Mahkeme, 3 yıla kadar hapis talebiyle yargılanan Göreci’nin tahliyesine hükmetti. İstanbul’da yasadışı bahis reklamı yaptığı ve insanları teşvik ettiği iddiasıyla tutuklanan sosyal medya fenomeni Aleyna Göreci hakim karşısına çıktı. İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Aleyna Göreci ve avukatı hazır bulundu. “Bir oyun sitesi olduğunu ve bu sitenin reklamını yapmam karşılığında ücret verileceğini söylediler” Duruşmada savunma yapan sanık Göreci, “Sosyal medyada yaklaşık 170 bin takipçim var, hepsi organik değil. Öncelikle böyle bir konudan burada olduğum için çok üzgünüm. Sosyal medyada Gencay isimli bir şahıs bana ulaştı. Bir oyun sitesi olduğunu ve bu sitenin reklamını yapmam karşılığında ücret verileceğini söylediler, kabul ettim. Paraya da ihtiyacım vardı. Reklamını bir süre yaptım. Link gönderdiler, gönderdikleri linki içeriğine bakmadan hikayemde paylaştım. 10 gün boyunca her gün paylaştım, reklamını yaptım. Günlük olarak bin ile bin 500 arası bir para yatıyordu. 10 gün sonra beni bilişim suçlarından aradılar ve karakola davet ettiler. Bana bu sitenin yasadışı bahis sitesi olduğunu söylediler. Karakolda bu sitenin başıma açabileceği sorunları söylediler. Daha sonra siteyle iletişimimin olmadığına dair sosyal medya hesabımdan paylaşım yaptım. Sonrasında hiçbir şekilde siteyle ilgili paylaşım yapmadım. Daha sonra tutuklandım, bir buçuk aydır tutukluyum. Çok pişmanım, tahliyemi istiyorum” ifadelerini kullandı. Sanık avukatı ise, aynı dosyada yer alan diğer sanıkların tutuksuz yargılandığını belirterek, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı ise, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tahliyesine hükmederek, duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sosyal medyada 170 bin takipçisi bulunan Aleyna Göreci şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, internet ortamında spor, güzellik, seyahat, moda, teknoloji, sağlık ve eğlence gibi pek çok farklı kategoride ‘sosyal medya fenomeni’ olarak adlandırılan, takipçi sayısı ve tanınırlığı itibarıyla da toplumda etki alanı bulunan şahısların herkesin erişebileceği şekilde açık kaynaklarda yer alan sosyal medya platformları üzerinden yayınladıkları videolar içerisinde ve görseller üzerinde reklam yerleştirme vb. suretle eylemler ile yoğun şekilde yasadışı bahse özendirici, teşvik edici faaliyet yürüttüklerinin tespit edildiği aktarıldı. İddianamede Aleyna Göreci’nin sosyal medya hesabı üzerinden bir çevrimiçi kumar sitesine ait reklam içerikli paylaşımlar yaptığı ve paylaşımında söz konusu siteye yönlendiren linkler paylaştığı, siteye ait video çektiği bilgisi yer aldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Aleyna Göreci hakkında ‘kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.