GÜNDEM - 19 Aralık 2019 Perşembe 13:07

Tamamlandığında Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. en uzun tüneli olacak

A
A
A
Tamamlandığında Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. en uzun tüneli olacak

Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. en uzun tüneli olacak çift tüplü Yeni Zigana Tüneli’nde inşaat çalışmaları sürerken, yüzde 64 oranında kazı-destekleme imalatı, yüzde 42 oranında da kaplama betonu imalatının tamamlandığı belirtildi.

Çift tüp olarak 2x14,5 kilometre uzunluğundaki yeni Zigana Tüneli'nde Gümüşhane ve Trabzon tarafı olmak üzere toplam 18,50 km kazı-destekleme çalışması yapılırken, 12,16 km uzunluğunda da kaplama beton imalatı yapıldığı bildirildi.

İlki 42 yıl önce temeli atılan ve 14 senede yapımı tamamlanan bin 700 metrelik 1. Zigana Tüneli’nin ardından toplam 29 kilometrelik 2. ZiganaTüneli’nin Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Başar köyünden başlayan tünel kazı çalışmalarının Gümüşhane bölümü ise Torul ilçesine bağlı Köstereli mevkisinde sürdürülüyor. 2x14.5 kilometrelik çift tüplü Yeni Zigana Tüneli, bağlantı yolları ile birlikte 15.1 kilometrelik yeni güzergah projesi olarak belirlendi.

Tamamlandığında Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. en uzun tüneli olacak

Zigana sürücülerin korkulu rüyası olmaktan çıkacak

Özellikle kış aylarında yağışın ve karın yoğun olduğu geçitte keskin virajlar ve rampalar da bu projeyle ortadan kalkmış olacak. Doğu Karadeniz ve Kafkasları, Ortadoğu ve İran’a bağlayan Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Tarihi İpek Yolu güzergahındaki Yeni Zigana Tüneli bittiğinde Ovit Tüneli’ni de geçerek Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak.

Gümüşhane yönünde Nisan 2016, Trabzon yönünde ise Ağustos 2016’da çalışmalarına başlanılan Zigana Tüneli, tamamlandığında 90 kilometre ve arabayla 1,5 saat olan güzergah 11 kilometre kısalarak 79 kilometreye ve 45 dakikaya düşecek. Özellikle yağışlı, karlı ve buzlu havalarda sürücülerin korkulu rüyası olan keskin virajlar ve rampalar tünel tamamlandığında ortadan kalkacak. Böylece daha konforlu, daha güvenli ve daha ekonomik bir ulaşım imkanı sağlanacak.

Tamamlandığında Türkiye’nin en uzun, dünyanın 2. en uzun tüneli olacak

Türkiye’de ilk defa yeni bir teknik kullanılıyor

Tamamlandığından Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak Zigana Tüneli’nin havalandırma sistemi Türkiye’de ilk defa kullanılacak yeni teknikte donatılacak. Yağmur ve rüzgardan etkilenmemesi için dikey olarak yüzeye çıkartılan sistem klima gibi çalışacak. Bu sistem sayesinde şaftın içerisine yağmur ve kar girmemiş olacak.

Ozan Köse-Recep Ergin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.