GÜNDEM - 09 Temmuz 2015 Perşembe 12:49

Tahsin Şahinkaya hayatını kaybetti

A
A
A
Tahsin Şahinkaya hayatını kaybetti

12 Eylül döneminin komutanlarından eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya İstanbul’da 90 yaşında hayatını kaybetti.

Tahsin Şahinkaya 1925 yılında Merzifon’da doğdu. 1943’de Harp Okulu’nu, 1957'de Harp Akademisi'ni bitirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 1965-1969 yılları arasında Tuğgeneral, 1969-1973 yılları arasında Tümgeneral, 1973-1977 yılları arasında Korgeneral, 1977-1983 yılları arasında Orgeneral rütbesiyle hizmet gördü. 12 Eylül 1980'de içinde bulunduğu cuntanın gerçekleştirdiği darbeden sonra, aynı zamanda Milli Güvenlik Konseyi Üyeliği görevini de yürüttü. 6 Aralık 1983 tarihinde kendi isteği ile emekli olan Şahinkaya evli ve 2 çocuk babasıydı.

12 EYLÜL DAVASINDA MÜEBBET HAPİS CEZASI ALDI
12 Eylül 1980 askeri darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen anayasanın geçici 15. maddesinin 2010’daki anayasa değişikliği referandumu ile kaldırılması sonucu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında dava açılmıştı. Evren ve Şahinkaya dava sonucunda müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Koşar: "AK Parti olarak, kadın haklarına ve eşitliklerine yönelik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" AK Parti Kayseri Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar; "AK Parti olarak, kadın haklarına ve eşitliklerine yönelik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. AK Parti Kayseri Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Koşar; "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan "Bizim gönül ve fikir dünyamızda kadın ve erkek, Allah’ın kulu olmakla da vatandaş olmakla da eşittir, biri diğerinden üstün değildir. Üstünlük gayrettedir, üretkenliktedir, ilimdedir, ahlaktadır, merhamettedir, erdemli olmaktadır." der. Bu anlayışla; AK Parti olarak bizler kadınların bireysel özgürlükleri ve sosyal hayattaki varlıkları için gösterdikleri çabayı, bir lütuf değil, bir ‘hak mücadelesi’ olarak görüyoruz. Kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna ve Türkiye Yüzyılında adalet içinde birlikte bir toplum inşa edeceğimize inanıyoruz. Cumhuriyetle birlikte Türk kadını birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ancak bu haklarını tam olarak uzun yıllar kullanamadılar. 2013 yılında kamusal alanda kılık kıyafet özgürlüğünün getirilmesi ile kadınlar arasındaki ayrımcılığı tamamen ortadan kaldırdık. 7 Haziran 2015 tarihinde kadınlar seçme ve seçilme hakkını tam olarak kullanmaya başladı. 1935 yılında yüzde 4.1 olan parlamentodaki kadın oranımız 2002 yılına kadar hiç aşılamamıştı. Bu oran 23 yıldır peyderpey artarak bugün yüzde 20’ye ulaştı. Yasakların tarihe gömülmesi, 81 ilde açtığımız üniversiteler ile bugün üniversiteye devam eden kız öğrenci sayısında büyük bir artış yaşandı. Kız öğrencilerin üniversitede okullaşma oranı iktidara geldiğimiz 2002 yılından bugüne hızla yükselerek yüzde 52’lere ulaştı. ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK gibi kurumlarımızda, TEKNOFEST gençliğimizle, kadın mühendislerimiz ve teknoloji şirketlerimizle yeni bir hikâye yazıyoruz" dedi. "Bugün kadınlar siyasetten ekonomiye akademiden sanata kadar her alanda önemli görevler üstleniyor" diyen Koşar; "Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu ile AK Parti hükümetlerimiz kadına karşı şiddet, eğitim, siyasi temsil, ekonomik eşitsizlik gibi pek çok konuda öncü adım atmıştır. Bugün kadınlar sadece evde değil iş hayatında, siyasette sivil toplumda ve sahada aktif olarak yer alıyor. AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kuruluşumuzun ilk gününden bu güne kadın hakları konusunda pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Bunlardan bazıları; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesine "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir" hükmünü ekledik. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’na ‘kadına karşı şiddet suçtur’ ilkesini getirdik. 2010 yılında kadın erkek fırsat eşitliğini daha da güçlendirerek Anayasamıza ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesini ekledik. Her zaman vurguladığımız gibi eğitimi en önemli fırsat eşitliği aracı olarak gördük. Kadınların eğitim seviyelerinin yükselmesi, toplumsal kalkınmamıza da önemli katkılar sağladı; bugün üniversite mezunu kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 68.8’e ulaştı. ŞÖNİM, Kadın Konuk Evi, KADES, Elektronik Kelepçe, ALO 183 gibi uygulamaları hayata geçirerek kadına karşı şiddete önlemeye yönelik önemli adımlar atıldı. Aile içi şiddeti şikâyete tabi olmaktan çıkardık. Daha pek çok alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Bu çabalarımız neticesinde de en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranı kadınlarda yüzde 70’lerden yüzde 90’lar seviyesine ulaştı. Elde ettiğimiz kazanımların yanında, daha yapılacak çok iş olduğunun farkındayız. AK Parti olarak, kadın haklarına ve eşitliklerine yönelik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kadınların güçlü olduğu bir toplum, geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecektir. Kadın ve erkeği birbirinden üstün görmeyen yüce dinimiz ve kadim kültürümüzün mensubu olarak; evinde, fabrikada, tarlada, kendi işinin başında, alın teriyle, emeğiyle fedakârca destan yazan tüm kadınların başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kadın hakları konusundaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyor ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en içten duygularımla kutluyorum" şeklinde konuştu.