GÜNDEM - 24 Ekim 2017 Salı 10:46

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

A
A
A
Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

2018 yılında taşeron işcilerine kadro verilecek mi? Çeşitli sektörlerde taşeron işçi olarak çalışan ve 657'ye tabi olarak kadro müjdesi bekleyen milyonlarca taşeron işçi, merakla gelecek açıklamaları bekliyor. İşte taşeron işçiye kadro verilmesi konusunda yaşanan son gelişmeler ve açıklamalar. Hepsi bu haberimizde...

Taşeron işçiler kadroya ne zaman geçecek? Taşeron işçilerin kadroya geçmesi ile ilgili son durum ne? Taşeron işçiler 657'ye mi tabii olacak? Taşeron işçilerin kadroya geçmesi için bakanlık 3 formül üzerinde çalışıyor. Bunlardan biri; kamuda çalışan taşeron işçilerinin "özel sözleşmeli personel" statüsüyle istihdam edilmesi. Yeni statüde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu'na değil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii olacak ancak sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek. Yani çalışanların iş güvencesi olmayacak. Personel dilerse memur sendikalarına da üye olabilecek.

Taşeron konusu ile ilgili Başbakan Binali Yıldırım, "Taşeron düzenlemesi bu hafta Meclise gelecek" derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise "Taşeron işçi meselesini bu hafta hallediyoruz" dedi.

Taşeron düzenlemesinin KHK ile gelmesi bekleniyor

TBMM'den edinilen bilgiye göre taşeron düzenlemesinin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile gelmesi bekleniyor.

Kamuda çalışan taşeron işçilere kadronun KHK ile verileceği öğrenildi. 

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

TAŞERON İŞÇİLER 657'Lİ Mİ OLUYOR?

Yeni statüde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu'na değil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii olacak ancak sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek. Yani çalışanların iş güvencesi olmayacak. Personel dilerse memur sendikalarına da üye olabilecek

Taşerona ikili kadro formülü! İşte detaylar....

Kamuda taşeron şirketlerin elemanı olarak görev yapan ama asıl işlerde çalışan personel için müjdeli haberler yakında. Yıl sonuna kadar sorun çözülecek. Masada ise ikili bir formül duruyor. Bakanlar Kurulu bunlardan birisine karar verecek.

Türkiye uzun süredir 'taşeron' adını verdiğimiz ve kamu kurumlarında özel şirketlerin elemanı olarak çalışan arkadaşlarımızın sorunlarını konuşuyor. İki yıl kadar önce bu arkadaşlarımızın çalıştıkları kurumlarda devlet personeli olarak istihdam edilecekleri söylenmiş ve önemli bir süreç başlamıştı. Süreç yaşanan gelişmelerle biraz yavaş ilerlese de sona yaklaşıldı.

YENİ FORMÜLLER MASADA

Önceki gün Başbakan Binali Yıldırım da yıl sonuna kadar sorunun çözüme kavuşturulacağı müjdesini verdi. İki bakanlık (Maliye ve Çalışma) değişik formülleri masaya yatırdılar ve bunlardan ikisi öne çıkmaya başladı.
Sabah gazetesinden Faruk Erdem’in haberine göre bu iki formül Bakanlar Kurulu'na gelecek ve karar verilecek. Birkaç hafta içinde konu netleşmiş olacak. Bu formüllerle ilgili edinebildiğimiz bilgilerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum.

ÖZEL STATÜLÜ SÖZLEŞME

Öncelikle taşeron adı altında çalışanların asıl işi yapmalarına ya da muvazaalı olmalarına bakılmadan yeni bir statüye kavuşturulmaları öngörülüyor. Bu şu anki devlet memuru kanununda bulunan 4A, 4B, 4C ve 4D statülerinin dışında '4E' diyebileceğimiz özel sözleşme şeklinde düşünülüyor.

KAMU PERSONELİ OLACAK

Böylece taşeron çalışanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre kamu personeli haline gelmiş olacak. Burada sözleşme süresi 3'er yıllık olarak düşünülüyor. Sözleşme yapılan taşeron personel çalıştığı kurumda aynı görevi yapmaya devam edecek.

TAŞERONLARIN MAAŞI YÜKSELECEK

Sözleşmeler iş performansına, hizmetten beklenen faydanın sağlanıp sağlanmadığına göre yenilenecek. Performansı yüksek olan, emekliliğe kadar çalışacak. Ücretleri aynı işi yapan personelden daha az ise, aradaki fark zaman içinde kapatılacak.
Yani bu durumda bazı taşeron çalışanların maaşları yükselmiş olacak.

SINAV İLE YAPILABİLECEK

Sözleşme için müracaatlar çalışılan kuruma yapılacak. Başka bir kuruma geçiş yapılacaksa, ihtiyaca göre ve sınav ile yapılabilecek.

SSK STATÜSÜNDE HESAPLANACAK

Sözleşme için konulan 65 yaş sınırı ise korunuyor. 65 yaşın üzerinde olan personel düzenlemeden yararlanamayacak. Sözleşme yapılan personel çakılı olacak, yani tayin isteyemeyecek. Emeklilikleri ise 4A yani eski adıyla SSK statüsünde hesaplanacak.

MAAŞ VE TAZMİNATA DEVLET GARANTİSİ

Bir başka formülde ise sözleşme yerine devlet garantisi getiriliyor. Burada da maaşlar ve kıdem tazminatlarına devlet garantisi getirilecek. Sağlık, enerji, eğitim gibi kritik alanlarda asıl işi yapanların kadroya alınması öngörülüyor.

Bu kapsamda olanların bir devlet şirketi kurularak kadrolarının buraya alınması da seçenekler arasında. Kalan personel yine belli bir süre aynı statüde çalışacak ancak iş, maaş ve tazminat garantisi korunacak.

GÜVENLİK SORUŞTURMALARI

Hangi formül uygulanırsa uygulansın, güvenlik soruşturması mutlaka yapılacak. Güvenlik araştırmasında başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle irtibatlı olup olmadıklarına bakılacak. Araştırmada 657 sayılı kanunun 48'inci maddesinde yer alan suçların olup olmadığına da bakılacak. Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma gibi suçlardan mahkum olmamak şartı da aranacak.

Bakan Ağbal’dan taşeron açıklaması

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Maliye Bakanı Ağbal, taşeron işçilerin kadroya alınması konusuyla ilgili, "Teknik çalışmalar hemen hemen tamam.

Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili soruya Ağbal, "Çalışma Bakanlığımızda bu konuyla ilgili çalışma yaptı. Öncelikle Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) ardından da Bakanlar Kurulunda bu konudaki çalışmaları bir araya getirmek suretiyle kapsamlı bir çözüm paketini oluşturmayı hedefliyoruz. Hükümet olarak bir çerçeve düzenleme yapacağız. Teknik çalışmalar hemen hemen tamam. Şimdi her alternatifin, farklı olabilecek alt detayların ortak bir çözüme dönüştürülmesiyle ilgili çalışmalar yapılacak. Taşeron konusunda Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Burada önemli olan EKK ve Bakanlar Kurulunda nihai olarak verilecek kararlardır" ifadelerini kullandı.

“Taşeronun kamuya alınması ’aldım’ demekle olmuyor” diyen Ağbal, “Bunun birçok parametresi var. Kapsam, istihdam statüsü ne olacak, geçiş süreci düzenlemeleri ne olacak? Buradaki taşeron firmaların durumları ne olacak? Birçok parametre var. Biz, Çalışma Bakanlığı ile farklı alternatifleri masaya getireceğiz. Her bir parametre ile ilgili değerlendirmelerimizi yapacağız. Bir taraftan çalışanlarımızın kamuya geçişinin en uygun koşullarını oluştururken, bir taraftan da kamu maliyesi ve kamu hizmet sunumu açısından da bu sistemin en elverişli olmasının yolunu açacağız. Hükümet karar verecek. Hükümet olarak bir karar verip kamuoyuyla paylaşacağız. Şu ana kadar teknik çalışmalarda belediyeler de dahil olacak şekilde yürüdü. Farklı kurumlarda farklı statüler, farklı çözümler var. Bunu da EKK’da ve Bakanlar Kurulunda konuşacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Türk-İş Genel Başkanı Atalay: 'Taşeronun bu sene biteceğinden umutluyum'

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçi sorununun yıl sonuna kadar çözüleceğinden umutlu olduğunu belirterek, “Ama işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” dedi.

Atalay, Demiryol - İş Sendikası Adana Şube Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, taşeron işçi sorunuyla ilgili olarak, “Taşeronun yıl sonuna kadar biteceğini kamuoyu biliyor. 1 milyona yakın ailesiyle birlikte 5 milyon civarında büyük bir kitle var. Bunların sıkıntıları devam ediyor. Bu sene bitmeden bu sıkıntıların çözüleceğiyle ilgili bütün devlet yetkilileri açıklamalar yapıyor. Ben de bu konudan çok umutluyum. Yıl sonuna kadar taşeronun biteceği kanaatindeyim. Ama biterken işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Taşeronlara ilişkin güvence çalışması son derece kıymetli ve yerinde bir çalışmadır”

 

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Taşeronlara ilişkin güvence çalışmalarının son derece kıymetli ve yerinde bir çalışma olduğunu belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Fakat bunun kabul oranın artması için 4/C’lilerin bu kapsamda kadroya kavuşturulması, 4/B’lilerin de taleplerinin yerine getirilmesi gerek. Memur işi yapan ve işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın memur kadrosuna aktarılması lazım. Yaptıkları işle, attıkları imza ve bulundukları konum arasındaki ters orantının ortadan kaldırılması konusunda hükümetten olumlu adım beklediğimizi ifade ediyoruz” dedi. 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genişletilmiş İl Toplantısı için Elazığ’a geldi. Yalçın, toplantı öncesi Memur-Sen İl Başkanlığında kentteki il ve ilçe temsilcileri bir araya geldi. 

Kamuda 4/A’lı, 4/B’li, 4/C’li, 4/D’li, 4/E’li gibi istihdam biçimlerinin olmasını doğru bulmadıklarını dile getiren Yalçın, “Bu aynı işi yapan ve aynı ortamı paylaşanların farklı farklı statülerde bulunması son derece sakıncalıdır. Onun için 4/A’lı ve 4/D’li olacak şekilde çalışanların işçi ya da memur statüsünde çalıştırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Sözleşmeliler olarak kamuda 4/B’li, 4/C’li çalışanlar ve memur işi yapan işçi kadrosunda bulunan işçi kardeşlerimiz, taşeronlarla beraber tartışmanın içerisine dahil edilmelidir. 1 Ocak 2018 itibariyle bu süreç noktalanacaksa, geçen toplu sözleşmenin sözleşme süresi bitmeden de bu da bunun içerisinde çözülmelidir. Yani 4/C’liler taşeronlarla ilgili sürecin içerisinde tartışılmalıdır. Taşeronlara kamuda güvence konusunda yapılabilecek olumlu adımın içerisinde kabul oranın yükseltilmesi, çalışan kesimlerin geniş bir memnuniyete vesile olması açısından 4/C’lilerin bunun içerisine mutlaka dahil edilerek taleplerinin karşılanması ve kadro talebinin yerine getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Taşeronlara ilişkin güvence çalışmasının son derece kıymetli ve yerinde bir çalışma olduğunu vurgulayan Yalçın, “Fakat bunun kabul oranının artması ve çalışma hayatına huzur getirmesi açısından 4/C’lilerin bu kapsamda kadroya kavuşturulması, 4/B’lilerin taleplerini yerine getirilmesi gerek. Memur işi yapan ve işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın memur kadrosuna aktarılarak yaptıkları işle, attıkları imzayla bulundukları konum arasındaki ters orantının ortadan kaldırılması konusunda hükümetten olumlu adım beklediğimizi ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

Devletin güvenliği açısından iş güvencesi konusunu olmazsa olmaz gördüklerini aktaran Yalçın, “Kamuda personel yasasında bazı reformlar yapılabilir ve tartışılabilir. 657 yasalaştığı tarihten bu tarihe fazla değişime uğradı. Yine üzerinden değişiklikler yapılabilir. Bunlar tartışılarak olursa iş güvencesine dokunmamak ana esas olarak belirlenirse bu konuda yapılacak her türlü çalışmaya katkı sunarız. Çünkü Türkiye’nin gelişen, değişen süreci içerisinde mutlaka ama mutlaka kamudaki düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi zorunluluk addedebilir. Bu konuları açık yüreklilikle tartışabiliriz. Ama iş güvencesi konusunu tartışacağımız konuların içerisine asla almayız” ifadelerine yer verdi.

Taşeron ne demek? Taşeron işçi anlamı nedir?

Taşeron, Fransızca’daki “tacheron” kelimesinden gelmektedir. Örneğin bir inşaat işinde genellikle konutların elektrik donanımları, ahşap doğramaları veya su tesisatı ayrı ayrı taşeronlara verilmektedir. İşte bu firmaya taşeron firma ve bu firmada çalışanlara da taşeron işçi denilir. Taşeron iş yapan firmalarda çalışanlara ise taşeron işçi denilmektedir. Taşeronlar, tali işveren, alt işveren, alt işletici, alt ısmarlanan gibi isimlerle de anılmaktadırlar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir’de 12. Living Lab inovasyon ödülleri sahiplerini buldu Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahipleri ödüllerin kavuştu. Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahiplerine ödülleri verildi. Başakşehir Şehir Sanat Konferans Salonu’nda düzenlenen törene İstanbul Valisi Davut Gül, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Başakşehir Kaymakamı Cemil Özgür Öney ve AK Parti Başakşehir İlçe Başkanı Fethi Ahmet Balin, öğrenciler ve yarışmacılar katıldı. Yarışmaya bu yıl Türkiye’nin dört bir yanından 60 şehirden bin 202 proje başvurdu. Ortaokul, lise, üniversite ve akademisyen/öğretmen kategorilerinde dereceye giren katılımcılar ödüllerini alırken, toplamda 2 milyon TL’nin üzerinde ödül desteği sağlandı. Tören kapsamında "En Başarılı Okul", "Başvurusu En Çok Kabul Edilen Okul" ve "En Başarılı Danışman" kategorilerinde de özel ödüller verildi. "Buradaki fikirler ülkemizin yerli ve milli projelerine dönüşecek" Törende konuşan Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, yarışmanın artık ülke genelinde büyük bir marka haline geldiğini belirterek şunları söyledi, "Önce arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bu yıl 12’ncisini düzenlediğimiz yarışmamız birazdan ödül törenimize geçeceğiz. Katılımcılarımız bizleri bekliyor. İnşallah çok güzel bir program olacak. 60 şehirden 1202 proje yarıştı ve ödül kazanan, hak eden arkadaşlarımıza bugün ödül töreninde ödüllerini takdim edeceğiz. Aynı zamanda bu sadece ödül töreni değil, burada yeteneklileriyle ön plana çıkan arkadaşlarımıza Başakşehir Belediye’mizin inovasyon ve teknoloji merkezinde kuluçka hizmeti veren bir start-up’ımız var. Orada da buradaki ödül alan arkadaşlarımıza her türlü lojistik desteği verme imkanı sunacağız. Bence en önemli kısmı da bu. Eğer başka şehirlerden bu işlerle ilgilenen, teknolojiyle ilgilenen arkadaşlarımız varsa, öğrencilerimiz varsa, akademisyenlerimiz varsa onları da her yıl yapılan bu yarışmaları bekliyoruz. Bugün dört kategorimiz var: ilkokul, ortaokul, lise ve akademi tarafı. Farklı farklı ödüllerimiz olacak ve bu ödüller içerisinde aynı zamanda burada katılan tüm yarışmacı arkadaşlarımıza da melek yatırımcı olabilecek kişileri de buluşturmuş ve onlarla tanıştırmış olacağız. Buradaki hedefimiz ve amacımız ülkemizin yerli ve milli teknolojiye ulaşması için gereken altyapıyı oluşturmak ve fikirlerin gün yüzüne çıkmasını sağlamak. Buradaki gün yüzüne çıkan fikirler de kuluçka merkezinde vücut bulacak, yatırımcılarla birlikte inşallah ülkemiz adına yeni projeler olarak ortaya çıkacak. İsteğimiz ve dileğimiz ülkemizin yerli ve milli projeler noktasında çok daha büyük adımlar atmasıdır" ifadelerini kullandı. "Kimseyi arkada bırakmadan hizmet eden bir belediyecilik anlayışı var" Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül ise, Başakşehir Belediyesi’nin örnek projelere imza attığını belirterek şu ifadeleri kullandı, "Şunu da yapsak, keşke bu da olsun dediğimiz hemen hemen her şey Başakşehir’de daha önceden yapılmaya başlanmış ve en güzeli başlanmış. Çocuğu, gençleri, kadınları, yetişkinleri, yaşlıları, engellileri, özetle hiç kimseyi arkada bırakmadan, herkesin sorununu, herkesin beklentisini, herkesin ihtiyacını vatandaşın ihtiyacı olarak kabul edip buna politika geliştiren bir yapı var. Belediye başkanımızı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Ona destek veren, bu işleri koordine eden kaymakamımızı, kamu görevlilerini, daha da önemlisi Başakşehirlileri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. İnşallah el birliğiyle daha iyisi olacak. Biraz önce belediye başkanımız da söyledi, aslında bu tür çalışmalar 5 yaşında, 3 yaşında, 10 yaşında yaşına bakmadan ama bir iklimin oluşması lazım. TEKNOFEST’te gördünüz. Çocuklarımız memleketin ihtiyacı neyse, kimi zaman terörle mücadelede şehit verdiğimiz askerlerimizin, polislerimizin derdine çare bulmak için bir şey icat etmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu. Törende dereceye giren öğrencilere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Program sonunda finalist projelerin sergilendiği alanda öğrencilerle fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
Zonguldak Ortaokul öğrencisinin öldüğü servis kazasında 6 kamu görevlisine hapis talebi Zonguldak’ta 1 öğrencinin hayatını kaybettiği, 18 öğrenci ile sürücünün yaralandığı okul servisi kazasına ilişkin davada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada 6 kamu görevlisi hakkında 3 yıl 6 aya kadar ayrı ayrı hapis cezası istendi. Zonguldak’ta 14 Aralık 2022 tarihinde Çatalağzı beldesinde meydana gelen ve ortaokul öğrencisi Büşra Akın’ın hayatını kaybettiği okul servisi kazasına ilişkin yargılamada kamu görevlileri hakkında görülen duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını sundu. Zonguldak 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık M.S. ile diğer 5 sanığın avukatları, kazada ölen 16 yaşındaki Büşra Akın’ın ailesi ve diğer öğrenciler katıldı. "Sanıklar, ihmal göstererek yıllardır yapılan şikayetleri göz ardı ederek kazanın meydana gelmesinde başlıca etken olmuşlardır" Bilirkişi raporuna itiraz ederek sanıkların ihmal göstererek yıllardır yapılan şikayetleri göz ardı ettiğini öne süren Büşra Akın’ın babası Yücel Akın, "Önceki beyanlarımı ve celse arasında sunduğum bilirkişi raporlarına karşı itirazlarımı içerir dilekçemi aynen tekrar ediyorum. Soruşturma aşamasında meydana gelen kazada sanıkların sorumlu olduğu bilirkişi raporlarıyla sabit hale gelmiş iken mahkemenizce dosyaya kazandırılan en son tarihli bilirkişi raporunda sanıkların meydana gelen olayda kusur ve sorumluluğu bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bu raporu kabul etmem mümkün değildir. Dosyanın geldiği aşamada tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanıkların ihmal göstererek yıllardır yapılan şikayetleri göz ardı ederek bu kazanın meydana gelmesinde başlıca etken olmuşlardır. Kaza tarihinden sonra kazanın meydana geldiği mahalle oto korkuluk yapılmıştır. Madem oto korkuluk şartları olay tarihinde de yoktu neden daha sonradan yapıldı. Sırf bu husus dahi sanığın savunmalarına itibar edilemeyeceğini göstermektedir. Bütün bu hususlar gözetilerek sanıkların sorumluluğu konusunda rapor düzenlemekle görevli bilirkişiler bütün hususları göz ardı ederek sanıkların sorumluluğunun bulunmadığına dair görüş bildirmişlerdir. Biz mahkemenizce rapor düzenleyen bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz. Ayrıca kaza tarihinden önce servis aracının kontrolünü yapan sanıklar yönünden usule aykırı ve gerçek dışı düzenlenmiş belge nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğini düşünüyorum. Bu hususta da yine suç duyurusunda bulunacağım. Ben sanıkların eyleminin esasen bir ölüme neden olma suçunu oluşturduğunu düşünüyorum. Mahkemenizce de bu hususta birleştirme talebinde bulunulmasına rağmen ilgili mahkemede bu kabul görmemiştir ancak yine de mahkemenize bu hususta teşekkür ederim. En son dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunun mahkemenizce hükme esas alınmamasını, tüm dosya kapsamı gözetilerek sanıkların atılı suçtan ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep ediyorum dedi. "Kızımın mezuniyet gururunu yaşayamadık" Anne Oya Akın ise evladının kokusunu özlediğini söyleyerek, "Bu sene okul mezunlar verirken biz bu gururu, görevini doğru yapamayan insanlar tarafından yaşayamadık. Onlar bu durumları görmezden geldiler ve benim çocuğum hayatından oldu. Ben evladımın kokusunu özledim. Buna görevini kötüye kullanan insanlar sebep oldu. Bu şekilde dışarıda serbest gezmelerini istemiyorum. Sanıkların cezalandırılmalarını talep ederim" diye konuştu. Sanık Mustafa S. ise önceki savunmalarını tekrar ederek, ihale ve araç denetimine ilişkin herhangi bir görevinin bulunmadığını söyleyerek, "Benim mevcut olayda ihale ve araç denetimine ilişkin herhangi bir görevim bulunmamaktadır. Bu hususta mahkemenize detaylı olarak savunmada bulunmuştum. Bu savunmalarımı da aynen tekrar ediyorum. Öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatte ise lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim" şeklinde konuştu. Savcı, 6 sanık hakkında 3 yıl 6 aya kadar hapis istedi Cumhuriyet savcısı duruşmada mütalaasını sundu. Mütalaada, Milli Eğitim çalışanı olan 6 sanık hakkında istenen cezalar da belli oldu. Sözleşme imzalanmadan önce ibraz edilen belgelerde yapılması gereken kontrolleri yapmayarak Mustafa Y., Mustafa S. ve Kadir B.’nin kasten görevinin gereklerine aykırı hareket ettiği ifade edildi. Ayrıca Ender B., Emre K. Ve Mehmet K. hakkında araç ve sürücüsünün günlük olarak denetlenmesi gerekirken uygun şekilde denetlenmeyerek ve belgelerin geçerlilik ya da uygunluğunun kontrollerini yapmayarak kasten görevinin gereklerine aykırı hareket ettiğine yer verildi. Geçerlilik süresi dolmuş sürücü belgesi ile yaş şartına haiz olmayan, sürücü Fikret B. ve sürücünün kullandığı periyodik muayenesi yapılmamış araçla öğrenci taşınmasına sebep oldukları iddia edilen sanıkların, belgeleri kontrol etmemesi ve denetlememesi şeklindeki icrai davranışları ile görevlerine aykırı hareket ederek neticeten meydana gelen ölüm ve yaralanmalar ile birden fazla mağduriyete yol açtıkları gerekçesiyle zincirleme suç hükümlerinin de tatbikinin gerektiği belirtildi. Kaza alanında oto korkuluk kullanımının zorunlu olmaması, trafik tespit tutanağında da ’’kazaya etken yol sorunu yoktur’’ şeklinde tespitlere yer verilmesi, ’’Trafik Kazalarında Yol Kusurları’’ konulu genelgede, oto korkuluk yapılmamasının kusur sayılamayacağının belirtilmesi dikkate alınarak Karayolları Şefi Serkan A.’nın bir kusurunun bulunmadığına dikkat çekildi. Savcılık, mütalaasında Serkan A. hakkında ’görevi kötüye kullanma’ suçundan kusuru bulunmaması nedeniyle beraat talep etti. Sanıklar Mustafa S., Emre K., Ender B., Mehmet K., Kadir B., Mustafa Y. hakkında ’zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma’ suçundan 3 yıl 6 aya kadar ayrı ayrı hapis cezası talep edildi. Duruşma, tarafların mütalaaya karşı beyanda bulunulması talepleri doğrultusunda ileri tarihe ertelendi.
Ankara Pursaklar Belediyesi kadınlara 15 Temmuz Demokrasi Müzesi, Millet Camisi ve Millet Kütüphanesi gezisi düzenledi Pursaklar Belediyesi, ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni Görmeyen Kalmasın’ etkinliği kapsamında Hanım Evleri kursiyerlerine, 15 Temmuz Demokrasi Müzesi, Millet Camisi ve Millet Kütüphanesi gezisi düzenledi. Pursaklar Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni Görmeyen Kalmasın kültür gezileri etkinlikleri kapsamında Gülbahar Hatun Hanım Evindeki kursiyerlere, 15 Temmuz Demokrasi Müzesi, Millet Camisi ve Millet Kütüphanesi gezisi düzenledi. Ziyaret kapsamında ilk olarak Millet Camii’ni ziyaret eden kursiyerler, ardından Millet Kütüphanesi’nde incelemelerde bulunarak Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden birini yakından tanıma imkanı buldu. Programın devamında 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ni gezen kursiyerler, milli iradenin ve demokrasi mücadelesinin önemini bir kez daha yerinde görme fırsatı elde etti. "Hanım Evlerimizde eğitim alan kursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve milli bilinçlerini güçlendirmek bizim için çok kıymetli" Hanım Evlerindeki kursiyerlere yönelik sosyal ve kültürel değerlerini tanıtmak amacıyla çeşitli geziler düzenlediklerini belirten Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, "Hanım Evlerimizde eğitim alan kursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve milli bilinçlerini güçlendirmek bizim için çok kıymetli. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yer alan Millet Camii, Millet Kütüphanesi ve 15 Temmuz Demokrasi Müzesi; hem tarihimizin hem de değerlerimizin önemli simgeleri. Bu ziyaretlerin, kursiyerlerimize ilham verdiğine ve farkındalıklarını artırdığına inanıyorum" ifadelerine yer verdi.
Ankara Keçiören Belediyesi temizlik çalışmalarını aksatmadan sürdürüyor Keçiören Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, yürüttükleri temizlik uygulamalarıyla sokak pazarlarında hijyeni sağlamaya çalışıyor. Keçiören Belediyesi, ilçede kurulan semt pazarlarının ardından temizlik çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Vatandaşların sağlığını önceleyen belediye ekipleri, düzenli olarak yürüttükleri temizlik uygulamalarıyla sokak pazarlarında hijyeni sağlamaya çalışıyor. Pazarın sona ermesiyle birlikte sahaya inen ekipler, önce pazaryerinde biriken katı atıkları topluyor, ardından köpüklü suyla fırçalayarak zemini dezenfekte ediyor. Son aşamada ise sokak, tankerlerdeki tazyikli suyla yıkanarak hem kötü kokuların hem de muhtemel sağlık risklerinin önüne geçiliyor. Yapılan bu çalışmalarla yalnızca çevresel temizlik değil, aynı zamanda gıda güvenliği ve halk sağlığı da güvence altına alındığı belirtildi. "Temiz sokaklar ve mutlu Keçiören için gece gündüz çalışıyoruz" Temizlik çalışmalarının aksamadan devam ettiğini belirten Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, "Temiz sokaklar ve mutlu Keçiören için gece gündüz çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın daha temiz, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede hayatını sürdürmesi için çalışmalarımızı büyük bir özenle yürütüyoruz. Ekiplerimiz düzenli olarak pazar yerlerimizin temizliğini yapıyor. Bu çalışmalarımız ilçemizdeki bütün semt pazarlarımızda aralıksız bir şekilde devam ediyor. Hep birlikte Keçiören’imizi daha yaşanabilir bir ilçe haline getireceğiz" ifadelerine yer verdi.
Manisa Manisa’da bağımlılıkla mücadelede kararlılık vurgusu Manisa Valisi Vahdettin Özkan, "Bağımlılıkla mücadelede en etkili yol; önleyici çalışmalar, bilinçlendirme faaliyetleri ve kurumlar arası güçlü iş birliğidir" dedi. Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; insanı odağa alan, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaştırıldığı ve bireylerin sağlık hizmetlerine kolayca erişebildiği bir toplum hedefi doğrultusunda yürütülen bağımlılıkla mücadele çalışmaları ele alındı. Koruyucu ve önleyici hizmetlerin güçlendirilmesi, özellikle çocuklar ve gençlerin bağımlılık risklerinden korunmasına yönelik faaliyetler değerlendirildi. Bağımlılıkla mücadele alanında 2025 yılı içerisinde yürütülen çalışmalarla ilgili sunumlar yapıldı, 2026 yılında hayata geçirilmesi planlanan faaliyetler, hedefler ve öncelikler ele alındı. Ayrıca sosyal risk haritaları üzerinden yerel düzeyde kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantıda konuşan Vali Vahdettin Özkan, bağımlılıkla mücadelenin yalnızca bir güvenlik veya sağlık meselesi değil, aynı zamanda geleceği ilgilendiren toplumsal bir mesele olduğuna dikkat çekerek, "Bağımlılıkla mücadelede en etkili yol; önleyici çalışmalar, bilinçlendirme faaliyetleri ve kurumlar arası güçlü iş birliğidir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü bağımlılıktan korumak öncelikli görevimizdir." ifadelerini kullandı. Vali Özkan, ailelerin, eğitim kurumlarının ve tüm kamu kuruluşlarının bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirterek, toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla bağımlılıkla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı. Bağımlılıkta rehabilitasyonun önemine dikkat çeken Vali Özkan, madde kullanımıyla ilişkili kişiler ve aileleri ile sosyal alanda çalışmalar yapılabileceğini belirterek, "Tedavi sürecinde sağlık birimleri ve diğer birimlerimiz ile birlikte ailelerin sosyal-psikolojik olarak toparlanması anlamında çalışma yapmalıyız. Hem sosyal yardım hem de sağlık birimleriyle irtibatının sağlanması anlamında hepimize düşen görevler var. Bu ailelerimiz belirlenip, analizlerinin yapılarak aileleri sosyal anlamda yalnız bırakmamak için bir müdahale mekanizması kurmalıyız" diye konuştu. Toplantı, bağımlılıkla mücadele kapsamında yürütülecek çalışmaların değerlendirilmesi ve koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik görüş alışverişiyle sona erdi.