DÜNYA - 03 Ocak 2025 Cuma 11:36 | Son Güncelleme : 03 Ocak 2025 Cuma 11:39

Suriye ve Orta Doğu’daki krizlerin mimarı Kasım Süleymani'nin kanlı geçmişi

A
A
A
Suriye ve Orta Doğu’daki krizlerin mimarı Kasım Süleymani'nin kanlı geçmişi

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün 3 Ocak 2020’de ABD tarafından öldürülen Kasım Süleymani’nin komutasındaki güçler, Halep’te yaklaşık 3 bin sivili katletti ve ağır bombardımanla kentin yüzde 90’ını yok etti.

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün 3 Ocak 2020’de ABD tarafından Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki konvoya düzenlenen saldırıda öldürülen Komutanı Kasım Süleymani, Suriye’deki savaşın en önemli aktörlerinden biri oldu. Süleymani, 2011'de başlayan Suriye iç savaşında Beşar Esad rejimine verdiği destekle savaşın seyrini değiştirdi ve İran’ın bölgedeki etkisini artırdı. Süleymani, özellikle 2012’den itibaren Suriye sahasında aktif bir rol oynamaya başladı. İran Devrim Muhafızları, Hizbullah ve Irak’tan gelen milislerin desteğiyle Suriyeli muhaliflere karşı birçok askeri operasyona liderlik etti. En dikkat çeken operasyonlarından biri 2013’te Humus’un Kusayr kasabasındaki savaş oldu. Bu savaşta Süleymani, muhalefetin kontrolündeki bölgeyi Esad rejimi adına yeniden ele geçirdi. Ancak bu zafer, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve bölgenin büyük ölçüde yıkılmasıyla gerçekleşti.

Halep’in yıkımı ve zorunlu göçler

2016 yılında Halep’in kuşatılması sırasında Süleymani, milis güçlerini yönlendirdi ve Rusya’nın hava saldırılarına destek verdi. Halep, yoğun bombardımanlar sonucunda harabeye dönerken, binlerce sivil hayatını kaybetti ve yüz binlercesi göç etmek zorunda kaldı. Bu nedenle Suriye’deki Esad rejimi muhalifleri tarafından Halep’in yıkımından birinci derecede sorumlusu olarak Süleymani tutuluyor.

Demografik değişimin mimarı

Süleymani’nin stratejisi sadece askeri operasyonlarla sınırlı kalmadı. Kasım Süleymani Suriye’de demografik yapıyı değiştirmek için çeşitli politikalar uyguladı. Özellikle Şam ve çevresindeki bölgelerde, muhaliflere ait yerleşim alanlarını boşaltarak İran destekli milislerin yerleştirilmesini sağladı. Bu süreçte binlerce Suriyeli zorunlu göçe maruz kalarak evlerini terk etmek zorunda kaldı. Süleymani’nin Kusayr, Halep ve diğer bölgelerdeki operasyonları, milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtı.

Süleymani’nin 2020 yılının başında ABD tarafından öldürülmesi ardından Suriyeli muhalifler ve aktivistler, onun katliamlarla dolu geçmişini hatırlatarak bu ölümün sembolik bir adalet anlamı taşıdığını söyledi. Muhalifler, Süleymani’yi “demografik değişimin mimarı” ve “Suriye halkına karşı işlenen savaş suçlarının lideri” olarak tanımladı.

Kasım Süleymani’nin Suriye’deki müdahaleleri, ülkedeki iç savaşın uzamasına ve sivil kayıpların artmasına neden olurken İran’ın bölgedeki etkisini artırmak için uyguladığı politikalar, Suriye’nin demografik yapısını değiştirdi ve milyonlarca insanı mağdur etti. Bugün Süleymani’nin ismi, Suriye’de yaşanan yıkım ve katliamlarla özdeşleşmiş durumda.

Süleymani’nin ve Suriye’deki yıkım savaşları

2013 yılında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Humus kırsalındaki Kusayr kentini ele geçirme operasyonunu yönetti. Operasyon, şehre uygulanan yoğun bir kuşatma ile başladı. Süleymani’nin komutasındaki güçler, şehirde yaklaşık 3 bin sivili katletti ve ağır bombardımanla kentin yüzde 90’ını yok etti. Kuşatma nedeniyle binlerce sivil gece gizlice bahçelerden kaçarak bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Şehrin sakinlerinin çoğu geri dönemezken, sadece rejim yanlıları ve Hizbullah mensupları Kusayr’da kalabildi.

Halep’in yıkımı

2016 yılının sonunda Süleymani, Halep’in kontrol altına alınması sonrası yıkıntılar arasında gezdi. İran, Esad rejimi ve Rus hava desteğiyle gerçekleştirilen bu operasyon, şehrin tüm taraflar için stratejik önemini ortaya koydu. Halep kuşatması, Süleymani’nin liderliğinde Afgan, Irak ve Lübnan’dan gelen milis güçleri tarafından sıkı bir şekilde sürdürüldü. Şehirde on binlerce sivil öldürüldü ve Suriye’deki en büyük zorunlu göç dalgası bu savaşta yaşandı.
Suriyeli aktivistler, Süleymani’yi Halep’in tamamen yıkılmasından ve tarihi değerlerinin yok edilmesinden sorumlu tutuyor. Süleymani’nin bin 300 yıllık Halep Ulu Camii’nin yıkımından sorumlu tutulmuştu.

Madaya’da açlık kuşatması

Kasım Süleymani’nin komutasındaki İran destekli milisler ve Hizbullah, Şam kırsalındaki Madaya şehrini de kuşatma altına aldı. Kuşatma, bölgeye yiyecek ve su girişini tamamen engelledi ve kadınlar ile çocuklar dahil olmak üzere onlarca sivilin açlıktan ölümüne yol açtı.
Süleymani’nin Orta Doğu bölgesindeki rolü

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü, Orta Doğu'daki pek çok askeri ve istihbarat operasyonunun arkasındaki kilit güç olarak tanınıyor. Özellikle eski komutanı Kasım Süleymani'nin liderliğinde, bu güç bölgedeki çatışmalarda ve stratejik dengelerde belirleyici bir rol oynadı.

Irak’ta 2003’ten bu yana etkindi

2003 yılından itibaren Irak'ta etkin olan Kudüs Gücü, onlarca silahlı grubu yönetti. Bunlar arasında Kataib Hizbullah, Bedir Örgütü ve Asayib Ehlilhak gibi gruplar yer alıyor. Bu gruplar, mezhep temelli katliamlar gerçekleştirmek ve binlerce Sünni sivili öldürmek ve zorla göç ettirmekle suçlanıyor. Ayrıca, Irak’taki barışçıl protestolar sırasında özellikle 2019 Ekim’inde başlayan halk gösterilerinde, yüzlerce protestocunun öldürülmesinden sorumlu oldukları iddia ediliyor.

Suriye’deki rolü

Suriye iç savaşında Kudüs Gücü, Esad rejimini ayakta tutma stratejisinin ana aktörü oldu. Süleymani, rejim yanlısı milisleri organize ederek ve eğiterek muhalefeti bastırmada kilit rol oynadı. Özellikle Halep ve Humus gibi kentlerde yaşanan yıkım, bu stratejinin doğrudan sonucu olarak görülüyor. 2013 yılında Süleymani'nin liderliğindeki Kudüs Gücü, Hizbullah ve diğer İran destekli milislerle birlikte Humus’un Kusayr kasabasında muhaliflere karşı zafer kazandı. Bu zafer, birçok sayıda sivil ölümlerine ve zorunlu göçe neden oldu. Halep'te ise 2016 yılında rejimin zaferi, binlerce kişinin yerinden edilmesiyle sonuçlandı.

Lübnan’daki etkisi

Kudüs Gücü, Lübnan'daki Hizbullah'ı stratejik bir araç olarak kullanıyor. Hizbullah, İran’ın bölgesel nüfuzunu artırmada ve özellikle İsrail'e karşı bir caydırıcı güç olarak görev yapıyor.

Yemen’deki rolü

Kudüs Gücü, Yemen’de Husilere sağladığı askeri ve finansal destekle bu grubu bir vekil güç haline getirdi. Husilere sağlanan İran yapımı silahlar ve teknolojik destek, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine karşı gerçekleştirilen saldırılarda kullanıldı.

Abdulkadir Hacıoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Ertemur; "9 ayda 1 milyar 250 milyonluk borcun 276 milyonunu ödedik” Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, “Göreve geldiğimizde 1 milyar 250 milyon borcumuz vardı. 15 Ocak itibari ile 974 milyon TL’ye indirdik. 2025’te kendi bütçemizle kendi projelerimizle daha farklı bir Pamukkale olacak” dedi. Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Denizli’de görev yapan yerel ve ulusal medya kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu. 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ertemur, ilçenin sorunları ve belediyenin yürüttüğü çalışmalar hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Başkan Ertemur, Pamukkale travertenleri bölgesindeki esnafın yaşadığı sorunlara ilişkin çözüm odaklı çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. 10 Ocak buluşmasının sağlık sorunları nedeniyle geciktiğini söyleyen Başkan Ertemur, “Daha önce basın mensupları ile bir araya gelip 2024 değerlendirmesi yapacaktık. Sağlık nedenlerimden dolayı ertelemek zorunda kaldık. Yeni yılınızı kutlarım. Yeni yollarda, yeni başarılarda buluşalım. 2025 barış ve kardeşlik getirsin. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü de kutlu olsun” dedi. “9 aylık süreçte 276 milyonluk borç ödedik” 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ertemur, 9 aylık süreçte belediyeyi ciddi bir borç yükünden kurtardıklarını belirterek; “3 Nisan’da görevi aldığımızda karşımıza çıkan tablo bizi şoka sokmuştu. Karşımıza çıkan tablo ne kadar olumsuz olursa olsun bizleri yıldırmayacağını, bahane olarak görmeyeceğimizi söyledik. Beklediğimizden daha vahim bir tablo çıktı ama bu şehirde yaşayan insanların mutluluğu hak ettiğine inanıyorduk. 9 aylık süreçte belediye yönetimini ve ekonomisini disiplin altına aldık. 2025’te kendi bütçemizle kendi projelerimizle daha farklı bir Pamukkale olacak. 2024 bütçesi bizim değildi. Geldiğimizde kasa bomboştu. İşçi maaşlarının ödenmesi bile zordu. Bu durumu ivedilikle kredi ile çözdük. Maaşları ödeyemeyen bir belediye şahsım adına kabul edemeyeceğim bir durumdu. 1 milyar 250 milyon borcumuz vardı. 15 Ocak itibari ile 974 milyon TL’ye indirdik. Bu süreçte yatırımlarımız devam etti” diye konuştu. "Attığımız adımlar ve geleceğe yönelik" İlçe merkezinde park ve bahçeler ile fen işleri müdürlüğüne ilişkin gelen şikayetlerin değerlendirildiğini ve bu konularda iyileştirmeler yapıldığını ifade eden Başkan Ertemur, "Yeni projeler de hayata geçirilecek bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Geçmiş dönemde biriken borçların kapatılması için yoğun çaba sarf ettik. Pamukkale’yi daha iyi bir hale getirmek için vatandaşlarla birlikte olmalıyız. Pamukkale’yi daha yaşanabilir bir yer yapmak amacıyla attığımız adımlar ve geleceğe yönelik projeleri kamuoyunda da takdir topladı" şeklinde konuştu.
Manisa Jeotermal Sera’da yılın ilk hasadı yapıldı Manisa’nın Kula ilçesi Şehitlioğlu Mahallesi’nde bulunan ve bölgenin en önemli tarımsal inovasyon projelerinden biri olan 50 bin metrekarelik Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’da, 2025 yılının ilk hasadı coşkulu bir törenle gerçekleştirildi. Kula Belediyesi’nin, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Zafer Kalkınma Ajansı iş birliğiyle hayata geçirdiği Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’da yeni yılın ilk hasadı yoğun bir katılımla yapıldı. 2024 yılının ekim ayında dikilen 145 bin kök domates fidesiyle başlayan 2. ürün sezonunda asıl hasat sürecine geçilen ve jeotermal ısıtma ve topraksız tarım tekniğiyle üretilen domatesler, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç, Kaymakam Ömer Ahmet Özdemir, belediye başkanları ve protokol üyelerinin katılımı ile hasat edildi. Serada, yenilikçi tarım uygulamalarıyla yetiştirilen domatesler, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarına sunularak Kula’nın ekonomik potansiyeline de katkı sağlıyor. Jeotermal enerjiyle ısıtılan bu serada, çevreye duyarlı tarım teknikleriyle yıl boyunca üretim devam ediyor. Jeotermal kaynakların verimli kullanılmasıyla bölgenin tarımsal üretiminin daha modern ve sürdürülebilir hale geldiğini dile getiren Kula Kaymakamı Ömer Ahmet Özdemir, hem Kula hem de bölge için oldukça önemli olan bu projeyi ve üretimleri yakından takip ettiklerini söyledi. Tarımda yüksek verimlilik ve çevre dostu yaklaşımların ön plana çıktığı Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’nın özellikle topraksız tarım tekniği sayesinde daha az su ve gübre kullanılarak daha fazla ürün elde edilebildiğinin altını çizen Kaymakam Özdemir, yeni yılın ilk haşatının hayırlı olmasını temenni etti. Protokol üyeleri tarafından yılın ilk hasadı yapılmasının ardından serada çalışan personeller ve protokol üyeleri pasta kesti. Düzenlenen ilk hasat programına Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç, Kula Kaymakamı Ömer Ahmet Özdemir, Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, Kırkağaç Belediye Başkanı Üstün Dönmez, Eşme Belediye Başkanı Yılmaz Tozan, Kula Belediye Başkan Vekili Semra Gündüz, AK Parti Kula İlçe Başkanı Nejat Gülmez, CHP Kula Kadın Kolları Başkanı Esen Çınar, belediye meclis üyeleri ve davetliler katıldı.
Bursa Marmarabirlik’te ürün alımları 24 Ocak tarihinde sona erecek Marmarabirlik’te 2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyasında sona yaklaşılıyor. Bugüne kadar üretici ortaklardan 3 milyar 185 milyon TL tutarında ürün alımı gerçekleştiren Marmarabirlik, 17 Ocak Cuma günü (yarın) ortaklarına 67 milyon TL tutarındaki altıncı dilim ödemesini yapacak. Marmarabirlik, 28 Aralık-10 Ocak tarihleri arasında teslim edilen ürün bedellerinin yüzde 50’sinin karşılığı olarak ortaklara, 17 Ocak 2025 Cuma günü (yarın) 67 milyon TL ödeme gerçekleştirecek. Ortaklar, altıncı dilim ödemelerini Ziraat Bankası ATM’lerinden alabilecekler. Marmarabirlik’te Cumhuriyet tarihinin en yüksek rekoltesinin gerçekleştiği ürün alım kampanyası ile ilgili genel bir değerlendirmede bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyası ürün alım miktarı olarak tarihe geçecektir. Üretici ortakların mağduriyet yaşamaması için stratejik hamlelerde bulunan Marmarabirlik’in önemi bir kez daha anlaşılmıştır. 750 bin ton sofralık ve 475 bin ton zeytinyağ rekoltesinin olduğu, bu sayede Cumhuriyet tarihinin en yüksek rekoltesine ulaşıldığı böyle bir yılda arz fazlalığının olmaması ve ürünün alıcı bulması çok önemli” dedi. Geçtiğimiz yıl 15 kg olan ağaç başı verimliliğin, bu yıl ise 60-70 kg ortalamalarına çıktığını söyleyen Başkan Hidamet Asa, “Üreticimiz, ürünün tamamını yağlık olarak verdiğinde ağaç başına ortalama 3 bin TL gelir elde eder. Buna rağmen yılın getirdiği ince danedeki artış sebebi ile işçilik bedelinden kaynaklı maliyet artışı yaşanmıştır” açıklamasında bulundu. Ürün alımlarının sonuna gelindiğini belirten Asa, Marmarabirlik’te alımların başladığı 21 Ekim 2024 tarihinden bugüne toplam 57 bin 500 ton ürün alımı gerçekleştirildiğini açıkladı. Başkan Asa, Kooperatifler bazında ele alındığında; Gemlik Kooperatifi’nde 5.205 ton, Mudanya Kooperatifi’nde 13.550 ton, İznik Kooperatifi’nde 14.900 ton, Orhangazi Kooperatifi’nde 5.500 ton, Erdek Kooperatifi’nde 6.950 ton, Mürefte Kooperatifi’nde 3.188 ton, Edincik Kooperatifi’nde 8.010 ton ve Marmara Adası Kooperatifi’nde 197 ton ürün alımı gerçekleştirildiğini bildirdi.